Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/529 E. 2023/97 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/603 Esas
KARAR NO : 2023/98

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … adresinde ”…” isimli kafenin sahibi ve işletmecisi olduğunu, 10.03.2019 tarihinde müvekkiline ait bahsi geçen işyerinde yangın çıktığını, olay sonrası yangın raporundan anlaşılacağı üzere işyeri ve işyerindeki yangının difrizin bağlı olduğu kablonun bağlantı noktasındaki elektriksel ısınmadan çıktığının anlaşılacağını, buna bağlı olarak yangına sebebiyet veren elektriksel ısınmanın güç akımı sebebiyle elektrik kontağından kaynaklandığının ortaya çıkacağını, davalı şirket tarafından bakım ve onarımın yapılmadığını, davalının denetim, tespit ve bakım yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kusurlu ve haksız olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, müvekkilinin işyerinde oluşan zarar ve işinin durması sebebiyle uğradığı zararlar sebebiyle şimdilik 1.000-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan iş bu davada müvekkiline tebliğ edilen tebliğ zarfında yalnızca dava dilekçesinin yer aldığını, dava dilekçesinde bildirilen delillerin ve eklerinin bir örneğinin tebliğ edilmediğini, davacı tarafın dava dilekçesinde tazmin talep ettiği hasar bedeli için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu beyanı ile talepte bulunduğunu ancak davacının davasını şimdilik alacak miktarının bir kısmını talep ve dava ederek açmasının usule aykırı olduğunu, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olmasını kabul etmediklerini, davacı tarafın tazmin için müvekkil şirkete süresi içerisinde müracaat etmediğini, hasarın müvekkil şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı tarafından ispatı gerektiğini, dava konusu olayda müvekkil şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını beyan ederek haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, verilen kesin süre içinde sunulan arabuluculuk anlaşamama tutanağındaki arabuluculuk faaliyetinin başlangıç tarihinin 04/12/2019 olduğu, dava tarihinin 07/05/2019 olduğu, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açıldığı, davanın tazminat davası olması nedeniyle TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, bu nedenle dava şartının bulunmadığı” gerekçeleriyle davacı tarafça açılan davanın, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Mahkememiz dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderildiği, yapılan inceleme sonucunda mahkememiz kararının 29/09/2021 tarih 2020/1185 Esas ve 2021/2477 Karar sayılı ilamı ile; ” … davacı vekili tarafından 28.05.2019 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmış, yargılama devam ederken 12.07.2019 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ve tarafların uzlaşmadığına dair 06.08.2019 tarihinde tutanak düzenlenmiştir. … 14.Asliye Hukuk Mahkemesi …Esas sayılı dosyasında ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiştir. … 12.Asliye Ticaret Mahkemesi …Esas sayılı dosyasında 13.02.2020 tarihinde tensip düzenlemiştir. Elde ki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından Mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk Yasası gereklerini “anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek Yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK’nin 115/3. Maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir..” gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir. İade edilen dosya mahkememizin 2021/603 Esasına kaydedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, davacının işyerinde difrizin bağlı olduğu kablonun bağlantı noktasındaki elektriksel ısınmadan çıkan yangının davalı şirket tarafından bakım ve onarımın yapılmadığı iddiasıyla uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir.
… İtfaiye Daire Başkanlığı … İtfaiye Müdürlüğü tarafından hazırlanan 14.03.2019 tarihli Yangın Raporunda Olayın Çıkış Sebebi olarak; binanın zemin katında bulunan kafe olarak hizmet veren işyeri dahiline göre en dip noktadaki çay ocağı bölümü ile çevresinin ağırlıklı olarak yandığı ve tahribat oluştuğu, yanmaya sebep olabilecek ısı kaynağı olarak çay ocağı bölümüne bitişik vaziyetteki difrizin takılı olduğu çoklu prizin de çay ocağı kazanı yanındaki prizde bulunan çoklu prize takılı olduğu tespiti yapılmış, difrize arka kısımdan bağlantılı olan ve akım ileten kablonun bağlantı noktalarında herhangi bir nedenle oluşan elektriksel ısınmanın yanma olayına sebebiyet verdiği belirtilmiştir.
… A.Ş. Genel Müdürlük … Hukuk Direktörlüğünün 16.07.2019 tarihli 31953 sayılı yazısında; Oluşan yangının şebeke kaynaklı olmadığı beyan edilmiş, … A.Ş. Sistem İşletme Direktörlüğü İşletme Bakım Müdürlüğü Hukuk Müdürlüğünün 17.02.2022 tarihli 8803 sayılı yazısında; yangın tarihinde yangının olduğu adreste herhangi bir kesinti veya arıza oluşmadığı bildirilmiştir.
Davacı tanığı …’ in ifadesinde, mutfakta prizler vardı oradan çıkmış olabilir şeklinde beyanda bulunduğu ve yangın nedeniyle tam bir bilgi ve görgüsü olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişiden teknik rapor alınmış; HMK 266-(1) maddesince teknik yönden yapılan bilirkişi incelemesinde, 14.03.2019 tarihli Yangın Raporunda; difrizin takılı olduğu çoklu prizin de çay ocağı kazanı yanındaki prizde bulunan çoklu prize takılı olduğu ve difrize arka kısımdan bağlantılı olan ve akım ileten kablonun bağlantı noktalarında herhangi bir nedenle oluşan elektriksel ısınmanın yanma olayına sebebiyet verdiği tespit edilmiş, … isimli kafenin mutfak bölümünde bulunan difriz ile çay ocağı kazanı aynı çoklu prize bağlandığı için priz kablosu dayanabileceğinden fazla akım çekerek ısındıktan sonra yanma olayının başladığı, yangın raporundan başka dosyada herhangi bir somut belge veya olayla ilgili bilirkişi tespit raporu bulunmadığı, ilgili yönetmelikler kapsamında Elektrik İç Tesislerinde koruma sistemlerinin tesis edilerek işletme ve bakım sorumluluğunun işletme(abone) tarafta olduğu, bahse konu yangın olayı ile ilgili davalı … Şirketine (…) teknik anlamda kusur atfedilemeyeceği bildirilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile davacı vekili, davalı şirkete güç arttırımı yapılması konusunda defalarca başvurduğu halde davalı şirket müvekkilin çizdirmiş olduğu projeleri ve güç arttırımı talebinin reddedildiği, yangının oluşmasına sebebiyet verildiğini söylemiş ise de dava tarihinden bu yana bu iddialar ileri sürülmediği, deliller için usulüne uygun süre verildiği halde iddialara konu dosya ve projelerden bahsedilmediği, son bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de bahsedilen projeler ve başvuruların yangın tarihinden önce mi sonra mı olup-olmadığının anlaşılamadığı, mahkememizce alınan teknik rapor, dosya kapsamı, dinlenen tanığın olaya ilişkin ve diğer davacı iddialarına ilişkin bilgi ve görgüsünün olmadığı da değerlendirilerek davalının kusurunun varlığına ilişkin davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, her ne kadar davacı tarafça istinaf karar ilamından sonra vekalet ücreti ödendiği duruşmada beyan edilmiş ise de buna ilişkin bilgi ve belge dosya kapsamında bulunmadığı ve davacı tarafça da dosyaya sunulmadığından davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 179,90-TL maktu karar harcının dava ilk olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ve harç alınmamış olduğundan tamamının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.