Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/383 E. 2022/744 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/383 Esas
KARAR NO : 2022/744
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin mali müşavirlik hizmeti verdiğini, müvekkili şirket aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2013/… takip dosyasına istinaden müvekkili şirketin icra dosyasıyla hiçbir ilgisi olmadığı halde müvekkili şirketin mükelleflerinin bilgi ve işlemlerini takip ettiğini, şirketin işleyişi adına hayati derecede öneme sahip demirbaşlardan olan bilgisayar, donanım ve benzeri ekipmanların davalı tarafından müvekkili şirketi daha fazla mağdur etmek ve ayrıca müvekkili şirketin haciz esnasında gerekli itiraz ve yasal haklarını kullanmasını zorlaştırmak amacıyla cuma günü mesai saatinin bitimine doğru kötü niyetli olarak haczedildiğini, haczedilen malların yed-i emin olarak müvekkili şirket yetkilisi … ‘a bırakıldığını, … İcra Müdürlüğü aracılığı ile istihkak iddiaları gönderilmesine rağmen bu defa baskının daha da arttırıldığını ve 17.05.2013 tarihinde tekrar hacze gelindiğini ve muhafaza yapılmaya çalışıldığını, istihkak iddialarını içeren dilekçenin kasten işleme konulmaması sebebiyle, müvekkili şirketin çalışmasını bilgisayar ekipmanları üzerinden gerçekleştirdiğinden işlerinin aksadığını, telafisi olmayan sonuçlar doğurabileceği hususunda korkup paniğe kapılarak yakınlarından da borç para aldığını ve 31.000,00 TL’yi cebri icra tehdidi altında dosyaya yatırmak zorunda kaldığını, istihkak iddiası ve müvekkili tarafından yatırılan 31.000,00 TL’nin iadesi için … İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, sonucunda mahkemece 30.05.2017 tarihinde verilen karar uyarınca davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, bu karar üzerine davalı … Tic. ve Ltd şirketince İstinaf, Yargıtay ve Karar Düzeltme yoluna başvurulduğunu ve taleplerinin de reddedildiğini, … İcra Hukuk Mahkemesinde 2016/… Esas numarasıyla görülen davanın kesinleştiğini, davayı açmadan önce 2021/… arabuluculuk nolu dosya ile zorunlu arabuluculuk şartının gerçekleştirildiğini ve anlaşamama ile sonuçlandığını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirketin kötü niyetli haciz sonucu, cebri icra tehdidi altında yatırmış olduğu 31.000,00 TL’nin kullanılmamasından kaynaklanan olası maddi /kazançlarının belirlenerek tazmini için 20.000,00 TL maddi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte, müvekkili şirkete yönelik yapılan haksız haciz ve muhafaza sonucunda zarar gören ticari itibarı ve zedelenen kişilik hakkının manevi yönden tazmini için 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız haciz ve muhafazanın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kötü niyetli haciz sonucu … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı icra takibi dosyasına ödediği 31.000,00 TL’nin müvekkili şirketçe kullanılamamasından ve haksız haciz ve muhafaza sonucunda zedelenen kişilik hakları ve zarar gören ticari itibarından kaynaklanan 20.000,00 TL maddi tazminat talebinin 09/06/2022 bilirkişi raporunda belirtilen ortalama değer olan 115.632,30 TL olarak ıslah ettiğini, açıklanan nedenlerle; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalarda detaylıca belirtilen müvekkili şirketin haksız haciz karşısında ödemiş olduğu 31.000,00 TL teminat bedelinin kullanamamasından doğan maddi tazminatın ortalama değer olarak hesaplanan 115.632,30 TL’nin mevduata uygulanan en yüksek faiziyle, 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız haciz ve muhafazanın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin alacağına istinaden … İcra Müdürlüğü 2013/… Esas sayılı dosyası ile borçlu … … … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhinde icra takibi başlatıldığını, borçlu adına gerçekleştirilen icra takibi sonrasında 08.05.2013 tarihinde … İcra Müdürlüğü 2013/… Talimat dosyası ile haciz işlemi gerçekleştirildiğini ve mahalde istihkak iddiasında bulunulduğunu, istihkak iddiası üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi 2013/… Esas, 2013/… Karar sayılı dosyası ile takibin devamına karar verdiğini, takibin devamı kararı üzerine 17.05.2013 tarihinde yaniden haciz işlemi yapıldığını, San. ve Tic. A.Ş. ile icra dosyasının borçlusu olan … … şirketinin kuruluş tarihleri itibariyle neredeyse 5 yıl boyunca aynı zamanda davaya konu haciz adresi olan “… Mah. … Cad. … Apt. No:… /İstanbul” adresinde aynı adreste, aynı zamanda faaliyette bulunulduğunu, resmi sicil gazetesi kayıtlarında da şirketin merkezinin bu adreste olduğunu, faaliyet konuları aynı olmakla kurucu ortakları da aynı kişi olan İbrahim … olduğunu, davaya konu haciz işleminin icra dosyasının borçlusu olan … … Şirketinin kurucusu olan … ‘ın yine kurucusu olduğu … şirketinde yapıldığını, istihkak iddia edeninde yine aynı adresi ortak kullanan huzurdaki davanın davacısı … Serbest Muhasebecilik olduğunu, 08.05.2013 tarihinde “… Mah. … Cad. … Apt. No: …/İstanbul” adresinde yapılan haciz işleminde istihkak iddia edilmesi üzerine herhangi bir muhafaza işlemi yapılmadan haczedilen malların istihkak iddia eden şirket yetkilisine yediemin olarak bırakıldığını, davacı tarafın istihkak iddia etmesi üzerine dosyanın …. İcra Hukuk Mahkemesine gönderildiğini, … İcra Hukuk Mahkemesi 2013/… Esas, 2013/… Karar sayılı dosyası kapsamında takibin devamına, davacı tarafın istihkak iddialarının reddine karar verildiğini, davacı tarafın … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyasından alınan talimat ve takibin devamı kararına istinaden yapılan haciz işlemi esnasında icra dosyasına depo edilen 31.000 TL’nin 17.05.2013 tarihinden 20.01.2021 tarihinde kadar geçen sürede mahrum kaldığı sözde karının olduğunu iddia ettiğini, davacı tarafın tamamen varsayımsal olarak icra dosyasına teminat olarak yatırdığı paranın çeşitli şekillerde değerlendirilerek elde edeceği sözde kar miktarına dayanarak bir takım tazminat talebinde bulunduğunu ve somut delillere ve gerçek zarara dayanmayan tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın hak düşürücü süreden sonra ikame edilmiş olduğundan zamanaşımı sebebiyle reddine, hukuki temelden yoksun, tamamen davacı tarafların haksız kazanç gayesiyle açılan davanın esastan reddine, kötüniyetli olan davacı aleyhine kötüniyet hazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/…, 2013/… ve 2013/… Esas sayılı icra dosyalarının UYAP kayıtları, … İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı icra dosyasının UYAP kayıtları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen davacı şirkete ilişkin tüm ticari sicil kayıtları ile temsile yetkili tasfiye memurunun olduğunu gösterir müzekkere cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava; davalı tarafından davacı aleyhine 16.10.2012 tarihli 18.143,41 TL bedelli çek ile 06.11.2012 tarihli 17.173,55-TL bedelli çekten dolayı alınan ihtiyati haciz kararı nedeniyle ihtiyati haciz kararının haksız olup olmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından ibarettir.
Davacı vekili, müvekkilinin hiçbir alakası olmadığı halde … İcra Müdürlüğünün 2013/… takip dosyası ile şirketin hayati dereceden önem arz eden demirbaşlarının üzerine haciz konulduğunu, ihtiyati haciz işlemleri üzerine istihkak davası açıldığını, cebri icra tehdidi altında 31.000, 00-TL’yi müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, … İcra Hukuk Mahkemesinde açılan istihkak davası neticesinde davanın kabulüne karar verilerek hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini ve davalının kararları istinaf ve temyiz etmesi üzerine başvuruların reddedilerek ilk derece mahkemesinin kesinleştiğini, icra tehdidi altında ödenen, 20.01.2021 tarihinde geri alınan ve müvekkilinin bir süre boyunca kullanamadığı 31.000,00-TL nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğradığını, yine haksız haciz nedeniyle müvekkil şirketin ticari itibarının zedelendiğini, tüm bu nedenlerle 20.000,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminat ödenmesini talep etnmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı şirket ile davaya konu icra takibindeki asıl borçlu arasında organik ve fiili bağ olduğunu, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla tarafların muvazaalı hareket ettiğini, icra dosyasına yatırılan 31.000,00-TL teminatın daha önce geri alma imkanı varken geç almasının davacının sorunu olduğunu, davacının maddi ve manevi zararlarının koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/… D.İş sayılı kararı ile 16/10/2012 tarihli 18.143,41 TL’lik çek ile 06/11/2012 tarihli 17.173,55-TL’lik çeke istinaden davalı tarafın ihtiyati haciz talep ettiği ve 07/05/2013 tarihinde davacı aleyhine 30.763,60 TL’nin %10 oranında teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verildiği, alınan ihtiyati haciz kararının … İcra Müdürlüğü 2013/… esas sayılı icra dosyasında uygulandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazının değerlendirilmesinde, davaya konu icra takibi nedeniyle … İcra Hukuk Mahkemesinde 30/05/2017 tarihli hükmün tarafların yüzüne karşı okunduğu, kararın temyiz edildiği Yargıtay … Hukuk Dairesinin 26/02/2020 tarih 2017/… esas 2020/… karar sayılı kararıyla onandığı, Yargıtay ilamının taraflara tebliğ edildiği, Yargıtay kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzelime yoluna başvurulduğu, Yargıtay Hukuk Dairesinin 24/11/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı kararıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmakla hükmün 24/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından davacı yanın TBK 77. Maddesine göre alacak isteminde bulunduğu TBK 77 vd maddelerine göre zamanaşımı süresi içerisinde davanın açıldığı ve icra tehdidi altında yapılan ödeme nedeniyle ihtirazi kayda gerekli olmadığı anlaşılmakla itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi ve İcra iflas Hukuku alanında uzman bilirkişi tarafından 09/06/2022 tarihli düzenlenen bilirkişi raporuna göre; ” İşbu davaya konu … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. sayılı takip dosyasına ilişkin … İcra Hukuk Mahkemesi 2016/v E. 2017/… K.30.05.2017 T. Sayılı Kararında özetle; … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/… D. İş esas ve karar sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak dava dışı … … Ltd. Şti. Aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip safahatında alınan talimat ile … İcra Müdürlüğünün 2013/… sayılı dosyanın 08/05/2013 tarihinde … Mah. … Cad. No: … Apartmanı Kat: … / İstanbul adresinde bir kısım menkullerin haczinin gerçekleştirildiği aynı adreste 17/05/2013 tarihinde ek haciz işlemi için gidildiğinde bu kez 31.000,00 TL. Takip dosyasına yatırıldığı, davacı şirket adresine … İcra Mahkemesi tarafından takibin devamına dair verilen karara dayanılarak haciz işlemi için gelinmesinin hukuken istihkak iddiasının reddi ve o mahalde haciz yapılacağı anlamına gelmediği zira icra mahkemelerince İİK. 96-97 maddelere göre İcra Müdürlükleri tarafından haczedilen menkuller yönünden takibin devamı veya taliki talebi ile ilgili karar verildiği, başka bir değişle haczedilen menkuller üzerinde satış işleminin ve bu işleme kadarki muamelelere devam edilip edilmeyeceği anlamına gelmekte olup mahkememizce de istihkak iddiasının yargılamaya ihtiyaç gösterdiği kanaati ile haczedilen menkuller açısından takibin devamı kararı verilmiş olmasının 17/05/2013 tarihli işlemde hukuki veya hukuka aykın olduğu kanaati ile mahkeme kararının dayanak yapılmaması gerektiği İİK. hükümleri çerçevesinde aşikardır, haciz işlemi yapılan adreste ek haciz talebi ile gelindiğinde menkul mallar üzerinde haciz işlemi yapılmamış olmasına rağmen 31.000,00 TL. ‘nin haczi önlemek adına dosyaya yatırıldığı nazara alındığında artık bedel üzerinde haczin gerçekleştiğinin kabulü gerektiği … İcra Müdürlüğünün 2013/… takip sayılı dosyada takip borçlusu … … Ltd. Şti. ‘nin ticaret sicil adresinin “… Asfaltı … Caddesi No: … ” olarak tescil edildiği, aynı adresin … San. Ltd. Şti. olarak da 2007 yılında kullanıldığı sabittir. BU iki şirket arasında hukuki ve organik bağ kabul edilse dahi haczin gerçekleştirildiği … Mah. … Cad. No: … Apartmanı K:… adresi ile ticaret sicil kayıtlarına göre birliktelik bulunmadığı, haciz yapılan adresin davacı şirket tarafından – kullanıldığının – … İlçe Emniyet Müdürlüğü, … Yöneticiliğinden gelen müzekkereler ile de sabittir. Davalı takip alacaklısı tarafından anılan adreste … Enerji ortakları ile davacı şirket ortakları arasındaki bağa dayanılarak işlem yapılmış olmasının firmanın da fadliyet alanının takip borçlusu firma İle fadliyet alanının ilgisinin bulunmadığı nazara alındığında yapılan işlemde İİK. Hükümleri gereği muvazadlı işlem olarak takip borçlusu şirketin hukuka aykın olarak İstihkak iddiasında bulunan şirket lehine veyahut o şirket çerçevesi içinde ekonomik hayatını sürdürdüğü ve lehine büyüdüğü de ispat edilmiş olması gerekirken hukuki ve organik bağ için yeterli sebep kabul edilen anılan hususların gerçekleşmediği takip borçlusunun şirket ortaklarından herhangi birisinin bir başka şirket ortaklığı bulunduğu, başka şirketlerle ortaklığına dayanılarak haciz işlemi gerçekleştirilmesinde hukuken korunacak hak bulunmamaktadır. Bu itibarla 17/05/2013 tarihinde haczedildiği kabul edilen 31.000,00 TL. Üzerindeki haczin Usul ve yasaya aykın olarak gerçekleştirildiği. kanaati ile haczedilecek menkuller yerine dosyaya yatırılan para üzerindeki haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidildiği:
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/… E 2015/… K. Sayılı ilamı ile ” 3. kişi şirketin, takip borçlusu ……Ltd Şti’nin ve dava dışı … .. San. ve Tic. A.Ş’nin ilk kuruluşundan ifibaren adresleri, hisse ve ortak değişiklikleri dahil tüm ortak yapıları ve yetkili temsilcileri dahil tüm ticaret sicil kayıtlarının. davacı şirketin tüm çalışanlarını gösterir SGK kayıtlarının ve davacı şirketin ortaklarının SGK kayıtlarının getirilerek incelenmesi, faaliyet konusu muhasebe ve mali danışmanlık olan davacı şirketin dava dışı şirketler. ……A.Ş. ve ……Ltd Şti’ne bu türden bir hizmet verip vermediğinin, verildi ise hangi tarihler arasında bu şirketlerin davacı şirketle çalıştığının belirlenmesi için ilgili yerlerden buna dair kayıtların getirtilmesi ve bu araştırmalar sonucu elde edilecek bilgi ve belgelerin dosyada bulunan diğer deliller ile – birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir’ — gerekçesi ile bozulmakla yapılan yargılama safahatında davacı üçüncü şirket takip borçlusu … Ltd. Şti ve dava dışı … Aş. ‘nin ilk kuruluşlarından itibaren adres, hisse ve ortak değişikliklerine dair kayıtlarının ve SGK çalışanlarını gösterir belgeler ile Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanlığı’ndan celp edilen evrakların birlikte değerlendirilmesinde bozmada istenilen hususlara yönelik bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda davacı şirket ile … AŞ arasında adres , telefon ve faksların aynı olması dışında organik bağdan söz edilebilecek başkaca bilgiye rastlanılmamıştır. Kaldı ki … AŞ. Takipte dosya borçlusu da değildir. SGK. Kayıtlarında çalışanların davacı şirket ve takip dosya borçlusu şirket çalışanı olarak da kayıtlı olmadığı nazara alındığında davacı şirket ile takip borçlusu şirket arasında Muvazaadan söz edilemeyeceği de aşikardır. Haciz sırasında borçlu şirket yetkili ve – ortaklarının bulunmaması yanında borçlu şirkete ait evraklara da rastlanılmamıştır. Haczedilen paranın takip borçlusu şirkete dit olduğuna yönelik ispat külfeti de davalı tarafından yeterli deliller ile ispat edilemediğinden istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına dair hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde karar verildiği,
Söz konusu kararla ilgili, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2020/… E 2020/7500 K. 24.11.2020 T. Sayılı kararında ise; Taraflar arasında görülen ve mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.02.2020 tarihli ve 2017/… Esas: 2020/… Karar sayılı İlamı ile onanmasına karar verildiği, davalı alacaklı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla; Düzeltilmesi istenen Yargıtay ilamıyla bunda atıf yapılan mahkeme kararında yazılı gerekçeler ve dosyada mevcut belgeler karşısında karar düzeltme isteği yerinde görülmediği gibi HUMK’un 440. maddesinde yazılı dört halden hiçbirine de uymadığından İİK’nin 366. ve HUMK’un 442. maddeleri uyarınca reddine karar verildiği” şeklinde hüküm verildiği, netice olarak, davacı şirketin istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılması yönünde karar verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak; İşbu davaya konu … İcra Müdürlüğünün 2013/… E. sayılı takip dosyasına ilişkin … İcra Hukuk Mahkemesi 2016/… E. 2017/… K.30.05.2017 T. Sayılı ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2020/2599 E 2020/7500 K. 24.11.2020 T. Sayılı kararları doğrultusunda davacı şirket istihkak iddiasının kabulü ile, haczin kaldırlmasına dair hüküm tesis edildiği,
Davacı şirketin istihkak iddiasının kabulü neticesinde, ilgili icra dosyasına ödenen 31.000,00 TL teminat sebebiyle tazminat alacağı olup olmadığı hususunun, hukuki yorumu gerektirmekte olup: takdirin Sayın Mahkeme ye ait olduğu, mahkemece, davacı şirketin tazminat talebinin kabulü halinde; tazminat alacağının, talebi doğrultusunda, çeşitli değerlendirme yöntemlerine hesaplandığı, Teminat bedelinin, 17.05.2013 ödeme tarihi itibariyle, MB döviz satış kurları esas alınarak USD karşılığının 16.977,00 ile EUR karşılığının 13.187,00 ve gram altın cinsinden miktarının 365 olarak hesaplandığı, Teminata ilişkin, 17.05.2013 ödeme tarihi ile 20.02.2021 iade alınma tarihi arasındaki işlemiş faiz bedelinin 29 yasal faiz oranı ile 21.738,75 TL, toplam bedelin ise (31.000,00 * 21.738,75 ) 52.738,75 TL olarak hesaplandığı, buna göre dava konusu 31.000,00 TL teminatın, 20.01.2021 iade alınma tarihi itibariyle, farklı değerleme kriterlerine göre ortalama değerinin 115.632,30 TL olarak hesaplandığı, Davacı şirketin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 20.000,00 TL maddi tazminatın mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, müvekkili şirkete yönelik yapılan haksız haciz ve muhafaza sonucunda zarar gören ticari itibarı ve zedelenen kişilik hakkının manevi yönden tazmini için ise 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız haciz ve muhafazanın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile tahsili talebinde bulunduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Davacı ve davalı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığı, … İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davacı ile davalı yanın başlatmış olduğu davamıza konu icra takibinde borçlu olarak görünen dava dışı … … … San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında organik bağ bulunduğuna ilişkin tespitin yapılamadığı, … İcra Hukuk Mahkemesinde 30/05/2017 tarihli hükmün tarafların yüzüne karşı okunduğu, kararın temyiz edildiği Yargıtay … Hukuk Dairesinin 26/02/2020 tarih 2017/… esas 2020/… karar sayılı kararıyla onandığı, Yargıtay ilamının taraflara tebliğ edildiği, Yargıtay kararına karşı davalı vekili tarafından karar düzelime yoluna başvurulduğu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 24/11/2020 tarih 2020/… esas 2020/… karar sayılı kararıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, hükmün 24/11/2020 tarihinde kesinleştiği, davalı yan tarafından davacı yana karşı … Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/… D.İş sayılı kararı ile 16/10/2012 tarihli 18.143,41 TL’lik çek ile 06/11/2012 tarihli 17.173,55-TL’lik çeke istinaden ihtiyati haciz talep ettiği ve 07/05/2013 tarihinde davacı aleyhine 30.763,60 TL’nin %10 oranında teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verildiği, alınan ihtiyati haciz kararının … İcra Müdürlüğü 2013/… esas sayılı icra dosyasında uygulandığı, … İcra Dairesi 2013/72 talimat sayılı dosyasında 08/05/2013 tarihinde davacı hakkında 31.000,00-TL bedelin icra tehditi altında ödenmesiyle muhafazalı haciz işleminin yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekilinin maddi tazminat talebine ilişkin olarak davacının dilekçesinde ileri sürdüğü maddi zararına ilişkin olarak delillerini ibraz etmediği ve ispatlayamadığı anlaşıldığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olması ve zarar koşullarının oluşması gerekir. Somut olayda; davacı aleyhine alınan ihtiyati haciz kararının, … İcra Müdürlüğü 2013/… esas sayılı icra dosyasında ihtiyati haciz kararının uygulandığı, … İcra Dairesi 2013/… talimat sayılı dosyasında 08/05/2013 tarihinde davacı hakkında muhafazalı haciz işleminin yapıldığı bu anlamda davalının ağır kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle düzenlenen bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. (Emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2019/499 E. 2021/910 K. Sayılı ilamı)
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
1- Davacının maddi tazminat talebinin reddine,
2-20.000 TL manevi tazminatın haksız haczin gerçekleştiği 17/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan   tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 950,06-TL’nin yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 18.344,85-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından (yapılan yatırılan harçtan/harçlardan iadesine karar verilen kısım düşüldükten sonra kalan) 1.366,20 TL Harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 800,00-TL Bilirkişi ücreti, 47,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 847,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 146,50-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 228,31-TL’sinin davalıdan, geri kalan 1.091,69 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır