Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/40 E. 2023/684 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2023/684
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ‘ın 28.05.2020 tarihinde plakası belli olmayan bir motosikletin sebebiyet vermiş olduğu kazada yaralandığını, 28.05.2020 tarihinde saat 19.30 sıralarında müvekkilinin idaresindeki … plakalı motosiklet ile … bölgesinde E-5 de Avcılar yönüne doğru seyir halindeyken sürücüsünün kimliği ve plakası belirsiz siyah renkli ve … markalı motosikletn bir anda müvekkili ve önündeki aracın arasına girmeye çalışarak makas attığını, yoğun trafik nedeniyle araya giremeyince sert fren yaptığını ve duramayıp müvekkiline çarptığını, müvekkilinin yere düştüğünü gören motosiklet sürücüsünün olay yerinden hızlıca uzaklaştığını, müvekkilinin bu kaza sonucunda dizinden yaralandığını, kısa süre içerisinde … Hastanesi’ne gittiğinde dizinde parçalı kırık olduğunu öğrendiğini, kazada plakası belli olmayan siyah renkli ve maxi scooter markalı motosiklet sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, aracın plakasının kaza sırasında müvekkili tarafından alınamadığını, sonrasında da sigortalı araç sürücüsüne ulaşılamadığını, konu olaya ilişkin müvekkilinin 28.08.2020 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayette bulunduğunu, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/… Soruşturma numaralı dosyasında şikayete konu olayda yaralanma eyleminde müvekkilinden başka bir kişiye atfı kabil kusur bulunduğuna ilişkin yeterli delil olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğin, ilgili karara itiraz edildiğini ve bu itiraza ilişkin henüz bir karar verilmediğini, müvekkilinin bu kaza sonrasında ağır yaralandığını ve dizinde kırıklar meydana geldiğini, … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, kaza nedeniyle müvekkilinini vücudunda kalıcı hale gelen sağlık sorunları, müvekkilinin hayat/çalışma kalitesini etkilediğini, söz konusu tedavilere rağmen müvekkilinin vücudunda halen kalıcı arazlar bulunduğunu, müvekkilinin kaza öncesine nazaran ciddi efor kaybı yaşadığını, meslekte kazanma gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin kaza nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini için …’na başvurulduğunu ancak talebin kabul edilmediğini, …’nın 18.09.2020 ve 21.10.2020 tarihli cevabında “Kazadan 3 ay sonra savcılığa ifade verildiği, kaza ile ilgili başka bir belge, kamera kaydı, tanık vs. gibi deliller bulunmadığı, kazadan 8 gün sonra hastaneye gidip trafik kazası olarak girişinin yapıldığı, müvekkilin ifadelerinde ciddi çelişkiler olduğu, zarar görenin zararını ispatla yükümlü olduğu bu nedenlerle zararın karşılanamayacağı” bildirildiğini, akabinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, İstanbul Arabuluculuk Bürosunun 2020/… büro numaralı ve 2020/… arabuluculuk numaralı dosyasında yapılan görüşmeler sonucunda da bir anlaşmaya varılamadığını, tüm bu sebeplerle; davanın kabulü ile, 6100 sayılı HMK m.107 kapsamında tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere, 5.000,00-TL maddi tazminatın (5.000,00-TL kalıcı iş gücü kaybı) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davacı yanın talep ettiği tazminat tutarının açıklattırılmasının gerektiğini, vekil eden kuruma sorumluluk yüklenebilmesi için kazaya karıştığı iddia olunan plakası tespit edilemeyen ikinci motorlu aracın varlığı olaya kusuru ile dahli somut deliller ile ispat edilemediğini, haksız açılan davanın reddi gerektiğini, iddia edilen kazada, söz konusu aracın nasıl ve ne şekilde olaya karıştığının somut deliller ile ispat edilmesi gerekmesine rağmen ortada hiçbir somut delilin bulunmaması kazanın gerçekten çift taraflı araç kazası olarak meydana geldiği hususunda şüpheler uyandırdığını, davacının sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olayın tek taraflı olarak gerçekleştiğinin açık olduğunu, davacının soyut beyanı dışında, olayın çift taraflı olarak meydana geldiğine ilişkin hiçbir kanıt olmadığını, bu sebeple davacının soyut beyanı esas alınarak tanzim edilen hiçbir tutanak ve evrakın da kabul edilemeyeceğini, olayın çift taraflı bir trafik kazası olmadığı yönündeki şüphelerin bertaraf edilmediği takdirde olayın tek taraflı meydana geldiğinin kabul edilmesi gerektiğini, davacının, sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olayın tek taraflı olarak gerçekleştiğinin açık olduğunu, davacının soyut beyanı dışında, olayın çift taraflı olarak meydana geldiğine ilişkin hiçbir kanıt olmadığını, bu sebeple davacının soyut beyanı esas alınarak tanzim edilen hiçbir tutanak ve evrak da kabul edilemeyeceğini, dava öncesi davacı yanca müvekkili kuruma yapılan başvurunun da incelendiğini, 18.09.2020 ve 21.10.2020 tarihli cevap yazıları ile reddedildiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen plakası tespit edilemeyen motorlu araç ile ilgili savcılık başvurusu hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/67505 Soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması dolayısı ile huzurdaki davanın da reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerle; dava dilekçesinin tazminat tutarı yönünden açıklattırılması için davacı yana kesin süre verilmesine, olaya karıştığı iddia edilen ikinci motorlu araca ait hiçbir somut delil olmadığından haksız açılan davanın esastan reddi ile avukatlık ücreti dâhil her türlü yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; 28.05.2020 tarihinde plakası belirlenemeyen bir motorsikletin sebebiyet vermiş olduğu iddia edilen kazada davacının yararlanması sebebiyle açılan Tazminat davasıdır.
Davacılara duruşma gün ve saati usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacı 29/03/2023 tarihli duruşmaya ve 12/07/2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz bir şekilde gelmemiş, bunun üzerine dosyanın HMK m.150 gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının davasının işlemden kaldırıldığı tarih olan 19/07/2023 tarihinden itibaren yasal 3 aylık süre içinde dosyanın yeniden işleme konulması dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla HMK m.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasını işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilemediği anlaşıldığından DAVANIN 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85-TL harcın peşin yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile 210,55-TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, … Mahkemesi ilgili hukuk dairesine İSTİNAFI kabil olmak üzere, tarafların yokluğunda alenen ve usulen tefhim olundu. 20/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.