Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/506 E. 2022/338 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/506 Esas
KARAR NO : 2022/338
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Borçlunun, müvekkil Banka ile Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşmeye istinaden borçlu … Tic. Ltd. Şti. lehine kredi kullandırıldığı, diğer borçluların ise bu borca müteselsil kefil sıfatı ile kefil olduğu, borçlunun kredi borcu için ödeme yapmadığından dolayı borçlu ve kefillere …. Noterliği’nden 04.02.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname tebliğ edildiği, müvekkil bankanın borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyası ile icra takibini başlattığı, borçlunun kötü niyetli ve mesnetsiz olarak itiraz ettiği, arabuluculuk yoluna gidildiği, fakat anlaşmaya varılamadığı, bu sebeplerle, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; İtirazın iptali davasının konusu olan icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, bankaca dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmesindeki imzalara itiraz ettiklerini, müvekkillerine usulüne uygun ihtarname tebliğ edilmediği, muaccel olmayan alacakla ilgili müvekkil hakkında icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, talep edilen temerrüt faizinin yüksekliği davacı bankanın kötü niyetini ortaya koyduğu, tebliğ edilmeyen ihtarname ile müvekkilden temerrüt faizi talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı esas borçlu ile davacı banka arasında imzalanan ve dava dilekçesinin ekinde yer alan kredi sözleşmesinde akdi bir temerrüt faizi kararlaştırılmadığı gibi bankaya tek taraflı olarak faiz oranını belirleme yetkisi de verilmediği, bu durumda uygulanması gereken faiz oranı TBK 120/1’in göndermesiyle yürürlükte olan mevzuat hükmünün uygulanması gerektiği, dava konusu takipte müvekkillerinden fahiş bir faiz oranı talep edildiği, bu durumun ilgili mevzuata ve temel hukuk kurallarına aykırı olduğu, TBK’nın 120. Maddesi hükümleri belirtilerek ve ilgili Yargıtay kararları referans gösterilerek, takipte talep edilen fahiş temerrüt faiz oranına dayanak teşkil edecek herhangi bir sözleşme bulunsa dahi bu yükseklikteki bir faiz oranı öngören bir hükmün taraflar arasında açık bir dengesizliğe yol açtığı, TBK’ da düzenlenen genel işlem şartlarına, ahlaka ve kamu düzenine aykırı olduğu dolayısıyla geçersiz olacağı, davacı banka tarafından mevzuata aykırı olarak belirlenen ve borca uygulanan faiz oranının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davacının itirazın iptali davasının reddi gerektiği ve talep olunduğu, davalıların bir kısmının sadece kefil kısmında imzası bulunduğu, sözleşmenin herhangi bir yerinde imzası ve yazısı bulunmadığı, icra takibine dayanak olan kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu 583. madde kapsamında kefalet sözleşmesi için aranan geçerlilik şartlarını taşımadığı, kefalet sözleşmesinde kefilin “kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini” ortaya koyan bir el yazısı metni bulunmadığı, sözleşme metninde müvekkilin el yazısı ile yalnızca müteselsil ifadesi bulunduğu, kefaletin geçerlilik şartlarından olan belirlilik ilkesinin somut olayda mevcut olmadığı, kefaletin geçerlilik şartlarından olan Davalı …’in eşinin, kanunun aradığı anlamda geçerli bir muvafakati söz konusu olmadığı, müvekkilinin tacir de olmadığı, bu itibarla TBK. M.584 yer alan istisnaların hiçbirinin müvekkilinin aleyhine uygulanmasının da söz konusu olmayacağı, beyan ederek; davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müvekkil lehine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2021/… Esas sayılı dosyası, Arabuluculuk son tutanağı, …. Noterliği’nden 04.02.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Genel Kredi Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlular aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafça icra dairesinin ve Mahkemenin yetkisiz olduğunu, kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalılar/borçlular aleyhine 20.465,75 TL asıl alacak ve 1.561,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.026,90 TL borcun ödenmesi amacıyla 17/03/2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluların icra takibine itiraz ettikleri, takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve davalı şirketin davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Davalıların icra takibinin ve Mahkemenin yetkisine ilişkin itirazın taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılındığından HMK 17/1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde; davacı banka ile davalı kredi borçlusu … arasında 07/05/2018 tarihli 1.500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılar … Ticaret Ltd Şti ve …’in sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefalet miktarının 1.500.000,00-TL olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen ve ekinde sunulan …. Noterliğinin 28/01/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin icra takip talebinde talep konusu alacak miktarı ile uyuşmadığı, icra takip talebinde talep edilen alacağın ” … ” numaralı … kredi kartından kaynaklandığı, davacı tarafça … kredi kartı ile ilgili ihtarname ve tebligat belgesi dava açılırken ve bilirkişi incelemesi sırasında da sunulmadığı ve bu aşamadan sonra sunulmasının iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından bu kapsamdaki itirazlarının reddine karar verilmiş ve davalıların takip tarihi itibariyle temerrüde düştükleri anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/03/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; “Davacı Banka olan … ile Davalı şahıs firması … … arasında 07.05.2018 tarihinde 1.500.000,00 TL limit tutarlı, Genel Kredi Sözleşmesi’nin karşılıklı olarak imzaladıkları, Davalı şirket … ile Davalı …’in müteselsil kefil sıfatıyla, 1.500.000,00 TL kefalet tutarı ile Genel Kredi Sözleşmesinde imzalarının bulunduğu, davacı Banka tarafından dava konusu “… ” numaralı … Kredi Kartı ile kullandırılmış bulunan krediler nedeniyle, Davalı şahıs firması … …’in borçlu olduğu, müteselsil kefil olan Davalı şirket … LTD. ŞTİ. ve müteselsil kefil olan Davalı …’in akdedilmiş bulunan Genel Kredi Sözleşmesinden ve sözleşmenin limitleri dahilinde olmasından dolayı dava konusu İcra Takibinde talep edilen borcun asıl alacak tutarı ve ferilerinin tamamından sorumlu bulundukları, dava dosyasında bulunan ve Davacı Banka tarafından Davalılara hitaben 27.01.2021 tarihi itibariyle düzenlenen, …. Noterliğinden keşide edilen 28.01.2021 tarih … yevmiye numaralı, hesap kat ve borcun ödenmesi ihtarnamesinin huzurdaki Dava konusunu teşkil eden İcra Takip kapsamındaki alacakla hiçbir ilişkisi bulunmadığı, davacı banka vekilinden dava konusu krediler ile ilgili bilgi ve belge talep edildiği, temin edilmiş olan belgelerden huzurdaki Dava konusunu teşkil eden İcra Takip kapsamındaki alacağın, “ …
” numaralı … Kredi Kartından kaynaklanmış olduğunun anlaşıldığı, dava konusunu teşkil eden ” … ” numaralı … Kredi Kartı ile ilgili Dava dosyasında bir ihtarname ve tebligat belgesi bulunmadığı ve temin edilemediği, bu nedenle davalılar yönünden temerrüt tarihinin 16.03.2021 İcra Takip tarihi olduğu, davacı alacaklı bankanın, T.C. …. İcra Dairesi, 2021/… Esas sayılı dosyası ile 16.03.2021 tarihinde başlatılan takibin konusu, … Kredi Kartı kaynaklı talep edilebilecek alacak toplam tutarı; asıl alacak tutarı; 18.466,00 TL, Hesap Özetlerine Tahakkuk Ettirilen Faiz Tutarı Toplamı; 1.958,22 TL, Son H. Özetinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanan Faiz; 488,61 TL, Faizin BSMV Tutarı; 24,43 TL olmak üzere toplam 20.937,26 TL olarak hesaplandığı, müteselsil kefil olan Davalı şirket … TİCARET LIMITED ŞİRKETİ ile Davalı …’in dava konusu icra takibi kapsamında Davacı Alacaklı Bankaya karşı, borçludan tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla sorumlu olduğu miktarın, toplam 20.937,26 TL olduğu, sonucuna varıldığı, davacı alacaklı Bankanın, takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar; 18.466,00 TL olan asıl alacak tutarına, İcra takip tarihinde talep ettiği %26,28 yıllık temerrüt faiz oranı ve TCMB tarafından 31.10.2020 tarih ve 31290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2020/16 sayılı Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ ile kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme faiz oranlarının güncel piyasa koşullarını yansıtan, uygulama kapsamında dönemsel olarak, 01.11.2020 tarihinden itibaren aylık ilan edilen gecikme cezası oranı ile ve değişen oranlarda temerrüt faizi talep edebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, düzenlenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında, davacı banka tarafından davalı kredi borçlusu …’e kredi kullandırıldığı, davalı asıl borçlunun vadesinde borçlarını ödememesi üzerine alacağın tahsili için davalı asıl borçlu ile müteselsil kefil olan davalılar hakkında icra takibi yapıldığı, davalı asıl borçlu tarafından kredi borcunun ödenmediği, kefalet sözleşmesinin yasal şartları taşıması ve geçerli olması nedeniyle davalılar olan müteselsil kefil tarafından da borcun ödenmemesi nedeniyle kredi borcundan sorumlu oldukları, bilirkişi tarafından belirtilen asıl alacak, faiz oranı ve faiz türünün taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine uygun olduğu ve fahiş oranda olmadığı, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu tüm dosya kapsamına göre davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasındaki; borçlu davalılar tarafından 20.424,22 TL asıl alacak, 488,61 TL temerrüt faizi, 24,43 TL BSMV olmak üzere toplam 20.937,26 TL alacağa yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 20.424,22 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,28 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i oranında BSMV ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine, asıl alacak likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın (20.424,22 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrasında yer alan “taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez.” düzenlemesi gereğince dosyada bulunan arabuluculuk son tutanağın incelemesinde davalıların mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından yargılama giderlerinin tamamının davalılara yükletilmesine karar verilmiş ve lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasındaki; borçlu davalılar tarafından 20.424,22 TL asıl alacak, 488,61 TL temerrüt faizi, 24,43 TL BSMV olmak üzere toplam 20.937,26 TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 20.424,22 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %26,28 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i oranında BSMV ile birlikte davalılardan tahsili ile birlikte takibin devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-)Asıl alacağın (20.424,22 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.430,22-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 266,04-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.164,18-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalılar lehine 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı ve 266,04-TL peşin harç olmak üzere toplam 325,34-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 900,00-TL Bilirkişi ücreti ve 151,25-TL posta giderinden ibaret toplam 1.051,25-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesi 11.fıkrası gereğince davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*