Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2023/210 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/498 Esas
KARAR NO : 2023/210

ASIL DAVA : Ticari Şirket (Pay Devri Tescili ve Genel Kurul Yetkisi İstemli)
ASIL DAVA TARİHİ : 06/09/2021
BİRLEŞEN DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlanı/İptali İstemli)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023
YAZIM TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Devri Tescili ve Genel Kurul Yetkisi İstemli) (Genel Kurul Kararının Butlanı/İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA TALEP: Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 06/09/2021 tarihli Dava dilekçesinde özetle; Davalı …’in danışıklı olarak İstanbul …İflas Müdürlüğü’nün… İflas dosyasında işlem gören … A.Ş. iflas memuru Av. … ve … terekesi tasfiye memuru Av. …’e imzalattığı 17.08.2004 tarihli satış ve temlik sözleşmesiyle müflis şirket sermayesinin %51 ine tekabül eden …’a ait 22.567,300 hissesinin pay sahibi olduğunu iddia ettiğini, 26.09.2005 tarihinde benzeri bir işlemle… isimli kişiye de Müflis… A.Ş’deki formalite bir devir işleminin yapıldığını, şirket genel kurulunu ilanlı olarak 16.09.2021 tarihinde olağanüstü toplantıya çağırdığını, bu amaçla …, ..,…,…,…’a Üsküdar…Noterliği’nin 26.08.2021 tarihli … sayılı ihtarnameyi (çağrı yazısı) gönderdiğini, bu yazıda iflas idaresinden yetki aldığını belirttiğini, anonim şirket hisse satış ve temlik sözleşmesi protokolüne ek olarak 30.06.1992 tarihli olağan genel kurul toplantısına ait hazirun cetveli sunduğunu, sicil ticaret kayıtlarında da böyle bir genel kurul toplantısının yer almadığını , İflas idaresindeki şirket belgelerine ulaşılamadığını, bu nedenle işlemin yoklukla malul olması ihtimalinin bulunduğunu, oysa …’ın…A.Ş. de sahip olduğu 22.567,300 hissesinin tamamının iflas öncesinde 23.07.1992 tarihinde 22.567,30 TL nominal bedelle davacı …’a devir ve temlik ettiğini, bu işlemin şirketin kısa bir dönem sonra iflas etmiş olması nedeniyle Pay Defterine işlenmediğini, ayrıca …’un aynı şirketteki hissesinin yarısının da 11.06.2009 tarihinde davacı … tarafında satın ve temlik alındığını, 31.01.2013 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantı yapıldığını, bunun 11.02.2013 tarihinde tescil edildiğini, …’a yapılan hisse devri ile ilgili olarak iflas idaresinin ve ticaret mahkemesinin verdiği yoruma yer bırakmayacak kesinleşmiş bir kararının olmadığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas 19.02.2017 tarih… karar sayılı genel kurul iptali kararının ve 20.06.2014 tarihli bilirkişi raporunun… tarafından …’a yapılan devrin terekeye aktarılmadığını gösterdiğini, hisse devrinin yürürlükte olduğunu konusunda yine tereddüt bulunmadığını iddia etmiş; davalı …’e iflas idaresince yapılan edimsiz pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespitine, ortaklıkla ilgili bütün haklarının sona erdirilmesini, 16.09.2021 tarihinde yapılmak istenilen olağanüstü genel kurul toplantısının tedbiren durdurulmasını, …’a yapılan devrin tanınmasına, ortaklığının tesciline ya da gerçek ortaklara ve …’a genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı … vekili tarafından sunulan 04/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ın … hissesinin tamamını 22.567,30-TL nominal bedelle teslim aldığına ilişkin iddiası hakkında davalı tarafından 31.03.2013 tarihli genel kurul kararlarının iptali için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan…E. Sayılı davanın 09/02/2017 tarihli gerekçeli kararında “…’ın davalı Şirkette pay sahibi olmadığı sonucuna” varılarak hüküm kurulduğunu, 31/03/2013 tarihli genel kurul kararının iptal edildiğini ve kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiğini, davacının… Matbaacılık A.Ş.’nin hissedarı olmadığını, bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı için dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddi gerektiğini, Hukuk Genel Kurulu’nun bu yönde verilmiş kararlarının olduğunu, ayrıca davanın 10 yıllık genel zamanaşımı süresi geçtikten sonra ikame edildiğini Türk Borçlar Kanunu’nun 82. Madde hükmü dikkate alındığında, davacının 1992 senesinden bu yana sözde hissedarı olduğu şirketten doğan hak ve alacaklarını talep etmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın zamanaşımı sebebiyle de usulden reddinin gerektiğini, … A.Ş.’nin tasfiye işlemlerinin – İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas numaralı dosyası üzerinden tasfiye memurları tarafından yürütüldüğünü, davalının…asfiye Memuru Av. … ile , Sarıyer …Hukuk Mahkemesinin …Tereke numaralı dosyasından alınan yetki doğrultusunda 17/08/2004 tarihli hisse devir sözleşmesi yaparak müflis şirketin hissedarı olduğunu, şirket organlarının oluşturulması ve şirketin iflastan kurtulması amacıyla İstanbul… İflas Müdürlüğünden, olağanüstü genel kurul toplantısı yapmak üzere yetki aldığını, bu belgeye dayanarak yaptığı çağrı sonucunda 16.09.2021 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının yapıldığını, davacının iddialarını ileri sürmüş davacının kötü niyet tazminatı ile yargılama giderlerinden başka sözleşmesel vekalet ücretinin tamamını ödemesine ve disiplin para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… Terekesi Tasfiye Memuru tarafından sunulan 01/11/2021 tarihli Cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin …Tereke sayılı dosyasında verilen 29.03.1996 tarihli Ek Karar ile, … Terekesinin iflas usulü ile tasfiyesine ve müvekkil Av, …’ün tasfiye işlemlerini yerine getirmesine karar verildiğini, İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin kapatılması ile dosyanın İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesine devredildiğini ve …Tereke numarasını aldığını, kapatılan Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin) 29.07.2004 tarihli …Tereke sayılı yetki belgesine dayanılarak, 30.06.1992 tarihli Genel Kurul Hazirun Cetvelinde …’a ait olduğu görülen Müflis …A.Ş.’nin % 51,5 payının (22.567.300 hissesi) Cumhuriyet Gazetesinin 03.08.2004 tarihli nüshasında yayınlanan ilanı mütcakip verilen teklifler ve yapılan pazarlıklar sonucunda, Tereke dosyasından alınan 28.01.2004 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen değerin (22.567.300.000- ETL) üzerindeki bir bedelle ( 23.500.000.000-TL. ETL bedelle) 17.08.2004 tarihinde alıcı …’e satıldığını, Müteveffa … Eski Medeni Kanun’un yürürlükte bulunduğu tarihte vefat ettiğinden TMK’nun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun ilgili hükümleri gereği terekenin tasfiyesinin ve satışların Eski Medeni Kanun ve önceki Tüzük hükümlerine göre yapıldığını, davaya konu şirkette … terekesinin payının kalmaması nedeniyle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, şirket pay defterinde …’a ait payların …’a devrine ilişkin kayıt olmadığını, …’in açtığı davanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde görüldüğünü , Mahkemenin kesinleşen kararında (09.02.2017 ,2013/99 E., 2017/64 K. )Müdahil … ile … arasında 1992 tarihinde yapılan hisse devri sözleşmesinin 6762sayılı TTK’nın 409. Maddesi uyarınca pay defterine kaydedilmediği, müdahil tarafından hisseleri devir aldığı tarihten itibaren geçen 21 yıllık süre içinde hiçbir hukuki girişimde bulunulmadığı, iptali istenen 2013 yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına izin için …’ın…’tan almış olduğu hisselerin sahibi olarak değil, dava dışı…’dan almış olduğu hisselerin sahibi olarak, bu şekilde İflas İdaresinden Olağanüstü Genel Kurul yapmak üzere izin aldığı müdahilin bu kadar zaman sessiz kaldıktan sonra hisselerin 2004 yılından … terekesi tasfiye memuru tarafından usulüne uygun şekilde satılmasına itirazının ve pay sahibi olduğunu iddia etmesinin TMK 2. Maddesi gereğince de hakkın kötüye kullanılması olduğu, davacı …’in davalı şirkette …’ın hisselerini devir alarak ortak olduğu, TTK 446. Mad. Hükmüne göre Olağanüstü Genel Kurul iptali davasını açma hakkının bulunduğu Olağanüstü Genel Kuruluna yetkisiz kişilerin katıldığı, bu kişilerin kullandıkları oyun, kararın alınmasında etkili olduğu, bu sebeple iptali gerektiği, …’in ise …’ın dava dışı…Şirketin’deki hisseleri satın aldığı, davalı şirkette doğrudan pay sahibi olmadığı, davalı şirketin pay sahibinin …A.Ş. olduğu, Olağanüstü Genel Kurula katılma hakkının şirket tüzel kişiliğine ait olduğu anlaşıldığından, … açısından davanın kabulü ile davalı şirketin 31.01.2013 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda alınan kararların iptaline, davalı … açısından aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerektiği aşağıdaki şekilde hüküm kurulduğunu, davacının bu dava ile hukuki bir yararının bulunmadığını belirtmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP: Davacılar vekili tarafından sunulan 27/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/07/1992 yılında Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesiyle …’tan %51 hisseyi, Beyoğlu … Noterliği 11/06/2009 tarih … yevmiye nolu hisse satış ve temlik sözleşmesi ile %5 hisseyi devralarak toplamda %56 oranında hisse sahibi olduğunu, 11/01/2013 tarihli gazetede genel kurula çağrının yayınlandığını ve yapılan genel kurul toplantısında müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini, tereke memuru … tarafından danışıklı satışla hisselerin …’e devredildiğini, İstanbul …. İflas Müdürlüğü’nün… iflas dosyasında davalı şirketin olağanüstü genel kurul toplantısının 16/09/2021 tarihinde yapılacağından bahisle %51 hissedar olduğunu iddia eden davalı … tarafından …,…,…,…,…,…,…’a ihtarname gönderildiğini, bu toplantıya müvekkilini asaleten …’ın katılmak için müracaat ettiğini ancak davalı … ve genel kurulu yöneten yetkisiz vekilleri tarafından bu toplantıya alınmadığını, toplantıda hukuk dışı karar aldıklarını, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile genel kurula katılma kararının, ortaklığın ve davetin iptali, ortaklığın tespiti davası açıldığını belirterek öncelikle davalı … tarafından ortaklık hissesinin 3.kişiye devrinin önlenmesi adına ticaret sicilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dosyanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, 16/09/2021 tarihli davalı şirket genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine ve kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP: Davalı … vekili tarafından sunulan 21/07/2022 tarihli cevap dilekçesi ile; davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 23/07/1992 tarihli …’tan …’a anonim şirket hisse devir ve ferağ beyannamesi sureti, 11/06/2009 tarihli Anonim Şirket Hisse Satış ve Temlik Sözleşmesi, 17/08/2004 tarihli … terekesi tasfiye memuru Av. … tarafından yapılan temlik evrakı, 26/09/2005 tarihli Anonim Şirket Hisse Satış ve Temlik Sözleşmesi, Davalı Şirket Genel kurul toplantı tutanakları, Hazirun Cetvelleri, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi… Esas sayılı dosyası, Ticaret sicil kayıtları, Üsküdar …Noterliğinin 26.08.2021 tarihli … yevmiye numaralı İhtarnamesi, İflas dosyası, Davalı şirketin Ticari defter ve kayıtları, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke dosyası, Bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve … tarafından davalılar Müflis … A.Ş. iflas idare memurları aleyhine açılan davanın davacı … yönünden kabulü ile davalı müflis şirketin 31/03/2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline, davacı … yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verildiği, kararın feri müdahil … ve … tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2018 tarih, 2017/630 Esas, 2018/551 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği ve kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı ile … arasında 23 07. 1992 tarihinde “Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesi düzenlendiği, beyannamenin içeriğinde …’ın … A.Ş de sahip olduğu şirket sermayesinin %51,5 oranındaki bölümüne ait 22.567.300 hissenin tamamını, bedeli 22.567.300. .000 TL nakden ve peşin tahsil edilmek suretiyle davacıya devrettiğine, hisselerin sözleşme tarihinden itibaren davacıya ait olduğuna devir edenin, davacının bu sözleşmeyi ilgili yere yada şirketin ilk yapılacak genel kuruluna ibraz ederek hisseleri kendi adına Pay Sahipleri Defterine ve hazirun cetveline işletmesine muvafakati olduğuna, dair beyanların yer aldığı; fakat devir işleminin devreden veya devralan tarafından şirkete bildirildiğine, şirketin Pay Sahipleri Defterine işlettiğine ilişkin kanıt bulunmadığı, davacının da devir keyfiyetinin şirketin Pay Sahipleri Defterine işletilmediğini kabul ettiğini, Anonim Şirket Hisse Devir ve Ferağ Beyannamesi” nin düzenlenmesinden yaklaşık 3 ay sonra … A.Ş’nin iflas ettiği, hisselerini devretmiş olan …”ın İstanbul 1. İflas Dairesince düzenlenen 03.11.1992 tarihli “Sorgu Tutanağı”nı şirket yetkilisi olarak imzaladığı, hisselerini davacıya devrettiğine dair bir beyanda bulunmadığı, 1994 yılında da vefat ettiği nin anlaşıldığı, davacının da huzurdaki dava dosyasına hisselerin sahibi olduğuna dair İflas İdaresi Tasfiye Memurluğu ile … Terekesi Tasfiye Memurluğuna başvuruda bulunduğunu, hükmen tescil veya alacak davası açtığına gösteren belge sunmadığı, müteveffa …’ın devir bedeli 22.567.300.000 TL yi tahsil ettiğine ilişkin beyanını destekleyici yönde (makbuz, banka havalesi, hesap ekstresi gibi, ) somut bilgi ve belge olmadığı, …’ın müflis … A.Ş.’deki hisselerinin Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.07.2004 tarihli 1994/8 Tereke sayılı dosyasından verilen yetki belgesine dayanarak … Terekesi Tasfiye Memuru tarafından gazete ilanı yoluyla satışa çıkarıldığı 17.08.2004 tarihli “Anonim Şirket Hisse Satış ve Temlik Sözleşmesi” ne göre elden nakten ve peşin olarak ödenen 22.500.000.000 TL bedel karşılığında … adlı kişiye satıldığı, dosya kapsamında bu satışın iptal edildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, Davacı …’ın çağrısıyla toplanan 31.01.2013 tarihli olağanüstü genel kurul kararlarının iptali davasında, İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin, … ile … ile 1992 yılında tarihinde yapılan hisse devir sözleşmesinin 6762 sayılı TTK’nın 409. Maddesi uyarınca pay defterine kaydedilmediğini, davacının , hisseleri devir aldığı tarihten itibaren geçen 21 yıllık süre içinde hiçbir hukuki girişimde bulunmadığını , hisselerin 2004 yılında Kemal Tlıcak terekesi tasfiye memuru tarafından usulüne uygun şekilde satılmasına itirazının ve pay sahibi olduğunu iddia etmesinin TMK 2. Maddesi gereğince de hakkın kötüye kullanılması olduğunu , …’in …’ın hisselerini devir alarak şirkete ortaklığını elde ettiğini ve genel kurul kararlarının iptali davasını açma hakkının bulunduğunu kaydederek, …’in talebi yönünde, genel kurul kararının iptaline karar verdiği, bu tespit çerçevesinde, Müteveffa … tarafından davacı …’a yapılan pay devrinin (pay bedeli 22.567.300.000 TL’nin nakden – ve peşin olarak tahsilin) gerçekliği, konusunda görüş oluşturulması mümkün olamamış, hisselerin davacı adına tescili ve davacıya genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi verilme, … Terekesi Tasfiye Memurunun Sarıyer … Hukuk Mahkemesinin 29.07.2004 tarihli koşullarının bulunmadığı, … Tereke sayılı dosyasından aldığı yetki belgesine dayanarak gazete ilanı yoluyla satışa çıkardığı …’ın Müflis … A.Ş.de sahip olduğu payların tamamının, 17.08.2004 tarihli “Anonim Şirket Hisse Satış ve Temlik Sözleşmesi” ne göre elden nakten ve peşin olarak tahsil edilen 22.500.000.000 TL bedelle satın alan …’in şirket ortaklığının İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen kararıyla sabit olduğu, genel kurulu toplantıya çağırmasında kanunlara ve hakkaniyete aykırı bir yön ve münhasıran bu nedenle genel kurul kararının iptaline gerektirecek bir husus olmadığının görüş ve kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi Heyeti tarafından düzenlenen 24/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Kök raporumuzda, davacının … Terekesi Tasfiye memuru tarafından yapılan ihaleye ve satış bedelinin tahsiline ilişkin somut itirazı kapsamında, İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin…Tereke (kapatılan Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke) dosyası incelenmiş, ancak iki klasörden ibaret olan dosya içeriğindeki belgelerin 2006 yılından başladığı ve davalılar tarafından dosyaya sunulmuş olan belgelerin asıllarını ihtiva etmediği görüldüğünü, dolayısıyla dava dosyasında fotokopileri bulunan Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin … Tereke dosyasından 29.09.2004 tarihinde… -18418 ve Katip …imzalı yetki belgesi ile … Gazetesinin03.08.2004 tarihli nüshasında yayınlandığı belirtilen ilana ve düzenlenen bilirkişi raporuna dayanarak … terekesi Tasfiye Memuru tarafından yapılan ihalenin muvazaa olduğuna ve hakim tarafından onaylanmadığına ilişin tespit yapılması mümkün olmadığını, 1992 yılında İflas nedeniyle tasfiyeye giren şirketin 2004 yılındaki varlıkları, borçları ve alacakları bilinmediğinden ve bu yönde bir talep de olmadığından, bilirkişi tarafından belirlenen hisse bedeli ile davalı …’e yapılan satış bedelinin düşük olup olmadığına dair hesaplama ve değerlendirme yapılmadığını, Bütün bunlara karşılık kök raporda ifade etmiş olduğumuz üzere, Müflis … A.Ş.’nin 651 ortağı olan …’ın 23.07.1992 tarihinde davacı …’a yaptığı pay devrinin taraflar arasında yapılan adi (resmi olmayan) bir sözleşmeye dayanması, vefat etmesi nedeniyle mezkur sözleşme ve tahsil ettiğini beyan ettiği 22.567.300. .000 TL – tutarındaki para hakkında …’tan bilgi alma imkanının ortadan kalkması, davacının devir işleminin şirket Pay Sahipleri Defterine kaydedilmediğini kabul etmesi, pay sahipliğini İflas İdaresine, … Terekesi dosyasına ve Tereke Tasfiye hakkında bilgi verecek Memuruna bildirmemesi, ortaklığının tescili için yargı yoluna gitmemesi, …’a nakten ve peşin ödediği 22.567.300.000 TL’nin teminine, teslimine ve akıbetine ait ispatı mümkün belge sunmaması ve İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş olan 09..02.2017 tarihli…E, … K sayılı kararı da dikkate alındığında; …’a yapılan pay devrinin gerçekliği, tespiti ve tescili koşullarının olmadığı, … Terekesi Tasfiye Memurunun Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.07.2004 tarihli 1994/8 Tereke sayılı dosyasından aldığı yetki belgesine dayanarak gazete ilanı yoluyla satışa çıkardığı …’ın Müflis … A.Ş.de sahip olduğu payların tamamı, 17.08.2004 tarihli “Anonim Şirket Hisse Satış ve Temlik Sözleşmesine göre elden nakten ve peşin olarak tahsil edilen 22.500.000.000 TL bedelle … adlı davalıya satılmıştır. Bu satışın iptal edildiğine, geçersiz sayıldığına, bedelinin tahsil edilmediğine dair bilgi ile idari birim ve Mahkeme kararın bulunmadığını, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşmiş olan 09.02.2017 tarihli …E, … K sayılı kararı dikkate alınarak hisselerin yasal sahibi olan …’e İflas İdaresince verilen genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin ve bu nedenle olağanüstü genel kurul kararlarının ve yetkilerin iptalinin gerekmediği kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan delilleri, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava davacı tarafça davalılar aleyhine açılan anonim şirket pay devrinin tescili ve genel kurul yetkisi verilmesi, Davalı …’e yapılan pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin olup, birleşen dava davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından asıl davada Müflis … A.Ş.’de %51 ortağı …’ın 23.07.1992 tarihinde …’a yaptığı tüm pay devrinin tanınması ve tesciline ve/veya …’a genel kurul yetkisi verilmesine, Davalı …’e yapılan pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve İflas idaresince alınan …’e yetki veren olağan/ olağanüstü genel kurul kararlarının ve yetkilerin iptaline karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine ve kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından davacı ile … arasındaki hisse devri sözleşmesinin usulsüz olduğunun mahkeme kararıyla tespit edildiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğundan usulden reddini, nihayeten haksız davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Terekesi Tasfiye Memuru vekili öncelikle davanın husumet ve zamanaşımı yönünden reddine, aksi kanaatte davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/03/2022 tarihli dilekçi ile … Terekesi Tasfiye Memuru … yönünden açtıkları davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, davalı … Terekesi Tasfiye Memuru vekili tarafından sunulan 23/06/2022 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat nedeniyle vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizin 07/09/2021 tarihli ara kararı ile Davacı tarafın davalı şirketin 16/09/2021 tarihinde yapılacak genel kurul toplantısının durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara yönelik yapılan istinaf başvurusu neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 13/10/2022 tarih, 2022/1706 Esas, 2022/1289 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve … tarafından davalılar … ve Müflis Şirket … A.Ş. aleyhine açılan 16/09/2021 tarihli davalı şirket genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve kararın iptaline ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizin 07/07/2022 tarihli ara kararı ile birleşen dava yönünden davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Asıl dava konusu ihtilafın; pay devrinin tespiti, tescili davası nedeniyle Müflis … A.Ş.’nin %51 ortağı …’ın 23.07.1992 tarihinde …’a yaptığı tüm pay devrinin gerçek olup olmadığı, pay devrinin tespiti ve tescili koşullarının oluşup oluşmadığı, Davalı …’e yapılan pay devrinin yok hükmünde olup olmadığı, davacı …’a genel kurul yetkisi verilip verilemeyeceği, İflas idaresince alınan …’e yetki veren olağan/ olağanüstü genel kurul kararlarının ve yetkilerin iptalinin gerekip gerekmediği, birleşen dava konusu ihtilaf ise davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olup olmadığı ve kararların iptali gerekip gerekmediği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … ve … tarafından davalılar Müflis … A.Ş. iflas idare memurları aleyhine açılan davanın davacı … yönünden kabulü ile davalı müflis şirketin 31/03/2013 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararlarının iptaline, davacı… yönünden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından usulden reddine karar verildiği, kararın feri müdahil … ve … tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2018 tarih, 2017/630 Esas, 2018/551 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği ve kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından asıl ve birleşen davada zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de asıl ve birleşen davaların konusu ve niteliği itibariyle zamanaşımı defi yerinde bulunmadığından davalıların zamanaşımı itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafça davalı müflis şirkete ve diğer davalılara yönelik, şirket hissedarı …’tan aldığı davalı şirkete ait hisselerin tescili, genel kurul yetkisi verilmesi, davalı …’e yapılan pay devrinin yoklukla malul olduğu ve bu davalıya İflas İdaresince verilen yetki kapsamında yapılan genel kurulların iptali ve davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki asıl ve birleşen davalar açılmış ise de davacının bu iddialarını 23/07/1992 tarihli anonim şirket hisse devir ve ferağnamesi başlıklı belge suretine dayandırdığı anlaşılmakla, davacı tarafça hisseleri müteveffa …’tan 23/07/1992 tarihinde devir aldığı iddia edilmesine rağmen bu hususta İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/99 Esas, 2017/64 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında sunulan 05/03/2013 tarihli müdahillik dilekçesine kadar aradan geçen 20 yılı aşkın süre içerisinde pay sahibi olduğu hususunda gerek iflas etmeden şirkete gerekse iflas sonrası iflas idaresine başvuruda bulunmadığı, davacının hissedar olarak katıldığı davalı müflis şirketin 31/01/2013 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların ve oluşturulan yönetim kurulunun mutlak butlanla batıl olduğuna yönelik açılan davanın yargılaması sonucunda davacı …’in davalı … hisselerini devir alarak ortak olduğu ve genel kurul kararlarının yetkisiz kişilerin katılımıyla ve bu kişilerin kullandıkları oyla alındığından iptali gerektiği gerekçesiyle davalı Müflis … A.Ş.’nin 31/03/2013 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların iptaline karar verildiği ve karara karşı Müdahiller tarafından istinaf başvurusu sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2018 tarihli 2017/630 Esas, 2018/551 Karar sayılı ilamı ile feri müdahillerin tek başına istinaf hakkı bulunmadığından bahisle istinaf başvurusun reddine karar verilmesi üzerin kararın 10/09/2018 tarihine kesinleştiği anlaşılmakla, davacı tarafın davalı şirketteki …’a ait hisseleri 23/07/1992 tarihli devir sözleşmesi sureti kapsamında devralarak şirket ortağı olduğu hususunda şirkete veya iflas idaresine başvuruda bulunmayarak hisse devrinin şirket pay defterine tescilini sağlamadığı, hisse devri karşılığında hisse bedellerinin ödendiğine dair somut bir belge sunulmadığı, davacının pay devrinin yok hükmünde olduğu iddia ettiği Davalı … tarafından şirket hissedarı olan müteveffa …’a ait hisselerin tereke tasfiye memurunun Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı izin sonucu yapılan ihale ile usulüne uygun şekilde davalı … tarafından devralındığı hususunun kesinleşmiş İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas,… Karar sayılı ilamıyla sabit olduğu, davacı tarafın devraldığını iddia ettiği hisselerin pay defterine kaydı hususunda şirkete veya iflas idaresine başvuruda bulunmadığı gibi ihtilaf konusu … terekesine ait hisselerin Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen izin sonrası davalı … tarafın devralınmasına ve onun adına pay defterine kaydına yönelik işlemlere karşı da şirkete veya iflas idaresine yönelik herhangi bir itiraz ileri sürmediği açık olup, davacı tarafça asıl dava konusu edilen müteveffa …’a ait davalı müflis şirket hisselerinin usulüne uygun şekilde devralındığı ve hisselerin kendisine ait olduğu hususunun ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından davacının pay devrinin tescili koşullarının oluşmaması, … terekesine ait hisselerin Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen izin sonrası davalı … tarafın usulüne uygun şekilde devralındığı hususunun İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamıyla sabit olması nedeniyle davacı tarafından asıl dava konusu olan anonim şirket pay devrinin tescili ve genel kurul yetkisi verilmesi, Davalı …’e yapılan pay devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ve genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkin iddiaların ispatlanamaması nedeniyle davalılar Müflis … A.Ş. İflas İdaresi ve … aleyhine açılan asıl davanın reddine, Davacı tarafından davalı Müteveffa … Tereke Temsilcisi aleyhine açılan asıl davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, birleşen davaya ilişkin davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve kararların iptali istemine yönelik davada, davanın sadece davalı şirkete yönetilmesi gerekirken şirket hissedarı …’e karşı da husumet yöneltildiği, birleşen davanın türü ve niteliği gereği şirket hissedarı olan …’e husumet yöneltilemeyeceğinden davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddi ve diğer davalı şirket yönünden yukarıda bahsedilen açıklamalar kapsamında davacıların davalı müflis şirkette pay sahibi olduğu hususu ispata elverişli delillerle ispatlanamadığından dolayı pay sabihi olmadıkları sabit olan davacıların davalı şirketin 16/09/2021 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti ve kararların iptalini talep etmesi usul ve yasa gereği mümkün olmadığından dolayı reddi gerektiği, bu haliyle davacı tarafça açılan asıl ve davacılar tarafından açılan birleşen davaların reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından davalılar Müflis … A.Ş. İflas İdaresi ve … aleyhine açılan ASIL DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafından davalı Müteveffa … Tereke Temsilcisi aleyhine açılan ASIL DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3- Davacılar tarafından davalı Müflis … A.Ş. aleyhine açılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
4- Davacı tarafından asıl dava açılırken yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL karar harcının davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı tarafından birleşen dava açılırken yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL karar harcının davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacılar tarafından asıl ve birleşen davaya ilişkin yargılama sırasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davalı … asıl davaya ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
8- Davalı … birleşen davaya ilişkin yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
9- Davalı Müteveffa … Tereke Temsilcisinin asıl davaya ilişkin vekalet ücreti talebi bulunmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
10- Davacı tarafça asıl ve birleşen davada yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; asıl davacı ve birleşen davacılar vekili ile davalı … vekilinin ve davalı tereke tasfiye memuru vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.