Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/636 E. 2022/427 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/636 Esas
KARAR NO : 2022/427
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirkete muhtelif tarihlerde ambalaj malzemesi satışı yapıldığını, davacı yanca da ödemeler yapıldığını ve taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi kurulduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirketten alınan malların bedelleri ödenmediğini, halihazırda davalını cari hesap borcunun 18.034,69-TL olduğunu, bu sebeplerle davalı/borçlu hakkında …. İcra Dairesi’nin 2021/…E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını beyan ederek; davalı tarafından yapılan itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesi adı altında 18/02/2022 tarihli dilekçesini ibraz etmişse de dava dilekçesinin davalı şirketin sicil adresine 13/11/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık yasal süre geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından Mahkememizce cevap dilekçesi olarak değerlendirilmemiş, beyan dilekçesi olarak kabul edilmiştir, davalı vekili mahkememize verdiği beyan dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibine müvekkili şirketçe itiraz edildiğini, davacı itiraz dilekçesinde pek çok yazışma yapılmış olmasına rağmen taraflar arasında ayıplı ürün teslimi ve iadesine ilişkin süreçlerden bahsetmekten imtina etmekte olduğunu, icra takibine konu 18.461,10-TL tutarlı cari hesap alacağı müvekkilinin iade faturası düzenlediği ürünlerin davacı tarafından kabul edilmemesinden kaynaklandığını, müvekkili tarafından satın alınan ürünler ambalaj ürün olduğunu, tedarik süresi uzun stoklu olarak çalışıldığını, uyuşmazlığa konu siparişte 745kg olarak satın alınan ve rulo şeklinde sarılı teslim edilen bu ürünlerin sırasında, makineye bağlandığında anlaşılabildiğini, bu nedenlerle 20.09.2021 tarihli 30.795,52TL iade faturası düzenlendiğini ve davacıya teslim edildiğini, davacı tarafça iadeye konu ürünle ilgili olarak yeni bir ürün teslimi söz konusu olmadığı halde müvekkili şirkete yeniden fatura kesildiğini, bu faturaya karşılık müvekkili şirketçe yeni bir iade faturası düzenlendiğini, davacı tarafça usulüne uygun olarak düzenlenen bu faturaya itiraz edildiğini, müvekkili şirkete ait ticari defterler ve kayıtlar incelendiğinde müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının görüleceğini, icra takibine 744,86TL faiz alacağı konu edildiğini ancak temerrüt söz konusu olmadığından takip öncesi döneme faiz işletilmesi mümkün olmadığını, ayrıca takibe konu faiz oranının da hukuka aykırı olduğunu, beyan ederek; davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra Dairesinin 2021/… esas sayılı dosyası, arabuluculuk son tutanağı, … Noterliğinin … yevmiye sayılı 13.10.2021 tarihli ihtarnamesi, mail yazışmaları, cari hesap ekstresi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami “yedi gün” içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK’da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Faturanın dayanağı olan temel ilişkinin ispatı gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz.
Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Ayıp yönünden; 6102 Sayılı TTK’nın 23. maddesinde “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmekle birlikte, maldaki ayıbın ileri sürülmesi ile ilgili olarak ise 23/c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun 223/2. maddesinde ise “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” Hükmüne yer verilmiştir.
TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Gizli ayıp basit bir muayeneyle anlaşılamayacak durumda ise bu tür bir ayıbın ortaya çıkması halinde TBK.’nun 223-2. fıkrası uyarınca ayıbın derhal satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında tarafların sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 18.034,69 TL asıl alacak ve 744,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.779,55 TL borcun ödenmesi amacıyla 05/10/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 18/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 14/10/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişinin 04/04/2022 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; tarafların ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, davacının ticari defterlerine göre davacının 18.064,60TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının kaydi alacağının davalının düzenlemiş olduğu 20.09.2021 tarihli … numaralı 30.795,52TL tutarlı iade faturasına karşın davacı tarafından düzenlenen 05.10.2021 tarihli … numaralı 18.461,10TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, söz konusu faturaların her iki taraf ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise davalının 16.965,31TL davacıdan kayden alacaklı göründüğü, davacı tarafından düzenlenen 05.10.2021 tarihli … numaralı 18.461,10TL tutarlı faturaya karşın davalının 05.10.2021 tarihli … numaralı 18.461,10TL tutarlı faturayı düzenlediği, ancak bu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özünün davalı tarafından ayıp iddiası ile davacıya iade edilmek istenen emtiadan ötürü karşılıklı olarak düzenlenen faturalardan kaynaklandığı, davacının takibe konu alacağının oluşturan faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, ancak davacının alacağının itfa eden … numaralı 18.461,10TL tutarlı davalı faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi davacı tarafından yasal süresi içinde faturaya itiraz edildiği, bu itibarla davalı faturasının davacı aleyhine borç doğurmadığı, dava dosyasına sunulan deliller ve ticari defterler incelemesi sonucu davacının ticari defterlerindeki verilere, defterlerin delil niteliğine ve taraf faturalarının TTK 21/2 bağlamında davalının düzenlediği en son iade faturasının davacı aleyhine borç doğurmuyor olması sonucuna göre davacının 18.064,60TL davalıdan alacaklı olduğu kanaatine ulaşıldığı, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 12.10.2021 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %16,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %16,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği,” şeklinde rapor hazırlanmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında taraflar arasında ambalaj malzemesi alım-satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça davalı tarafa satılan 745 kg naylon rulo malzemesine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki mail yazışmalarında ve taraf dilekçeleri ile söz konusu 745 kg naylon rulo malzemesinin alımının 2020-2021 yıllarına ilişkin olduğu, davalı tarafça makinaya takılması üzerine makinaya uymadıklarını anlamaları üzerine naylon rulo malzemeyi iade etmek istedikleri, davacı tarafın ise aradan uzun zaman geçmesi nedeniyle iadeyi alamayacaklarını, temiz ve kuru şekilde verilmesi halinde hurda değerini ödeyebileceklerini beyan ettikleri anlaşıldığı, davalı tarafça iade faturası düzenlenmesi üzerinde davacı tarafça 745 kg naylon rulo malzemesine ilişkin olarak 23/09/2021 tarihli … numaralı 18.461,10TL bedelli fatura düzenlendiği, faturanın davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça 05/10/2021 tarihli … numaralı 18.461,10 TL bedelli iade faturası düzenlendiği, iade faturasının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve davacı tarafça … Noterliğinin … yevmiye sayılı 13.10.2021 tarihli ihtarnamesi ile davalı tarafça düzenlenen iade faturasının iade edildiği, davalı tarafça fatura konusu ürünlerin teslim edilmediğine yönelik bir itirazı bulunmayıp fatura konusu 745 kg naylon rulo malzemenin ayıplı olduğu ve iadesine yönelik itirazı olup, davalı taraf beyan dilekçesi ve duruşmada alınan beyanında naylon rulo malzemenin makinaya bağlandığında uymadıklarını anladıklarını beyan etmiş olmakla TTK m. 23/c uyarınca ticari satışlarda malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeli, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek ve incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, davalı tarafça iddia edilen ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu ve TTK 23/c maddesi uyarınca teslim aldığı ürünler incelemek ve inceleme sonucunda 8 gün içerisinde malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, ancak yasa gereği belirlenen 8 gün içerisinde ayıp bildiriminde bulunduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, davacı tarafın üzerinden uzun zaman geçen ürünlerin iadesini kabul etmemekte haklı olduğu bu nedenle davalı tarafın 745 kg naylon rulo malzemesine ilişkin 18.461,10 TL fatura bedelini ödemekle yükümlü olduğu, davalı taraf faturaya konu ürünlerin ayıplı olduğunu bu nedenle borçlu olmadıklarından bahisle borca itirazda bulunmuş ise de davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğuna dair süresinde ayıp bildiriminde bulunulmadığı gibi ayıp ihbarı yapıldığı ve takip konusu faturaya süresinde itiraz edildiği ve ürünlerin ayıplı olduğu hususunu ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu faturadan dolayı ürünlerin ayıplı olduğu ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından davacının ticari defterlerine göre davacı davalıdan 18.034,69 TL alacaklı olmakla; düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacının 18.034,69 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 18.034,69 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(3.606,93-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 18.034,69 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(3.606,93-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.231,95-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 226,81-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.005,14-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 744,86-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı ve 226,81-TL peşin harç olmak üzere toplam 286,11-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti ve 57,50-TL posta giderinden ibaret toplam 957,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 919,48-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.267,59-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 52,41-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*