Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/503 E. 2021/831 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/503 Esas
KARAR NO : 2021/831

HAKİM
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; …A.Ş’ye ait …Marka…Model … tescil plaka numaralı biçerdöver müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, Edirne Uzunköprü ilçesi Yenice-… köyünde, …’a ait tarlada yer alan elektrik direğinin toprak içinde kalan kısımı … tarafından kaldırılmadığını, 22.10.2017 tarihinde ise sigortalı biçerdöverin iş bu parçaya çarpması sonucu maddi hasar meydana geldiğini, hasar sonrası alınmış olan ekspertiz raporunda “tarlada yapılan hasat sırasında daha önce …’a ait elektrik direği bulunan alanda kalan demir parçasının görülmeyerek üzerinden geçilmesi sonucu biçerdöverin sağ ön lastiğinin yarılarak kullanılamaz hale geldiği” tespit edildiğini, müvekkili şirket, maddi hasara uğrayan malike 21.11.2017 tarihinde 3.862,58 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, ödenmiş olan hasar tazminatının davalıdan tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayı ile takip başlatıldığını, davalı tarafça borca, ferilerine ve faize itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada yapılmış olan itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyan ederek yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, 05/03/2017 tarihli makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı “…CX5080… Biçerdöver” isimli aracın hasara uğraması nedeniyle dava dışı sigortalısının zararını ödeyen sigorta şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca ödediği tazminatın rücuen tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali istemine dayanmaktadır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/10/2017 tarih, 2016/ 17378 E. ve 2017/8966 K. sayılı kararında açıklandığı üzere TTK’nın 1301. maddesi (6102 sayılı TTK m. 1472) hükmü gereğince kasko sigortacısı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince, sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir.
İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir (Baki Kuru HUMK Cilt 1, 2001 Sayfa 585-586).
6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine Aynı Kanun’un 16. maddesinde ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü, 7. maddesinde ise “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmü yer almaktadır.
HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.
Somut uyuşmazlıkta, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmeyerek takipteki yetkinin kesinleşmesi itirazın iptali davasında davalının mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkını ortadan kaldırmayacaktır. Başka bir ifadeyle takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında mahkeme kesin yetkili hale gelmeyecektir. Sigortalı aracın zarar gördüğü yer “Edirne-Uzunköprü ilçesi”dir. Dava dışı sigortalının sigorta poliçesinde bulunan adresi ise Tekirdağ/Hayrabolu ilçesidir. Yetki itirazında bulunan davalı şirketin adresi ise Tekirdağ/Süleymanpaşa ilçesidir. Bu durumda birden çok mahkemenin yetkili olduğu ve kesin yetki kuralının bulunmadığı bu davada davacının yetkisiz olan kendi mahkemesinde dava açması üzerine seçim hakkı süresinde yetki itirazında bulunan davalıya geçmiş olup davalı seçimini zarar görenin yerleşim yeri ve aynı zamanda kendi ikametgahı mahkemesinden yana kullanmış olması nazara alınarak süresinde yetki itirazında bulunarak doğru yetkili mahkemeyi belirten davalı şirketin yetkiye yönelik itirazı haklı olduğundan mahkememizin yetkisizliğine ve dosyanın görevli ve yetkili mahkeme olan Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2020/2050 E. 2021/107 K. Sayılı ilamı)
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2- Yetkili mahkemenin Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-H.M.K’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılma kararı verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair,davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır