Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/650 E. 2022/137 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/650 Esas
KARAR NO : 2022/137
DAVA : Menfi Tespit (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesinin ( … Asliye Ticaret Mahkemesi) 2006/ … Esas 2008/ … Karar sayılı dosyasının davacısının … Tic. San Ltd.Şti. Davalısının da müvekkili … olduğunu, Davalı … Tic. San Ltd.Şti.nce davacı müvekkil …’a banka yoluyla gönderildiği iddiası ile gerçekte varolmayan ve müvekkile de verilmeyen tek bir lira olmadığı halde mahkemece davalı şirketin iddiaya konu parayı bankadan gönderdim sözlü beyanına itimat edilerek toplamda 1.162.500 TL nin faizi ile birlikte müvekkilden tahsiline karar verilmiş olmasında hukuken isabet olmadığını, yargılama aşamasında dile getirilmesine rağmen, davalı … Tic. San Ltd.Şti.nin müvekkile banka yoluyla gönderdim dediği paraların gerçekten gönderilip gönderilmediği banka hesaplarının celbi ile sorulup araştırılmadan, tek yanlı beyan ile davacı müvekkil aleyhine hüküm kurulmasında isabet olmadığını, kaldı ki … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/… Esas 2008/… Karar sayılı ilamından da açıkça görüleceği üzere, davalı şirketin alacağını ispata delil olarak sunduğu … Vergi Dairesine sunulduğu iddia edilen belgenin … Vergi Dairesi kayıtlarında olmadığının açıkça görüldüğünü, 1.162.500 TL gibi yüksek bir meblağın nasıl ve ne şekilde tanzim edildiği de tüm şüpheleri giderecek şekilde tartışılmadığını ve açıklığa kavuşturulmadığını, bu denli yüksek bir rakamın, hele hele şirket olan davalının, bu miktar parayı banka yoluyla göndermesi zorunluluğu bulunurken, elden verdiğim paralar diyerek beyanda bulunması ve bu beyanı ile davasının kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Davacı …’un bir dönem davalı … Tic. San Ltd.Şti.nin bazı dosyalarında avukatlığını üstlendiğini, Davalının gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilden şikayetçi olması sonucu hakkında dava açılan davacı …’un … Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/ … Esas 2017/ … Karar sayılı ilamı ile cezalandırıldığını ve avukatlık mesleğinden yasaklandığını, Davalı … Tic. San Ltd.Şti.nin hem … Asliye Ticaret Mahkemesinin ( … Asliye Ticaret Mahkemesinin ) 2006/… Esas 2008/… Karar sayılı dosyasında hem de … Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyasında iddia ettiği gibi davacı …’a gerek elden gerekse iddia ediliği üzere bankadan davaya konu bir ödeme yapmadığını, buna ilişkin bir banka kaydı ekstresi sunulamadığını, bu sebeple, davalı … Basım Yayın Dağıtım Tic. San Ltd.Şti.nin gerçekten davacı müvekkile verdim dediği bir ödeme makbuzu yahut bankadan ödedim dediği 1.162.500 TL ye ait bir dekont varsa buna ilişkin delillerini dosyaya sunması gerektiğini, eğer davalı … Tic. San Ltd.Şti. buna ilişkin bir delil, bir belge sunamaz ise, müvekkil davacı …’un … Asliye Ticaret Mahkemesinin (… Asliye Ticaret Mahkemesinin ) 2006/ … Esas 2008/ … Karar sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığını tespitinde yasal zaruret bulunduğunu, bu sebep ve gerekçeler ile banka hesap hareketleri geldiğinde davalı şiketin davacıya gönderdiği tek bir lira dahi olmadığı açıklığa kavuşturulacağını, bu nedenlerle … Asliye Ticaret Mahkemesinin ( … Asliye Ticaret Mahkemesinin ) 2006/ … Esas 2008/ … Karar sayılı ilamı ile müvekkilden tahsiline karar verilen borcun gerçekte olmamasından, davacı müvekkil …’un davalı … Tic. Ve san. Ltd.Ştine dava konusu 1.162.500 TL borcunun olmadığının tespitine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin de davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 14/01/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile Davacı taraf arasında; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2006/… E., 2008/… K. No.lu dosyası kapsamında görülerek 06.07.2015 tarihinde kesinleşen alacak davası kapsamında; müvekkilinin davacıdan “alacaklı olduğu” hususunun kesinleştiğini, taraflar arasındaki her türlü talep ve iddianın söz konusu yargılama kapsamında Mahkemece tüm delillerle birlikte değerlendirilerek bir yargıya varıldığını ve varılan bu Mahkeme kararının, yasal süre ve süreçlerin sonunda kesinleştiğini, dolayısıyla kesin hükmün varlığı ışığında; huzurda görülen dava kapsamında esasa girilmeksizin öncelikle davanın usulden reddi hususunda karar verilmesini, müvekkili tarafından, davacıya yapılan ödemelerin tüm banka dekontları ile sabit olduğunu, bu ödemelerin müvekkili tarafından Davacıya, Davacının talebi üzerine; vekillik ilişkisi kapsamında ve açılan davalar gerekçe gösterilerek, mahkeme harç ve masrafları olarak gönderildiğini, gerçekte Davacı tarafından müvekkiline sunulan evrakın tamamının sahte ve davacı tarafından düzenlenmiş olduğunun ilk yargılamada ayrıntılı şekilde incelenerek, bilirkişi raporları ile kesin olarak tevsik edildiğini, Davacının olmayan mahkeme, esas, hakim bilgileri ile tamamen düzmece şekilde; mesleğini de kötüye kullanmak suretiyle; yüklü miktardaki meblağları peyderpey müvekkilinden aldığını, karşılığında ise ne dava açıldığını, ne de izah edilebilecek herhangi bir hukuki hizmet verildiğini, ilgili ödeme belgelerinin, delilleri arasında yer alan … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası içeriğinde sabit olduğunu, dekontlar ile net bir şekilde görüleceği üzere; müvekkilinin ve müvekkili şirketin ortak ve yetkilileri olan … ve … ‘ın … Bankası nezdindeki hesabından davacının … Bankası nezdindeki hesabına yapılan ödemeler ile müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu hususunun sabit olduğunu ve bu durumun Mahkeme kararı ile sabit olduğunu, bu nedenlerle; taraflar arasında daha önce görülerek karara bağlanan ve kesinleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Eski … Asliye Ticaret Mahkemesi) 2006/… E., 2008/… K. No.lu dosyası kapsamında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, 06.07.2015 tarihinde kesin şekilde Mahkeme kararıyla hükme bağlanmış olduğunu bu aşamada davacının haksız ve mesnetsiz talep ve davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin (… Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamı, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/ … Esas, 2017/ … Karar sayılı kesinleşmiş ilamı, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı vesayet kararı, … kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
… Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin (… Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamının incelenmesinde; davacı … Tic. ve San. Ltd.Şti. tarafından davalı … aleyhine açılan alacak davasının kabulüne karar verilerek toplam 1.162.500,00-TL’nin verildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ve kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 06/07/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/… Esas, 2017/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamının incelenmesinde; katılanı … Tic. ve San. Ltd. Şti. yetkilisi … olan sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yapılan yargılama sonucunda sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5 yıl hapis ve 30.000,00-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve resmi belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle temyizde düşme kararı verildiği, dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizde onama sonrası 04/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı vesayet kararının incelenmesinde; dosyamızın davacısı olan hükümlü … hakkında kesinleşmiş mahkumiyet nedeniyle 12/04/2018 tarihinde kısıtlanmasına karar verildiği ve kendisine …’un vasi atandığı ve 23/11/2021 tarihinde verilen ek karar ile kısıtlılık kararının kaldırılmasına ve vasiliğin sonlandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı tarafça davalı şirket aleyhine açılan … Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin … Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile verilen alacak tahsiline ilişkin hükümden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Asliye Ticaret Mahkemesinin ) 2006/… Esas 2008/… Karar sayılı ilamı ile kendisinden tahsiline karar verilen borcun gerçekte olmamasından, davacı müvekkil …’un davalı … Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne dava konusu 1.162.500,00-TL borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf kesin hüküm itirazında bulunarak taraflar arasında daha önce görülerek karara bağlanan ve kesinleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Eski … Asliye Ticaret Mahkemesi) 2006/… E., 2008/… K. No.lu dosyası kapsamında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, 06.07.2015 tarihinde kesin şekilde Mahkeme kararıyla hükme bağlanmış olduğunu bu nedenle davacının haksız ve mesnetsiz talep ve davasının tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın kesin hüküm itirazına dayanak olan … Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin (… Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamının incelenmesinde; davacı … San. Ltd.Şti. tarafından davalı … aleyhine açılan alacak davasının kabulüne karar verilerek toplam 1.162.500,00-TL’nin verildiği tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği ve kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 06/07/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava şartları; yargı yetkisi, yargı yolu, görev, kesin yetki, davada iki tarafın bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekâlet ehliyeti ve geçerli vekâletname bulunması, davayı takip yetkisi, davacı tarafından gider avansının yatırılması, teminat gösterilmesine ilişkin kararın yerine getirilmemesi, hukukî yarar, davanın derdest olmaması ve kesin hüküm bulunmamasıdır.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
HMK’nın 138/1 maddesi gereğince; Mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir düzenlemesi getirilmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Dava konusu olayda taraflar arasındaki ihtilaf avukat olan davacının vekalet ilişkisi kapsamında davalı şirkete verilen avukatlık hizmeti nedeniyle davalı şirketten haksız yere tahsil ettiği paraların istirdadına yönelik hükümle sonuçlanan … Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin … Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamında verilen tahsil hükmünün yeterli inceleme yapılmadan verildiği iddiasıyla davalı şirkete borçlu olup olmadığı hususundan kaynaklıdır.
Davacı tarafça haksız tahsil edilen paraların tahsiline ilişkin hükümle sonuçlanan … Asliyet Ticaret Mahkemesi’nin (… Asliye Ticaret Mahkemesi) 30/06/2008 tarih, 2006/… Esas, 2008/… Karar sayılı kesinleşmiş ilamında verilen tahsil hükmünün yeterli inceleme yapılmadan verildiği ve davalı şirkete borçlu olmadığına yönelik dava … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmüş ise de bu davanın dava tarihi olan 12/05/2006 itibariyle yürürlükte olan HUMK hükümlerine göre asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi değil iş bölümü ilişkisi olması ve … Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın davalısı tarafından yargılama sırasında iş bölümü itirazında bulunulmadığından davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğü anlaşılmakla, önceki davanın davalısı tarafından mahkememizde açılan dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HMK uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olması ve mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu hususta Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12/07/2018 tarih ve 2018/3546 Esas, 2018/7886 Karar sayılı ilamının vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar açısından görevli mahkemenin tespit yönündeki karar ve gerekçesinde belirtildiği üzere, vekalet ilişkisi kapsamında doğan uyuşmazlıklarda, görevli mahkeme taraflar arasındaki vekalet ilişkisini düzenleyen temel ilişkinin tespiti ile çözümlenmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacı avukatlık ile davalı şirket arasındaki vekalet ilişkisinin temelinde davalı şirkete verilen hukuki danışmanlık nedeniyle vekalet ilişkisi kurulmuştur.
Görüldüğü üzere uyuşmazlığın temelindeki vekalet ilişkisi, davalı şirkete verilen hukuki danışmanlıktan kaynaklı olduğundan ve ihtilafın avukat olan davacının vekalet ilişkisi kapsamında davalı şirketten tahsil ettiği paraların istirdadına yönelik hükümle sonuçlanan karardan dolayı davalı şirkete borçlu olup olmadığından kaynaklanması, davalı şirket tacir ise de davacı tarafın avukat olması tacir sıfatının olmaması, alacağın/borcun her iki tarafın ticari işinden kaynaklı olmaması nedeniyle uyuşmazlığı çözme görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup Mahkememiz görevsiz olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.