Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/611 E. 2022/745 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/611 Esas
KARAR NO : 2022/745

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davaya konu … plakalı aracın müvekkili …’in annesi… adına trafik tescil kayıtlı olduğunu, bu aracın 14.05.2020 tarihinde davalı şirket nezdinde ”Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığını, 21.10.2020 tarihinde İstanbul-İzmir Otoyolunda …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … gişelerinde gişe girişindeki beton bariyere çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde …’un 24.10.2020 tarihinde vefat ettiğini. müvekkili …’in, …’un tek mirasçısı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketince 06.08.2021 tarihinde sigorta şirketi tarafından 318.800,00-TL ödeme yapıldığını, aracın rayiç bedelinin de dikkate alındığında yapılan ödemenin eksik bir ödeme olduğunu, davalı şirketçe yapılan bu ödemenin zararı karşılamadığını, eksik kalan bakiyenin ödenmesi suretiyle zararın giderilmesi amacıyla dava açılmadan arabuluculuk yoluna başvuru yapıldığını ve … arabuluculuk numaralı dosya kapsamında yapılan toplantılar sonucu tarafların uyuşmazlık konusunda uzlaşmaya varamadığını, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, şimdilik 100,00-TL olmak üzere HMK. 107. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince tahkikat neticesinde ortaya çıkacak tam ve kesin miktar itibariyle talep edilecek bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’in, … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olan… plakalı aracının 21.10.2020 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda hasarlandığını, müvekkili sigorta şirketi ile ödenecek bedel konusunda mutabık kalındığını ve buna ilişkin ibraname düzenlenmesine rağmen ödemenin yetersiz olduğunu, başvuru sahibinin bu talebinin yerinde olmadığını, söz konusu kazanın müvekkili sigorta şirketine ihbarı sonrasında müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, ilgili hasar dosyası kapsamında ekspertiz çalışması yapıldığını, aracın onarımının mümkün olduğunu ve sigortalı tarafından kabul edilmemesi üzerine aracın pert olarak değerlendirildiğin, sigortalının, teklif edilen 318.800,00-TL’yi kabul etmediğini mutabakat aşamasında bildirmiş olmadığı için müvekkili şirket tarafından araca onarım olarak devam edilebilemediğini, değerlendirmeler sonucunda söz konusu tarihte sigortalı aracın bedeline ilişkin piyasa araştırması yapılarak aracın ortalama değerinin 460.000,00-TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirketin aracı pert olarak değerlendirebileceği maksimum rakam üzerinden değerlendirme yaptığını, sigortalı başvurana 318.800,00-TL’nin müvekkili şirket tarafından, 141.200,00-TL’nin de sovtaj firması tarafından olmak üzere toplamda 460.000,00- TL ödeme yapıldığını, ilgili ödemelerin, sigortalı başvuranın bilgisinin ve kabulünün dahilinde olduğunu, bu kapsamda sigortalının herhangi bir bakiye tazminat alacağının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından başvuruya konu hasar bedelinin ödendiğinden başvurunun reddi gerektiğini, araç hasarı bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalı ile mutabık kalınarak gerçekleştirildiğini, dava konusu aracın çekme belgeli ruhsatı alınarak tüm pert işlemlerinin tamamlandığını, sigortalının hasar ödemesi aldıktan sonra buna ilişkin ibraname de imzaladığını, ibraname ile sigortalı, müvekkili şirketten herhangi bir alacağının kalmadığını, bu talep dışında başkaca bir talepte bulunmayacağını, ve haklarını kayıtsız ve şartsız olarak müvekkiline devrettiğini kabul ettiğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davacı tarafından 21/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle üzerine kayıtlı …plakalı aracında oluşan hasar nedeniyle kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 5464, 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, davacının hususi kullanımdaki aracına yaptırdığı kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davalı taraf ticaret şirketi olsa da davacı tarafın gerçek kişi olduğu, davaya konu aracın kullanımının hususi olduğu, davacının davalı sigorta şirketi ile tüketici sıfatıyla sigorta sözleşmesi imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan Kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2022

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır