Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/572 E. 2022/650 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/572 Esas
KARAR NO : 2022/650
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 27/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle;Borçlu keşidecisinin müvekkili olan, çek hamilinin alacaklısı … olan, 31/12/2014 keşide tarihli, 26.000-TL’lik çek ile ilgili müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı …’nin icra takibine koyduğu iş bu çekteki borçlu keşidecinin yerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, müvekkilinin …’ye hiçbir borcunun olmadığını ve bu çeki vermediğini, müvekkilinin eski eşi tarafından ve işbirliği içinde olan kişilerce sahte olarak tanzim edilen geniş yelpazeli bir saldırı ile karşı karşıya kaldığını ve müvekkili aleyhine 70’i aşkın icra dosyası oluştuğunu, müvekkilinin ekonomik gücü nazara alındığında bu çeklerdeki icra takibini durdurmak için dava açmaya ve tedbir için teminat parası dahi yatırmaya ekonomik gücünün ve takatinin de bulunmadığını beyan ederek HMK 309. Maddesi gereğince teminat aranmaksızın icra takibinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini bu mümkün olmadığı takdirde alacağın %20’si oranında teminat ile tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığından müvekkilinin davalıya …. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı dosyası kapsamında asıl alacak ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının kötü niyetle müvekkili hakkında icra takibi yaptığından %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 24/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı arabuluculuk yoluna başvuru yapılmaksızın davanın açıldığını, davacının çekteki imzaya itiraz ettiğini, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde itirazın icra mahkemesine yapılması gerektiğini davacının süresinde itiraz etmediğini, taraflar arasındaki dava konusu çeke dair borcun 2014 yılında eser sözleşmesi ile yapıldığını, eser sözleşmesindeki zamanaşımının 5 yıl olduğunu bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, davacının iş hayatı olduğunu, çek defterinin bulunduğunu, icra takibi başlatıldığında takip dayanağı çekin suretinin tebliğ edildiğini, kanunun bilmemesinin bir bahane olarak gösterilemeyeceğini, showroomlarına alçıpan, boya vb. işleri yaptırıp bedelini ödemeyen davacı ve davacının eski eşi olduğunu, davacı borçlu sıfatında olduğu 70’i aşkın icra dosyası olduğunu beyan ettiği davacı ve eski eşinin 70’i aşkın kişiyi mağdur ettiğini, çekteki bedelin tahsil edilemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : …. Noterliğinin ve tasdikli 22/04/2013 tarih … yevmiye sayılı imza beyanname aslı, … Vergi Dairesi müzekkere cevabı ile davacıya ait imza asılları, … yazı cevabı, … Bankası yazı cevabı ile davacıya ait imza asılları, … Bankası müzekkere cevabı ile davacıya ait imza aslını içerir başvuru formu, mahkememizce davacı asilden alınan imza örnekleri, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra dosyası, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinin 02/09/2022 tarihli imza incelemesine ilişkin raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesinin 02/09/2022 tarihli imza incelemesine ilişkin raporunda; ”…. İnceleme konusu çekte … adına atılı keşideci imzası ile …’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nun eli ürünü olmadığı….” şeklinde görüş ve kanaat bildilrilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davalı tarafça davacı aleyhine açılan kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı taraf, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı icra takibine konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ederek davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine ve haksız takip sebebiyle %20’den az olmamak üzere davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, davanın süresinde açılmadığını, talebin zaman aşımına uğradığını, borcun 2014 yılındaki eser sözleşmesinden kaynaklandığından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalının alacaklı, davacının borçlu olduğu, alacaklının borçlu hakkında 31/12/2014 vade tarihli, 26.000,00-TL bedelli çek nedeniyle 01/02/2016 tarihinde takip başlatıldığı, alacaklı vekili tarafından takip talebinde 01/02/2016 tarihli “çek aslı icra kasasında bulunmamaktadır, tarafımızdadır” beyanında bulunulduğu görülmüş, takip başlatılırken çek aslının davalı alacaklı vekiline teslim edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de; Menfi tespit davalarında zamanaşımı için herhangi bir süre öngörülmediğinden davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
… Vergi Dairesine, … …, … Banka, … Bankasına, …. Noterliği’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve imza incelemesine esas olacak davacıya ait imza örneklerinin bulunduğu evrak asıllarının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
09/12/2020 tarihli duruşmada davacı vekiline; “…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı ilamsız icra takibine dayanak olarak gösterilen 31/12/2014 keşide tarihli 26.000-TL’lik … Bankası … şubesine ait çek aslını imza incelemesine esas olmak üzere Mahkememize ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, 2 haftalık kesin süre içinde bahse konu çek aslının sunulmaması halinde HMK 220/3 gereğince duruma göre davacı tarafın beyanının kabul edilebileceği hususunun ihtarına,” karar verilmiş, davalı vekili tarafından ara kararın gereği yerine getirilmeyerek çek aslı dosyaya ibraz edilmemiştir.
Davalı vekili 17/03/2021 tarihli duruşmada; “çek aslı müvekkil tarafından icra takibini yapan avukata … ‘e tevdi edilmiştir, kendisi ilamsız takip başlattığı için çek aslını icra dairesine sunmamış, müvekkilim ile bizde iletişime geçmeye çalışmışsakta kendisi ile iletişime geçemedik çek aslını bu yüzden dosyaya ibraz edemedik, önceki beyanlarımızı tekrarla davanın reddini talep ederiz” beyanında bulunmuştur.
Kural olarak menfi tespit davasında ispat yükü borçlu olmadığını iddia eden davacıdadır. Kambiyo senedi nedeniyle alacaklı olduğu iddiasında bulunan tarafın öncelikle alacağının geçerli bir kambiyo senedine dayandığını ve söz konusu kambiyo senedinin varlığını kanıtlaması gerekmektedir. Kambiyo senedinin geçerli olmadığı, kambiyo senedi niteliğine haiz olmadığı, sahte olduğu veya imza inkarının ileri sürüldüğü durumlarda söz konusu belge aslı üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılması gerektiğinden, davalı vekiline dava konusu çek aslını sunmak üzere kesin süre verilmiş, verilen kesin sürede çek aslı davalı vekili tarafından dosyaya ibraz edilmemiştir. Davalı tarafça çek aslı ibraz edilmediğinden çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılamamıştır. Bu haliyle çekteki imzanın davacıya ait olduğu hususundaki ispat yükü davalı tarafta olduğundan ve davalı tarafça senet aslının ibraz edilememesi nedeniyle çekteki imzanın davacıya ait olduğu hususundaki ispat yükü üzerinde olan davalının dava konusu çek nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tarafların beyanından dava konusu çekin davacının eski eşi tarafından davalıya teslim edildiği anlaşılmakla, davalının çekteki imzanın davacıya ait olduğu hususunda yanılmış olmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu hali ile davalının icra takibini başlatmakta kötü niyetli olmadığı kanaati oluşmuş olup, kötü niyet tazminatı talebinin şartları ve koşulları oluşmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın menfi tespit davasının kabulüne, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine Mahkememiz dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderildiği, yapılan inceleme sonucunda mahkememiz kararının 23/09/2021 tarih 2021/… Esas ve 2021/… Karar sayılı ilamı ile; ” …Davalı vekilinin “Davanın icra takibinden 4 yıl, çekin keşide tarihinden 6 yıl sonra açılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve davacının iyi niyetli olmadığı” yönündeki istinaf sebebi, kanunda menfi tespit davası açmak için zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmemiş olması nedeniyle yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin, “Çek aslının ibrazı için mahkemece ek süre talep edilmesine rağmen, süre verilmeyerek hiçbir inceleme yapılmaksızın karar verilmesi” yönündeki istinaf sebebinin incelenmesi sonucunda; dünya genelinde yaşanan Covid-19 pandemisi koşulları, icra takibini başlatan davalı vekilinin farklı olması ve aradan geçen 4 yıllık süre gözetildiğinde vekile ve buna bağlı olarak çek aslına ulaşmanın zaman alabileceğinin gözetilerek, davalı vekiline bu konuda yeniden makul bir sürenin verilmesi ve bunun sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olmuştur. Çek aslının karardan sonra mahkemeye sunulduğu da gözetildiğinde, çek aslı üzerinde gerekli incelemelerin yapılması için davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülerek; kararın kaldırılmasına ve dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine gönderilmesine … ” karar verilerek iade edilen dosya mahkememizin 2021/… Esasına kaydedilmiştir.
İstinaf ilamı doğrultusunda; dosya, dava konusu çekte bulunan keşideci imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılmak üzere … Adli TIP Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilince tanık dinletme talebinde bulunulmuş ise de kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığına yönelik davanın türü ve niteliği gereği yazılı delille ispatlanması gerektiğinden ve ileri edilen hususlar tanıkla ispatlanamayacağı ve davacının muvafakati bulunmadığından davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası ve çek aslı, toplanan deliller ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafça çekteki imzaya itiraz edilmesi nedeniyle davacının alınan ıslak imza örnekleri, dosyaya sunulan davacıya ait imza asılları ile dava konusu çeklerdeki imzaların karşılaştırılması suretiyle davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda yapılan imza incelemesi sonucunda düzenlenen ATK … İhtisas Dairesi raporu ile dava konusu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olmakla, düzenlenen rapor denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğundan davacı tarafın çekteki imzaya itirazının geçerli olduğu ve çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabit olduğundan dolayı davacının davalıya dava konusu takibe dayanak çek nedeniyle borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının …. İcra Dairesi’nin 2016/… esas sayılı icra takibinden dolayı ve takibe dayanak çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı takibe konu 31/12/2014 keşide tarihli, … çek numaralı, 26.000-TL bedelli, düzenleyeni …, lehtarı … olan, … Bankası Koşuyolu şubesine ait çek nedeniyle ve bu takip dosyasında asıl alacak ve ferileri yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin şartları ve koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar kesinleştiğinde imza asıllarının ilgili kurumlara iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.127,52-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 531,89-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.595,63-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 531,89-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 306,00-TL tebligat gideri, olmak üzere toplam 368,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.