Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/648 E. 2022/737 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/648 Esas
KARAR NO : 2022/737
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/11/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T.C. … Bankası A.Ş. ile Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında 02.01.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, Davalı Hakan Gülbaba’nın sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmeden doğan Müvekkil Banka alacağının ödenmemesi üzerine davalı ve asıl borçluya …. Noterliği, 06.05.2019 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı keşide edildiğini, ihtara itiraz edilmediği gibi müvekkili Banka alacağının da ödenmediğini, müvekkili bankaya olan borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini, taraflar arasında yürütülen arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, davalıdan talep edilen temerrüt faiz oranının, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında hukuka uygun olduğunu, davalının, sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, borçlarını da halen ödemediğini, davalının itirazlarının zaman kazanmaya yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü 2019/… E. dosyasına yapılan itirazın iptalini, itirazların haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının icra takiplerine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasını, dava harç ve masraflarının davalıdan alınarak müvekkili bankaya verilmesini ve lehlerine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asile çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı asil davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, …. Noterliği, 06.05.2019 tarih, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı, davacı banka ile davalı arasında akdedilen 02.01.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalıdan tahsili amacıyla genel krediden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davacı taraf dava dilekçesi ile takip sonrası müşteri çeklerinden tahsilat sağlandığını ve dava tarihi itibariyle güncel banka alacağının 146.599,43 TL olduğunu beyan ederek davayı 146.599,43 TL üzerinden açmıştır.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 168.205,33 TL asıl alacak, 9.278,88 TL işlemiş faiz, 609,60 TL BSMV TL ve 729,90 TL ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 178.823,71 TL borcun ödenmesi amacıyla 20/08/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 21/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 17/02/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişi … … tarafından düzenlenen 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd Şti arasında toplam 500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalı kefilin müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, davacı banka tarafından davalıya 2 ihtarname gönderildiği, …. Noterliğinin 06/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile toplam 226.996,70 TL’nin ödenmesi hususunun ihtar edildiği, kat ihtarının davalıya 07/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, …. Noterliğinin 05/07/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile toplam 184.105,70 TL’nin ödenmesi hususunun ihtar edildiği, kat ihtarının iade geldiği, davalının temerrüde düşürülmediği, temerrüt tarihinin takip tarihi olacağı, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine göre davacı bankanın TL kredide uyguladığı akdi faiz oranının %11,70, taksitli kredilerde uyguladığı akdi faiz oranının %15,12 olduğu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle TL nakdi kredi alacağı yönünden davalıdan talep edebileceği tutarın 114.823,687 TL, davacı bankanın takip tarihi itibariyle TL taksitli kredi alacağı yönünden davalıdan talep edebileceği tutarın 72.382,96 TL olarak hesaplandığı, toplamda davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 187.206,64 TL olduğu, takip tarihinde talep edilebilecek ana para tutarının 177.656,04 TL olarak tespit edilmesine karşın davacı bankanın icra takibinde talebinin 168.205,33 TL olduğu, bu durumda kat tarihi ile takip tarihi arasında 9.450,71 TL tahsilat sağlandığı ancak bu tutarın dosya kapsamındaki belgelerden tespit edilemediği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Yargıtay HGK 22/11/2018 tarih, 2017/19-… E., 2018/… Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere ” Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferileri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.” düzenlemesi gereğince bilirkişiden ödemeler düşülmek suretiyle hesaplama yapılmak üzere ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. Bankacı Bilirkişi … … tarafından düzenlenen 13/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; “Davalının takip tarihi ile dava tarihi arasında yaptığı ödemeler TBK 100 kapsamında önce işleyen faizden, faiz tutarını aşan tutar ise icra giderlerinden düşülerek hesaplama yapıldığı, işleyen faiz ve icra giderlerinden düşülen ödemeler bu kalemleri karşılayamadığı için ana paradan herhangi bir düşüm yapılmadığı, yapılan hesaplama sonucunda 33.714,28 TL toplam tahsilatın, 19.036,73 TL’si işleyen faizden, 14.677,55 TL’si icra giderlerinden düşüldüğü, bu kapsamda davalının davacı bankaya dava tarihi itibariyle kalan borcunun 178.485,83 TL asıl alacak, 72.570,79 TL takip tarihi ile dava tarihi arasındaki işlemiş faiz ve 22.761,86 TL icra giderleri olmak üzere toplam 273.818,48 TL olduğu, Kredi Garanti Fonu tarafından davalı için 08.05.2020 tarihinde yapılan 59.547,83 TL … tazmin ödemesi, “… nun uğradığı zararlar için yasal takip işlemleri krediyi kullandıran banka tarafından yürütülür” şartı gereği hesaplamalara dahil edilmediği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı şirketin davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve davalı borçlunun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından takibe itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadığını ileri sürmüşse de, dava dışı borçlu şirketin asıl borçlu olarak davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalı yönünden Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, kefalet tarihi itibariyle davalının davalı şirketin ortağı olduğu bu nedenle eş rızası da gerekmediğinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafın itiraz ettiği miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Düzenlenen bilirkişi ek raporu ile takip tarihi ile dava tarihi arasında yapılan ödemeler Yargıtay HGK 22/11/2018 tarih, 2017/19-822 E., 2018/1754 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere TBK m.100 hükmü dikkate alınarak son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağının toplam 273.818,48 TL olduğu tespit edildiği, bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıdan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davacı bankanın dava dilekçesi ile dava tarihi itibariyle güncel banka alacağının 146.599,43 TL olduğunu beyan ederek dava açtığı anlaşılmakla taleple bağlı kalınarak davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki; borçlu davalı tarafından 146.599,43 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden dava (11/11/2021) tarihinden itibaren ana para alacağı için uygulanacak yıllık %23,40 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın (146.599,43-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) a.) Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasındaki; borçlu davalı tarafından 146.599,43 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla belirtilen miktar yönünden dava (11/11/2021) tarihinden itibaren ana para alacağı için uygulanacak yıllık %23,40 oranında faiz ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden devamına,
b.)Asıl alacağın (146.599,43-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.014,21-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.609,44-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.404,77-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 22.989,91-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı ve 1.609,44-TL peşin olmak üzere toplam 1.668,74-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti ve 219,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.219,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 13/12/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*