Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/86 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2022/86
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, …. İcra Dairesindeki 2020/… E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürüttükleri 21.255,47 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini, borca itirazının haksız olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği, taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanmış olduğunu, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatlerinin, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülüklerinin, ücret tarifesi ve ödeme şeklinin, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkeme hususlarının belirtildiğini, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, buna karşılık davalının, müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödemesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamının 21.255,47 TL olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı – borçlu tarafın tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmediğini, toplam tutarı 21.255,47 TL olan faturaların icra müdürlüğü dosyasına sunulduğunu ve müvekkili şirketin ticari defterleri incelendiğinde görülebileceğini, işbu davaya ve ilgili icra takibine konu faturaların çoğunun e arşiv fatura olarak düzenlendiğinden e-Arşiv fatura uygulaması kapsamında oluşturulan faturaların elektronik mali mühür ve zaman damgası ile imzalanarak elektronik ortamda arşive alındığını, bu sebeple sunulan faturaların asıl niteliğinde olduğunu, E-Arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturaların davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, e- Arşiv izni kapsamında elektronik ortamda iletildiğini, söz konusu e – arşiv faturaların ulaştırılması sorumluluğunun Türkkep üzerinde olduğunu, gerek duyulması halinde, davaya konu faturaların davalı yana iletilip iletilmediği hususunda Türkkep’e müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, Müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı – borçlu taraf ile defalarca iletişime geçilmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındıklarını, bunun neticesinde müvekkili şirket tarafından …. İcra dairesindeki 2020/… E. Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından bu takibe itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, bu doğrultuda, davalı – borçlu tarafından takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen davalı – borçlu tarafından bedel ödeme borcunun tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini iddia ederek, haklı davalarının kabulüne, borçlunun … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa mahkememiz dosyası tensip tutanağı, dava dilekçeleri ve ekleri ile birlikte usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalı tarafça dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamış olup; 03/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında; dosya ile ilgili avukatına yeni vekaletname verdiğini, dosyayı takip edeceğini, davacı tarafça sözleşme harici bazı faturalar düzenlendiğini, kendisinden fahiş tutarların talep edildiğini, davacı ile anlaşma ihtimallerinin olabileceğini beyan etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine 21.255,47-TL asıl alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 25/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı taraf ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, Davacı şirketin 2019 – 2020 yıllarına ait e-defter beratları ile fiziki ortamda tutulan envanter defterlerinin onayları yasal sürelerinde alındığından, defterlerin usülüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı, yapılan işlemler sonucunda 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı şirketin 48.050,95 TL borç bakiyesinin bulunduğu, 2020 yılında yapılan işlemler sonucunda ise davalı şirketin 17.11.2020 takip tarihi itibariyle 21.255,47 TL borç bakiyesinin bulunduğu, söz konusu bakiyenin takip ve dava konusu edildiği,
Davalı taraf ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, Davalı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye kapanış ve kebir defteri açılış onayları ibraz edilmemiş olup, bu sebeple defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil olma niteliği taşımadığı kanaatine varıldığı, yapılan işlemler sonucunda 31.12.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin 48.050,95 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, 2020 yılında yapılan işlemler sonucunda İse davacı şirketin 17.11.2020 tarihi itibariyle 25.895,36 TL alacak bakiyesinin bulunduğu,
Takip ve dava konusu alacağa dayanak faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içerikleri yönünden herhangi bir itirazda da bulunulmadığı,
Usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre, 17.11.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 21.255,47 TL borç bakiyesinin bulunduğu, davalı şirket defterlerine göre ise, 17.11.2020 – takip tarihi itibariyle davacı şirketin 25.895,36 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, takip ve dava konusu alacağa dayanak faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içerikleri yönünden herhangi bir itirazda da bulunulmadığı,’ yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, fatura ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın ödenmediğini, bu nedenle başlattığı icra takibine davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa çıkarılan tebligatın usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf davaya cevap vermeyerek HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmış, davalı vekili duruşmalardaki beyanında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 19/04/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; Davacı şirketin defterlerin usülüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davalı şirketin defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil olma niteliği taşımadığı, takip ve dava konusu alacağa dayanak faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura içerikleri yönünden herhangi bir itirazda da bulunulmadığı, usulüne uygun tutulan davacı şirket defterlerine göre 17.11.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 21.255,47 TL borç bakiyesinin bulunduğu, davalı şirket defterlerine göre ise, 17.11.2020 – takip tarihi itibariyle davacı şirketin 25.895,36 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, tespit edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacının fatura ve cari hesaba dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı şirket defterlerine göre 17.11.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketin 21.255,47 TL borç bakiyesinin bulunduğu, davalı şirket defterlerine göre ise takip tarihi itibariyle davacı şirketin 25.895,36 TL alacak bakiyesinin bulunduğu, usulüne uygun düzenlenen cari hesaba konu faturalara takip öncesi davalının bir itirazının bulunmadığı, bu haliyle davacı tarafın takip konusu faturalardan dolayı davalı şirketten 21.255,47-TL alacaklı olduğunu ispat ettiği, anlaşılmakla, bu hususta denetime ve kanaat edinmeye elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK’nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.251,09-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 1.451,96-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 256,72-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.195,24-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 256,72-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 35,50-TL tebligat gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.151,52-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.02/02/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.