Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2022/575 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2022/575
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı …’ün taraflar arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödememesi üzerine tarafımızca … Satış İcra Dairesi 2021/… E. Sayılı dosya ile borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu, dava dışı … Tekstil, Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, 98 Parsel’de bulunan taşınmaz üzerine borçlu …’ün doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık 2. Dereceden 200.000 TL bedelli, 31.10.2013 tarihi ile müvekkili … … A.Ş. lehine ipotek tesis ettiğini, 04.05.2019 tarihinde müvekkili …’in grup şirketi … ile … arasında, “Diyarbakır ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, 98 Parsel” adresinde kayıtlı gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt satış ve servis istasyonunun münhasıran Müvekkilimizden satın alınacak akaryakıt, LPG, madeni yağ vb. ürünlerin satışı için 4(dört) yıl süreli Otogaz Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol imzalandığını, 26.06.2020 tarihinde … Tekstil, ipoteğe konu taşınmazı …’e sattığını, …’ün, taşınmaz üzerindeki ipoteğin varlığından ve akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca doğan borçtan haberdar olduğunu, müvekkili …’in, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ve 18.05.2021 tarihli Temlik Sözleşmesi uyarınca …’den alacaklı olduğunu, davalı …’e muacceliyet ihtarı yapılmış olup …’ün itirazları haksız ve kötü niyetli olduğunu, …’ün alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalı …’ün borca, faize ve ferilerine ve satışa yaptığı itirazın iptaline, … Satış İcra Dairesi 2021/… E. sayılı dosyasına konu takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil arasında ilk kez 16.05.2007 tarihinde taraflar arasında ticari ilişki
ve cari hesap sözleşmesi düzenlendiğini, daha sonra yapılan sözleşmeler bu ana
sözleşmeye ve ilişkiye dayalı sözleşmeler olduğunu, 16.05.2007 tarihli ipotek ile
04.05.2019 tarihli sözleşme ve 14.03.2020 tarihli müteselsil kefaletname birbirine bağlı
ve ayrılması mümkün olmayan sözleşmeler olduğunu, davacı lehine Diyarbakır ili …
ilçesi … mahallesi … ada 98 parsel üzerine birinci dereceden 200.000 TL bedelli
ipotek tesis edildiğini, taraflar arasından düzenlenen ipotek, cari hesap sözleşmesine ve ticari ilişkiye dayalı
ipotek olup kayıtsız ve şartsız para borcuna havi olmadığını,
koronavirüsün beklenmedik bir hızla yayılması sonucu alınan mecburi önlemler, dünya
çapında çeşitli sektörleri ve ticari ilişkileri olumsuz etkilediği ve ticari hayatı durma
noktasına getirdiğini,
Türk Hukukunda, mücbir sebep gibi taraflardan birinin edimini ifa etmesini imkansız hale getiren bir durumun ortaya çıkması halinde Türk Borçlar Kanunu’nun 136.
maddesinde yer alan sonraki ifa imkansızlığına ilişkin hükümler uygulama alanı
bulduğu, söz konusu madde uyarınca, borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağını,
sebeplerle imkânsızlaşırsa borcun sona ereceğini, bahsedilen sebeple oluşan ekonomik sıkıntıların müvekkilin faaliyetlerine de yansıması
nedeniyle, içinde bulunulan zorluklar da gözetilerek … Noterliğinden gönderilen
18.11.2020 tarih ve 2020/… Yevmiye nolu ihtarname ile taraflar arasında mevcut
04.04.2019 tarihli Standart Bayilik Sözleşmenin Feshini talep etmiş isek de davacı
tarafça olağan koşulları içeren sözleşme ihlallerinden bahsedilerek olumsuz yanıt
verildiğini,
davacı taraf ile müvekkil şirket arasında bayilik sözleşmesi ve cari hesap sözleşmesine
istinaden düzenlenen teminat ipotekleri kayıtsız şartsız borç ikrarını havi belge
olmadığını, bu nedenle taraflar arasında varsa eksik ürün alımından kaynaklı kar
mahrumiyeti ve erken fesihten kaynaklı cezai şart alacağı yargılamayı gerektiren hukuki
itilaf olduğunu, teminaten düzenlenen ipoteğin iyi niyet kurallarına aykırı ve hakkın
kötüye kullanılması sureti ile nakde çevrilmeye çalışılması ticari örf ve âdete ve basiretli
tacir kavramına uygun olmadığını,
davacı tarafın eksik ürün ve cezai şart alacağı talepleri, piyasadaki hakim konumları
nedeniyle müvekkile dikte ettirilen haksız şart niteliğinde olduğu bu yönlü talepleri
yasal dayanağı bulunmadığını, pandemi koşullarında müvekkil şirket ekonomik
müzeyaka haline girmiş olup cezai şart talepleri müvekkilin ekonomik olarak iflasına
neden olabilecek nitelikte ve fahiş olduğunu,
davacı tarafın ve müvekkil arasında düzenlenen ve 13 yılı aşkın sözleşmelerin
düzenlendiği tarihten itibaren gerek mahrumiyet kaybına ilişkin gerekse cezai şart
alacağına ilişkin hükümler uygulamadığı ve buna ilişkin müvekkillere eksik ürün
alımından kaynaklı kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin tek bir ihtarname
yollanmayarak zımnen ortadan kaldırdığını, aradan geçen 13 sene sonra tarafımızdan
sözleşmenin feshi üzerine kar mahrumiyet talepleri ve cezai şart alacağı iddiaları iyi
niyet kurallarıyla bağdaşmadığı ayrıca davacı taraf sözleşme süresi boyunca (13 sene)
kar mahrumiyeti ve cezai şarta yönelik müvekkillere hiçbir ihtarname yollamayarak
mevcut durumu kabul ettiğini,
haksız davanın usulden veya esastan reddini,
haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkâr
tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … Satış İcra Dairesi’nin 2021/… E sayılılı icra dosyası UYAP sureti, ticari defter ve kayıtlar, 29.07.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı, 04.05.2019 tarihli Otogaz Bayilik Protokolü, 18.05.2021 tarihli Temlik Sözleşmesi, 24.05.2021 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname, 18.11.2020 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname, 20.11.2020 tarihli …. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname, 08.12.2020 tarihli … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine sözleşmeden kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili , davalı ile davacının grup şirketi olan … ile aralarındaki 04.05.2019 tarihli akaryakıt otogaz bayilik sözleşmesi gereği davalı şirketten doğmuş ve doğacak alacakları için davadışı … tarafından sözleşmenin imzalandığı tarihte maliki olduğu Diyarbakır/… … Mahallesi … ada 98 Parsel adresinde kayıtlı gayrimenkul üzerinde 2.dereceden 200.000,00-TL bedel ile alacaklı olan müvekkil lehine ipotek tesis edildiği, daha sonra ipotek konusu taşınmazın dava dışı şirket tarafından davalı …’e satıldığı, yine daha sonra 18.05.2021 tarihinde Temlik Sözleşmesi ile dava dışı … ile davalı şirket arasında düzenlenmiş olan otogaz bayilik satış sözleşmesinden kaynaklı eksik ürün alımı ve sözleşmenin erken feshinden kaynaklı cezai şart alacaklarının 200.000,00-TL’lik kısmını davacı müvekkile temlik ettiğini, bu temlik sözleşmesinden kaynaklı davalı şirketin davacı müvekkile ipotek bedeli kadar borcunun bulunduğu, yapılmayan ödemeler nedeniyle başlatılan icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usul ve yasaya uygun olarak tebligat yapılmış davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmuştur.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, asıl yetkili mahkemenin taşınmazın bulunduğu yer mahkemeleri olduğunu, davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı yan ile ticari ilişkilerinin 2007 tarihinden beridir devam ettiğini, söz konusu ipoteğin taraflar arasında imzalanan sözleşmeye bağlı olarak düzenlendiğini, cari hesap sözleşmesine ve ticari ilişkiye dayalı ipotek olduğundan kayıtsız ve şartsız para borcuna havi olmadığını, Çin’de meydana gelen salgın nedeniyle ticari hayatın durma noktasına geldiğini, söz konusu salgının mücbir sebep sayıldığını, bu durumda sözleşmeye aykırılığın bulunmadığını, sözleşmenin feshinin usule uygun olduğunu, düzenlenen ipoteğin nakit para alışverişine karşılık olmadığını, düzenlenen ipoteğin bayilik sözleşmesine teminat ve cari hesap karşılığı olduğunu, eksik ürün ve cezai şart alacağının haksız şart niteliğinde olduğunu tüm bu nedenlerden haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Satış İcra Dairesi’nin 2021/… E. Sayılı icra dosyasının uyap üzerinden gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
… Satış İcra Dairesi’nin 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 2.derece 200.000,00-TL ipotek alacağı olmak üzere toplam 200.000,00-TL borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, davacının 23/06/2021 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ ettiği bu sırada borçlunun 24/06/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 29/07/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve akaryakıt konusunda uzman sektör bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi ve Akaryakıt Konusunda Uzman Sektör Bilirkişi tarafından 14/02/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı tarafın 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin davacı lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinden, davalı yan ile ticari ilişkisinin mevcut olduğu, davacı tarafın davalı yana 1.003,00-TL cari hesap borçlu olduğu, taraflar arasında 04.05.2019 tarihli 4 yıl süreli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol ve ticari koşul sözleşmesi ve ürün alım taahhütnamesinin imzalandığı, davalı …, dava dışı … A.Ş.’ye gönderdiği … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 18.11.2020 tarihli ihtarnamesi ile ailevi sorunlar yaşadığı için istasyonu işletemediğini, aile içi davalarının devam ettiğini, tüm imkânlarına rağmen istasyon satışlarının yıllık 100 tonun altında kaldığını, şirketinizin zarar etmemesi için ariyet olarak verilen malzemelerin satın alınabileceğini, mağduriyetlerimizin dikkate alınarak sözleşmelerin feshedilmesini talep ettiklerini bildirdikleri, dava dışı … Akaryakıt, … Noterliği’nin, 20.11.2020 tarihli, … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile, …’ün ileri sürdi talep ve iddiaların kabul edilemez nitelikte olduğunu, 04.05.2019 tarihli Çerçeve Protokolün 7.15 maddesi gereğince her bir aykırı eylem için 2.000 TL cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, Çerçeve protokolün 8. Maddesi gereği kalan anlaşma süresine tekabül eden Yatırım Katılım Bedeli tutarının 7.882,76TL olduğu, 04.05.2019 tarihli ürün alım taahhütnamesi gereği yıllık asgari 170 ton, sözleşme süresi boyunca ise 680 ton beyaz ürün alma taahhüdü bulunduğu, ilgili taahhütname gereği eksik kalan ton başına 350TL kar mahrumiyeti ödeneceği, ihtarname tarihinde eksik kalan 494,119 ton için 172.941,65 TL kar mahrumiyeti borcu bulunduğunu, basiretli bir iş adamı gibi hareket edilmesi gerektiği, bu bedellerin 3 iş günü içinde ödenmesi akabinde anlaşmalı fesih talebinin değerlendirilebileceğinin belirtildiği, davalı … tarafından dava dışı … …A.Ş.’ye gönderilen ihtarname ile koranavirüs nedeniyle yaşanan ekonomik olumsuzluklar gerekçe göstererek sözleşmelerin feshedildiği, davalı …’ün LPG/Otogaz bayilik lisansı 27.01.2021 (EK-I) tarihinde kendi isteği üzerine iptal olduğu ve aynı tarihte LPG / Otogaz istasyonu dava dışı … SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne devrolduğu ve şirketin farklı bir dağıtım şirketinden lisans aldığı, taraflar arasında 04.05.2019 tarihli 4 yıl süreli bayilik sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşmenin olağan bitiş tarihinin 04.05.2023 olarak tespit edildiği, Davalı … Petrol, 27.01.2021 (EK-İ) tarihinde EPDK lisansını kendi isteğiyle feshettiği, kendi isteğiyle feshettiğinin EPDK web sitesi üzerinden tespit edilebildiği, Bayilik sözleşmesi devam ederken lisansı kendi isteğiyle iptal eden Davalı …, LPG/Otogaz istasyonunu … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne devrettiği, bu durumda … A.Ş ile … arasındaki sözleşmenin işlevsiz hale geldiği, bu nedenle 27.01.2021 tarihi itibariyle Davalı …, davalı … A.Ş.’ye bilgi vermeden kendi isteğiyle EPDK lisansını sonlandırdığından doğal olayı sözleşmeyi de sonlandırmış bulunduğu, bu haliyle davalı …’ün 27.01.2021 tarihinde sözleşmeyi haksız nedenle sona erdirmiş olduğu, Sayın Mahkemenizin dava dışı firma olan … A.Ş.’ye gönderilen ihtarnamelerin … A.Ş. için de geçerli olduğunu varsayması durumunda ( sektörel açıdan kabulü mümkün değildir) bile Davalı …’ün sürdüğü gerekçelerin sözleşmenin haklı nedenle feshi için yeterli olmadığı, erken haksız fesihten dolayı davalı tarafın cezai şart borcunun doğacağı, … ile … arasında akdedilen 04.05.2019 tarihli Otogaz Bayilik Protokol’ünün “Protokol Hükümlerinin İhlali” başlıklı 13 ve 13/c maddesinde ‘Bayi, anlaşma ve eklerini süresinden önce feshetmesi veya fesih sonucunu doğuracak şekilde hareket etmesi halinde fesih tarihinde 50.000 TL tutarında cezai şartı ödemeyi kabul etmiştir” düzenlemesinin bulunduğu, bu haliyle davalı şirketin bayilik lisansını sonlandırarak sözleşmenin fiili olarak uygulanabilirliğini ortadan kaldırdığını, bu nedenle erken fesihten dolayı 50.000,00-TL cezai şartın ödenmesi gerektiği, davalı firma sözleşmeyi haksız nedenle olağan bitiş tarihinden 827 gün önce sonlandırdığı, davalı … ile … A.Ş. arasında akdedilen ürün alım taahhütnamesinde yıllık asgari 100 ton olmak üzere sözleşme süresi boyunca 400 ton LPG/Otogaz ürün satın alınacağı taahhüt edildiği, eksik kalan ton başına ise 750TL kar mahrumiyeti ödeneceği aynı taahhütnamede belirtildiği, davalı firma … ‘ün sözleşmeyi sonlandırdığı tarih olan 27.01.2021’de birinci sözleşme döneminin üzerinden 9 ay geçtiği, İkinci sözleşme döneminin sona ermesine 3 ay kala bayilik sözleşmesinin sonlandırıldığı, Birinci sözleşme döneminin üzerinden 9 ay geçmesine karşılık Davacı firma tarafından Davalı firmaya eksik ürün alımlarıyla ilgili herhangi bir ihtarname gönderimi yapıldığı veya ihtirazı kayıt notu düşüldüğü dosyadaki evraklardan tespit edilemediği, bu nedenle ilk sözleşme dönemi için Davalı firmada cezai şart oluşmayacağı, ikinci sözleşme dönemi henüz tamamlanmadığı için ikinci sözleşme dönemi ve daha sonraki yıllar dikkate alınarak hesaplanan eksik ürün kaynaklı cezai şart tutarının 219.636 TL olacağı, sonuç olarak Erken fesihten kaynaklı 50.000TL, eksik ürün alım kaynaklı 269.636TL olmak üzere toplamda 269.636TL cezai şart hesaplandığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı ve davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını ve beyanlarını içerir dilekçe sunmuş olduğu görülmüş, itiraz ve açıklamalar doğrultusunda davalı yanın ticari defterlerinin incelenmesi için ilgili mahkemeye talimat yazılarak davalı yan defter ve ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış Talimat Mahkemesince yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 12/08/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” Davalının 2019-2020-2021 yılı defterleri yeni TTK’nin 64.maddesinin 3.fıkrası gereğince açılış tasdiklerinin ve kapanış tasdikini kanuni süreler içerisinde yaptırılmış olduğu, 2021 yılımım kapanış kaydının olmadığı, yeni TTK’nin 64.maddesinde ifade edilen belirli kanuni şartlar taşıdığında 2019- 2020-2021 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği bulunduğu hususu mahkemenin takdirinde olduğu, incelenen ticari defterlere göre davacının davalı işletmeye cari hesap bağlamında toplamda 1.003,00-TL borçlu olduğu, ” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 04/05/2019 tarihli 4 yıl süreli bayilik sözleşmesi düzenlendiği, davacı ile davalı arasında arasında sözleşmeye dayalı olarak ticari ilişki ve buna bağlı olarak faturaya ve cari hesaba dayalı ilişkisinin bulunduğu davacının davalı yanın sözleşmeyi erken feshinden ve buna bağlı olarak sözleşmeye göre eksik ürün alımından kaynaklı cezai şart alacağının bulunmasından dolayı davaya konu sözleşmeden kaynaklı alacakların teminatı olarak Diyarbakır/… … Mahallesi … ada 98 Parsel adresinde kayıtlı gayrimenkul üzerinde 2.dereceden 200.000,00-TL bedel ile ipotek kaydının bulunduğu, söz konusu cezai şart alacağını davalıdan tahsil edememesi üzerine tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı yanın defterlerin lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, davalı yanın 2021 yılına ait ticari defterlerinin kapanış onaylarının yapılmaması nedeniyle davalı tarafın defterlerinin lehine delil olarak kullanılamayacağının anlaşıldığı, söz konusu ipoteğin konusunu oluşturan sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağının oluştuğu ve bu alacağın davalı yandan tahsil edilemediğinin yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu, dosya kapsamında sunulmuş olan ihtarnamelerin ve sözleşme şartlarının birlikte değerlendirilmesinde davalının sözleşmeyi haksız nedenle erken feshettiği, taraflar arasında imzalanan mevcut sözleşme ve şartlarına göre davacı yanın davalı tarafa erken fesihten kaynaklı 50.000,00-TL cezai şart ile yine erken fesihten dolayı eksik ürün alımından kaynaklı 219.000,00-TL cezai şart alacağının bulunduğu bu haliyle davacı tarafın takip konusu ipotekten dolayı davalıdan talep edilen miktarı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu ipotek miktarından daha fazla alacağının bulunduğu tespit edilmiş olup davanın kabulüne karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı … Satış İcra Dairesi 2021/… Esas sayılı icra dosyasında takibe borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına,
b) Hükmolunan asıl alacağın %20’si (40.000,00-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 13.662,00-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.415,50-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 11.246,50-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 31.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 2.415,50-TL Peşin/nisbi Harcı, 2.550,00-TL Bilirkişi ücreti, 121,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 5.145,80TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalı ¸e-imzalı