Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2021/852 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/404 Esas
KARAR NO : 2021/852

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 08/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile dava dışı…Anonim Şirketi arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, anılan sözleşmeyi diğer davalı …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesabının 30/12/2020 tarihinde kat edilerek borçlulara Beyoğlu … Noterliği’nin 31/12/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve alacağın kat tarihi itibariyle muaccel hale getirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası ile 5.000.000,00-TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların itirazlarının dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 29/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle şirket tarafından kullanılan kredi karşılığı teminat verildiğini, borçlu şirkete ait borcu karşılar taşınmaz mallar ipotek edildiğini, davacı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibi yapılmış olup takip devam ettiğini, taşınmazlar için kıymet takdiri de yapıldığını, alacağın bu yolla tahsili mümkün iken davalı müvekkili aleyhine sadece müvekkilini zorlamak adına yapılan dava konusu icra takibi iyi niyetli olmadığını, bu hususun takip talebinde de belirtildiğini, müvekkilinin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu yolundaki dava dilekçesindeki beyana katılmanın mümkün olmadığını, aksi halde 20.000.000-USD doları için 5.000.000-TL’lık bir takip yapılmasının düşünülemeyeceğini, asıl borçlu şirket aleyhine yapılan bu takip ile davacının alacağını tahsil etmek imkanı mevcut olduğunu, ipotek edilen taşınmaz, müştemilat ve teferruatların değeri banka alacağının üzerinde olduğunu, bu nedenle bu takip sonucunun beklenmesi gerektiği kanaatinde olduklarını, taraflar arasında yapılan takip ve dayanağı kredi genel sözleşmesi metni incelendiğinde davalı müvekkili … borcun sadece kefili olduğunu, sözleşme metninden de anlaşılacağı üzere kredi alan ve kullanan, kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu ve ‘müşterisi’ olan, … A.Ş. olduğunu, müvekkili yazılanın aksine borcun sadece kefili olduğunu, kefil bir sözleşmede hiçbir karşılık almadan borç altına giren kimse olduğunu, kefil, kefalet alacaklısına karşı borç altına girerken, kefalet alacaklısı kefile karşı herhangi bir borç üstlenmediğini, bu sebeple kanun koyucu kefilin korunmasına özel bir önem vermiş ve buna ilişkin kefalet sözleşmesinin yazılı olması, kefalet miktarının belirli olması, koşulları vb. gibi kefili korumaya yönelik amir hükümler düzenlendiğini, bu hükümlerden biri de evli kişilerin ‘eş rızası’ durumu olduğunu, Borçlar Kanunu’nun 584. maddesi kefalet ehliyeti açısından özel bir düzenleme getirerek, eşlerden birinin ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğini düzenlendiğini, söz konusu hüküm, maddi bir geçerlilik koşulu olarak düzenlenmiş olup emredici nitelik taşıdığını, dolayısıyla iznin bulunmaması durumunda kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, bu geçersizliğin ise re’sen dikkate alınması gerektiğini, davada eş rızası olmadğını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu, Müvekkilinin hukuki sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sözleşmelerin tamamının birer sureti taraflarında ve dosyada olmadığı için incelenememekle birlikte sözleşmenin ve işin niteliği nazara alındığında banka tarafından hazırlanan sözleşmede borca etki edecek faiz oranı, temerrüt faizi belirlenmiş ise işbu sözleşmede yazan oranın uygulanması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu sözleşme önceden hazırlanmış, müzakere edilmemiş, standart, tip sözleşme olduğunu, faiz oranı haksız şart niteliğinde olup kesin olarak hükümsüz olduğunu, ancak yasal faiz talebi mümkün olduğunu, buna aykırı talep, işlem ve dava hukuka ve dosya kapsamına aykırı olduğunu, dava konusu alacak yabancı para alacağı olduğunu, sözleşmede yabancı para alacağı yönünden faiz oranı kararlaştırılmamışsa 3095 sayılı yasa gereği faiz oranının belirlenmesi gerektiğini, bilirkişi raporu buna aykırı olarak düzenlendiğini, bu nedenle kabulü mümkün olmadığını, hesaplamalarda uygulanan faiz oranı, temerrüt tarihi kanuna, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, ayrıca Borçlar Kanunu 120. maddesi %19.50 oranını bir sınır olarak belirlemiş, bunun üzerindeki faiz oranlarını yasakladığını, aksi yönde Yargıtay içtihatları var ise de kanunun amir hükmü açık olduğunu, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 11.12.2017 tarih 2017/4277-16524 EK. sayılı kararında açıkça bu hükmün ticari işlerde de geçerli olduğuna hükmettiğini, bu nedenle de takip ve açılan dava hukuka aykırı olduğunu beyanla hukuka ve dosya kapsamına aykırı olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyası, Beyoğlu … Noterliği’nin 31/12/2020 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamesi, kredi sözleşmesi ve ekleri, hesap haraketleri, davacı banka kayıtları, arabulucu tutanağı, arabulucu sarf kararı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Dairesi’nin …sas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı …Bank A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 5.000.000,00-TL asıl alacak, 802.083,33-TL işlemiş faiz, 40.104,17-TL BSMV olmak üzere toplam 5.842.187,50-TL alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
… İcra Dairesi’nin…Esas sayılı icra dosyasının ödeme emrinin uyaptan incelenmesinde; alacaklı…Bank A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine ipotekli taşınmazdan kaynaklı toplam 29.755.632,66-USD alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhine açılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalılar tarafından icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davanın konusuz kaldığını yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı ise davacı tarafça başlatılan icra takibinin usulsüz olduğunu, takibe itirazın haklı olduğunu, davanın reddine karar verilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiş yargılama sırasında davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
İstanbul … İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı… Bank A.Ş. tarafından borçlu … aleyhine genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 5.000.000,00-TL asıl alacak, 802.083,33-TL işlemiş faiz, 40.104,17-TL BSMV olmak üzere toplam 5.842.187,50-TL alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
…İcra Dairesi’nin …Esas sayılı icra dosyasının ödeme emrinin uyaptan incelenmesinde; alacaklı … Bank A.Ş. tarafından borçlu…A.Ş. aleyhine ipotekli taşınmazdan kaynaklı toplam 29.755.632,66-USD alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından sunulan 30/11/2021 tarihli müşterek dilekçe ile; davanın konusuz kaldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine/karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep ettiklerini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, dosyaya yatırılan avans/masraf vb tutarların yatıran tarafa iadesine bir diyecekleri olmadığını, bu işlemlere muvafakat ettiklerini beyanla dilekçeleri gereğinin yapılmasını talep etmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında taraf vekillerinin sundukları ortak beyan dilekçesi ile tarafların dava konusu ihtilaf hakkında anlaştıkları ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 59,30-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 56.117,26-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle ile karar verildi.

01/12/2021

Başkan …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Üye …
e-imza *
Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.