Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2021/858 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/511 Esas
KARAR NO : 2021/858
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği 10/09/2021 tarihli dilekçesinde özetle;Davacı ile davalılar arasında “İstanbul ili … İlçesi … Mah. … Ada … Parsel’de kain taşınmazın satışı konusunda sözlü olarak anlaşıldığını, davalılar tarafından davacının ciddiyetini görmek için bir miktar ödeme yapılmasının istenildiğini, davacının güvence ve teminat niteliğinde; Keşide Yeri İstanbul olan; … seri numaralı 15.09.2021 keşide tarihli 250.000,00-TL bedelli çeki elden davalı olan emlakçıya verdiğini ve satış olursa mal sahiplerine olmazsa kendisine teslim etmesini söylediğini, gayrimenkulün satışının gerçekleşmediğini, çekin davacıya iade edilmediğini, davacının davalılardan almış olduğu bir mal bulunmadığını, ticari ilişki bulunmadığını, davacının davalılara borcu da bulunmadığını, taşınmaz devri olmadığını, akdedilmiş geçerli bir sözleşme bulunmadığını, herkesin aldığını geri vermek zorunda olduğunu, bu nedenle çekin bedelsizliği sebebiyle menfi tespit talepleri olduğunu, gelinen aşamada 15.09.2021 tarihli çekin tahsil için işleme konma ihtimali bulunduğunu, bu nedenle öncelikle tensiple ara kararla ivedi olarak Keşide Yeri İstanbul olan; … seri numaralı 15.09.2021 keşide tarihli 250.000,00-TL bedelli çek ile ilgili olarak teminatlı veya teminatsız olarak ivedilikle ödeme yasağı ve icra yasağı ihtiva eden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, esas yönden ise müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bedelsiz kalan çekle ilgili olarak borçlu olmadığının tespitine, çekin iadesine, 3. Kişilere verilmiş olması veya tahsil edilmesi durumunda davalılardan faizi ile birlikte istirdadına, %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 28/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazında bulunduklarını, müvekillerinin yerleşim yerlerinin Anadolu Mahkemeleri yargı alanında kaldığını, dava konusu çekin bedelsiz olduğuna ilişkin bir dava olduğunu, davacı ile müvekkili arasında söz konusu hukuki uyuşmazlığın çekin taşınmaz satımı için cayma akçesi olarak verilmesinden doğduğunu, her ne kadar davalı taraf tacir olsa da dava konusu uyuşmazlığın davacının ticari işletmesi ile ilgili olmadığını, bu nedenle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca husumet itirazlarının da bulunduğunu, esas yönden ise; İstanbul İli, … İlçesi … Ada … Parselde kain taşınmazın satımına aracılık edilmesi iş ve işlemleri için müvekkili … ve …’in aralarında Alım Satıma Aracılık Sözleşmesini 12/07/2021 tarihinde akdettiklerini, müvekkilinin vekil olarak taşınmazın satışını üstlendiğini ve aracılık hizmet sözleşmesine istinaden taşınmaz malikleri olan müvekkilleri … ve …’ın aralarında tek yetki sözleşmesi akdettiklerini, davacı ile müvekkilinin taşınmazın 3.350.000,00 TL ‘den satılacağı konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma neticesinde davacı tarafından komisyon ücreti olarak müvekkiline 13/07/2021 tarihinde 20.000,00 TL emlak komisyon bedeli ödendiğini, müvekkili …’ın ise 12/07/2021 tarihinde 25.000,00 TL bedeli emlak komisyon bedeli olarak müvekkili …’e teslim ettiğini, söz konusu taşınmazın alım satımı konusunda davacı … ve müvekkili …’ın 04-05/08/2021 tarihinde …’ın tapuda davacı … adına ferağ vermesi için anlaştıklarını, bunun karşılığında ise müvekkili …’a … Bankası … Şubesine ait, … seri nolu, 250.000,00 TL bedelli çeki cayma akçesi olarak teslim ettiğini, çekin teminat çeki olarak verildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili … ve …’ın davacı ile aralarında taşınmazın alım ve satımına ilişkin olarak söz konusu çek ile herhangi bir hukuki ve fiili irtibatı bulunmadığından; müvekkilleri … ve … adına açılan davanın bedelsizlik davasının reddine, davacının söz konusu taşınmazı almak için …’e 20.000,00 TL komisyon ödeme ve cayma akçesi olarak söz konusu çek ile yakından uzaktan herhangi 250.000,00 TL bedelli çeki davalı …’a keşide etmesi üzerine kararlaştırılan tarih 04/08/2021-05/08/2021 tarihinde … Tapu Müdürlüğüne gelmemesi ve söz konusu taşınmazı almaması sabit olduğundan davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, tarafların gayrimenkul satışı hususunda anlaşmalarına istinaden teslim edilen çek nedeniyle davacı tarafın davalı taraflara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Dava konusu olayda uyuşmazlık, gayrimenkul satış anlaşmasından kaynaklanmakta olup, menfi tespit istemine konu çek tarafların da kabulünde olduğu üzere bu anlaşma kapsamında davacı tarafça davalı gayrimenkul danışmanı …’e teslim edilmiştir. Davacı taraf uyuşmazlık konusu çekin taraflar arasındaki alım satım anlaşmasına istinaden güvence bedeli ve teminat olarak verildiğini iddia etmiştir. Davalı taraflar uyuşmazlık konusu çekin taraflar arasındaki alım satım sözleşmesine istinaden cayma akçesi olarak teslim edildiğini beyan etmiştir.
Göynük Mal Müdürlüğü’nün müzekkere cevabında; davacının potansiyel mükellef olduğu bildirilmiş olup, davacının esnaf veya tacir olduğuna dair herhangi bir kaydın bulunmadığından tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinden kaynaklı olarak verilen çekin teminat veya cayma akçesi olarak verilip verilmediğine ilişkin olup; uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı ve genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği anlaşılmıştır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- HMK 20/1 maddesi gereğince, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna GÖNDERİLMESİNE, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verilmesine,
3- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.01/12/2021

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.