Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/445 E. 2021/820 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“Görevsizlik”
ESAS NO : 2021/445 Esas
KARAR NO : 2021/820

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı Hatice Kılcı arasında bankacılık hizmetleri kapsamında sözleşme imzalandığını, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeler uyarınca müvekkili banka tarafından borçluya … no’lu kredi kartı kullandırıldığını, ancak davalı kullanmış olduğu kredi kartına ilişkin ödemlerini vadesinde ifa edemediğini, davalının yapmış olduğu harcamalardan kaynaklanan borçların asgari tutarlarını ödemede gecikmesi üzerine davacı müvekkili tarafından borçluya 07/12/2020 tarihli “temerrüt ve muacceliyet ihbarı” konulu ihbarname gönderildiğini, müvekkili bankanın tüm ihbar ve ihtarlarına rağmen müvekkili bankaya olan borcunu ifa edemeyen borçlu aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı 09/06/2021 tarihli itiraz dilekçesiyle ödeme emrine itiraz etmiş ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle;… nolu kredi kartından kaynaklanan 2.831,73 TL alacağın asıl alacak kısmına yıllık %27.36 faiz yürütülüp takibin toplam 2.831,73 TL üzerinden icra masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte tahsiline olanak tanır biçimde devamını teminen itirazın iptaline; alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklı alacaktan dolayı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı taraf ile aralarında imzalanan kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesinden dolayı başlattıkları icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu taraflar arasında imzalanan “gerçek kişi tacir şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi” düzenlenmişse de kart hamili olan davalının tacir olmadığı, tüketici işlemi niteliğinde olduğu, ayrıca davacı tarafça dava açılırken “tüketici mahkemesi” ne hitaben davanın açıldığı anlaşılmakla; taraflar arasındaki ihtilafın tüketici kredisinden doğan ihtilafa ilişkin olması nedeniyle 6502 Sayılı Yasanın 3/l, 73/1 ve 83/2 madde hükümleri uyarınca uyuşmazlığa bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olup, mahkememiz görev alanında değildir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/30918 Esas ve 2019/3549 Karar sayılı ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/8027 Esas, 2018/5296 Karar sayılı içtihatları da bu yöndedir.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. 6502sayılı yasanın ilgili maddeleri ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır