Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/672 E. 2023/741 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/672 Esas
KARAR NO : 2023/741
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 23/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında, bakır katot alım satımından kaynaklanan faturaya dayalı alacak ilişkisi bulunduğunu, Ticari ilişki gereği müvekkili şirket tarafından temin edilen bakır katotların karşılığında, faturaya yansıtılan tutar da alıcı sıfatıyla davalı şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin işbu ticari alım satımdan kaynaklanan faturaya dayalı cari hesap alacağı için, davalı şirkete karşı icra takibi başlattığını, icra takibine geçilmeden önce davalı şirkete, ilgili fatura bedelinin ödenmesine ilişkin ihtarname niteliğinde e-mail de gönderildiğini ve işbu e-mailden önce de taraflar arasında yapılan yazışmalar ile, davalı şirketin ödemeyi gerçekleştirmesinin bir müddet beklendiğini, davalı şirketin, 26.03.2021 tarihinde sunmuş olduğu borca itiraz dilekçesi ile icra takibine konu alacağa, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve itirazın akabinde de toplamda 433.502,21 USD’lik iade faturası tanzim ederek müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, müvekkili şirket aleyhine tebliğ edilen işbu iade faturasına, … Noterliği’nin 30.03.2021 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile süresi içerisinde taraflarınca itiraz edildiğini, ihtarnameye cevaben, davalı şirket tarafından …. Noterliği aracılığıyla keşide edilen 02.04.2021 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamede, iade faturasının tekrardan taraflarına gönderildiğini ve ticari ilişki sebebiyle oluşacak zararların tazmini için de davalı şirket adına yasal yollara müracaat edileceği ihtar edildiğini, ihtarname üzerine taraflarınca, … Noterliği’nin 07.04.2021 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, iddiaların taraflarınca kabul edilmediğini, iade faturasının tekrardan davalı şirkete iade edildiğini ve söz konusu faturanın tekrardan taraflarına gönderilmemesinin bildirildiğini, bu nedenlerden dolayı; müvekkili şirketin dava konusu alacağını elde etmesinin zorlaşmasını önlemek amacıyla, öncelikle davalı şirketin malvarlığı üzerine teminat alınmaksızın ihtiyati haciz uygulanmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirketin … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 433.534,04 USD üzerinden kaldığı yerden devamına, davalı tarafın takip konusu alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 06/01/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı tarafın müvekkilince sipariş edilen bakır katot satışını yapmakta olduğunu ve bunun karşılığında da müvekkili şirket tanzim edilen fatura bedellerini ödediğini, davacı şirketin 03/03/2021 ve 04/03/2021 tarihlerinde müvekkili şirkete 04.03.2021 tarihli faturaya istinaden teslim ettiği toplam 49.937 kg bakır katotta kalite olarak uygun olmayan ayıplı ve uygunsuz katotlar tespit edildiğini ve davacı şirkete mail aracılığı ile ayıplı olan toplam katot miktarının 40.567 kg olduğu açıkça bildirildiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirketin fabrikasına gelindiğini ve ayıplı katotlar üzerinde incelemeler yapıldığını, netice olarak ürünlerin ayıplı olduğunun açıkça kabul edildiğini, daha sonraki tarihlerde de davacıya ait katotlarda müvekkili şirketin sorunlar yaşamaya devam ettiğini ve katotlar şiddetli bir şekilde patlamaya sebebiyet vermeye devam ettiğini, müvekkili şirketçe davacı şirket ile yapılan görüşmelerde ayıplı ürünlerin ayıpsız benzerleri ile değişimi talep edilmiş ise de ürünlerin ayıplı olduğu hususu daha önce kabul edilmesine rağmen patlamaya sebep olan ayıplı ürünlerin değişiminin kabul edilmediğini, bu nedenlerden dolayı; haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın haksız ve kötüniyetli takip başlatmış olduğunu, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas Sayılı dosyası, 04.03.2021 tarihli faturalar, sevk irsaliyeleri, … Noterliğinin 30/03/2021 Tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 02/04/2021 Tarihli … Yevmiye Nolu ihtarnamesi, … Noterliğinin 07/04/2021 Tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi, 29/03/2021 tarihli ambar fişi, e-posta yazışmaları, tanık beyanları, SGK kayıtları, bilirkişi raporları, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı, temlik sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı … Tic. ve San. A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine faturaya dayalı cari hesap alacağından kaynaklanan toplam 433.534,04-$(USD) asıl alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı Tanığı … talimat mahkemesinin 20/04/2022 tarihli duruşmasında; “… A.Ş. adına hareket ettiğini sandığım … diye biri beni arayarak … Kablodan mal yükleyerek … Şirketine bakır götüreceğimizi söyledi. Bende kabul ettim. … dan bakırları alarak İstanbul İli … İlçesinde bulunan ve bana tarif edilen adrese bakırları götürdük, yaklaşık 25-26 ton bakır teslim ettik, teslim ettiğimiz kişinin ismini … olarak hatırlıyorum, kendisinden malı teslim ettiğimize dair imzalı belge aldık, daha sonra belgeyi alıp fotoğrafını çekerek Whatsapp üzerinden … Kablodan malları bize teslim eden kişinin cep telefonuna gönderdik ve oradan ayrıldık, biz bu işi dışarıda hazır olan diğer tanık … ile birlikte yapmıştık, biz bağımsız çalışıyoruz, anlattığım bu taşıma işi kapsamında teslimi gerçekleştirdikten sonra 1.190,00 TL’yi ödemeyi …, o sırada yanımda kendi hesap numaram bulunmadığı için eşim … ‘a ait banka hesabına gönderdi, benim bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … talimat mahkemesinin 20/04/2022 tarihli duruşmasında; “… A.Ş. adına hareket ettiğini sandığım … diye biri beni arayarak … dan mal yükleyerek … Şirketine bakır götüreceğimizi söyledi. Bende kabul ettim. … dan bakırları alarak İstanbul İli … İlçesinde bulunan ve bana konumu gönderilen adrese bakırları götürdük, 2 tır tabaka şeklinde bakır teslim ettik, teslim ettiğimiz kişinin ismini … olarak hatırlıyorum, kendisinden malı teslim ettiğimize dair imzalı belge aldık, daha sonra belgeyi alıp fotoğrafını çekerek Whatsapp üzerinden … ve … A.Ş.’ne cep telefonumdan gönderdik ve oradan ayrıldık, biz bu işi diğer tanık … ile birlikte yapmıştık, biz bağımsız çalışıyoruz, anlattığım bu taşıma işi kapsamında teslimi gerçekleştirdikten sonra ertesi gün sabah saatlerinde 1.190,00 TL’yi ödemeyi … benim banka hesabıma gönderdi, mahkemenizce istenmesi halinde telefon ve görüşme kayıtlarım mevcuttur, benim bilgim görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … Mahkememizin 12/05/2022 tarihli duruşmasında; “Ben davalı şirkette çalışıyorum, malzeme planlama bölümünde görevliyim, çalıştığım firma davacı … firmasından bakır satın aldı, satın alınan bu bakır katotlardan ayıplı ürün olduğu tespit edildi, çalıştığım firma kablo üretmektedir, biz aldığımız bakır katotları eritme havuzuna bırakırız, davacıdan alınan bakır katotları eritme havuzuna girdiğinde patlama yaşandı, bu aldığımız ürünlerin bir kısmında olduğu tespit ettik, buna ilişkin video kayıtlarının ve fotoğrafları davacı şirkete de gönderdik, bakırın kalitesi düşük olduğunda saflık oranı %99.9 olmadığında içeriğinde diğer metal ve hurda maddeleri yer aldığında bu tip patlamalar olur, alınan bir kısım ürünlerde de bu tür sıkıntı olduğu tespit edildi, en son 40.567 kg ürünün ayıplı olduğunu tespit ettik, karşı duruma bunu bildirdik, ürünlerin iade edilmesine karar verildi, daha sonra davacı şirket yetkili … ürünlerin iade ve değişim yapılabileceğini söyledi ancak yapılmadı, 26/03/2021 tarihinde ben …’ı aradım, iade edilecek ürünlere ilişkin irsaliye faturası düzenledik, … ürünleri geri almayacağını, noter kanalı ile faturayı iade edeceğini söyledi, 29/03/2021 tarihinde cep telefonundan beni arayarak ürünleri bu kez iade alacağını söyledi, biz de satın alma ürünlerine ürünleri iade edip etmeyeceğimizi sorduk, edebileceğimizi söyledi, daha sonra … 2 tane tır tuttuğunu cep telefonu ile bildirdi, daha sonra ben 2 tane tır geldiğini plakalar ile birlikte söyledim, tırlara ürünleri yükledik, plakaları şu plakalı tırlara yükleme yapacağız, onay verir misiniz diye satın alma müdürümüze ilettik, kendisi durumu …’a mail yolu ile ilettik ancak geri dönüş alamadık, ancak plakaları kendisi bildirdiği için tırlara yükleme yapıp gönderdik, … bunun öncesinde firmamıza gelerek ayıplı bakırları inceledi, ürünlere iade ve değişim yapabileceğimizi söyleyerek firmadan ayrıldı, daha önce düzenlenen irsaliye faturaya istinaden 29/03/2021 tarihindeki gelen tırlara yükleme yapılarak araçlar gönderildi, ilk başta 26/03/2021 tarihinde e-irsaliye düzenlendiği için o tarihte plaka ve şoför bildirilemediğinden dolayı daha sonra elle yazıldı, daha önceki alım satımlarda sıkıntı yaşandığında değişim yapılmıştı, satın alma sürecini bilmediğim için ayrıntıyı bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … Mahkememizin 12/05/2022 tarihli duruşmasında; “Davalı şirketin eski çalışanıyım, üretim mühendisi olarak 2015-2022 yılları arasında görev yaptım, davacı firmadan ,çalıştığım davalı firma bakır katot alıyordu, katotlar bağ halinde gelirdi, plaka şeklindedir, bunların kullanımı esnasında sıkıntı yaşandı, gelen ürünlerin bir kısmında bu sıkıntı vardı, levhalar fırın içine girerken patlama yarattı, bu da hem iş güvenliği hem de mal güvenliği açısından sakıncalı idi, bu durumu firmaya bildirdik, video ve fotoğrafları da gönderdik, ardından ürünler değişim oldu, yeni gelen ürünlerde de aynı sıkıntı yaşandı, ürünleri kullanılmama kararı alındı, bakır levhalarda görüntü olarak farklılık yoktur ancak bazılarında nodül denilen yağ tabakası olur, tek tek kontrol etme şansımız yoktur, fırına girdikten sonra patladığı anlaşılıyor, toplamda 40 ton civarı ürün bu şekilde ayıplı olduğundan iade edilmek üzere ayrıldı, sonrasında ürünlerin gönderildiğini biliyorum ancak devamındaki sürece ilişkin bilgim yoktur, firmaya gönderdiğimiz videolarda farklı firmadan aldığımız bakır katotların patlamadığı, ancak kendilerinden aldığımız ayıplı bakırların patladığı görüntüleri yer almaktaydı, bunları gönderdik, görüntüler fırına bakır katotların verildiği 2 farklı konveyör vasıtasıyla fırına girişine ilişkin güvenlik kamerası görüntüleridir, davacı firma ile diğer firmadan alınan bakır katotların görüntüsü farklıdır, birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilir, … firmaya geldiğinde bende kendisiyle görüştüm, ayıplı olan ve olmayan ürünleri kendisine gösterdim, sevk irsaliyesine ilişkin iade edilen ürünlerden bilgim yoktur, daha önce benzer şekilde sıkıntı yaşandı ve durumu ilettik, firma ürünleri değiştirdi, sıkıntı yaşanmayacağını bize söyledi, ancak son gönderilenlerde de sıkıntı yaşanınca hepsinin iadesi kararı alındı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … Mahkememizin 12/05/2022 tarihli duruşmasında; “Davalı şirkette satın alma müdürü olarak görev yapmaktayım, davacı şirketin 2021 yılında en son gönderdiği bakırlarda ayıplı ürün olduğunu kendilerine bildirdik, daha sonra davacı firma yetkilisi … firmamızı ziyarete geldi, fabrikada kalite mühendisi … Bey ve … Bey ile görüştüler, görüşme neticesinde önce ürünleri alamayacağını söyledi, ardından … Bey’e geri alacağını söylemiş, … Bey bunun üzerine biz mail gönderdi, mail üzerine biz irsaliye kestik, daha sonra …’tan plakalarla ilgili teyit için mail bekledik ancak gelmedi, … Bey ile iletişime geçmiş davacı firmanın gönderdiği araçlara biz ayıplı bakırları yükledik ve iade ettik, irsaliyedeki plaka ve şoför bilgileri …’ın … Bey’e bildirdiği şekilde yazıldı, daha sonra … araçların kendisinin göndermediğini ileri sürdü, biz gelen araçlara ürünleri iade etmiştik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı Tanığı … Mahkememizin 30/06/2022 tarihli duruşmasında; “Ben nakliye işiyle uğraşırım, ufak bir aracım var, bir arkadaşım 2 tane araç lazım olduğunu söyledi, güvenilir kişiler olmasını istedi, … tarafından 2 tane Tırcı arkadaş vardı, … ve … isimli bu arkadaşlara bu işi söyledim, ben ne taşınacağını bilmiyorum, sadece … nun malzemesinin taşınacağını biliyordum, ben … ve … isimli tırcı arkadaşlara işi söyledim, onlarda taşıma işini kabul etti, malzemeler … tarafından teslim alınıp … ‘ya teslim edilmiş, tırcıların bana verdiği irsaliyede teslim alan kişi … olarak görülmektedir, ben taşınan malzemelerin hangi firmaya teslim edildiğini bilmiyorum, bana bu işi ayarlamamı isteyen … … konum attı, nakliyeci arkadaşlarda götürdü, taşıma parasını da … benim hesabıma gönderdi, bende taşıyan tırcılara paralarını verdim, … …’de nakliye işiyle uğraşır, … … bildiğim kadarıyla … ın nakliye işini yapmaktadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişiler … tarafından sunulan 27/01/2023 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davacı şirketin 2020-2021 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre 16.03.2021 icra takip tarihinde Davalı … şirketinden 3.353.023,76 TL (433.534,04 USD), 23.11.2021 dava tarihinde ise 3.351.979,96 TL (433.405,48 USD) alacaklı olduğu, Bakır katotlarının olmaması nedeniyle fiziki olarak bir inceleme yapılamadığı, ürünlerin ayıplı olup/olmadıkları hususu ispata dayandığından iddiada bulunan tarafın bunu ispatlaması gerektiği, dosya içerisinde yer alan CD incelemesinde ise; bakır katotların patlama görüntülerinin yer aldığı fakat birkaç dakikalık olan bu görüntülerin yaklaşık 40 tonluk iadenin ne kadarlık imüne ait olduğunun tespit edilemediği, Dosya kapsamındaki yazışmalara bakıldığında, davalının 21.12.2021 tarihli Av. …’ye göndermiş olduğu e-postada ayıp ihbarında bulunduğu, davacının ise “aynı tatsız olay yaşanmayacak” şeklinde beyanı olmakla ayıbı kabul ettiği, Ancak diğer yazışmalara bakıldığında farklı parti ürünlere ilişkin ayıp ihbarlarının yapıldığından da bahsedildiği, Davalının “daha önce göndermiş olduğunuz videoda patlamaya sebep olan malzemenin de bize ait olmadığını düşünmemize rağmen talebiniz doğrultusunda malzeme değişimini her zaman gerçekleştiriyoruz, takat burada bahse konu malzeme bizim size sevk ettiğimiz 04.03.2021 tarihli … fatura numaralı malzeme olmadığından değişimini gerçekleştiremeyiz iyi çalışmalar dilerim.” Şeklindeki ifadeleri de bulunduğu, tanık beyanları dikkate alınır ise davaya konu 40.567 kg malın iade edildiği, davacının malı iade almasının malın ayıplı olduğunu kabul anlamına gelebileceği, bu hususun takdirinin Mahkeme’ye ait olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler … tarafından sunulan 10/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı vekilinin beyan dilekçesi incelenmiş olup, teknik hususlara ve münhasıran Sayın Mahkemenin dikkate alması gereken hususlar ile ilgili beyanlar olup, bu konularda beyanda bulunulmayacağı, somut olayda somut teknik inceleme yapılamadığı, ayıplı ürünlerin teslimine ilişkin somut belge sunulmamış olup, tanık beyanlarına dayandırıldığı, dolayısı ile bilirkişi kurulu bakımından somut bir kanaate varmanın mümkün olmadığını, Takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere, dava dosyası ve ekinde yer alan her türlü bilgi, belge, tüm deliller ve davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; kök rapordaki kanaatlerinin değişmediği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ticari satımdan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf müvekkil ile davalı arasındaki bakır katot alım satımından kaynaklı bakiye cari hesap alacağına yönelik başlattıkları icra takibine karşı borçlu davalı şirket tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacıdan satın alınan bakır katotların ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini, ayıplı ürünlerin davacı tarafça kabul edildiğini, bakiye kısımın da ödendiğini, bu nedenle davacı tarafa borçları bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu ihtilaf taraflar arasındaki bakır katot alım satımından kaynaklı takip konusu faturalardan dolayı davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olup olmadığı varsa alacak miktarı ile faiz alacağı olup olmadığı bu alacak kalemlerine yönelik başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı şirket tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklıdır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 30/06/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, Davacı vekilince ihtiyati haczin reddi ara kararına karşı yapılan istinaf başvurusu sonucunda … Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 13/01/2022 tarih, 2022/… Esas, 2022/… Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında Davacı tarafça dosyaya sunulan … Noterliği tarafından 19/10/2022 tarih ve … yevmiye sayılı temlik sözleşmesi ile Davacı … tarafından dava konusu alacağın … A.Ş.’ye temlik edildiği anlaşıldığından temlik alan … A.Ş. taraf olarak davacı sıfatıyla dosyaya ve uyapa kaydedilmiştir.
Yargılama sırasında Feri Müdahale talep eden … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin fer’i müdahillik talebinin davacı ile arasındaki alacağa ilişkin ihtilafın dava konusu ile ilgili olmaması nedeniyle reddine, bu ara karara karşı esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceğinin ihtarına karar verilmiştir.
Davacı vekilince tanık … ‘ın dinlenmesine yönelik ara karadan rücu talebinin tanığın ismi tanık listesinde belirtilmese de ikinci cevap dilekçesinde isminin yer almış olması ayrıca diğer tanık beyanlarıyla tanığın beyanı teslim olgusu hususunda önemli olması ayrıca HMK 243/1 gereği tanık hazır bulunduğundan ara karardan rücu talebinin reddiyle tanık … ın dinlenilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin teslim olgusunun ispatı hususunda HTS kayıtlarının celbi ve şirket yetkilisinin isticvabı talebinin esasa bir etkisi olmayacağından ve teslim olgusunun yazılı delille ispatı gerektiğinden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce taraf şirketlerin ticari deften ve kayıtları ve dosya kapsamında bulunan deliller üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrası bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapora göre; Davacı şirketin 2020-2021 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre 16.03.2021 icra takip tarihinde Davalı … Kablo şirketinden 3.353.023,76 TL (433.534,04 USD), 23.11.2021 dava tarihinde ise 3.351.979,96 TL (433.405,48 USD) alacaklı olduğu, Bakır katotlarının olmaması nedeniyle fiziki olarak bir inceleme yapılamadığı, ürünlerin ayıplı olup/olmadıkları hususu ispata dayandığından iddiada bulunan tarafın bunu ispatlaması gerektiği, dosya içerisinde yer alan CD incelemesinde ise; bakır katotların patlama görüntülerinin yer aldığı fakat birkaç dakikalık olan bu görüntülerin yaklaşık 40 tonluk iadenin ne kadarlık imüne ait olduğunun tespit edilemediği, Dosya kapsamındaki yazışmalara bakıldığında, davalının 21.12.2021 tarihli Av. …’ye göndermiş olduğu e-postada ayıp ihbarında bulunduğu, davacının ise “aynı tatsız olay yaşanmayacak” şeklinde beyanı olmakla ayıbı kabul ettiği, ancak diğer yazışmalara bakıldığında farklı parti ürünlere ilişkin ayıp ihbarlarının yapıldığından da bahsedildiği, Davalının “daha önce göndermiş olduğunuz videoda patlamaya sebep olan malzemenin de bize ait olmadığını düşünmemize rağmen talebiniz doğrultusunda malzeme değişimini her zaman gerçekleştiriyoruz, takat burada bahse konu malzeme bizim size sevk ettiğimiz 04.03.2021 tarihli … fatura numaralı malzeme olmadığından değişimini gerçekleştiremeyiz iyi çalışmalar dilerim.” Şeklindeki ifadeleri de bulunduğu, tanık beyanları dikkate alınır ise davaya konu 40.567 kg malın iade edildiği, davacının malı iade almasının malın ayıplı olduğunu kabul anlamına gelebileceği, bu hususun takdirinin Mahkeme’ye ait olduğunun sonuç ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayda taraflar arasında bakır katot satımına ilişkin ticari ilişki bulunmaktadır. TTK’nın 23/1-c maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.
Satıcı, TBK’nın 219. maddesine göre, ayıptan genel olarak sorumludur. TBK’nın 223. maddesine göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında bakır katot satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalıya 49.937 kg bakır katot satılarak teslim edildiği, davacı tarafça satılan bakır katotların bedelinin tamamının ödenmediği bu nedenle ödenmeyen cari alacağa ilişkin icra takibi başlattıkları, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunun iddia edildiği, davalı tarafça davacıdan alınan bakır katotların 40.567 kg’nın ayıplı olduğu imalat sırasında patlamalara neden olduğu, durumun davacıya bildirildiği, davacının bakır katotların ayıplı olduğunu ve iade alacaklarını kabul ettiğini, ayıpsız olan bakır katotların bedelinin ödendiğini, ayıplıların da davacıya iade edildiğini bu nedenle davacıya borçlarının bulunmadığının ileri sürüldüğü anlaşılmakla, davalı tarafça davacıdan aldığı bakır katotların 40.567 kg’nın ayıplı olduğu bu nedenle davacı tarafa iade edildiği yönünde savunmada bulunulmuş ise de, dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen 40.567 kg bakır katot üzerinde teknik inceleme yapılamadığından ayıplı olup olmadığı hususunda bir tespitte bulunulamadığı, davalı tarafça davacı ile e-posta yazışmalarında davacı şirket yetkilisinin bakır katotların ayıplı olduğu hususunun kabul edildiği ileri sürülmüş ise de e-posta da yer alan “aynı tatsız olay yaşanmayacak” ibaresinin tek başına ayıbın kabul edilmesi şeklinde algılanmasının mümkün olmadığı, zira dosya kapsamındaki e posta çıktılarının incelenmesinde, davalının ayıbı ikrar etmiş olduğuna yönelik hiçbir beyanının bulunmadığı aksine “patlamaya sebep olan ayıplı olduğu iddia edilen malzemenin kendilerine ait olmadığı ancak talep doğrultusunda malzeme değişimi yapılacağı” ve “04/03/2021 tarihli sevk irsaliyesi gönderilen ürün olmadığından değişimi gerçekleştiremeyecekleri” yönünde ayıp iddiasına yönelik itirazın ileri sürüldüğü açık olup, davacının iradesinin davalı ile olan ticari münasebetini sürdürmek gayesinden başka bir şekilde yorumlanamayacağı açık olup benzer olayda …Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 27.05.2021 tarih, 2019/… Esas, 2021/… Karar sayılı içtihatında da bu durum “ticari ilişkisini korumak adına bir tacirin müşterisine karşı bu şekilde davranışlarda bulunması ayıbı ve ortaya çıktığı iddia edilen zararları kabul ettiği şeklinde yorumlanamaz” şeklinde açıklandığı, görüldüğü üzere davacının e-posta da “aynı tatsız olay yaşanmayacak” şeklindeki beyanının tek başına dava konusu bakır katotlardaki ayıbı kabul ettiği sonucunu çıkarmaya yeterli değildir. Bilirkişi heyeti tarafından ayıplı olduğu iddia edilen bakır katotlar üzerinde inceleme yapılamadığından satıma konu üründe imalattan kaynaklı ayıbın tespit edilemediği açıkça bildirildiğinden, teknik raporlarda imalat ayıbı tespit edilmediği gibi dosyaya sunulan da e-posta yazışmalarında imalat ayıbının açıkça kabul edildiğine dair beyanının bulunmadığı anlaşılmakla, 04/03/2021 tarihli irsaliye ile davalıya teslim edilen bakır katotlara karşı davalı tarafça 26/03/2021 tarihli iade faturası düzenlenmiş ise de yasal ihbar süresinin üzerinden uzun süre geçtikten sonra 21/12/2021 tarihli e-posta ile ayıp ihbarında bulunulduğu bu haliyle TBK’nın 223. maddesi uyarınca davalı alıcı muayene ve süresinde ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğünü ve bu konudaki tespit yükümlülüğünü yerine getirdiğini kanıtlayamamış olmakla, yine imalat ayıbının varlığına dair somut bir delil dosyaya sunulamadığından ayıp iddiasının davalı tarafça ispatlanamadığı, yine davalı tarafça dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen 40.567 kg bakır katot’un davacı şirket yetkilisinin plakasını bildirdiği araçlarla davacıya teslim edildiği iddia edilmiş ise de, söz konusu ürünlerin miktar ve niteliği itibariyle davacı tarafa teslimine ilişkin teslim-tesellüm belgesinin dosyaya sunulmadığı, dinlenen tanık beyanlarında bakır katotların davalıdan teslim alınarak tarif edilen adrese bakırların teslim edildiği yönünde beyanda bulunulmuş ise de buna ilişkin teslim belgesinin bulunmadığı, davacı şirketin SGK kayıtlarına bakıldığında tanık beyanlarında bakır katotların teslim edildiği iddia edilen … Hizarcı isminde bir davacı çalışanı bulunmadığı açık olup, basiretli bir tacir olan davalının yaptığı ticari faaliyet, teslim edildiği iddia edilen ürünün türü ve miktarı itibariyle teslim olgusunu şüpheye mahal vermeyecek şekilde yazılı belge ile ispatlaması gerekirken bu yönde bir delil ortaya konulmadığı, bakır katotların davacıya teslim edilmek üzere nakliyesini gerçekleştirdiği yönünde soyut tanık beyanlarının ürünlerin davacı tarafa teslim edildiğini tek başına ispatlamaya yeterli olmadığı, teslim olgusunun yazılı belge ispatlanması gerekmekte olup davalı tarafça bu hususta teslim iddiasını ispata elverişli delil sunulmadığından ayıplı olduğu iddia edilen 40.567 kg bakır katotun davacıya teslim edilmediği anlaşıldığından davacı tarafın sattığı ve teslim ettiği bakır katotlardan kaynaklı davalıdan alacaklı olduğu sabit olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ve alacak miktarı yönünden dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının bakiye alacağının 433.534,04-$(USD) olduğu, bu nedenlerle Davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına, ayrıca alacağın likit ve takibe itirazın haksız olması nedeniyle asıl alacağın (433.534,04-$(USD) x12,1957-TL=5.287.251,09-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Dairesi’nin 2021/… Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebinde belirtilen şartlarda kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın (433.534,04-$(USD)x12,1957-TL=5.287.251,09-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 361.172,12-TL harçtan mahsubu ile bakiye 287.271,66-TL karar harcının borçlu davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 73.900,46-TL peşin harç olmak üzere toplam 73.959,76-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 20 adet tebligat-posta masrafı 327,25-TL, bilirkişi ücreti 6.000,00-TL olmak üzere toplam 6.327,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nispi 351.745,02-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.