Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/561 E. 2023/290 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/561 Esas
KARAR NO : 2023/290

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;Müvekkili firma ile davalı arasında 25.04.2016 tarihli, … projeleri destek programı kapsamında sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında muhataba projenin hazırlanması, onaylanması, raporlamanın yapılması ve kapanış aşamasına kadar ki sürecin takip edilmesinin taahhüt edildiğini, sözleşme müvekkili tarafından feshedildiğini, sözleşme gereği davalının ödemesi gereken bakiye 34.612,00 TL faturalandırıldığını, davalıya fatura bedelini ödemesi hususunda ihtarname tebliğ edilmesine rağmen davalı fatura bedelini ödemediğini, davalı aleyhine … 10. İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, dosya yetkili … 25. İcra müdürlüğünün gönderildiğini ve … Esas numarası alındığını, davalı İstanbul 25. İcra müdürlüğünde açılan takibe de itiraz ettiğini, davanın kabulü ile … 25. İcra müdürlüğünün …sayılı dosyasındaki alacak miktarı üzerinden takibe yapılan itirazın iptalini, icra takibine konu alacağın sözleşme gereği aylık %5 gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BEYAN: Davalı vekili tarafından cevap süresinden sonra sunulan beyan dilekçesinde özetle; Davacı ile yapılan hizmet sözleşmesinin imzalanması ile 3.000,00 TL peşin geri kalan tutar projenin onaylanması ile defaten ödenir şeklinde düzenlendiğini, bu miktarın davacıya peşin olarak ödendiğini, davacının haklı bir gerekçe olmadan sözleşmeyi feshettiğini, 34.612,00 TL’lik fatura kesildiğini, bu bedelin ödenmesini içeren fatura fotokopisi bulunan bir ihtarname gönderdiğini, ayrıca sözleşme şartları yerine getirilmediği halde müvekkilden ödeme yapılmasının istendiğini, ihtarname ve içeriğine itiraz edilerek fotokopi faturanın iade edildiğini, davacının 24.248,40 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğunu, müvekkilinin davacıya sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcunun olmaması nedeniyle yapılan haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takibe dayanılarak açılan davanın reddini talep etmiştir. Hak düşürücü süre içerisinde açılan davanın usulden reddini, dava şartı arabuluculuk tutanağının olmaması nedeniyle reddini, davacının haksız ve hukuka aykırı takibin iptalini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, 11/07/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı, …’ tan gelen …A.Ş’nin … numaralı ve “…” başlıklı proje başvurusunun reddedildiği, proje kapsamında
hiçbir kuruluşa ödeme yapılmadığının tespit edildiği bilgisi ve Projenin reddine ilişkin yazı ve Proje Öneri Bilgileri, … Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığının …tarihli ve … sayılı yazısı, …A.Ş ile … Tic.Ltd.Şti arasında imzalanan hizmet sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine açılan taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı faturadan kaynaklı cari hesap alacağına ilişkin … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizden verilen 08/06/2021 tarih ve 2020/550 Esas 2021/465 sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 09/09/2021 tarih ve 2021/2093 Esas , 2021/1498 Karar sayılı ilamıyla KALDIRILMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf vekili; taraflar arasında 25/04/2016 tarihli … kapsamında Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında karşı tarafa projenin hazırlanması, onaylanması ,raporlamanın yapılması ve kapanış aşamasına kadarki sürecin takip edilmesinin taahhüt edildiği, ancak müvekkil şirket tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu nedenle sözleşme kapsamında ödenmesi gerekli olan bakiye bedelin ödemediğini, ödenmeyen fatura bedeline ilişkin başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili beyan dilekçesinde; davacı yanın borca itirazı öğrenmesine rağmen davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmadığı, yine davacı yanın farklı bir dosya üzerinden arabuluculuk bürosuna başvurduğu, arabuluculuk tutanağının aslının süresinde mahkemeye sunmadığı, taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine konu projenin onaylanmadığı, sözleşmede bedele ilişkin düzenlemeler incelendiğinde davacı yanın söz konusu bedele projenin onaylanması ile hak kazanacağının belirtildiği, … tarafından projenin yeterli bulunmaması üzerine reddedildiği, projenin onaylanmadığı, bu sebeple sözleşmenin 4/2 ve 5/2 maddeleri gereği bedelin ödenmediği, yine davacı yan tarafından … 15. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtar ile sözleşmenin haklı bir gerekçe olmadan feshedildiği, davaya konu söz konusu faturanın … tarafından reddedilen projeye dayalı olarak düzenlenen fatura olduğu, bu faturanın müvekkil şirket tarafından karşı tarafa iade edildiği, talep edilen faizin temerrüt söz konusu olmadığından haksız olduğu, tüm bu sebeplerle kötü niyetle başlatılan bu takip nedeniyle açılan davanın reddine, davacı yanın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün…E. Sayılı icra dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; hizmet sözleşmesi kapsamında kesilen fatura alacağı olmak üzere 34.612,0o-TL asıl alacak ve 24.228,40-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 58.840,40-TL borcun ödenmesi amacıyla 18/12/2017 tarihinde yetkisiz icra dairesinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin yetkili icra dairesinde 17/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21/01/2019 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 11/07/2019 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacısı ve konusu aynı olan mahkememizin diğer dosyası 2020/635 Esas sayılı dosya üzerinden ve mevcut dosyamız üzerinden …( … ) ‘a yazılan müzekkere cevabında … A.Ş’nin … numaralı ve “…” başlıklı projesi ile … numaralı “…” başlıklı projenin başkanlık tarafından reddedildiğini, dolayısıyla bu proje kapsamında başkanlık tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığınına ilişkin bilgi verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve davacıya ait ticari defter ve kayıtları, davalıya ait ticari defter ve kayıtlar, faturalar, sözleşme üzerinde mahkemece mali müşavir tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 31/05/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davalı tarafın dava konusu döneme ait elektronik mühürlü ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak Gelirler İdaresi GİB bilgi sistemine yüklendiği, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacı tarafın dava konusu döneme ait noter onaylı defterlerin 2015-2016-2017 yılı açılış- 2015-2016 yılı kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak tasdik ettirildiği, 2017 yılı kapanış yevmiye kaydının 127 sayfadan sonlandığı sayfanın altında kapanış mührünün olmadığı, dava konusu 15.06.2016 tarihli 25293 n.olu 34.612,00 TL faturanın davalı defter ve kayıtlarında olmadığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015-2016-2017 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle 34.907,72 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın 2021 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, davalı şirketin davalı firma ile ilgili dava faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015-2016-2017 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle borç alacak ilişkisinin kalmadığı bakiyenin sıfır olduğu dava konusu faturanın kayıtlarında kayıtlı olmadığı, ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların düzenlenen bilirkişi raporuna karşı itirazları ve beyanları doğrultusunda ara karar doğrultusunda ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde kök raporda tespit edilen hususlarda herhangi bir değişiklik yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller, davacı beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirketin incelenen ticari defter, kayıtlara göre dışarıya verilen hizmetlerin kaydedildiği 120 alıcılar hesabının alt hesabından …A.Ş ünvanına cari hesap açıldığı, davacı yanın bir kısım defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, 2017 yılına ait ticari defter kayıtların incelenmesinde kapanış yevmiye kaydının 127 sayfadan sonlandığı, sayfanın altında kapanış mührünün bulunmadığı, bu haliyle 2017 yılına ait ticari defterlerin davacı lehine delil olarak kullanılamayacağı, davalı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dolayısıyla yasal defterlerin davalının lehine delil olarak kullanılabileceği, dosya kapsamına uygun denetime elverişli bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre dava konusu 15.06.2016 tarihli … n.olu 34.612,00 TL faturanın davalı defter ve kayıtlarında olmadığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015-2016-2017 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle 34.907,72 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın 2021 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, davalı şirketin davalı firma ile ilgili dava faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2015-2016-2017 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle borç alacak ilişkisinin kalmadığı bakiyenin sıfır olduğu dava konusu faturanın kayıtlarında kayıtlı olmadığı, her ne kadar davacı tarafın taraflar arasında imzalanan söz konusu sözleşmeden dolayı üzerine düşen edimleri yerine getirmek için davalı şirketten gerekli bilgilerin istendiğini ancak taraflarına verilmediğini yargılama sırasında beyan etmiş ve buna ilişkin mail yazışmalarına ilişkin fotokopi belgeler sunmuş ise de dosya kapsamından projenin yürütülmesine yönelik istenen belgelerin zorunluluk arz ettiğine ilişkin ve davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüklerin ne olduğu ve işleyişin nasıl gerçekleştiğine ilişkin sözleşmede ve dosya kapsamında sunulan herhangi bir bilgi ve belge olmadığı, davacı yan tarafından davalı taraf muhatap gösterilerek gönderilen Kadıköy 15. Noterliğinin 09446 yevmiye numaralı ve 16/06/2017 tarihli ihtarnamede sözleşmenin hangi nedenle feshedildiğine ilişkin açıklamanın yer olmadığı, ihtarnamede bahsedilen 15/11/2016 tarihli haklı gerekçe metninin davacı tarafından tek taraflı düzenlendiği ve düzenlenen metnin davalı yana tebliğ olduğuna dair hiçbir belge sunulmadığı, açıklama yapılmadığı, sözleşme ve dosya kapsamında davacı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesini gerektirir bir hususun bulunmadığı bu haliyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin kabulünün mümkün olmadığı ve yine sözleşmeye konu projenin onaylanmadığı, davacının sözleşme kapsamında projenin tüm aşamaları bitirilerek sonuca varılmasını sağlayamadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 530,75-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.414,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı.12/04/2023

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı