Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/631 E. 2021/795 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/631 Esas
KARAR NO : 2021/795
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı asillerin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı … davacılar hakkında … İcra Müdürlüğünün 2021/…esas sayılı dosyasıyla icra takibinde bulunduğunu, Davalı …’ın borçlu … …’dan alacaklı olduğunu, bu nedenle davalı … Asliye Hukuk Hakimliğinin 2009/… esas 2011/… karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar verildiğini, kabule binayen davalı belirtilen icra dosyası numarası ile davacılar hakkında davacılar borçluymuş gibi icra takibi yaptığını, İcra takibinde konu olan dosyada veraset ilamı olmadığını, başkaları tarafından alma veraset ilamını örnek olarak koyduklarını, Davacıların annesinin belirli yaştan sonra kötü niyetli olarak almış olduğu vekaletname ile bu işlemleri yapan … … hakkında İcra takibi yapmak yerine davacıların annesi kendilerine miras kalan gayrimenkullere usulsüz ve mesnetsiz bir şekilde icra takibi yapıldığını, yapılan takipten kendilerinin hiç haberi olmadığını, kaldı ki bu icra dosyasının yani …. İcra müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyanın yenilenmeden evvel ki dosyası yine … icra müdürlüğünün 2011/… esas sayılı dosyasına dayandığını, eski dosyasından adlarına gönderilen tebligatlar kendileri tarafından alınmadığını, eski dosyasından ve yeni icra dosyasından yaptlan tüm işlemlerin şaibeli olduğunu, icra dosyasındaki davalı alacaklı) … … …’le olan alacağını kendilerinden tahsil etmek istediğini, bu işlemi yaparken de bir sürü şaibeli işlemlere başvurarak icra takibine devam ettiğini, …’ın, … … bizzat kendisine azilname gönderdiğini, … … kardeşlerinden … ile evli olduğunu ve aralarında geçimsizlik olduğunu, icra takibinin devamında zor durumda kalacaklarından gerçekten hiçbir borçlarının olmadığını kendilerine miras birakarı … …’unda yaşından dolayı … …’e vermiş olduğu vekaletinden dolayı usulsüz, kanunsuz olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı …. İcra müdürlüğünün 2021/… esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin izah edilen nedenlerden dolayı dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını davalarının kabulünü, mahkeme masraflarının, vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davanın ilama aykırılık nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine dair şikayet niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
“…İlamlı icraya başvurma hakkı, ilam veya ilam niteliğindeki belge lehine olan, ilama veya ilam niteliğindeki belgeye göre alacaklı olan kişiye (ilam alacaklısına) aittir…İlamlı icrada borçlu, ilam (veya ilam niteliğinde belge) aleyhine olan, yani ilama göre ‘borçlu’ durumunda olan kişidir (taraftır)…” “Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilir… İlama aykırı takip ve infaz işlemlerine yönelik şikayet süresizdir…” (KURU, B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabi, 2013, 2. Baskı, s: 904 vd.)
“İlamların yerine getirilmesini isteme yetkisi, lehine hüküm verilen kişiye ve eğer bu kimse ‘alacaklı sıfatını’ hukuki ardılları (halefleri) yararına kaybetmişse, bunlara aittir… İlamın yerine getirilmesi ancak, aleyhine hüküm verilen kişi yani borçlu hakkında istenebilir…” (POSTACIOĞLU, İ/ALTAY, S. İcra Hukuku Esasları, 2010, s: 781 vd.)
Mahkeme ilamında lehine eda hükmü kurulmamış olan bir kişi tarafından, “icra emri” gönderilerek hakkında ilamlı takip yapılan borçlu, bu takibe karşı süresiz şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurup, yapılmış olan “icra takibinin iptalini” talep edebilir. Çünkü ilama aykırı olarak yapılan takiplere yönelik şikayetler, herhangi bir süreye tabi değildir.
“Şikayete konu işlem kamu düzenine aykırı ise, şikayet süreye bağlı değildir. İlama aykırı takip ve infaz işlemlerine yönelik şikayetler süreye bağlı değildir.” (COŞKUN, M. Açılamalı ve İçtihatlı İcra ve İflas Kanunu,4.Baskı, s:181)
Somut olayda dava ilama aykırılık nedeniyle süresiz şikayet niteliğinde olup davaya menfi tespit davası olarak bakılması mümkün değildir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 06/12/2018 tarihli 2018/1593 Es 2018/2230 K sayılı kararında aynı hususu belirtmiştir. Daire kararında “… Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davanın süresiz şikayet mahiyetindeki icra emrinin takibe dayanak ilama aykırı düzenlendiği ve faizin ilama aykırı olarak hesap edildiği iddiasından ibaret olduğu, süresiz şikayet mahiyetindeki iş bu dava konusunun çözümünde icra mahkemelerinin görevli olduğu,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
… İcra Hukuk Mahkemesince ise, “… İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben ihtiyati tedbirli olarak menfi tespit davası açıldığı, sonuç ve istem kısmında “…. fazla istenen tutar kadar borçlu olmadığımızın tespitine….” şeklinde talepte bulunulduğu, davanın nitelik itibariyle menfi tespit davası şeklinde açıldğı, bu tür davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda, davacı borçlu, ilamlı takip sırasında talep edilen faiz miktarının ilam ile uyumlu olmadığından bahisle borçlu olunan faiz tutarının yasal faiz oranına göre hesap edilmesi ile ticari avans faizi üzerinden istenen toplam 2181 TL miktar kadar borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş olup, dava icra emrinin takibe dayanak ilama aykırı düzenlendiği ve faizin ilama aykırı olarak hesap edildiğine ilişkin süresiz şikayet mahiyetindedir. Süresiz şikayete ilişkin uyuşmazlık icra mahkemesinin görev alanı içinde bulunmaktadır. “
Hal böyle iken somut olayda dava dilekçesi içeriğinden ve icra dosyasının UYAP üzerinden yapılan incelemesinden davacılar aleyhine ilamlı icra takibi yapıldığı ve süresiz şikayete ilişkin uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde incelenip giderilmesi gerekirken mahkememizce uyuşmazlığın incelenmesi mümkün değildir. 6100 Sayılı HMK 114. Maddesinde kanun koyucu, mahkemenin görevli olmasını davanın görülebilmesi için gerekli dava şartları arasında saymakta ve devam eden maddede mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağını belirtmektedir.
Davaya bakmaya görevli mahkemenin icra hukuk mahkemeleri olduğunun açıkça anlaşılması karşısında başka bir araştırma ve inceleme yapılmasına gerek görülmemiş mahkememiz görevsizliğine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi İcra Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi İcra Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 04/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır