Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2022/223 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2022/223

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı tarafından sunulan 02/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında davalı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında haksız bir icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı halde hukuk dışı borcun müvekkiline yüklenerek… plaka sayılı aracına haciz konulduğunu ve icra tehdidi altında 20.272,98 TL’nin ödendiğini, müvekkilinin adına kayıtlı bulunan … plaka sayılı aracın satışını icra dosyasında konulan haciz nedeniyle yapamadığı için mağdur olduğunu, icra dairesine yapılan başvuruda araç üzerine dava konusu takip nedeniyle haciz konulduğunun öğrenildiğini, müvekkilinin bu takip nedeniyle tebligat almadığını, müvekkilinin ticaretinin sekteye uğramaması için haczin kaldırılması için ilgili ödemeyi icra dairesine yaptıklarını, sonrasında müvekkilinin muhasebe kayıtlarının incelenmesinde davalı tarafla herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını ve böyle bir borcunun olmadığını anladığını, icra dosyasına yapılan ödemenin de henüz alacaklıya ödenmediğini, açıklanan nedenlerle müvekkili tarafından icra tehdidi altında ödenen 20.272,98 TL üzerine davalıya ödenmemesi yönünden ihtiyati tedbir konulması ile ödeme tarihi olan 29/04/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, ödenen bedelin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı …A.Ş. tarafından davacı aleyhine 30/07/2019 tarihinde, 12.984,35 TL tutarlı fatura ve 166,38-TL işlemiş faizden kaynaklanan toplam 13.150,00-TL alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlu davacı tarafından 29/04/2021 tarihinde dosya borcuna mahsuben 20.272,98-TL ödendiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasının 24/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların ticari defter ve bağlı kayıtlarının incelenmesi yönünden inceleme günü tayin edilerek dosyanın Mali Müşavir Bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olmakla, Mahkememiz dosyası Mali Müşavir Bilirkişi …’ye tevdi edilmiş olup bilirkişi tarafından tanzim edilen 11/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”…Sayın mahkemenizin 06.10.2020 tarihli duruşma tutanağında “ İstirdat davası nedeniyle Davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ödenen bedelin iadesinin istemine ilişkin” uyuşmazlık bulunduğu, Dosya kapsamında fotokopisi sunulan evraklar neticesinde, Davalı …Teknoloji A.Ş. tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında toplam 13.150,66 TL tutarında olmak üzere icra takibi başlattığı ancak icra dosyasının tebliğinin Davacı şirket adresinin sürekli kapalı olması sebebiyle gerçekleştirilemediği görülmüştür. Davalı şirket vekilinin 10.01.2020 tarihli dilekçesi ile Davacının taşınır taşınmaz, hak ve alacaklarına tedbir dilekçesi sunduğu ve bu dilekçenin İcra müdürlüğünde işleme alındığı, Dosya kapsamında görülen İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne hitaben yazılmış, Davacı şirketin ticari defter ve belgelerini tutan SMMM …’nın 02.08.2021 tarihli beyanında Davacı şirketin açıldığı günden bugüne kadar ticari ilişkisinin olmadığını beyan ettiğinin görüldüğü, Davalı şirketin icra takibine konu alacağının 12.984,35 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı takip evrakında görülmüş olup, fatura sureti dosya kapsamı ve dosya ekindeki icra dosyasında görülmediği, davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinde Davalı … Teknoloji A.Ş. şirketi ile ticari ilişkisinin mevcut olmadığı, Davalı şirkete defter incelemesi yapılacağı yönünde kararın olduğu 24.11.2021 tarihli duruşma zaptı 30.11.2021 tarihinde T.K 35. Madde gereğince çıkış merci tarafından düzenlenen 6 örnek nolu tebliğ evrakı ile tebliğ edildiği, ancak Davalı şirketin tebligata dönüş sağlamadığı, Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi hususunda mahkemeye başvurmadığı görülmüştür. “HMK.nun 220/3.maddesinde “Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.”
“HMK.nun 222/5. Maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır”
Hukuksal düzenlemesi karşısında davalı yan resmi defter ve belgelerini ibraz etmediğinden, resmi defter ve belgelerinde faturaların kayıtlı olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Eğer davalı taraf defterlerini ibraz etse idi, dava konusu, teslime konu faturaların davalı yan kayıtlarında olup/olmadığı tespit edilebilirdi. Davacı yanın incelenen defterlerinde kayıtlı faturalar, fatura münderacaatı emitia/hizmetin davalı yana teslim edildiğinin karinesi olarak benimsenebilir. (Yargıtay 19.HD. 2009/3810 Es. Ve 2010/1944K. Sayılı Kararı)”
Yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde Davacı şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosya kapsamında takip başlattığı, 12.984,35 TL tutarındaki faturaya dayalı alacağın fatura tarihi bilinmemekle birlikte Davacı şirketin 2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinde Davalı şirket ile ticari ilişkide bulunmadığı ve Davalı şirkete borcunun bulunmadığı… ” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça ticari defterlerinin dosyaya sunulduğu, davalı tarafça herhangi bir delil sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; Davalı şirket tarafından davacı aleyhine, 12.984,35 TL tutarlı faturadan kaynaklanan borcun ödenmemesi nendeniyle adi takip yolu ile icra takibi yapıldığı, davacı tarafından icra tehdidi altında davalıya 20.272,98-TL ödeme yapıldığı, mahkememizce davalı yanın ticari defterlerini belirlenen günde sunması hususunun ihtar edilmesine rağmen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan kaçındığı, takip konusu faturanın suretinin takip dosyasında bulunmadığı, davalı tarafın somut bir delilinin bulunmadığı, davacı tarafın incelenen kayıtlarına göre davalı taraf ile herhangi bir ticari ilişkisinin ve borcunun bulunmadığı anlaşılmış olup; düzenlenen raporun denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu, davacının dava konusu takip nedeniyle davalıya borcunun bulunmadığı, borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödemek zorunda kalması nedeniyle istirdadını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın kabulüne dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davacı … Danışmanlığı Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti.’nin İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
b)Davacı …Danışmanlığı Sanayi Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından icra tehdidi altında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında icra veznesine ödenen 20.272,98-TL’nin davacı şirkete iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.384,84-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 346,22-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.038,62-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 346,22 TL peşin harç, 226,50-TL tebligat ve posta gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.332,02-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının ve teminatın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair taraf davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinde itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-imza ile imzalanmıştır.