Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/509 E. 2022/276 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/… Esas
KARAR NO : 2022/276
DAVA : İtirazın İptali(Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
BİRLEŞEN DAVADA
(…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyası)
DAVA :İtirazın İptali(Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen), İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından sigortalısı … … olan … plakalı araca ilişkin 25.10.2017-25.10.2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi tanzim edildiğini, 19.06.2018 tarihinde … plakalı … …’un sevk ve idaresinde bulunan motorsiklet O-1 kuzeyyol Ankara istikametinden – Edirne istikametine seyir halindeyken Çağlayan yol girişlerine geldiği esnada; yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yolun sağındaki bariyerlere çaptığını ve orta refuj bölgesine aracı savrulduğunu, davalı müvekkil şirket sigortalısı … …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracıyla transit yoldan çağlayan ayrımlarına girmek isterken aracının sol ön kısımlarını … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çaptığını her iki araç darbe etkisiyle savrularak ayrım içerisinde sağ şeritte durduğunu, kaza neticesinde … plakalı … … un sevk ve idaresindeki motorsiklette yolcu olarak bulunan … … vefat ettiğini, 236.328,00 TL ve 37.219,49 TL tutarında mirasçılarına müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, maddi hasarlı ve ölümlü/ yaralanmalı trafik kazasının gerçekleşmesi sırasında davalı müvekkili şirket sigortalısı 0.63 promil oranında alkollü olmakla müvekkili şirket bakımından sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, trafik kazası tespit tutanağında davalı … …’ın 2918 Karayolları Trafik Kanunu 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) ve yine aynı kanunun 52/1-B maddesi ( aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) maddesi ihlalleri yaptıkları kaza yeri incelemesinden anlaşıldığını, davalının KTK nın ilgili maddelerinde belirtilen şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak ve aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliğine görüş yol hava trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak şeklindeki yükümlüklerini yerine getirmediğini ve kazaya sebebiyet verdiğini, müteveffa … …’in eşi ve çocukları tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… E. Sayılı dosyasında alınan 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracı kullanan davalı … …’ın %20 oranında kusurlu olduğunu , yine …. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… E. Dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalı … …’ın kusurlu olduğu belirtildiğini, mahkeme ve icra takip dosyasına sundukları ihtarname ve hesap hareketlerine ilişkin belgede görüleceği üzere müvekkiline borcu bulunduğunu, davalı, itirazında söz konusu borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazı haksız ve asılsız olduğunu, davalı kazaya sebebiyet vermekle meydana gelen hasarları karşılamakla yükümlü olduğunu, davalı süreci uzatmak adına kötü niyetli olarak takibe itiraz etmiş olmakla aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyan ederek; borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı …. İcra 2020/… E. dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretini karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP: Birleşeden davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından sigortalısı … … olan … plakalı araca ilişkin 25.10.2017-25.10.2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde … numaralı genişletilmiş kasko poliçesi tanzim edildiğini, 19.06.2018 tarihinde … plakalı … …’un sevk ve idaresinde bulunan motorsiklet O-1 kuzeyyol Ankara istikametinden – Edirne istikametine seyir halindeyken Çağlayan yol girişlerine geldiği esnada; yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın yolun sağındaki bariyerlere çarptığını ve orta refuj bölgesine aracın savrulduğunu, hemen akabinde davalı müvekkili şirketin sigortalısı … …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracıyla transit yoldan çağlayan ayrımlarına girmek isterken aracının sol ön kısımlarını … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarptığını ve her iki aracın darbe etkisiyle savrularak ayrım içerisinde sağ şeritte durduğunu, kaza neticesinde … plakalı … … un sevk ve idaresindeki motorsiklette yolcu olarak bulunan … … vefat etmiş olmakla, 236.328,00 TL ve 37.219,49 TL tutarında mirasçılarına müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, toplam 273.547,49 TL tutarında yapılan ödeme için …. İcra Müdürlüğü’nde 2020/… E. Takip başlatılmış olmakla, …. İcra nezdindeki dosyaya yapılan itiraz için …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. ile itirazın iptali davası açıldığını, müteveffa mirasçılarına yapılan 273.547,49 tutarındaki ödeme yapılmasının akabinde şirket tarafından eksik ödeme yapıldığının fark edildiğini ve yine müteveffa mirasçılarına 2.076,27 TL ek ödeme yapıldığını ve yapılan ek ödemeye istinaden … İcra Müdürlüğünün 2021/… nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanca … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. dosyasındaki itirazın iptalini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, maddi hasarlı ve ölümlü/ yaralanmalı trafik kazasının gerçekleşmesi sırasında davalı müvekkili şirket sigortalısının 0.63 promil oranında alkollü olmakla müvekkili şirket bakımından sigortalıya rücu hakkı doğduğunu, müteveffa … …’in eşi ve çocukları tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… E. Sayılı dosyasında alınan 24.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracı kullanan davalı … …’ın %20 oranında kusurlu olduğu , yine …. Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… E. Dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalı … …’ın kusurlu olduğu belirtildiğini, neticeten, davalı … … Karayolları Trafik Kanunu ve ZMMS Genel Şartlarına aykırı olarak hareket etmiş ve alkollü olarak araç sürme yasağını ihlal ettiğini, davalı … … kazanın gerçekleştiği esnada 0.63 promil alkollü olmakla , Yasalarca öngörülen 0.50 promil alkol sınırını aştığını, davalı … … alkollü olarak araç kullanması nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybetmiş ve işbu kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, gerek Karayolları Trafik Kanunu gerekse ZMSS Genel Şartları uyarınca müvekkili şirketçe müteveffa … … mirasçılarına/vekillerine 2.076,27 TL tazminatın, alkollü araç kullanması sebebiyle poliçe genel şartlarına ve KTK ya aykırı davranan davalı … …’dan rücuen tazminini talep ettiğini, davalının, ihtarname ve hesap hareketlerine ilişkin belgede de açıkça görüleceği üzere müvekkiline borçlu bulunduğunu, davalı, itirazında söz konusu borcun tamamına, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazı haksız ve asılsız olduğunu beyanla borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı …. İcra Müdürlüğü 2021/… E. dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretini karşı yana tahmilini talep etmiştir.
CEVAP:Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … … 18.06.2018 tarihinde Beşiktaş’ta arkadaşlarıyla buluştuktan sonra olay sırasında yanında olan …,… , ve … ile birlikte müvekkilinin kullandığı araçla hareket ettiğini, gece 00:00 a doğru müvekkili araçla Çağlayan kavşağına girdiği sırada yağmur şiddetini arttırdığını, kazadan 10 saniye kadar önce müvekkilinin bulunduğu araçtan yağan aşırı yağmurun görüntüleri çekildiğini, Çağlayan kavşağına dönmek için müvekkili trafik kurallarına uygun bir şekilde sinyalini verdiğini, dikkatli ve yavaş bir şekilde yol ayrımına doğru yöneldiğini, bu esnada müvekkili son anda yerde farları yanmayan, lastikleri kendisine dönük bir şekilde yerde duran motoru fark ettiğini, müvekkili kazayı engellemek için bir sürücünün yapması gereken her şeyi yaptığını fakat hava şartlarının olumsuz olması dolayısıyla aracını durduramadığını ve kullandığı aracın sol tarafıyla yerde duran motosiklete çarptığını, müvekkili kaza anında 0.63 promil alkollü çıktığını, davacı müvekkilinin 0,63 promil alkollü olması sebebiyle “…dikkatinin dağılarak güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğini ve aracı kontrol etmekte, hareketlerini kontrol etmekte zorluk çektiğini ve netice itibariyle kazaya sebebiyet verdiğini” iddia ettiğini, kazanın nedeni müvekkilinin alkollü araç kullanması olmadığını, müvekkilinin alkollü olarak araç kullanmasının doğrudan kazaya bir etkisi olmadığını, araçta bulunan yolcular, yapılmış olan ceza yargılamasının hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında tanık olarak beyanda bulunduklarını, ayrıca ceza yargılamasında dinlenen diğer tanık … da ifadesinde müvekkili ve yanında bulunan diğer şahısların alkollü olduğunu düşünecek herhangi bir görüntü ve davranış sergilemediğini belirttiğini, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan 2 farklı rapor aldırıldığını, bu iki raporda da müvekkilinin kusursuz olduğu belirtildiğini, bahsi geçen ceza yargılamasında müvekkili, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas 2021/… Karar sayılı 24.03.2021 tarihli kararıyla müvekkilinin üzerine atılı suçlardan beraatine karar verildiğini beyan ederek; davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … …’ın 18.06.2018 tarihinde Beşiktaş’ta arkadaşlarıyla buluştuktan sonra olay sırasında yanında olan …, ve … ile birlikte müvekkilin kullandığı araçla hareket ettiğini, gece 00:00’a doğru müvekkilinin araçla Çağlayan kavşağına girdiği sırada yağmur şiddetini arttırmış olup trafik zaten yol boyunca durma noktasında olduğunu, kazadan 10 saniye kadar önce müvekkilinin bulunduğu araçtan yağan aşırı yağmurun görüntüleri çekildiğini, Çağlayan kavşağına dönmek için müvekkili trafik kurallarına uygun bir şekilde sinyalini vermiş, dikkatli ve yavaş bir şekilde yol ayrımına doğru yöneldiğini, bu esnada müvekkili son anda yerde farları yanmayan, lastikleri kendisine dönük bir şekilde yerde duran motoru fark ettiğini, müvekkili kazayı engellemek için bir sürücünün yapması gereken her şeyi yapmış fakat hava şartlarının olumsuz olması dolayısıyla aracını durduramamış ve kullandığı aracın sol tarafıyla yerde duran motosiklete çarptığını, kaza nedeniyle aracından inen müvekkili ve arkadaşları aracın sağ tarafında araca çok da yakın bir mesafede sayılmayacak bir noktada yaralı bir şekilde yerde yatan ve üzerinde hiçbir koruyucu kıyafet bulunmayan bir şahıs görmüşler ve meslekleri dolayısıyla ilk yardım müdahalesinde bulunduklarını, kazanın nedeninin müvekkilinin alkollü araç kullanması olmadığını, müvekkilinin alkollü olarak araç kullanmasının doğrudan kazaya bir etkisi olmadığını, daha önce gerçekleşmiş bir kazanın hemen ardından, aşırı yağışın olduğu, görüş mesafesinin oldukça düşük olduğu, aydınlatmanın olmadığı, yavaş bir seyirle yol ayrımına girdiği anda, tek şeritli yolda, kaçma imkanının olmadığı, yolun ortasında duran, ışıkları yanmayan motosiklete frene basmasına rağmen çarpmak zorunda kaldığını, bu durumda müvekkilinin alkol almamış olsaydı da müvekkiline izafe edilecek bir kusur olamayacağını yani kazanın oluşumunun ya da sonucunun müvekkilinin almış olduğu alkolle bir ilgisi olmadığını, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumundan 2 farklı rapor aldırıldığını, bu iki raporda da müvekkilinin kusursuz olduğunun belirtildiğini, alınan 30.07.2019 tarihli ilk raporda müvekkilinin 0,63 promil alkollü olduğu belirtilmiş ise de ” Sanık sürücü … … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında olay mahalli yol ayrımından sağ yan yola ayrıldığı sırada daha önce direksiyon hakimiyetini kaybetme sebebiyle meydana gelmiş olan kaza sebebiyle motosikletten yola düşmüş olan yolcuya karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından meydana gelen olayda atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.” denildiğini, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas 2021/… Karar sayılı 24.03.2021 tarihli kararıyla müvekkilinin üzerine atılı suçlardan beraatine karar verildiğini, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğunu, Müteveffanın bulunduğu motosikleti kullanan … …’un kaza ilk olduğunda polislere motosikleti kendisinin kullanmadığı şeklinde yalan beyanda bulunduğunu, bu sebeple kendisine alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olup olmadığı hakkında muayene yapılmadığını, kazada vefat eden şahsın yapılan otopsisinde vücudunda uyuşturucu maddeye rastlandığını, ceza yargılaması sırasında aldırılan raporlardan; -06.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda müteveffa ve müvekkilinin asli kusurlu, … …’un tali kusurlu olduğunu, -16.08.2018 tarihli raporda … … ile müvekkilinin asli kusurlu müteveffa … …’in kusursuz olduğunu, -30.07.2019 tarihli raporda müvekkilinin kusursuz … …’un asli kusurlu olduğunu, -24.02.2020 tarihli raporda ise … …’un önemli derecede asli kusurlu müvekkilinin ise asgari derecede tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, tüm bu raporların tamamının birbirinden farklı kusur oranları belirtmesi dolayısıyla karışıklığı ortadan kaldırmak için Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca 7 kişilik uzman heyet tarafından düzenlenen 23.11.2020 tarihli raporda ise motosikleti kullanan … …’un asli kusurlu, müvekkili … …’ın ise kusursuz olduğunun belirlendiğini, iş bu rapor … Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında mevcut olduğunu, iş bu davada iddialarının yaşanan kazanın müvekkilinin alkollü olmasından kaynaklanmadığı ve kusursuz olduğunu beyanla davacının itirazın iptali talebinin ve icra-inkar tazminatı talebinin reddine, davacının icra takinin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası, …. İcra 2020/… Esas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… Esas sayılı dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, … numaralı hasar dosyası, poliçe ve dekont suretleri ve tüm dosya kapsamı.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyasının Mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davacı davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalının 19/06/2018 tarihinde … plakalı araç ile karışmış olduğu trafik kazası neticesinde … plakalı araçta bulunan yolcu olarak bulunan … …’in vefat etmesi nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından müteveffanın mirasçılarına yapılan 273.547,49 TL ödemenin faizi ile birlikte davalı sigortalıdan tahsili istemine ilişkin başlatılan …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali isteminden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyası yönünden davanın davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan davalının 19/06/2018 tarihinde … plakalı araç ile karışmış olduğu trafik kazası neticesinde … plakalı araçta bulunan yolcu olarak bulunan … …’in vefat etmesi nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından müteveffanın mirasçılarına yapılan 2.076,27 TL’lik eksik ödemenin faizi ile birlikte davalı sigortalıdan tahsili istemine ilişkin başlatılan … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali isteminden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf davalı sigortalısının 0,63 promil oranında alkol ile aracını kullandığını, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunda %20 oranında tali kusur verildiğini ve kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleştiğini rücu koşullarının oluştuğunu belirterek asıl ve birleşen dosyada 3. Kişilere yapılan ödemelerin rücusuna yönelik başlatılan icra takiplerinde davalı tarafın itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında … plakalı araç için 25/10/2017-25/10/2018 tarihlerini kapsar şekilde karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak verildiği kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü, 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).
Dava konusu trafik kazasının 19/06/2018 tarihinde sürücü … … sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletin hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrilmesi ve devrilmeden sonra araçta yolcu olarak bulunan … …’in düşerek yola savrulması sonucunda aynı istikamette seyir halinde gelen davalı … …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile yol üzerinde bulunan … …’e çarpması sonucunda ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, araç sürücüleri … … ve … … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı soruşturma başlatıldığı, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarında her iki şüphelinin eşit kusurlu olduğunun tespit edildiği ve kamu davası açıldığı, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Kurulunun 30/07/2019 tarihli raporunda sürücü … …’ın meydana gelen kazadan dolayı yola düşmüş olan yayaya karşı alabileceği bir tedbir olmadığından kusursuz olduğu, sürücü … …’un hava ve yol durumunu dikkate almaması ve sevk ve idare hatası nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda sürücü … …’un trafik kazasında %80 asli kusurlu , sürücü … …’ın % 20 Tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, raporlar arasında çelişki olması nedeniyle Genişletilmiş ATK Trafik İhtisas Kurulunun 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda sürücü …’un olay yerinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemesi, zemin durumunu da dikkate alarak seyrini emniyetli ve güvenli şekilde sürdürmesi gerekirken sevk ve idare hatasıyla yönetimindeki motorsikletin yolun sağ tarafında bariyerlere çarpmasıyla motorsikletin devrilmesinin ardından motorsiklette yolcu olarak bulunan … …’e aynı istikametten gelen otomobilin çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğinden asli kusurlu olduğu, sürücü … …’ın gidiş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan yan yol ayrımına giriş yapmak istediği sırada kaza yaparak yola devrilmiş olan motorsiklet yolcusu … …’e çarptığı olayda atfi kabil kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, …. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2021 tarihli 2018/… E. 2021/… K. Sayılı ilamı ile davalı … …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği, … Mahkemesi … Ceza Dairesinin 16/02/2022 tarihli 2021/… E. 2022/… K. Sayılı ilamı ile …. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2021 tarihli 2018/… E. 2021/… K sayılı ilamı ile dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı … …’ın kusurunun bulunmaması nedeniyle beraatine ilişkin istinaf isteminin reddine karar verildiği ve kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi, TBK’nın 74. maddesinde düzenlenmiş olup Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK’nın 74.maddesinde “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir” Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak Ceza Mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. O halde bir Ceza Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı açıktır (Hukuk Genel Kurulu – 2008/4-564 E, 2008/536 K.).
Her ne kadar asıl ve birleşen dava yönünde davacı sigorta şirketin tarafında sigortalısına yönelik olarak kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleştirildiğinden bahisle 3. Kişilere yapılan ödemelerin rücuen tahsiline yönelik olarak açılan icra takiplerine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talep edilmişse de; ceza yargılaması sırasında Genişletilmiş ATK Trafik İhtisas Kurulunun 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalı sigortalının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiği ve rapor hükme esas alınarak davalının beraatine karar verildiği ve istinaf incelemesi sonucunda beraat kararının kesinleştiği gözetilerek, her ne kadar hukuk hakimi beraat kararı ve kusur incelemesi ile bağlı değil ise de uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki Hukuk Mahkemesinde de kesin delil oluşturacağı gözetilerek diğer sürücü … …’un motorsikletiyle seyir halinde iken yola gereken dikkati vermeyerek zemin durumunu dikkate almadan hatası nedeniyle yolun sağ tarafında bulunan bariyerlere çarpmasıyla motorsikletin devrilmesi ve arkadan gelen davalının sevk ve idaresindeki aracın yola düşen … …’e çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği yönündeki maddi olgu Mahkememizce de kesin delil oluşturduğundan ve kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşmediği sabit olduğundan Mahkememizce dava konusu trafik kazası yönünden kusur konusunda yeniden rapor aldırılmasına gerek bulunmayıp dosya kapsamında bulunan delillere göre, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince davacı sigorta şirketinin davalı sigortalısına rücu koşulları oluşmadığından asıl ve birleşen davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından ve koşulları oluşmadığından davalının asıl ve birleşen dava yönünden kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan asıl ve birleşen davanın REDDİNE,
2- Şartları oluşmadığından davalının asıl dava ve birleşen dava yönünden kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 3.246,96-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 3.166,26-TL’nin davacıya iadesine,
4-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 27.598,32- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 80,70 TL harcın, peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile eksik 21,40-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.076,27- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
12-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*