Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/599 E. 2022/448 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/599 Esas
KARAR NO : 2022/448
DAVA : Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta Şirketine sigortalı … plakalı araç 10.12.2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca … … Sokağa çıkış yaparken dur işaretine uymayarak sağ şeritte seyir halindeki müvekkilinin aracına çarpması sebebiyle kaza meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davalı sigorta firmasının müvekkilin aracındaki hasar bedeli, değer kaybı ve KDV’den sorumlu olduğunu, davalı tarafın hiçbir ödeme yapmadığını, muhatap sigorta şirketine 03.12.2020 tarihinde hasar bedeli, 30.12.2021 tarihinde değer kaybı ve eksper ücretinin ödenmesi için başvuru yapılmasına rağmen sigorta şirketince ödeme yapılmadığını beyan ederek; davanın kabulü ile 10.12.2020 tarihli kaza neticesinde müvekkili adına kayıtlı araçta oluşan hasara ilişkin olarak şimdilik 100-TL hasar bedeli ve 100-TL değer kaybı olmak üzere toplam 200-TL bedelin, poliçe limitleri dahilinde davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihi olan 11.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Sigorta Tahkim Komisyonu … sayılı başvuru 15.06.2021 tarihinde … karar sayılı ilamı ile hükme bağlandığını, davacının başvurusunun dosyaya sunulan delillerle başvurana ait araçta hasar ve buna bağlı değer kaybı meydana geldiği iddiası ispatlanamadığı anlaşıldığından reddine karar verildiğini, müvekkili şirket ancak poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu değer kaybının fahiş olduğunu taraflarınca kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacının aracında meydana gelen kaza ile illiyetli gerçek değer kaybının bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilmesi gerektiğini, tamir faturalarının sunulmamış olmasından dolayı, tespit edilecek tazminat miktarının KDV’siz olması gerektiğini, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği gibi temerrüdü de sözkonusu olmadığını, bu nedenle davacının faiz taleplerinin haksız olduğunu beyan ederek; davanın öncelikle kesin hüküm sebebiyle usulden akabinde esas’tan reddine, aksi halde dosyanın meydana geldiği iddia edilen hasar miktarı ve değer kaybı konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasına, kusurun ve hasarın ispatlanamaması halinde davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kaza tespit tutanağı, araç ruhsat fotokopisi, arabuluculuk son tutanağı, kazaya ilişkin görüntüler, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ve hasar dosyası, … plakalı aracın tramer kayıtları, Türkiye Noterler Birliği müzekkere cevabı, Sigorta Tahkim Komisyonunun … başvuru ve … karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacıya ait … plakalı aracına davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı talebinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan … plakalı aracın 10/12/2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı aracına çarptığını ve maddi hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak talep edilen hasar ve değer kaybı bedelinin ödenmediğini belirterek hasar ve değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu ve başvurusunun reddedildiğini, kesin hüküm itirazının bulunduğunu, sigortalısının kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının talepleri yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, tamirat bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, onarım bedelinin KDV’sinden sorumlu olunmadığını, müvekkiline yapılan usulüne uygun başvuru olmadığından temerrüde düşmediğini ve faiz talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonunun … başvuru ve … sayılı dosyasının incelemesinde; dosyanın esası ile ilgili karar verilmesi mümkün olmadığından dosyadan el çekilmesine ve esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verildiği, davalı vekili tarafından kesin hüküm itirazında bulunulmuşsa da Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından esas hakkında kesin hüküm oluşturacak karar verilmediğinden reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Makina Mühendisi bilirkişi Hakan Karadağ tarafından 01/02/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre;
Dosyada bulunan kaza tespit tutanağına göre; 10.12.2020 Günü saat 16:35 sıralarında, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla … Mah. … … sokaktaki kavşaktan Alanya Merkez’e ilerlerken, Yenilmez caddesinden … Sokağa çıkış yapmak isteyen, davalının sigortalısı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracının sağ ön köşe kısmıyla, … plakalı aracın ön taraflarına çarptığı maddi hasarlı trafik kazası olduğu, davalının sigortalısı …’ ın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, manevraları düzenleyen genel şartlara uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, 2918 Sayılı KTK’ nun 57/a, 47/c-d maddelerini, Karayolu Trafik Yönetmeliği’nin 95/c-d maddesini ihlal ettiği, trafikte sürücülerin Asli Kusurlu hallerinin neler olduğunun belirtildiği 2918 Sayılı KTK’ nun 84/h-j maddesinde (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ) tarif edildiği gibi davacının maliki bulunduğu … plakalı araca kavşakta geçiş önceliğini vermeyerek, hatalı manevra yaparak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında % 100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU, … plakalı aracın sürücüsü …’ nin ihlal ettiği trafik kuralının olmadığı, olan trafik kazasında herhangi bir kusurunun olmadığı veya katkısının olmadığı ,… plaka numaralı aracın hasarlanan parçaları incelendiğinde, ön tarafından aldığı darbenin etkisiyle, ön tamponunun, ön panjurunun ve motor kaputunun zarar gördüğü, dava konusu kazadan dolayı, davacının maliki olduğu … plaka numaralı aracın, kaza tarihindeki zorunlu olarak değişmesi gereken parçalar ve işçilik bedelleri toplamı olan hasar miktarının 5.166,73 TL +KDV olduğu, Yargıtay kararları doğrultusunda davacı tarafın, hasar miktarına KDV ilave ederek davalı taraftan talep edebileceği, ava konusu kazada hasarlanan parçaların, geçmiş kaza kayıtlarından daha öncesinde de hasarlanıp onarıldığı anlaşıldığından, dava konusu kazada hasarlanan parçaların orijinal olmadığı anlaşılmış, hasarlı parçaların tekrar hasarlanması durumunda araçta değer kaybı olmayacağından dolayı, dava konusu kazadan dolayı … plaka numaralı aracın değerinde düşüş olmayacağı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekilinin 25/04/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile hasar bedeli yönünden dava değerini 5.996,74 TL’ye arttırdığı, tamamlama harcını yatırdığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 10/12/2020 tarihinde davacı tarafa ait … plakalı araca, davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması neticesinde, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet sigortasının bulunduğu, dosya üzerinden makina mühendisi bilirkişisine yaptırılan inceleme sonucunda aldırılan raporda; kazanın meydana gelmesinde davalının sigortalısı …’ ın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek, manevraları düzenleyen genel şartlara uymayarak trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, 2918 Sayılı KTK’ nun 57/a, 47/c-d maddelerini, Karayolu Trafik Yönetmeliği’nin 95/c-d maddesini ihlal ettiği, 2918 Sayılı KTK’ nun 84/h-j maddesinde (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama ) tarif edildiği gibi davacının maliki bulunduğu … plakalı araca kavşakta geçiş önceliğini vermeyerek, hatalı manevra yaparak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının kaza tespit tutanağı ve kazanın meydana gelişi ile uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış, Mahkememizce alınan dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, … plaka numaralı aracın hasarlanan parçaları incelendiğinde, ön tarafından aldığı darbenin etkisiyle, ön tamponunun, ön panjurunun ve motor kaputunun zarar gördüğü, dava konusu kazadan dolayı, davacının maliki olduğu … plaka numaralı aracın, kaza tarihindeki zorunlu olarak değişmesi gereken parçalar ve işçilik bedelleri toplamı olan hasar miktarının 5.166,73 TL +KDV (6.096,74 TL KDV dahil) olduğu, dava konusu kazadan dolayı … plakalı aracın değerine etkisi olan tadilatın motor kaputunun boyanması ve onarılması işlemi olduğu, hasar kayıtlarına göre motor kaputunun zaten daha önceki 17.01.2013 tarihli kazada hasarlanıp onarılmış bir parça olduğu, dava konusu kazada araç üzerinde bulunan motor kaputunun orijinal olmadığı ve orijinal olmayan, daha önce değiştirilen veya tadilat ile onarılan parçanın, dava konusu kazada tekrar hasarlanarak onarılması durumunda aracın değerinde düşüş olmadığı bu nedenle değer kaybı oluşmayacağı anlaşılmakla, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/14700 E. 2016/4229 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 6762 sayılı TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanması doğru olmadığının belirtildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/3138 E.2019/9890 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere, aracın tamiri sonucu 3095 sayılı KDV Kanunu gereğince ödenmek zorunda bulunan ve bu nedenle davacının gerçek zararını oluşturan KDV’nin de hesaplanarak ödenmesi gereken tazminat miktarına dahil edilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmakla düzenlenen raporun dosyadaki delillerle uyumlu, bilimsel ve denetime açık olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulü hasar bedeli 6.096,74-TL’nin temerrüt tarihi olan 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı talebinin koşulları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Temerrüt tarihi yönünden; Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2.maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği ve davacının dosya kapsamına sunulan ihtarname ile başvuru koşulunu sağladığı, davalıya 30/12/2020 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edildiği nazara alınarak ve 8 iş günü sonu olan 11/01/2021 tarihinde temerrüde düştüğü Mahkememizce kabul edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-)Hasar bedeli 6.096,74-TL’nin temerrüt tarihi olan 11/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Değer kaybı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 416,47-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın + 103,00-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye kalan 254,17-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç ve 103,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 221,60-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti ve 155,80-TL posta giderinden ibaret toplam 1.055,80-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.038,69-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.298,61-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 21,39-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kabul yönünden kesin reddedilen miktar yönünden HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*