Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/387 E. 2023/309 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/387 Esas
KARAR NO : 2023/309

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 30/06/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; 27.01.2020 tarihinde …’ nin 1. kat yemek alanında çıkan yangın sonucunda ve itfaiye ekiplerince sisteme müdahale edilmesi nedeniyle baca boruları ve filtrelerin kısmen yandığı, islendiği ve ıslanmak suretiyle hasar gördüğünü, hasarın davacı tarafa ihbar edilmesi akabinde ekspertiz incelemesi yapıldığı ve davalı … Ltd. Şti.’ ne ait …restoranının davlumbaz altında bulunan elektrik aletlerinin kablolarında meydana gelen arızadan dolayı yangının meydana geldiğinin tespit edildiğini, 11.02.2020 tarihli ekspertiz raporu ile söz konusu olay neticesinde oluşan hasar miktarının, alış faturasındaki ilk alış bedelinden %10 eskime tenzili ile toplamda 22.091,40USD olarak tespit edildiğini, … ile mutabık kalınarak toplam 22.091,40 USD tazminat tutarının 11.03.2020 tarihinde dava dışı sigortalı hesabına ödendiğini, olay yeri tespit tutanağı uyarınca, yangının arıza bölgesinde bulunan fritözlerden kaynaklandığını, … personeli …’nin sabah işletmeye geldiğinde fritözün fişini taktığını ve ürün kabule ürünleri almaya gittiğini, akabinde davlumbaz kısmının bir anda alev aldığının tespit edildiğini,davalı… Tic. Ltd. Şti.’ne ait … restoranının söz konusu olaya kusuruyla sebebiyet verdiğinden ötürü zarardan sorumlu olduğunu beyan etmiş, sigortalısına ödenen tazminatın tahsili için yapılan arabuluculuk görüşmesinin de olumsuz sonuçlandığını belirterek, sigortalısına ödenen 22.091,40 USD’nin ödeme tarihi olan 11.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 10/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz Çıkan yangında müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, dava dışı … Alışveriş Merkezi’nde 27.01.2020 tarihinde bilinmeyen bir sebeple yangın meydana geldiğini, somut olayda gerek itfaiye tarafından düzenlenen yangın raporunda gerekse olay tespit tutanağında yangının ne sebeple meydana geldiği açıkça belirlenemediğini, meydana gelen yangına itfaiye ekiplerince direkt su ile müdahale edildiğini ve hasar gören cihazın bu nedenle kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili şirketin kusuruyla sebep olduğu bir zarar olmadığını, gerek yangının meydana gelişinde gerekse söndürme çalışmalarında müvekkiline sirayet edebilecek hiçbir olumsuz/tedbirsiz/kusurlu eylem bulunmadığını, müvekkili şirketin dava dışı alışveriş merkezinde faaliyete başladığı günden bu yana yangın güvenliğine yönelik tedbirlerin alınmadığına yahut bir aksaklığın olduğuna ilişkin hiçbir bildirim/uyarı yapılmadığını, yangın olasılığına karşı gerekli tüm önleyici tedbirlerin alındığını, bütün kurallara uyulduğunu, dava dışı ….tarafından restoranda gerçekleştirilen denetimlerde, elektrikli aletlere yahut yangın tehlikesine ilişkin bir uygunsuzluğa rastlanılmadığını, davacının işbu dava ile talep ettiği tazminat miktarının fahiş ve hakkaniyete aykırı olduğunu, belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Dava; hasar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Arabuluculuk son tutanağı, İşyeri Sigorta Poliçesi örneği, yangın raporu, ekspertiz raporu, ödeme dekontu, hasar fotoğrafları, mahkememizce 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporu ve diğer bilgi belgeler dosyada mevcuttur.
Makine Mühendisi …, Elektrik-Elektronik Mühendisi … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı …tarafından düzenlenen 16/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ”….•Davalı şirketin, taraflarından kullanılan cihaz ve elektrik tesisatına gerekli özeni göstermemesi ve bakımları zamanında yapmamasından dolayı, yangının meydana gelmesin de%75 sorumlu olacağı,
•Yönetmelikler gereği elektrik tesisatında bulunması gereken kaçak akım rölesinin olmadığı yada herhangi bir arızası nedeniyle devreye girmediği ve elektrik enerjisini kesmediği, bu nedenle de dava dışı … Sanayi A.Ş.nin yangının çıkmasında ve gelişmesinde %25 kusurlu olacağı,
•Söz konusu yangın ve sonrasında yapılan müdahale ile hasara uğrayan filtre sisteminin olay tarihindeki rayiç bedelinin eskime tenzili ve hurda/sovtaj bedeli (küsuratlar yuvarlatılarak) mahsup edilerek, 18.500 USD olduğu,
•Davacı sigorta şirketinin TTK m.1472 kapsamında sigortalısına ödediği tazminat tutarı uyarınca, sigortalısının haklarına halef olduğu,…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
İşyeri Sigorta Poliçesinin incelenmesinde; … Sigorta A.Ş tarafından, 31.12.2019-31.12.2020 tarihleri arasında dava dışı … AVM adına, … numaralı poliçe düzenlendiği, yangın raporu düzenlenen 27.01.2020 tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 114/1-c maddesine göre “mahkemenin görevli olması” dava şartıdır. Aynı Kanun’un 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Aynı maddenin 2 nolu bendine göre ise mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Diğer taraftan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesi uyarınca iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ticari davalar sayılmış, 5. maddesinde de ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı belirtilmiştir. 4. madde hükmüne göre bir davanın ticari dava sayılması için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması (mutlak ticari dava) gerekir. Yine, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu davalar düzenlenilmiş olup, “a” bendi, “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, görürler.” hükmünü hükmünü içermektedir. Buna göre ilk derece mahkemesince, tarafların tacir olmasının HMK’nın 4/1-a maddesinde düzenlenen, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevini etkilemeyeceği gözetilerek, dava dışı sigortalı-kiracıya halef olarak, davalı-kiralayan … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davada, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü isabetli olmuştur.” T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi, 2018/1062 Esas, 2019/1370 Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; hasarın meydana geldiği …’nin malikinin davalı olduğu, tarafların arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, sigortalının iş yerinde meydana gelen hasarın kiralanan gayrimenkulün yönetim ve muhafazasından kaynaklandığı, buna göre uyuşmazlığın kiralayan ile kiracı arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı, davacı sigorta şirketinin de sigortalısının tabi olduğu uyuşmazlığa göre dava açması gerektiği, davanın sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmakla HMK’nın 114/c maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, İhbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2023

Katip
e-imza*

Hakim
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.