Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/55 E. 2023/815 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/55 Esas
KARAR NO : 2023/815

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacılar vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 27.02.2020 günü …’ın sahibi olduğu … plakalı araç ile…, seyir halinde iken davacı müvekkillerin oğulları- kardeşleri …’a çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası sonucu … 29.02.2020’de hastanede vefat ettiğini, davalı … Sigorta Anonim Şirketi … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasını yapan sigortacı olduğunu, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak davalı sigorta şirketince cevap verilmediğini, trafik kazası ile ilgili olarak …Cumhuriyet Savcılığı’nca …Soruşturma numaralı soruşturma başlatılmış olup bunun neticesinde Niğde … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas numaralı kovuşturma dosyası ile davalı… hakkında ceza davası açıldığını beyan ederek; baba …için 120000-TL, anne … için 120000-TL, kardeşler… için 60000-TL ve … (…) için 60000-TL olmak üzere toplamda 360000-TL manevi tazminatın en yüksek ticari temerrüt faizin yürütülmesiyle birlikte davalılar … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini, müvekkilleri destekten yoksun kaldıkları için ve maddi kayıpları dolayısıyla maddi tazminat yönünden, şimdilik (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) 20000-TL’nin ölüm tarihi olan 29.02.2020’den itibaren yürütülecek en yüksek ticari temerrüt faiziyle birlikte … Sigorta’dan poliçe limitiyle sınırlı olarak, … ile… ve … Sigorta’dan (her üç davalıdan) müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … plakalı kazaya karışan araç müvekkili şirkete, 26.06.2019-26.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …numaralı Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumlulukları, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 410.000-TL ile sınırlı olduğunu, yeni genel şartlar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, ZMM genel şart ekinde yer alan TRH-2010 kadın/erkek tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, davacıların SGK ‘dan rücuya tabi bir ödeme alıp almadıklarının tespitini talep ettiklerini, belgelendirilmeyen geliri olması halinde asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar… ve … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın açmış olduğu davanın haksız fiil nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, haksız fiilden, haksız fiile uğrayanın ya da mirasçılarının tazminata hak kazanabilmesi için kusurlu eylem neticesinde bir zararın doğası, zararla eylem arasında ise uygun illiyet bağının bulunmasının gerektiğini, dava konusu olayda, müvekkili…, annesi ile birlikte yolda normal seyir halindeyken murisin aniden yola fırlaması nedeniyle ölümlü kaza oluştuğunu, kazanın yaşandığı yer, bölgede çevre yolu olarak bilinen ve yayaların kullanmadığı, kullanmasının da yasak olduğu bir yol olduğunu, kazanın yaşandığı yerde yaya geçidi ya da yaya üst geçidi bulunmamasının da bu beyanlarını doğruladığını, muris, geçilmesi/kullanılması yasak olan çevreyolundan geçmeye çalışması neticesinde öldüğünden, müvekkiline yüklenilecek bir kusur bulunmadığını, kusurun tamamı davacıların murisinde bulunduğundan ve müvekkilleri kazada kusursuz olduklarından, davacıların tazminat isteme koşullarının oluşmadığını, Niğde …Asliye Ceza Mahkemesine sunulan 05.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda murisin,% 80 özürlü ve kronik şizofreni hastalığı bulunduğunu, dosyadaki sağlık kurulu raporuna istinaden bildirildiğini, murisin, mevcut hastalığı nedeniyle çalışması, davacılara destek sağlaması söz konusu olmadığından davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talepleri mümkün olmadığını, dava konusu olayda kusurun tamamı davacıların murisinde bulunduğundan ve müvekkillerinin kazada kusursuz olduklarından, davacıların manevi tazminat isteme koşulları oluşmadığını savunarak; davanın reddine, yargılama harç ve giderleriyle ücreti vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TANIK BEYANLARI
…Asliye Hukuk Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasının 21/09/2021 tarihli celsesinde davacı tanığı … beyanında; “… iş arkadışım olurdu, 10 yıl birlikte çalıştık, birlikte tarım işine giderdik, kışın ise patates işine ve elma seçme işine giderdik, depolarda çürükleri seçme işine giderdik, yazın ise çapa, aşılama, budama, bağlama işini yapardık, 2020 yılında … günlük 90,00 TL yevmiye alırdı, her yıl günlük yevmiye 10 TL artardı, mesela bu yıl günlük yevmiye 100,00 TL oldu, … ın çocukları yoktu, bekardı, ayrıca … Engelli olduğu için maaş alırdı, engelli maaşının ne kadar olduğunu bilmiyorum, maddi durumu pek iyi değildi, yevmiyeden kazandığı parayı ise annesine ve babasına harcardı” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
…Asliye Hukuk Mahkemesinin…Talimat sayılı dosyasının 21/09/2021 tarihli celsesinde davacı tanığı … beyanında; ” …annemin iş arkadaşı olur, annem çiftliklerde çalışır, elma bozmaya, patates seçmeye, bağlama, budama işlerine mevsimlik işçi olarak giderlerdi, 12 ay boyunca çalışırlardı, … ı 11 yıldır tanıyorum, 2020 yılında günlük 90,00 TL yevmiye alırlardı, her yıl 10,00 TL yevmiyeler zam olurdu, bu yıl 100,00 TL oldu, …’ın maddi durumu iyi değildi, annesi Gülüzar ve Babası Mustafa ya yardım eder ekonomik yönden destek olurdu. … bekardı, çocuğu yoktu. Aynı zamanda Ferudun engelliydi, Engelli maaşı alırdı ne kadar aldığını bilmiyorum bildiklerim bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, … Cumhuriyet Savcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası, Niğde … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, …
plakalı aracın trafik tescil kayıtları,…SGM’nin 29/01/2021 tarihli müzekkere cevabı, davacılar ve davalılar … ve…’a ait sosyal ve mali durum araştırması raporu, … SGM’nin 01/02/2021 tarihli müzekkere cevabı, 27/05/2021 tarihli müzekkere cevabı, …Sosyal Yardımlaşma Vakfının 29/12/2022 tarihli …’ ın engelli aylık dökümü, … ile …’a ait, Bakırköy …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin… Esas, …Karar sayılı, 09.03.2020 tarihli veraset belgesi, …
plakalı araca ait sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27/02/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı davalı …’ın maliki olduğu ve davalı…’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müteveffa …’a çarpması sonucu müteveffanın ölümüne sebebiyet verildiğini ve davacıların müteveffanın desteğinden maddi ve manevi anlamda mahrum kaldıklarını belirterek davacılar …ve … yönünden 7.500,00 TL, davacılar… ve … yönünden 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, davacılar …ve … yönünden 120.000,00 TL manevi tazminat ve davacılar … ve … yönünden 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve…’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
27.02.2020 günü saat 08.40 sıralarında, davalı sürücü… sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Niğde istikametinden Acıgöl Kavşağı istikametine D-330-18 no’lu Devlet yolunu takiben seyir halindeyken km 24’e geldiği esnada seyir istikametine göre yolun sağ tarafından sol tarafına (orta refüje doğru) karşıdan karşıya geçmek isteyen müteveffa yaya …’a yönetimindeki otomobilin ön kısımlarıyla çarpması neticesi dava konusu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
…r Cumhuriyet Başsavcılığının… soruşturma sayılı dosyası ile şüpheli… hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı iddianame düzenlendiği ve Niğde …Asliye Ceza Mahkemesinin… E. Sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı yargılama sırasında alınan kusur bilirkişi raporu ile müteveffa …’ın yaya ve okul geçidi ile kavşak olmayan yol bölümünde karşıdan karşıya geçer iken trafik durumunu yeterince kontrol etmeden, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araçlara geçiş hakkını vermeksizin, koşar adımla karşıdan karşıya geçmesiyle kendisinin de hayatını kaybettiği kazada asli kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü…’ın ise meskun mahal ve hız limitinin 70 km/sa, görüşün açık ve düz olduğu bu yol bölümünde, yayanın yolun sağındaki servis yolundan çıkıp, 9.5 m’lik yolun yaklaşık yedinci metresine gelinceye kadar duramayıp 40,2 m’lik fren izi ile çarpması ve çarpmayla yayanın savrulup ön cama fırlaması ve ağır şekilde yaralanması gibi etkenlerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde aşırı hızlı olmamakla birlikte meskun mahaldeki şartlara ve trafik durumuna göre aracının hızını yeterince azaltmadığı için tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, Mahkememizce alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 18/10/2021 tarihli raporuna göre; davalı sürücü…, sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahaldeki seyri sırasında hızını mahal şartlarına uydurması gerekirken bunu yapmadığı anlaşılmakla gerçekleşen olayda alt düzeyde %10 oranında tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya…K’ın gündüz vakti, meskun mahaldeki karşıdan karşıya geçişine başlamadan evvel mahaldeki araçların seyir durumlarını gözetmesi, sol tarafından gelmekte olan davalı sürücü yönetimindeki otomobile ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bunları yapmadığı, kontrolsüzce ve koşarak karşıdan karşıya geçmek istediği esnada davalı sürücü yönetimindeki otomobilin sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla gerçekleşen olayda %90 oranında asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 18/10/2021 tarihli raporu dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı, ceza dosyası ve alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu da anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan aktüer bilirkişi …’ın 05/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “29.02.2020 tarihinde destekçi …’ ın vefatı sonrasında; davacı …’ın; toplam DYK zararının 145.242,70 TL olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 10 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalılardan 14,524,27 TL talep edebileceği, davacı …’ ın; toplam DYK zararının 158.002,90 TL sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 10 kusurunun bulunduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü durumunda davalılardan 15.800,29 TL talep edebileceği davacı kardeşler yönünden kardeşlerin birbirlerine karşı kural olarak bakım görevi olmadığı, ancak, kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteğinde sayılacağı belirtilmiş olmakla ve yerleşik Yargı kararlarında kabul gördüğü üzere kardeşlerin sürekli olarak birbirlerinin desteğinde olduğu somut delillerle ispatlanmaması durumunda destek zararı hesaplanamayacağının hukuki takdiri Yüce Mahkemeyeye ait olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen (kaza tarihi itibariyle) azami teminat limiti 410.000,00 TL dahilinde bulunduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Müteveffanın gelir durumuna ilişkin müzekkere cevapları ve talimat mahkemesince dinlenen tanık beyanları da değerlendirilerek taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazlarını ayrıntılı olarak irdelenip değerlendirilmesi bakımından aktüer bilirkişiden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verildiği, aktüer bilirkişi …’ın 24/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “müteveffanın % 80 oranında “Kronik Şizofren Hastası” olduğu, özürlü raporunun bulunduğu, vakıftan 2018 yılına kadar belirli bir aylık aldığı ve davacı Gülizar yönünden bakım ödemesi aldığı, malul aylığı ve bakım ücreti ödenen bir % 80 özürlü şizofren hastasının çalışmasının ve günlük yevmiye alarak gelir elde etmesinin mümkün olup olmayacağı- ancak müteveffanın sağlık belgelerinin dosyaya alınması ve Adli Tıp Kurumu ve/veya uzman Doktor Bilirkişi Heyetinden alınacak görüşle mümkün olabileceği, bu hususun uzmanlık alanım dışı olduğunun takdiri Mahkemeye ait olduğu, belgelendirilmeyen ve ispatlanmayan gelirlerin tazminat hesaplamasına dahil edilemeyeceği şizofren ve bakıma muhtaç birinin örneğin bayramlarda yapacağı aile ziyaretleri, hastalandığı zaman anne ve babasını doktora- hastaneye götürmesi vb. maddi ve manevi desteğinin söz konusu olup olmayacağı irdelenmesi halinde, davacıların maddi tazminat talep edip edemeyeceğinin değerlendirilebileceği, ancak alınacak raporla hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkeme tarafından yapılabileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Destek, hukuk sistemimizde bir başkasının geçimini sağlayan veya ileride sağlayacak olan kişidir. Destek tazminatı isteyebilmek için; ölenin kanuni ve akdi bakım yükümlülüğünün bulunması veya fiilen veya düzenli olarak bakması veya ileride bakması kuvvetle muhtemel olması yeterlidir. Desteğin kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler de desteğin sağlığında herhangi bir yardım görmeseler bile tazminat talep edebilirler. Ölenin ölüm tarihine kadar bakma mükellefiyetini yerine getirmemiş olması destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmesine engel değildir. Ayrıca desteğin maddi ve manevi anlamda olabileceği gözetilerek davacılar Mustafa ve …’ın çocukları müteveffa …’ın desteğinden mahrum kaldığı anlaşıldığından bilirkişi ek raporuna itibar edilmemiştir. Bu nedenle yeni bir aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilerek aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm (emsâl) kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; “işlemiş- işleyecek dönem” ayrımı yapılması; işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer (emsâl) kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 arıtılıp %10 indirim edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanması gerektiği, tazminat hesaplamalarında çarpan olarak kullanılan en önemli hususlardan birisi müteveffanın geliri olup gelir tespiti açısından tanık beyanlarının dikkate alınamayacağı, dosya kapsamında müteveffanın gelirini gösterir nitelikte SGK Hizmet Dökümü, Bordro, Emsal Ücret Araştırması vb. herhangi bir belge tespit edilememiş olup, Yerleşik Yargıtay kararlarında (Örnek: 17. Hukuk Dairesi 2018/3272 E. , 2020/1976 K., 17. Hukuk Dairesi 2016/7469 E. , 2019/2320 K., 17. Hukuk Dairesi 2016/6913 E. , 2017/5522 K.) ifade edildiği üzere emekli maaşı ve benzer kamu ödemeleri hesaplamaya esas gelire dahil edilemeyeceğinden müteveffanın gelirinin tespiti yönünde dosyaya yeni belgeler kazandırılana kadar yerleşik Yargıtay kararlarına istinaden hesaplama esas gelir Asgari Ücret olacağı, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 23.533,90 TL olduğu, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 32.324,26 TL olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir. 2023 yılı güncel asgari ücret değişiklikleri dikkate alınarak hesaplama yapılması ve ek rapor düzenlenmesi için raporu hazırlayan aktüer bilirkişi…’dan ek rapor alınmasına karar verilmiş, aktüer bilirkişi …tarafından düzenlenen 09/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda davac…’ın destekten yoksun kalma zararının 30.142,62 TL olduğu, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 41.925,02 TL olduğu şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davanın kısmi dava olarak açıldığı ve davacılar vekili 16/11/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı …yönünden talebini 22.642,62 TL arttırarak 30.142,62 TL olarak ıslah ettiği, davacı … yönünden talebini 34.425,02 TL arttırarak 41.925,02 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. HD’nin güncel son içtihatlarında ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/3292 E. 2021/1848 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere tazminat hesaplamasında bakiye ömrün belirlenmesi için TRH 2010 tablosunun esas alınması ve hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen işleyecek devredeki gelirlerin her yıl için %10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği kabul edilmiş olup Mahkememizce aktüer bilirkişi …dan alınan kök ve ek raporda belirtilen hesaplama yöntemi ile hesaplama yapıldığı ve tarafların itirazlarını karşıladığı anlaşılmakla Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan kök ve ek raporu dosya kapsamına ve Yargıtay içtihatlarına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış olup davacılar tarafça müteveffanın kaza tarihinde günlük işlerde çalıştığı ve günlük yevmiye aldığı iddiasında bulunmuşsa da müteveffanın SGK hizmet dökümünde çalışma kaydının bulunmadığı ve davacı tanıkları dışında dosya kapsamında davacının günlük işlerde çalıştığına yönelik yazılı delilin bulunmadığı anlaşılmakla davacının gelir hesaplamasına dahil edilmemiş, davacılar tarafça müteveffanın bakım ve engelli aylığı aldığını ve gelirine dahil edilmesi talebinde bulunmuşsa da söz konusu engelli aylığı ve bakım ödemesi sosyal devlet ilkesi gereğince müteveffaya yapılan ödemeler olup müteveffanın vefatı halinde mirasçılarına geçmeyecek ve sağlığında bakım ve ihtiyaçlarını karşılaması için verilmiş olan ödemelerdir. Bu nedenle kazanç unsuru olarak gelirine dahil edilemeyeceğinden davacının gelir hesaplamasına dahil edilmemiş ve müteveffanın asgari ücret düzeyinde gelir sağladığı kabul edilerek bilirkişi raporunda hesaplama da asgari ücret düzeyinde yapılmıştır. Davalı …’ın … plakalı aracın sürücüsü olarak kazayı gerçekleştirdiği, davalı …’ın … plakalı aracın maliki olduğu ve davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın kaza tarihinde ZMMS sigortacısı olarak müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 30.142,62 TL olduğu, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 41.925,02 TL olduğu ve davacıların ıslah dilekçesi ile talebini arttırdığı anlaşılmakla bilirkişi raporu hükme esas alınmış olup davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulü ile davacının 7.500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının, 27/02/2020 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 24/12/2020 temerrüt tarihinden itibaren), 34.425,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah tarihi olan 16/11/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı davasının kabulü ile davacının 7.500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 24/12/2020 temerrüt tarihinden itibaren), 22.642,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah tarihi olan 16/11/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temerrüt ve faiz yönünden ise; davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Ancak haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısının, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir. Davacının 14/12/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı ve 8 iş günü sonrası 24/12/2020 tarihi olduğundan 24/12/2020 tarihinde temerrüde düştüğü ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faiz istenebileceği, trafik kazasına neden olan … plakalı araç hususi araç olmakla yasal faiz istenebileceği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacılar… ve …’in Destekten Yoksun Kalma Tazminat Talebi Yönünden Yönünden;
Davacılar… ve … kardeşleri …’ın vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlarsa da ; kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 364/1. maddesinde “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda müteveffa…olay tarihinde 46 yaşında olup; davacılar … ve …’in ise olay tarihinde evli olup ikametlerinin davacının ikametinden farklı olduğu ve yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında müteveffa …’ın anne ve babası ile birlikte yaşadığı, dinlenen davacı tanık beyanlarında müteveffanın anne ve babasına katkı sağladığını beyan ettikleri anlaşılmakla müteveffanın kardeşleri olan davacılar … ve …’e düzenli ve eylemli maddi anlamda bir katkısı bulunduğu, müteveffanın yardım etmediği takdirde kardeşi olan davacının yoksulluğa düşeceği, davacıların müteveffanın desteğine ihtiyaç halinde olduğu ispatlanamadığından, ispatlanamayan destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden
Davacılar müteveffanın vefatı nedeniyle uğradıkları manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K. sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının ve müteveffanın yaş, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacılarda yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin davacı … yönünden manevi tazminat davasının kabulü ile, davacının 60.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı …yönünden manevi tazminat davasının kabulü ile, davacının 60.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı… yönünden manevi tazminat davasının kabulü ile, davacının 30.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacı … yönünden manevi tazminat davasının kabulü ile, davacının 30.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Her ne kadar davacıların manevi tazminat istemi yönünden kısa kararda “davanın kabulüne” şeklinde belirtilmişse de davacılar …ve …’ın 120.000,00 TL manevi tazminat ve davacılar … ve …’ın 60.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulundukları bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmakla kısa kararın içeriğinde herhangi bir değişiklik olmadığından bu hususta düzeltme yapılmamış olup gerekçeli kararda belirtilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı davasının KABULÜ ile davacının 7.500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının, 27/02/2020 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 24/12/2020 temerrüt tarihinden itibaren), 34.425,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah tarihi olan 16/11/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı davasının KABULÜ ile davacının 7.500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren(davalı … Sigorta A.Ş yönünden 24/12/2020 temerrüt tarihinden itibaren), 22.642,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının ıslah tarihi olan 16/11/2023 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Koşulları oluşmadığından davacılar… ve …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine,
4-Davacı … yönünden manevi tazminat davasının KABULÜ ile, davacının 60.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Davacı …yönünden manevi tazminat davasının KABULÜ ile, davacının 60.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Davacı… yönünden manevi tazminat davasının KABULÜ ile, davacının 30.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Davacı … yönünden manevi tazminat davasının KABULÜ ile, davacının 30.000,00 TL manevi tazminatının 27/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar… ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 17.218,74-TL harçtan daha önceden 1.297,89-TL peşin harç ve 200,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.497,89-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 15.720,85-TL harcın (davalı … Sigorta A.Ş 3.825,05 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 200,00-TL ıslah harcı ve 1.297,89-TL peşin olmak üzere toplam ‭1.557,19‬-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10- Davacı … maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-Davacı …maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,

12-Davalılar maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.500,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı…’tan tahsili ile davalılara verilmesine,
13-Davalılar maddi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.500,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılara verilmesine,
14-Davacı … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davacı …manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan alınarak davacı …’a verilmesine,
16-Davacı… manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan alınarak davacı…’a verilmesine,
17-Davacı … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalılar… ve …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
18-Davalılar… ve … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 10/2 maddelerine göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
19-Davalılar… ve … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 10/2 maddelerine göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
20- Davalılar… ve … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 10/2 maddelerine göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacı…’tan alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
21- Davalılar… ve … manevi tazminat yönünden yargılama sırasında kendilerini birer vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2, 10/2 maddelerine göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalılar… ve …’a verilmesine,
22-Davacı tarafından yatırılan 3.150,00-TL Bilirkişi ücreti, ATK Başkanlığının 21/10/2021 tarihli 9227640343 numaralı 700,00-TL ATK fatura bedeli ve 812,30-TL posta giderinden ibaret toplam ‭4.662,3‬0-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.688,75 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
23-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.400,00-TL’nin kabul red oranına göre 807,38 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 592,62 TL’nin davacılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
24-Davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023

Katip
e-imzalı*

Hakim
e-imzalı*