Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/670 E. 2022/136 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/670 Esas
KARAR NO : 2022/136
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, dava konusu takip dayanağı 11/05/2021 tarihli, 70.800,00-TL bedelli fatura içeriği hizmetin davalı tarafa sağlandığını, davalı tarafça faturaya istinaden 30.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak bakiye fatura bedelinin ödenmediğini, davalı tarafça fatura içeriğine de süresi içinde itirazda bulunulmadığını, ayrıca davalı tarafça kısmi ödeme yapılmasının fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davalının bakiye fatura borcunu ödememesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra takip dosyasında 43.571,05-TL alacağın tahsili yönünden ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle icra takibine borçlu tarafça yapılan itirazın iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının adresi … olduğundan dolayı yetkili mahkeme … Adliye’si yetki çevresinde bulunması karşısında ilgili adliyede ticaret mahkemesinin bulunmadığı işbu sebeple … Asliye Ticaret mahkemeleri yetkili olduğunu, Müvekkilinin ” … İnşaatı ” ihalesini aldığını, ihalenin ” … Yapılması ” işinin ise taşeron olarak davacıya verildiğini, müvekkili şirketin taşeron olarak sözleşme yaptığı davacının yapmayı taahhüt ettiği işlerin ifasında davacıyı finanse ettiğini, davacının şirket çalışanlarının sigorta, prim ve vergi ödemeleri, beton, araç yakıtı gibi malzeme alımı vs. Müvekkili tarafından yapılarak davacı şirkete yansıtılacağı şeklinde taraflar arasında mutabakata varıldığını, müvekkilininde bu kapsamda davacının alacak hakkında mahsup etmek üzere harcamalar yaptığını, taraflar arasında yapılan anlaşmaya aykırı olarak davacının sadece kesmiş olduğu fatura üzerinden alacak hakkı olduğunu iddia ettiğini, yansıtma giderlerini ve teminat giderlerini yok saydığını, davacının %5’lik teminat kesintisi dışında herhangi bir alacak hakkı kalmadığını, ancak davacının teminat bedelini de henüz iade hakkı elde etmediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafından davalı şirket aleyhine bakiye fatura bedelinin tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine karşı İİK’nın 67. maddesine istinaden açılmış itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde mahkemenin yetkisi hakim tarafından re’sen ele alınmayacak ancak davalı tarafından süresi içinde usulüne uygun yetki itirazında bulunulursa yetki hususunda bir karar verilecektir. Davalı vekili süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemeyi usulüne uygun bir şekilde göstermiştir.
Eldeki davada davacının adresi ” … ” olup, yine davalı şirketin faaliyet adresi ise ” … /İSTANBUL” dur. Taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı tarafça açılan dava yukarıda sayılan yetkili mahkemelerden hiç birinde açılmayarak yetkisiz olan Mahkememizde açılmıştır. Davalı tarafından süresinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin ikametlerinin bulunduğu Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu belirtmiştir.
Dava konusu itibariyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde belirtilen mahkemelerden birinde dava açmak hususunda davacı tarafa seçimlik hak tanınmışken davacı tarafça bu mahkemelerden birinde dava açmayarak yetkisiz bir mahkemede dava açılması halinde yetkili mahkemeyi seçme ve belirleme hakkı süresinde sunacağı doğru yetkili mahkemeyi belirten yetki itirazı ile davalı tarafa geçmektedir. Bu halde somut olayda mahkememizin her yönden yetkisiz olduğu açık olup, süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-ç maddesi gereğince mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili BAKIRKÖY ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere Bakırköy Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/202

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*