Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/564 E. 2023/330 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/564 Esas
KARAR NO : 2023/330
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 04/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında gıda ürünleri alım satımına dayanan bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davalının vadesi geçmiş, 256.954,12 TL borcu için …. İcra Dairesi’nde 2020/… E. Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın süresi içinde borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve aleyhindeki takibi durduğunu, davalının itirazının iptali İçin … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/ … esas sayılı dosyası ile dava açılmış ise de, davamız davadan önce arabulucuya gidilmediği gerekçesi ile esasa girilmeden, hiçbir delil toplamadan usul yönünden reddedildiğini, oysa davanın açılmasının hemen akabinde arabulucuya gidildiğini ve uzlaşılamamış ve uzlaşmama tutanağı tutulduğunu, mahkemece dava tarihi ile arabuluculuk müracaat tarihini karşılaştırarak dava şartı oluşmadığı gerekçesi ile davayı reddettiğini, aleyhindeki dava reddedilmiş olmasına rağmen kötü niyetli davalı işi iyice sürüncemede bırakmak amacı İle kararı istinaf ettiğini, iş yoğunluğu fazla olan ve en erken iki yıl sonra dosyanın incelenebileceği göz önüne alındığında davalının bu davranışı açıkça hakkın suiistimali olduğunu, davalı tarafın lehinde verilen kararı istinafa taşımasının kötü niyetli olduğunun ispatı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere üst hatten icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 18/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle derdesttik itirazında bulunduklarını, karşı tarafın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasını açtığını ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, davacı tarafın mahkememize aynı konuda açmış olduğu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça lehimize sonuçlanan davada istinaf yoluna gidilmesinin müvekkilinin kötü niyetli olduğunu kanıtladığı belirtilmiş ise de:; anılan dava kapsamında vekalet ücreti konusunda tarifede belirtilen ücretin tamamına hükmedilmesi gerekirken yarısına hükmedildiğinden istinaf edildiğini, müvekkilinin kötü niyetinin söz konusu olmadığını, esas yönden ise müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili ile davacı taraf arasında imzalanmış bulunan ekli tedarikçi sözleşmesi kapsamında müvekkili davacı firma arasında gıda ürünü tedarikine (satınalmaya) yönelik olarak süreklilik arz eden, dört yılı aşkın süredir kesintisiz şekilde devam eden ticari faaliyet gerçekleştiğini, müvekkili … Ticaret A.Ş. yurt çapında hemen her İlde ve ilçede mağazası bulunan toplamda sekiz bin civarında satış mağazasıyla zincir mağazacılığı sektöründe faaliyet gösteren, ülkemizin ticaret hacmi en yüksek perakende firmalarından biri olduğunu, müvekkilinin ülkemizin hemen her yerinde çok sayıda satış noktası bulunduğundan, iş hacmi çok geniş olduğundan, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkilinin sürekli ve düzenli olarak her hafta en az bir defa davacı firmaya düzenli şekilde mal siparişleri verdiğini, bu firmadan sürekli ve düzenli şekilde ürün satın aldığını, böylece davacı firmanın müvekkili şirket nezdine devamlı olarak alacakları oluştuğunu, devamlılık arz eden bu mal satın alma işlemleri kapsamında müvekkili şirketin cari kaydına davacı firmanın satış bedeli faturaları hemen her gün işlendiğini ve faturaların ödeme vadeleri geldikçe de düzenli olarak bu firmaya ödemelerin yapıldığını, – tedarikçi sözleşmesine istinaden taraflar arasında bu mal alım satımı işlemleri devam etmekte iken, davacı firmanın müvekkili şirket nezdindeki alacaklarının haczine yönelik olarak müvekkiline, 10.05.2020 tarihinde …. icra Müdürlüğünün 2019/… E. Nolu haciz ihbarnamesini, hemen sonrasında ise 13.05.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Nolu haciz İhbarnamesinin tebliğ edildiğini, bunun üzerine anılan haciz ihbarnameleri gereğince, davacı firmanın müvekkili şirket nezdinde kayıtlara işlenmiş faturalarına konu vadesi gelen ve henüz vadesi gelmemiş olmakla birlikte vadeleri beklenen alacaklarının üzerine söz konusu dosyaların hacizleri tesis edildiğini, bu alacaklardan vadesi gelmiş olan fatura alacakları ilk sıradaki …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Nolu dosyasına müvekkili tarafından ödendiğini, daha sonrasında ise, davacı tarafça müvekkili ile irtibata geçilerek halihazırda söz konusu haciz ihbarnameleri nedeniyle üzerinde haciz bulunan alacaklar bakımından hak iddiasında bulunulduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… E. Nolu dosyası üzerinden tesis edilen geçici mühlet kararına da atıf yaparak halihazırda üzerindeki haciz kalkmamış bulunan alacakların kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürdüğünü, ancak davacı firma hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesinin tesis ettiği 24.05.2019 tarihli 2019/… E. Nolu geçici mühlet kararında; “geçici mühletin verildiği 24.05.2019 tarihi saat 10:30’dan önce haciz kararı alınmış olmakla birlikte haciz ihbarnamesinin tebliği bu tarihten sonra olsa bile sözkonusu haciz İhbarnamesine konu alacağın takip alacaklısına ödenmesi gerektiği” hususunun açıkça belirtildiğini, …. icra Müdürlüğünün 2019/… E. Nolu haciz ihbarnamesi ve …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Nolu haciz ihbarnamesi müvekkiline 24.05.2019 tarihinden önceki tarihlerde tebliğ edilmiş olduğundan, sözkonusu tedbir kararı bu haciz ihbarnamelerine konu haciz işlemlerinin durmasını veya kaldırılmasını sağlamadığını, bu nedenle haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarih itibariyle müvekkili şirketin kayıtlarına işlenmiş olan faturalardan kaynaklanan alacakların üzerinde (henüz Ödeme vadeleri gelmemiş olan faturalardan kaynaklanan alacaklar da dahil olmak üzere) takas mahsup haklarımız saklı olmak kaydıyla anılan hacizler baki kalmıştır. Netice itibarıyla, anılan haciz ihbarnamelerine konu hacizlerin halihazırda geçerli olduğu, hacizlerin durdurulmasına yönelik tedbir kararının (mühlet kararının) kapsamına dahil olmadığını, bu anlamda da haciz İhbarnamelerinin müvekkiline tebliğ edildiği tarihler itibarıyla doğmuş olan ve fakat vadesi beklenen hak ve alacakların da haczedilmiş olması ve söz konusu haciz ihbarnamelerinin müstakbel alacakları da kapsaması sebebiyle; müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacı tarafından kötü niyetli ve haksız şekilde icra takibi başlatılmış olduğundan, davacının işbu davada reddolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası uyap kayıtları, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dava dosyası uyap kayıtları, 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporu, 17/02/2023 tarihli ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 18.11.2020 tarihinde 256.654,12 TL cari hesap Ekstresİ borcu ve 34.055,34 TL 30.11.2019 sonrası 347 günlük ticari temerrüt faizi (13,75) olmak üzere toplamda 290.709,46 TL tutarında ilamsız takipte ödeme emri başlattığı, Davalı tarafa tebliğ olunan ödeme emrine, davalının 18.01.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilerine İtiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Meryem Tüfekçi tarafından tanzim edilen 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”…>Davacı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılma ait İbraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
>Davalı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019-2020-2021 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
>Davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre Davalı şirketten 04.10.2021 dava tarihinde 255.662,98 TL alacaklı olduğu,
>Davalı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre Davacı şirkette 04.10.2021 dava tarihi itibari ile 207.061,30 TL Borçlu olduğu,
>Davalı … Market şirketinin … İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına sunduğu 17.05.2019 tarihlî cevap dilekçesinde borçlu … San. şirketinin vadesi gelen alacak bakiyesinin 344.659,69 TL tutarında olduğu, Davalı şirkete tebliğ edilen 05.08.2019 tarihli … İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına sadece 23.05.2019 tarihinde 307.672,92 TL tutarında ödeme gerçekleştirdiği,
>Davacı şirketin … tarafından gönderilmiş olan mutabakat formlarına Diasa Marketten süre gelen mutabakatsızlıkları şerh düştüğü, ancak yıllık yapılan mutabakatlarda cari hesap farklılıkların giderilmesine ilişkin bir işlem yapılmadığı,
>Davacı şirketin merkez adresinin Yalova olması nedeni İle 2015 yılı öncesi {Türkiye’de e-defter Uygulaması Başlamamış) ticari defterleri fiziki ortamda tutulmakta ve inceleme alanım dışındadır. Dosya kapsamındaki sözleşmenin 2015 yılında akdedildiği izlenimi ile her ki şirketinde 2015 ve sonrası ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış, incelenen 2015 yılı ve öncesinden gelen bir cari hesap uyuşmazlığının olduğu, taraflar arasında mal alım, satım İşlemlerinin çok yoğun olduğu, bu faturaların taraf şirketlerin ticari defterlerinde tek tek ayrıştırılmasının mümkün olmadığı, Taraflar arasındaki farklılıkların muhasebe departmanlarınca yapılacak ortak çalışmalar sonucunda farklılıklara konu faturaların, belgelerin sunulması sonrasında somut olarak ortaya koymasının gerektiği ….” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mali Müşavir … tarafından tanzim edilen 17/02/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda; ”…1-Davacı … San. ve Tic. A.Ş. ile Davalı … Market arasında akdedilme tarihi tam olarak görülmemekle birlikte “2015 yılı şerh düşülen” tedarikçi sözleşmesi akdedilmiştir. Akdedilen bu sözleşmede Davacı şirketin kaşe/imzasının mevcut olduğu görülmüştür. Akdedilen bu sözleşmede ödeme süresinin mal teslim ve kabul tarihi sonrasında 80 gün olarak belirlendiği ve bu sayfada Davacı şirketin kaşe/imzasının mevcut olduğu görülmüştür.
2-Davalı … Market şirketinin …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına sunduğu 17.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde borçlu … San. şirketinin vadesi gelen alacak bakiyesinin 344.659,69 TL tutarında olduğu, …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasının 2.550.673,54 TL tutarındaki alacağın birinci sıradan işlendiği, …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyası alacağının da 2. Sıradan kaydedildiğinin bildirildiği,
Davalı şirkete bildirilen haciz ihbarname tarihlerindeki bakiyeler tabloda detaylandırılmıştır. Bu tabloda Davalının haciz ihbar dosyalarına dilekçe verdiği 17.05.2019 tarihindeki defter bakiyeleri ve sözleşmede belirtilen 80 gün vade maddesine göre defter bakiye tarihleri tabloda detaylandırılmıştır. Davalı şirketin ticari defter kayıtlarında Fatura tarihi-Fiş Tarihi ve yevmiye tarihinin aynı olarak kaydedilmiş olduğu, diğer bir ifade ile Davacı şirketle olan ticari ilişkisinde alımlara ilişkin faturaların günlük olarak ticari defterlere kayıtlı olduğu görülmüştür.
3-Tarafların itirazları olan cari hesap uyuşmazlığının çözümlenmesi konusunda Davacı şirket güncel merkez adresinin Yalova olması İstanbul sınırları dışında olması, 2015 yılı öncesi ticari defterlerin fiziki ortamda saklanması ve taraflar arasında mal alım, satım işlemlerinin çok yoğun olduğu, bu faturaların taraf şirketlerin ticari defterlerinde tek tek ayrıştırılmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farklılıkların muhasebe departmanlarınca yapılacak ortak çalışmalar sonucunda farklılıklara konu faturaların, belgelerin sunulması sonrasında somut olarak ortaya koymasının gerektiği yönündeki görüşüm kök raporda da belirtilmiş olup bu hususta görüşümü değiştirecek bir husus olmadığı,
4-Davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosyasına sunduğu 17.05.2019 tarihli cevap dilekçesinde borçlu … San. şirketinin vadesi gelen alacak bakiyesinin 344.659,69 TL tutarında olduğunu bildirmiş, bu tarihte ticari defterlerinde kayıtlı olan bakiyenin 839.891,53TL olduğu ve 23.05.2019 tarihinde 7 icra müdürlüğüne 307.672,92TL tutarında ödeme gerçekleştirdiği, bu tarihten sonra Davacıdan toplamda 19.958,40 TL tutarında ürün alımı yaptığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında yapılan kök raporda belirtilmiş olan mutabakat tutarları ticari defterlerde görülen bakiyelerle uyumlu olduğu, diğer bir ifade ile Davalı şirketin muhasebe görevlisi tarafından yapılan mutabakatta bildirilen tutar ticari defterlerde var olan tutardır.
5-Davalı … Tic. A.Ş ‘nin nezdindeki Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin cari hesap hareketleri … hesabında … numaralı cari kartında takip ettiği ve Davacı şirkette 04.10.2021 dava tarihi itibari ile 207.061,30 TL borçlu olduğu bu bakiyenin Davalı şirket ticari defterlerindeki faturalara 80 gün vade uygulanarak hesaplanması durumunda 04.10.2021 tarihinde Davacı şirketin vadesi gelen cari hesap alacağının tamamının temerrüt şartları oluştuğu, Davalı şirketin ticari defterlerindeki son alım tarihinin 31.05.2019 tarihi olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki akdedilen sözleşmede alım satıma konu ürünlerin Süt ürünleri-Peynir olduğu da dikkate alındığında bu sözleşmeye konu ürünlerin raf ömrüne bağlı olarak ve temerrüt şartlarının değerlendirilmesi hususu Takdiri sayın mahkemenize ait olup,
6-Davacının icra takibine konu alacağı 256.654,12 TL’dir. Ancak Davacı şirketin ticari defterlerinde cari hesap ilişkisi kapsamında 255.662,98 TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı defterlerinde Davacı şirkete 207.061,30 TL borçlu göründüğü, cari hesap farklılığının giderilmesine yönelik somut belge, bilgi, muhasebe departmanlarınca yapılan bir çalışmanın ek rapor aşamasında ibraz edilmediği, Davacının icra takibine konu alacağının vadesinin gelmiş olduğu dikkate alındığında her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan borç/ alacak bakiyesi 207.061,30 TL bakiye tutarında Davacının alacaklı olduğu, ancak Davacının kalan cari hesap farklılığına konu 48.752,88 TL’lik alacağın her iki şirketin muhasebe departmanlarınca yapılacak olan çalışma sonrasında cari hesap farklılığın giderilmesi durumunda alacak talebinin değerlendirilebilineceği, Sayın Mahkemenizin aksi görüşü durumunda Davacının ticari defterlerinde yer alan ve icra takip tarihinde vadesi dolan 255.662,98 TL tutarında Davacının alacaklı olduğu…. ” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, ticari satıma ilişkin açık hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/…esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde ; davacı tarafından davalı aleyhine toplamda 290.709,46TL alacağın haciz yoluyla tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği, icra takibinin durduğu görülmüştür.
Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve ticari defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla satıcı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Fatura sözleşmenin yapılması ile ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Eldeki davada davalı, fatura konusu malların teslim edilmediğini savunmaktadır. Bu durumda faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ispat yükü davacıya aittir. Davacı bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre yazılı delille kanıtlamalıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış olup taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda mali müşavir bilirkişi vasıtası ile taraf defterleri incelenmiştir.
Yapılan yargılamada ve incelemede, Davalı … Tic. A.Ş ‘nin nezdindeki Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin cari hesap hareketleri … hesabında … numaralı cari kartında takip ettiği ve Davacı şirkette 04.10.2021 dava tarihi itibari ile 207.061,30 TL borçlu olduğu bu bakiyenin Davalı şirket ticari defterlerindeki faturalara 80 gün vade uygulanarak hesaplanması durumunda 04.10.2021 tarihinde Davacı şirketin vadesi gelen cari hesap alacağının tamamının temerrüt şartları oluştuğu, Davacının icra takibine konu alacağı 256.654,12 TL ancak Davacı şirketin kendi ticari defterlerinde cari hesap ilişkisi kapsamında 255.662,98 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde Davacı şirkete 207.061,30 TL borçlu göründüğü, cari hesap farklılığının giderilmesine yönelik somut belge, bilgi, muhasebe departmanlarınca yapılan bir çalışmanın ibraz edilmediği, Davacının icra takibine konu alacağının vadesinin gelmiş olduğu dikkate alındığında her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olan borç/ alacak bakiyesi 207.061,30 TL bakiye tutarında Davacının alacaklı olduğu, ancak Davacının kalan cari hesap farklılığına konu 48.752,88 TL’lik alacak açısından davacının davasını ispata yarar belge sunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişi olduğu, 207.061,30TL yönünden davacının davasını ispatladığı anlaşılmıştır.
İzah olunan gerekçeler ile davacının davasının kısmen sübut bulduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile, takibin 207.061,30-TL üzerinden aynen devamına, alacağın likit niteliği göz önünde bulundurularak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan … İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Davalı tarafından 207.061,30-TL cari hesap alacağına yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Asıl alacağın (207.061,30-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 14.144,35-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 2.935,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.209,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.062,60-TL’sinin davalıdan, geri kalan 257,40-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 2.934,59-TL peşin harç ve 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.993,89-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 163,25-TL posta ve tebligat gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.663,25-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 1.338,91-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 31.388,58-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.