Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/626 E. 2023/674 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/626 Esas
KARAR NO : 2023/674

HAKİM : Saliha YILMAZ 179189
KATİP : Abdullah KARABABA 204423
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacı şirket nezdinde … numaralı … Sigorta Poliçesi ile sigortalı … Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı aracın, 23.06.2020 tarihinden önce çekici ile davalı/borçlu … … …’ün çalışanı/sahibi 23.06.2020 tarihinde aracın sahibine teslim edildiği ve aracın 26.06.2020 tarihinde … ili Tem Otoyolu … Mevkiinde seyir halindeyken motor montaj kompartmanı bölümünden çıkan yangın sonucunda maddi hasar meydana geldiğini, Davacı şirketin hasar ihbarından sonra hazırlatılan ekspertiz raporu doğrultusunda araçta meydana gelen hasarın 430.000,00 TL olarak belirlenmesi ile bu tazminat bedeli 11.09.2020 tarihinde sigortalısına sigortalı aracın hasar tazminat bedeli olarak ödemiş olduğunu ve ödenen tazminat miktarın tazminat miktarı olan 430.000,00 TL bakiyenin SOVTAJ bedeli olan 71.600,00 TL kısmı mahsup edildikten sonra kalan hasar tazminatı olan 358.400,00 TL için sigortalısının haklarına halef olduklarını ve hasardan sonra tanzim ettirilen ekspertiz, bilirkişi ve yangın raporundaki bilgiler ile davalı … … …’ün yapılan tamir/bakım sonrasında motorda çıkan yangın kaynaklı maddi zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle, 11.09.2020 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile açılan icra dosyasına itiraz ettiklerini belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalı tarafın itirazının iptali ile takibin devamına, arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, yargıla giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu aracın daha önce 09.11.2019 ve 16.03.2020 tarihlerinde davalı servise getirildiğini ve gerekli tamiratın yapıldığını, aracın 16.03.2020 tarihindeki 2. Tamiri sonrasında 3 ayı aşkın süre sorunsuz olarak kullanılarak 20.06.2020 tarihinde tekrar servise getirilmiş olup gerekli kontroller yapılarak ifası gereken işlemler sonrasında aracın 23.06.2020 tarihinde teslim edildiğini, davacının bizzat görevlendirdiği Sigorta Eksperinin 04.11.2020 tarihli raporunda da yangının sigorta kutusu bölgesinden olduğunun tespit edildiğini, ayrıca 2014 yılı … Markasının araçları geri çağırma duyurusunun bulunduğu ve duyuruda uyarı niteliğinde “ Isıtmalı güç ayna konektörlerindeki güç ve toprak elektrik terminalleri arasındaki dirençli bir köprü, uyarı olamadan yangına neden olabilir” diye belirtilmesine karşın araç sahibinin gereğini yerine getirmediğini (Kimsenin kendisinden kaynaklanan kusurdan yararlanamayacağı) ilkesi ile beraber davacı tarafından kaza tazminat makbuzunda sigorta bedelinin 290.695,00 TL yer almakta olup eksperce hasar bedelinin 216.039,72 TL iken davacı tarafından yapılan 430.000,00 TL ödemenin ex gratia / jestiyon ödemesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Haksız davanın reddine, yaptığı ex gratia/jest ödemesini …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyası ile taraflarından talep etmekle kötüniyeti aşikar olan davacının %20 tazminat ödemesine, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … Sigorta A.Ş’den gelen … numaralı poliçe ve … nolu hasar dosyası kayıtları, bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; 26/06/2020 tarihinde, … poliçe nolu … Sigorta Poliçesi ile davacının sigortalısı bulunan … Tic. Ltd. Şti’nin malik olduğu … plakalı araçta çıkan yangında oluşan zarar nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin kusurlu olduğu iddia edilen davalıdan tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret İtirazın İptali davasıdır.
Davacı, dava dışı sigortalıya ait aracın sigortalandığını, sigortalıya ait … plakalı aracın arızalanması sebebiyle çekici aracılığıyla davalı yana ait servise götürüldüğünü, yapılan işlemler sonucunda motor tamiratının gerçekleştiğini, 23/06/2020 tarihinde aracın teslim edildiğini ancak aracın 26/06/2020 tarihindeki seyrinde motor kompartmanı bölümünden yangın sonucunda maddi hasara uğradığını, sorumlunun davalı olduğunu, düzenlenen ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedelinin dava dışı sigortalı şirkete ödendiğini, bu bedel üzerinden başlatılan icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya konu aracın tamir için daha öncesinde 3 defa getirildiği ve aracın sorunsuz kullanıldığı, 2014 yılında hasar gören aracın diğer tüm … marka araçlarda olduğu gibi aracın iki yanındaki aynaların ısıtma sistemine ilişkin geri çağırmasının olduğu, yapılan sorgulamada bu geri çağırmaya uyulmayarak aracın teslim edilmediği, meydana gelen yangın sebebiyle düzenlenen eksper raporu sonucunda ödenen bedelin lütuf ödemesi olduğu, icra takibin kötü niyetle başlatıldığını bu nedenle %20 icra inkar tazminatı taleplerinin bulunduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı takip dosyasında haksız fiilden kaynaklanan toplam 358.400,00-TL asıl alacak, 11.200,00-TL faiz olmak üzere toplam 369.600,00-TL üzerinden davalıya yönelik icra takibinin yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalının icra takibine 05/03/2021 tarihinde itiraz ettikleri, icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, dava İİK’nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 21/10/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.”
Yine sigortacının halefiyet durumu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında ”Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
TTK m.1481 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer, Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur, (2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefıyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa sigortacıya karşı sorumlu olur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra sigortalının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının (gerek 6102 Sayılı TTK Md.1472, gerekse 6762 sayılı TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi ve Md. 1381 ‘e göre) gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödeme yapmış olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının, sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer.
Halefiyetin tüm şartlarının bir arada gerçekleşmiş olduğu durumlarda, ayrıca temerrüt tarihi keşide edilmemiş olsa bile, sigortacının rücuen tazminat alacağına (Y.L1. HD. 11.10.2004 Tarih, 2004/570 E- 2004/9618 K. Sayılı kararında; “TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu nedenle sigortacının 3. Şahıslara rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek yoktur. Bu durum karşısında mahkemece, davacının ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi talebinin de kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denmek suretiyle tesis edilen hükümde de vurgulandığı gibi) sigortalıya yapılan ödeme tarihinden başlamak suretiyle faiz talep edilebilecektir.
Davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve hasar dosyası, düzenlenen eksper raporu, ödeme belgeleri, faturalar, tarafların beyanları dikkate alınarak Sigorta Uzmanı ve Makine Mühendisi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler Makine Mühendisi ve Sigorta Uzmanı tarafından düzenlenen 01/07/2022 tarihli heyet raporunda özetle; ” Tüm dosya münderecatında görülen fotoğraflar incelendiğinde, akü kutup başında belirgin biçimde erime ve kesit daralması olduğu , bunun sebebi olarak da 23.07.2020 tarihli özel bilirkişi mütalaasında belirtilen kutup başı bağlantısında gevşeklik nedeni ile ark oluşması sebebiyle kutup başının eridiği, yanan motorun detaylı fotoğrafları incelendiğinde, aracın marş motoru ve şarj dinamosuna doğrudan bağlı olan ana akım kabloları üzerinde araç yangınına neden olacak elektriksel kısa devre iz ve emaresi görülmemiş, ancak, radyatör soğutucu fan devresine giden akım kablosu üzerinde elektriksel aşırı ısınma ve bu ısınma sonucu eriyen kablo izolasyon kaplaması muhafazası altında bulunan akım iletkenlerinin açığa çıkarak şaseye teması ile oluşan kısa devre iz ve emareleri görülmekte olup, akü bağlantı noktasından akım alan fan grubunun klima/havalandırma sisteminin uzun süre çalışması nedeni ile sürekli devrede olan soğutma fanı ve akım geçişi sırasında oluşan ısınmaya bağlı kutup başı-akü bağlantı noktasında erime, akım çeken kablo izolasyonlarında erime, kavrulma ve nihai olarak yanma şeklinde gerçekleşebileceği kanaatine varılmış olup, bu yönüyle, 23.07.2020 tarihli özel bilirkişi mütalaasına ittifak edildiği, dosyada mübrez, davalı … /… … ’ e ait servis formları incelendiğinde ise, 09.11.2019 tarihinde söz konusu … plakalı araca kamera montajı yapıldığı anlaşılmakta olup, fotoğraflarda da arka tampon üzerinde kamera olduğu görülmektedir. Her iki mütalaada da belirtilmeyen bu konu, gerek yukarıda bahsedilen soğutma fanına göre son derece az akım çekmesi gerekse sadece manevra sırasında kullanılıyor olması sebebiyle devreye girme süresinin kısıtlı oluşu birlikte değerlendirildiğinde, aracın fiili olarak incelenme imkanı da bulunmaması sebebiyle tarafımızca da yangının çıkış sebebi olarak değerlendirilmediği, dosyada mübrez, davalı … … …’ e ait servis formları incelendiğinde ise, 23.06.2020 tarihinde söz konusu … plakalı aracın 196.600 km. seviyesinde iken, motor rektifiye işlemi gördüğü, silindir kapak revizyonu, triger kiti değişimi, marş motoru revizyonu, periyodik bakım, fren bakımı, devirdaim pompası yenileme işlemlerinin gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, bahse konu işlemler öncesinde akü kutup başının sökülmesi gerektiği aşikardır. Söz konusu onarım sonrasında yukarıda detaylı olarak açıklanan tersine şekilde, yanma/erime/yüksek akım geçişi olayının sebebi olduğu kanaatine varılan akü kutup başının gevşek oluşu, söz konusu onarımlar sonrası serviste bağlantının gevşek bırakılması ile olabileceği gibi, uzun süreli kullanım sırasında titreşim ve/veya servisten çıkış tarihi olan 23.06.2020 ile yangının meydana geldiği 26.06.2020 tarihleri arasında herhangi başka bir müdahale ile de olabileceği de ihtimal olsa da gerek dosyada mübrez bilgi/belge, gerekse aracın yangın sırasında 197.200 km.’de olduğu düşünülürse ihtimal dahilinde olmadığı, sonuç olarak, … plakalı araçta 26.06.2020 tarihinde meydana gelen bahse konu yangın olayına, 23.06.2020 tarihinde yapılan motor revizyonu, periyodik bakım ve onarım işlemi sonrasında gevşek durumda olan akü kutup başından akım alan fan grubunun akım geçişi sırasında oluşan ısınmaya bağlı kutup başı-akü bağlantı noktasında oluşan ark ile erime, akım çeken kablo izolasyonlarında erime, kavrulma ve nihai olarak yanma şeklinde gerçekleştiği kanaatine varıldığı, ” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Düzenlenen bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere dosya aralarında sigorta uzmanı ve makine mühendisi bilirkişinin de bulunduğu heyete tevdi edilmiş rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiler Makine Mühendisi ve Sigorta Uzmanı tarafından düzenlenen 30/01/2023 tarihli heyet raporunda özetle; “Dosyada mübrez, 14.10.2022 tarihli 8 sayfadan oluşan özel mütaalanın ilk 5,5 sayfası heyetimiz kök raporu da dahil olmak üzere, dosya münderecatında bulunan eski raporların özeti şeklinde olup, sonrasında ise; dosyada mübrez ekspertiz raporunu düzenleyen kişinin mesleki geçmişi ile ilgili tespit ve son olarak da yaklaşık yarım sayfalık bir değerlendirme olduğu ancak söz konusu değerlendirmenin olayın nasıl meydana geldiği konusunda değil, akü kutup başının gevşek bırakılmasından kaynaklanmadığı iddiasından başka bir bilgi içermediği, yine dosyada mübrez, 26.10.2022 tarihli yarım sayfalık özel mütaala olarak sunulan belgenin de davalı ile aynı bölgede iştigal eden bir servis tarafından düzenlendiği anlaşılmakta olup, yukarıda bahsedildiği üzere, olayın nasıl meydana geldiği konusunda değil, akü kutup başının gevşek bırakılmasından kaynaklanmadığı iddiasından başka bir bilgi içermediği, yine dosyada mübrez, 25.10.2022 taril sayfalık özel mütaala olarak sunulan belgenin de davalı ile aynı bölgede iştigal eden bir servis yetkilisi tarafından düzenlendiği anlaşılmakta olup, bahsedildiği üzere, olayın nasıl meydana geldiği konusunda değil, akü kutup başının gevşek bırakılmasından kaynaklanmadığı iddiasından başka bir bilgi içermediği, bahse konu mütaalanın ilginç olan yanı ise, ekine konulan ustalık ve usta öğreticilik belgeleridir ki, … Üniversitesi hocalarınca düzenlenen mütaalada eleştiri konusu (tarafımızca ittifak edilmediğini belirtiriz) yapıldığı şekilde herhangi bir akademik ünvan bulunmadığı, dosyada mübrez 20.10.2022 tarihli son özel mütaala da yine aynı şekilde, davalı ile aynı bölgede iştigal eden bir servis yetkilisi tarafından düzenlendiği anlaşılmakta olup, yukarıda bahseı üzere, olayın nasıl meydana geldiği konusunda değil, akü kutup başının gevşek bırakılmasından kaynaklanmadığı iddiasından başka bir bilgi içermediği, davalı taraf vekilince tarafımıza mail yolu ile ulaştırılan fotoğraf da detaylı incelenmiş olup, kök raporda belirtildiği üzere, akü kutup başında incelme olduğunun görüldüğü, kök raporda tarafımızca yapılan inceleme ve değerlendirmede, söz konusu aracın incelenme imkanı olmaması sebebiyle yapılabilecek yegane şey olan dosyada mübrez belge/bilgi, rapor ve beyanlar üzerinden inceleme yapılmış olup, olay teknik/bilimsel olarak yorumlanarak, bahse konu yangın olayının sebebi bulunmaya çalışıldığı,rapor sonrası sunulan özel mütaalaların tamamı ise, olayın sebebini tespitten ziyade davalının kusursuzluğunu vurgulamaya yönelik taraflı/sübjektif olduğu , dava konusu yangın olayının sebebinin tespiti konusunda otomotiv elektrik/elektroniği konusunda uzman akademisyenlerden oluşan bir heyet tarafından inceleme ve değerlendirme yapılmasının daha sağlıklı olacağı kanaatine varılmış olup, takdiri Sayın Mahkemeye aittir. ” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Makine mühendisi ve Sigorta Uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna tarafların itirazlarını sunması üzerine ve yine bilirkişi heyeti tarafından kesin bir tespitin yapılması için dosyanın Araç Elektrik/Elektroniği Konusunda Uzman heyetçe değerlendirilmesi mütalaası üzerine dosya alanında uzman Elektrik Mühendisine tevdi edilmiş , Bilirkişi Elektrik Mühendisi tarafından düzenlenen 01/07/2022 tarihli heyet raporunda özetle; ” Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde akü başının gevşekliğine bağlı alevli bir yangının meydana gelmesinin teknik olarak mümkün olamayacağı, gevşek olması halinde akünün ilk çalışma sırasında yüksek akım çeken marş motorunu çalıştıramayacağını, dolayısıyla arabanın çalışamayacağını, servis işlemi ile yangın olayının meydana geldiği km. bilgisi arasında 600 km olduğu, 600 km.lik mesafenin alınması için defalarca marş motorunun çalıştırılması gerektiği, ayrıca şarj dinamosunun sürekli olarak aküyü şarj etmesi de gerektiğinden, ilgili akü başının gevşek olması halinde bu işlemlerin gerçekleşemeyeceğini, ayrıca, bir anlık, şarj olayının gerçekleşmesi kabulü halinde de, yüksek akım sebebiyle ani ark sebebiyle, kablolarda aşırı Isınma ve kavrulmanın meydana gelmesinin beklendiği, bu durumda, çok daha kısa süre ve yol durumunda bu yangının meydana gelmesinin gerektiği, sonuç olarak meydana gelen yangının akü kutup başının gevşekliğinden kaynaklanamayacağı, araç şase numarasını yazarak sorgulama yapıldığında 07.10.2014 tarihli geri çağırma işleminde aracın yetkili servise götürülmediğinin görüldüğü, bu geri çağırmada ” ısıtmalı güç ayna konnektörlerindeki güç ve toprak elektrik terminalleri arasındaki dirençli bir köprü, uyarı olmadan elektrik yangına neden olabilir” şeklinde uyarınının mevcut olduğu, meydana gelen yangın olayının, servis islemine dayalı tespit edilen eksik ya da hatalı işlemden kaynaklanmadığı, kanaati hakim olmuştur.” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; İncelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporları ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; Davacı … Sigortanın sigortalısı Dava dışı … Ltd. Şti’nin malik olduğu … plakalı aracın arızalandığı, yapılan Ekspertiz incelemesinde, her nekadar meydana gelen hasarın davalının araç üzerinde en son yapmış olduğu motor tamirat işlemleri sırasında akü kutup başlarının yeterince sıkılmamasından kaynaklanarak yangının oluştuğu tespit edilmiş ve sigorta genel şartları teminat kapsamında olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiş ve ödenen hasar bedelinin davalıdan rücusu için başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açılmış ise de dosya kapsamında yapılan bilirkişi incelemesinde davaya konu araç yangın sebebiyle kullanılamaz hale geldiği, olayın gerçekleşmesinin üzerinden kısa bir süre sonra herhangi bir delil tespitinin yapılmadığı, bilirkişiler tarafından fiziki bir incelemenin yapılamadığı, düzenlenen raporlarda bilirkişiler tarafından kesin bir kanıya ulaşılamadığı, bu sebeple bilirkişi raporları arasında çelişkinin bulunmasından bahsedilemeyeceği, bu haliyle davalı yanın teknik olarak kusurlu olduğuna dair mahkemece kesin bir kanı oluşmadığı, yine taraflarca sunulan delillerin incelenmesinde davaya konu aracın 07.10.2014 tarihli geri çağırma işleminde aracın yetkili servise götürülmediğinin görüldüğü, bu geri çağırmada ” ısıtmalı güç ayna konnektörlerindeki güç ve toprak elektrik terminalleri arasındaki dirençli bir köprü, uyarı olmadan elektrik yangına neden olabilir” şeklinde uyarınının mevcut olduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın kusurlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış, dava dışı sigortalının kullanmış olduğu araçta oluşan zararın davalının kusuru nedeniyle meydana geldiğinin ispatlanamadığı ve davalının hukuki sorumluluğunun bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 4.194,00-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 57.440,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 18/10/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.