Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/60 E. 2022/153 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/60 Esas
KARAR NO : 2022/153
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikte Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikte Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin ticari ilişki sebebiyle müvekkili davacı şirketin fatura kaynaklı alacağının bulunduğunu, alacağın vadesinde ödenmemesi sebebiyle davalı- borçlu şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Saylı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin itirazı üzerine icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına karar verdiğini, itirazın yasal dayanaktan yoksun ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında sözlü bir hizmet sözleşmesi bulunduğunu, 20/02/2018 tarihinde davalı şirketin mallarının taşındığını ve yapılan hizmet için davalı şirkete … numaralı fatura düzenlendiğini, iş bu faturanın davalı şirketin ticari defterlerine işlendiğini, yapılan itiraz neticesinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri sürecinde anlaşma sağlanamadığını, sonrasında davalı tarafın 16/07/2020 tarihli ihtarname ile hizmet sözleşmesinin geçerli olmadığını, böyle bir hizmet almadıklarını, aldıkları faturanın sehven ticari defterlerine işlendiklerini belirttiklerini, aldıkları hizmete karşılık 30 ay sonra iade faturası kestiklerini, böylelikle bu ihtarname ile karşı tarafın yapılan mal ve hizmetin kabulüne dair ikran olduğunu, borçlu şirketin ne sekiz günlük kanuni sürede ne de icra takibi öncesi, sırası ve sonrasında ve arabuluculuk sürecinde yasal defterlerine işledikleri faturaya ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, müvekkili şirketin davalı şirketten 149.272,36 TL fatura nedeniyle asıl alacak olmak üzere, icra takibine kadar oluşan gecikme faizi de 26.022,47 TL olmak üzere toplam 175.294,83 TL alacaklı olduğunu, faize itirazında hukuka aykırı olduğunu, alacağa yasal faiz işetildiğini, taraflar arasında ticari ilişki olduğundan ticari temerrüt faizi talep edilebilecekken daha az oranda yasal faiz talep edildiğini, buna rağmen davalının faize itirazının hukuki mesnetten yoksun ve kötü niyetli olduğunu, takibi durdurmak ve böylece alacağın tahsilini güçleştirmek maksadıyla yapılan itiraz nedeniyle alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatının da hüküm altına alınmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptalini, takibin devamını, takip miktarımn %20’sinden az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari bir ilişki sebebiyle mal teslimi yapılmadığını, taşındığı iddia edilen malların taşındığını gösteren sevk irsaliyesinin bulunmadığım, fatura içeriğine 8 gün içerisinde ihrazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olacağını, ancak faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapıldığının kabulü anlamını taşımadığını, uyuşmazlık halinde davacının işin yapılmış olduğunu kanıtlaması gerektiğini, davacının faturada yazılı malı müvekkili şirkete teslim ettiğini aynca ispat etmesinin zorunlu olduğunu, davacının 20.02.2018 tarihinde mallann taşındığını soyut bir şekilde iddia ettiğini, ancak teslimin kime yapıldığına, nereye yapıldığına ilişkin sevk irsaliyesi vb. bir belge sunamadtğını, sadece fatura düzenlenmiş olmasının akdi ilişkinin varlığını ispat edemeyeceğini, davacının nakliyelerin yapıldığına dair kantar fişi, taşıma irsaliyesi vb. taşımayı ispatlayım belge ibraz etmesi gerekirken salt faturaya süresinde itiraz edilmemesinden yola çıkarak davacının maddi menfaat elde etmeye çalıştığını, ayrıca faturada nakliyeye ilişkin plaka, yük ve yükün cinsi vb. hususlarda açıklama bulunmadığını, davacıya düzenlenen iade faturasının ‘Alınmayan 3.329 ton hizmetin iadesidir” düzenlenip davacıya ibraz edildiğini, 3.329 ton taşındığı iddia edilen malzemenin aynı gün içinde müvekkili şirkete teslim edilebilmesinin mümkün olamayacağını beyan ederek, davacı yanın haksız davasının reddine, … İcra Müdürlüğünün 2020/… esas Sayılı dosyasındaki takibin iptaline, davacı şirket aleyhine haksız takip nedeniyle %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı, tarafların ticari defter ve kayıtları, davacı şirketin 2018 yılına ait BA-BS formları, davalı şirketin 2018 yılına ait BA-BS formları, fatura ve dekont sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirketin mallarının taşındığını, davalı adına kesilen faturanın davalı ticari defterine kaydedildiğini ve KDV’sinin ödendiğini, davalının aradan 30 ay geçtikten sonra iade faturası düzenlediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin ikametgahı olan Saray Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı tarafça mal teslimi yapılmadığını, sevk irsaliyesi bulunmadığını, davacının hizmeti verdiğini yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, faturanın düzenlenmiş olmasının alacağının varlığını tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 149.272,36 TL asıl alacak ve 26.022,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 175.294,83 TL borcun ödenmesi amacıyla 28/01/2020 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 12/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 13/02/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Davalı taraf icra takibinin yetkisine itirazda bulunmuşsa da icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün belirtilmediği bu nedenle usulüne uygun yetki itirazından söz edilemeyeceğinden reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın dava konusunun para alacağı olması nedeniyle TBK 89/1 maddesi gereği alacaklının ikametgah mahkemesinin de yetkili olması nedeniyle reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… Talimat Sayılı dosyasından davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan mali müşavir bilirkişinin 30/11/2021 tarihli 8 sayfadan ibaret raporunda özetle;”davacı şirket tarafından ibraz edilen 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin; TTK. Madde 64, 66 ve V.U.K. madde 220-226’ya göre açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırılmadığı; yevmiye defterinde kapanış kaydının bulunmadığı, 2018 yılına ait envanterdefterindeyer alan mizan dökümü tarihinin 26.05.2021 olduğu, bu nedenle kayıt nizamı bakımından da defterlerin V.U.K. madde 219 hükmüne uygun olmadığı, davalı şirket tarafından ibraz edilen 2018 yılına ilişkin ticari defter fotokopi kopyalarından; yevmiye defteri açılış tasdikinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı görülmüş, ancak kapanış tasdikine ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafça dosyaya fotokopi kopyası olarak sunulan 2020 yılına ilişkin yevmiye defterinin ise açılış ve kapanış onaylanma bulunduğu, davacı şirket davalıdan kendi defterlerine göre 149.272,36 TL alacaklı olarak görüldüğü, davalı defterlerinden hareketle davalı şirket davacıya kendi defterlerine göre 149 272,36 TL borçlu olarak görüldüğü, davalı tarafça davacı adına 16.07.2020 tanhli, … No.lu ve ‘20/02/2018 Tarihti … Notu Faturaya istinaden Alınamayan Nakliye Hizmetinin İadesidir’ açıklamasıyla bir iade faturasının düzenlendiği, davalının bu iade faturasını 20.07.2020 tarihli ve 240 no.lu yevmiye defteri kayıtlarına kaydederek davacı şirket için açılan … No.lu hesabı ters kayıt çalıştırarak kapattığı, davalı yanın dosyaya sunduğu, 2018/Şubat dönemi için … V.D.’ne verdiği 2B.03.2018 onay tarihli Form Ba belgesinin (Alındı No: … ) Bilanço Esasına Göre Defter Tutan Mükelleflerin Mal ve Hizmet Atımlarına İlişkin Bildirim tablosunun 2. satırında davacı şirketten yaptığı 1 adet alıma ilişkin KOV Hariç 126.502 TL tutarındaki bedeli beyan ettiği, faturanın bedeli ödenmemiş yani açık fatura olduğu ancak ödeme tarihi bilgisinin olmadığı, faturanın usule uygun olarak düzenlendiği, fatura açıklamasında temerrüt faizinin belirtilmediği” şeklinde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davacı tarafından davalıya taraflar arasındaki ticari ilişki neticesinde davacı tarafından davalı adına 20.02,2018 tarihli … No.lu ve 149.272,36 TL tutarlı bir fatura düzenlenmiş olduğu, faturanın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ve davalı defterleri usulüne uygun olarak tutulmamış olsa da faturanın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu ve davalının söz konusu fatura alacağını BA formunda Maliyeye bildiriminin yapılmış olduğu, böylece davacı tarafça faturaya konu hizmetin davalıya verildiğinin ispatlanmış olduğu, bu durumda davalının bu fatura içeriği hizmeti aldığına dair karine oluştuğu, aksini ispat yükünün davalı tarafa geçtiği, davalı tarafından 16.07.2020 tarihli iade faturası düzenlenmiş olsa da davacı tarafından iade faturasına itiraz edildiği ayrıca TTK 21/2 maddesi gereği süresinde faturaları iade etmediği faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerektiği, davalı tarafça borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edemediği, bu haliyle davacı taraf takip konusu fatura alacağından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturadan kaynaklanan 149.272,36 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmamıştır. Davacı her ne kadar TTK 1530. Maddesi uyarınca herhangi bir ihtara gerek olmaksızın davalının temerrüde düştüğünü bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile beyan etmişse de;Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas – 2018/… Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 6102 Sayılı TTK’nun 1530/4 maddesi mal tedarik sözleşmelerinde uygulanacağından ve somut olayda taraflar arasında mal tedarik sözleşmesi bulunmadığından davacı tarafın takipten önce işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 149.272,36 TL asıl alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, her ne kadar takipten önce işlemiş faiz talep edilmişse de; somut olayda davacının davalıyı takip tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden temerrüt şartları oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si(29.854,47-TL) oranında icra inkar tazminatı yüklenmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 149.272,36 TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, temerrüt koşulları oluşmadığından faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si(29.854,47-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 10.196,79-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 2.117,13-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 8.079,66-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 18.130,87-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru ve 2.117,13-TL peşin harç olmak üzere toplam 2.176,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 750,00-TL Bilirkişi ücreti ve 197,60-TL posta giderinden ibaret toplam 947,60-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 806,88-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.123,98-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 196,02 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*