Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2023/242 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/381 Esas
KARAR NO : 2023/242

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/06/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 28/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 5.030,46 euro asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca bir yıllık vadeli euro mevduata uygulanan en yüksek faizi ile devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin, davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında değişik zamanlarda taşıma işleri yaptığını, farklı zamanlarda gerçekleştirilen bu taşımalara uygun olarak faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin gerçekleştirmiş olduğu bu taşımalara istinaden son olarak, …numaralı 02.10.2020 tarihli 3.500,00 euro bedelli, … numaralı 05.10.2020 tarihli 1.100,00 euro bedelli, …numaralı 05.10.2020 tarihli 4.900,00 euro bedelli ve …numaralı 08.10.2020 tarihli 100,00 euro bedelli faturaları düzenlediğini, müvekkili tarafından gerçekleştirilen taşımalara ilişkin olarak söz konusu faturaların düzenlenmesinden sonra davalı tarafından, 23.10.2020 tarihinde, 3.800,00 euro ve 04.12.2020 tarihinde 15.919,54 euro olmak üzere bir kısım ödemeler yapıldığını, ancak davalı tarafından yapılan işbu ödemeler düşüldükten sonra cari hesapta kalan 5.030,46 euro alacağın müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin bahse konu cari hesap alacağının tahsili amacıyla, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından işbu icra takibinde borca ve faize itiraz edildiğinden, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ancak davalının itirazının iptaline karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafından, icra takibine konu borca itiraz edilmiş ise de, cari hesap ekstresi, Bs formu ve mutabakat formundan anlaşıldığı üzere müvekkilinin davalıdan 5.030,46 euro alacaklı durumda olduğunu, sunulan hamule senetleri ile faturalardan anlaşıldığı üzere, müvekkilinin üstlendiği tüm taşıma işlerini gerçekleştirdiğini ve işbu sözleşmelere uygun olarak düzenlediği faturaları davalıya gönderdiğini, nitekim, davalı tarafından söz konusu faturaların gönderilmesine müteakip bir kısım ödemeler yapıldığını, kaldı ki, müvekkili tarafından davalıya gönderilen 2020 yılı Ekim ayı Bs mutabakat formunun da davalı tarafından onaylandığını, davalının söz konusu Bs mutabakat formunu onaylamakla müvekkiline olan borcunu açıkça kabul ettiğini, müvekkili ile davalı arasındaki cari hesap dökümü incelendiğinde de, müvekkilinin davaya konu faturalar sebebiyle, davalıdan 5.030,46 euro alacaklı olduğunun görüldüğünü, davaya konu alacak yabancı para alacağı olup, yabancı para alacaklarına işletilmesi gereken faizin 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesine göre belirlenmesi gerektiğini, buna göre dava konusu alacak bakımından işletilmesi gereken faiz oranının da devlet bankalarınca euro para biriminde bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı olacağını, somut olayda alacak likit olduğundan, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, zira müvekkilinin taşımayı hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirdiğini, bu kapsamda tüm yükümlülüklerini ifa etmiş olup, faturalarda yer alan ücrete hak kazandığını, davalının müvekkiline borçlu olduğunu onayladığı Bs formuyla da kabul ettiğini, dolayısıyla alacağın likit olduğunu, bu sebeple asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ettiklerini, borçlu tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin 5.030,46 Euro asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca bir yıllık vadeli Euro mevduata uygulanan en yüksek faizi ile devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 02/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; …A.Ş ile … arasındaki ticari ilişki gereği, davacının, müvekkili şirkete nakliye hizmeti verdiğini, davacı tarafın, işbu haksız icra takibini açmakta ve müvekkil şirketin kendisine borçlu olduğunu iddia ettiği somut olay kapsamında bütün vak’aları ortaya koymadığını, müvekkili şirkete nakliyat hizmeti veren davacının, müvekkili şirket müşterisi, dava dışı ….Ş.’ ye teslimi yapılacak ürünleri, taşıma görevini üstlendiğini, nakliye hizmeti kapsamında kendi şoförlerini istihdam ederek nakliye hizmetini tamamen kendi araç ve personeliyle gerçekleştiren davacının; taşıma esnasında spanzet bağlamaması sebebiyle taşıma konusu emtiaların zarar görmesine sebebiyet verdiğini, şoförün spanzet bağlamaması sebebiyle emtianın hasara uğramasını takiben müşteri tarafından müvekkili şirkete hasar faturası gönderildiğini, müvekkil şirketin ise, faturada yansıtılmış olan 47.537,37 TL’yi müşterisine ödeyerek fiili taşıyıcının kusurundan kaynaklanan zararı karşıladığını, akabinde, şoförün spanzet bağlamaması sebebiyle fiili taşıyıcının kusuruyla meydana gelen 47.537,37 TL’lik hasar, müvekkili şirket tarafından müşteriye ödendiğinden,… no’lu fatura ile fiili taşıyıcı … Lojistik’e yansıtıldığını,…’in, bir yükün taşınacağı yüzeye sabitlenerek kullanılan ve yükü sabitlemek için kullanılan özel şeritler olduğunu. bu sistemin yükün üstünden geçirilerek kullanıldığını, bu sistem sayesinde oluşan gergi mekanizmasının, yüklerin bağlanarak kolayca taşınabilmesini sağladığını, lojistik sektöründe kullanım alanı yaygın ve hemen hemen her nakliye işinde yüklerin kolayca taşınabilmesi için kullanılan spanzetin, davacı personeli tarafından gerektiği şekilde kullanılmamış olması sebebiyle taşınan emtiaların hasar gördüğünü, nitekim ekspertiz raporunda da yer alan sürücü beyanıyla da açıkça tespit olunduğu üzere, yükleme, sürücü tarafından yapılmışsa da; sabitlemenin yapılmaması dolayısıyla emtia hasara uğramış olup müşterinin zarara uğradığını, işbu durumun uzman bilirkişi incelemesiyle tespit edilecek olup davacının çalışanının kusuruyla emtiaya vermiş olduğu hasardan davacının sorumlu olacağının sabit olduğunu, bu nedenle, müvekkili şirketin, müşterinin uğramış olduğu zararı karşılamasının akabinde, hasar faturasını davacı şirkete yansıttığını, hal böyle iken, emtiaya kendi kusuruyla hasar veren fiili taşıyıcı davacının, kusur esasları çerçevesinde kusuru oranında, müşterinin zararını karşılayan müvekkili şirkete ödeme yapması gerektiğini, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından, müşteriye yapılan ödeme sonrasında, emtia hasarının tamamen davacının nezdinde ve kendi kusuru sebebiyle gerçekleşmiş olduğundan, müvekkili şirketin, müşteriye ödemiş olduğu tutarı davacıya yansıttığını, hasarın, davacının kusuruyla ortaya çıktığı ve müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı sabit olsa dahi davacının, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde faturayı müvekkil şirkete iade ettiğini, akabinde ise haksız ve hukuka aykırı bir şekilde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunun, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile de ispat edileceğini ileri sürerek, davacının haksız davasının reddi ile, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…E. sayılı dosyası, …Vergi Dairesi yazı cevabı, 09/01/2021 tarihli bilirkişi raporu, 22/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporu, 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 18.03.2021 tarihinde 5.030,46 euro fiili ödeme asıl alacak ve 22,95 euro birikmiş faiz olmak üzere toplamda 5.053,41 euro olmak üzere İlamsız Takipte Ödeme emri başlattığı, Davalı tarafa tebliğ olunan ödeme emrine, davalı vekilinin 23.03.2021 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir …ve Karayolu Taşımacılığ konusunda uzman bilirkişi … tarafından tanzim edilen 09/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”….Bilirkişi görev tanımı doğrultusunda yapılan incelemeler sonucunda;
Usulüne uygun tutulmayan davacı şirket defterlerine göre, 31.12.2020 tarihi itibariyle davacı şirketin 5.030,46 EUR karşılığı 44.599,90 TL borç bakiyesi, usulüne uygun tutulan davalı şirket defterlerine göre ise, davacı şirketin 31.12.2020 tarihi itibariyle döviz cinsinden herhangi bir bakiyesinin bulunmadığı, ancak kur farkından kaynaklanan 428.81 TL borç bakiyesinin bulunduğu,
Taraf kayıtları arasındaki döviz cinsinden farkı oluşturan işlemin, davacı şirket kayıtlarında bulunmayan, 26.11.2020 tarihli, 1089 no.lu 5.030,46 EUR luk hasar yansıtma kaydı olduğu, hasar yansıtmasına ilişkin TL cinsinden faturanın 06.01.2021 tarihli 14 no.lu 47.537,37 TL tutarlı olarak düzenlendiği,
Faturanın davacı şirkete tebliğ edildiği, buna karşılık davacı şirket tarafından … Noterliği’nin 13.01.2021 tarihli, 1066 yevmiye no.lu ihtarnamesiyle faturaya itiraz ve davalı şirkete iade edildiği,
Yansıtma faturasının, …A.Ş. tarafından davalı şirket adına düzenlenen 04.09.2020 tarihli, 47.537,37 TL’lık faturaya ilişkin olarak düzenlenmiş olduğu,
Sektörel değerlendirmeler ışığında, Sayın Mahkemece, taşıyıcı firmanın hasardan sorumlu olduğunun kabulü halinde, 5.030,46 Euro tutarındaki hasar faturası bedelini ödemekle yükümlü olacağı,…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mali Müşavir … ve Karayolu Taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi …tarafından tanzim edilen 22/06/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; ”….Taşımacının kasıtlı bir kusurunun bulunmadığı, hasara sebep olan yüke nezaret sorumluluğunun tam olarak yerine getirilmemesi ve sabitleme hatasının takdir Sayın Mahkemenin olmak üzere ihmal olarak değerlendirilebileceği, bu sebeple kök raporda detaylı bir şekilde aktarıldığı ve hesaplandığı üzere sınırlı sorumluluktan yararlanabileceği, Sınırlı sorumluluk hesaplamasının tam ve eksiksiz yapılabilmesi için sadece hasar gören emtianın ağırlık bilgisinin gerekli olduğu, ancak kök raporda da izah edildiği üzere dosyada bu bilginin mevcut olmadığı ve kök raporda hesaplanan bedelin Sayın Mahkemenize ışık tutması açısından taşınan emtianın toplam ağırlığı üzerinden yapıldığı, bu konuda dosyaya hasarlı malın gerçek ağırlığı sunulduğu takdirde kök rapordaki örnek hesaplama üzerinden yeni hesaplamanın Sayın Mahkemeniz tarafından da davanın karar günü tekrar yapılmasının mümkün olacağı,
Davacı şirket defterlerine ilişkin tespitlerin, dosyaya ibraz edilmiş olan CD içeriği üzerinden yapıldığı, CD içeriğinde ise 2020 yılı envanter defterine ilişkin belge bulunmadığı, rapora itiraz dilekçesi ekinde ibraz edilen belgeye göre; davacı şirketin 2020 yılına ait envanter defterinin açılış onayının süresinde yaptırıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla davacı şirket ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,…” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mali Müşavir …ve Lojistik Taşıma ve Sigorta Uzmanı Bilirkişi …tarafından tanzim edilen 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda; ”….Davacı şirketin 2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
> Davalı şirketin 2021-2022 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu,
> Davacı …A.Ş. ‘nin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde 2021 yıl sonu itibari Davalı şirketten 52.575,12 TL karşılığı 5.257,32 € alacaklı olduğu,
> Davalı …A.Ş.’nin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde Davacı şirketten 2021 yıl sonu itibari ile 14.388,13 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
> Taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının kur farkları ve davaya konu taşıma sırasında zarar güren ürünlerden kaynaklı düzenlenene yansıtma faturalarında oluştuğu görülmüştür.
> Davacının bakiye navlun alacağı için fiili taşıyıcı olduğu taşımaları ifa ettiğinden bahisle 5.030,46 Euro alacaklı olduğu, bu konuda taraflar arasında ticair defterlerin de uyumlu olduğu,
> Davalının ise akdi taşıyıcı sıfatı ile bu miktar zarara katlandığından bahisle davacının navlun alacağını ödemekten kaçındığı, takas-mahsup amacı ile yansıtma faturası tanzim ettiği,
> Ancak CMR ve TTK hükümlerine göre yüklemenin davacının görevi olduğuna dair özel bir taahhüdü olmadığı sürece gönderenin sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davacının söz konusu bağlama – sabitleme kaynaklı hasar zararından sorumlu tutulamayacağı,
> Davacının sorumlu olduğu kabul edilecek olursa, ancak bunun “nezaret sorumluluğu” kapsamında azami %20 nispetinde bir sorumluluktan söz edilebileceğim ve bu varsayımda davacının bakiye 4.024,37 EURO alacaklı olacağı,
> Bu 4.024,37 € alacak tutarının 28.06.2021 Dava tarihi TCMB Efektif Satış kur karşılığının 42.022,85 TL olduğu,
¸
> Öte yandan, davacının nezaret sorumluluğunun %20’nin daha altında veya hiç olmadığı noktasında takdirin yüce mahkemeye ait olduğu,
> Davalının kendi ticari ilişkisi ve sorumluluğuna göre tazminata katlanmış olmasının, bu zararın tamamını davacı-fiili taşıyıcıya yansıtabileceği anlamına gelmediği,
> Davacının sorumluluk risklerini sigorta ettirmiş olması ve davanın sigortacıya ihbar edildiği gözetildiğinde, sorumluluk sigortacısının sorumluluğu bakımından, sorumluluk sigortası şartlarında, davacının katlanacağı tazminatı yansıtma hakkının ayrıca irdelenmesi gerektiği, ihbar olunan hakkında işbu davada hüküm kurulamayacağı,” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacı tarafından emtiaların taşınması sırasında emtiaların zarara uğraması nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı ileri sürülerek cari hesap alacaklarından haksız kesinti yapılması nedeniyle taraf defterlerinde de mevcut olan alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğu öne sürülerek, itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının Davacı şirketin taşıma sırasında zarar gören ürünlerine ürün alıcısı …Makine şirketinin 04.09.2020 tarihinde Davalı … şirketine 47.537,37 TL tutarında fatura düzenlediği, Davalı … şirketinin de bu faturayı 06.01.2021 tarihli 47.537,37 TL olarak Davacı şirkete yansıtılması nedeniyle oluştuğu ve uyuşmazlığın bu zarardan davacının sorumluluğu bulunup-bulunmadığı, bulunuyor ise bunun miktarının tespiti noktasında olduğu anlaşılmıştır. Bu doğrultuda bilirkişilerden raporlar alınmış, teknik inceleme yaptırılmıştır. Taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığının kur farkları ve davaya konu taşıma sırasında zarar gören ürünlerden kaynaklı düzenlenene yansıtma faturalarında oluştuğu görülmüş, Davacının bakiye navlun alacağı için fiili taşıyıcı olduğu taşımaları ifa ettiğinden bahisle 5.030,46 Euro alacaklı olduğu, bu konuda taraflar arasında ticari defterlerin de uyumlu olduğu, Davalının ise akdi taşıyıcı sıfatı ile bu miktar zarara katlandığından bahisle davacının navlun alacağını ödemekten kaçındığı, takas-mahsup amacı ile yansıtma faturası tanzim ettiği, Ancak CMR ve TTK hükümlerine göre yüklemenin davacının görevi olduğuna dair özel bir taahhüdü olmadığı sürece gönderenin sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davacının söz konusu bağlama —sabitleme kaynaklı hasar zararından sorumlu tutulamayacağı, Davacının sorumlu olduğu kabul edilecek olursa, ancak bunun “nezaret sorumluluğu” kapsamında azami 9420 nispetinde bir sorumluluktan söz edilebileceği ve bu varsayımda davacının bakiye 4.024,37 EURO alacaklı olacağı anlaşılmıştır. Söz konusu hasarın yükleme, istifleme ve sabitleme hatasından kaynaklandığı, yükleme ve istiflemenin gönderici tarafından, sabitlemenin ise taşımacı tarafından yapıldığının ekspertiz raporunda da belirtildiği, göndericinin yükleme yaptığı durumlarda dahi taşımacının yüke nezaret sorumluluğunun bulunduğu ve yükleme ile ilgili çekincelerinin olduğu durumlarda bu durumu firma yetkililerine ve kendi firmasına bildirmesi ve CMR belgesi üzerine çekincelerini yazması gerektiği, dosyada bulunan CMR belgesine konuya yönelik şerh düşüldüğünün görülmediği, CMR Madde 9/2. “Sevk mektubunda, taşımacı tarafından beyan edilmiş çekince yok ise aksi kanıtlanmadıkça tesellümde yükün ve ambalajların iyi durumda olduğu, sayılarının, marka ve numaralarının sevk mektubunda yazılı olanlara uyduğu varsayılır.” açıklaması ile taşımacının yükü alırken varsa çekincesini bildirmek zorunda olduğu, CMR’nin 8. maddesinde, taşımacının kontrol etmekle yükümlü olduğu durumları “1. Yükü teslim aldığı sırada taşımacı şunları kontrol edecektir:a) Parça sayısı ve bunların üzerindeki marka ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğu,b) Yükün ve bunların ambalajının görünürdeki durumu.2.Taşımacı bu maddenin 1 inci paragrafında belirtilen beyanları kontrol etmek için gerekli makul araçlardan yoksun ise, sevk mektubuna çekincesini gerekçesi ile birlikte yazacaktır. Aynı şekilde yükün ve ambalajların görünürdeki durumu ile ilgili yazacağı çekincenin gerekçelerini de belirtecektir. Çekinceler, gönderici sevk mektubunda bu çekincelere bağlı kalacağını açıkça kabul etmiş olmadıkça göndericiyi bağlayıcı olmayacaktır.” ile de kontrol etmesi gereken durumları ve kontrol esnasında görmüş olduğu çekinceleri ile birlikte bildirmesi gerektiğinin vurgulandığını, ancak taşıma belgelerinde bu çekincelerin dahi bulunmadığını, bulunsa bile yukarıda açıklanan madde uyarınca göndericinin çekinceleri açıkça kabul etmediği sürece göndericiyi bağlayıcı olmadığı, taşımacının kasıtlı bir kusurunun bulunmadığı, hasara sebep olan yüke nezaret sorumluluğunun tam olarak yerine getirilmemesi ve sabitleme hatası olduğu ve bu da ihmal olarak değerlendirilmiştir. Yaptırılan son bilirkişi incelemesine mahkememizce tam olarak tespit edilmesi gereken hususlar açıkça yazılarak talebin ne olduğu belirtilmiş ve bu doğrultu da bilirkişilerce verilen raporun denetime açık, uyuşmazlık konusuna vakıf ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla benimsenmiştir. Davacı tarafın kusuru da değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden de %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yönelik borçlu davalı tarafından 4.024,37-€ (Euro) asıl alacak ve 18,36€ (Euro) işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.042,73€ (Euro) alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin belirtilen miktar yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren Euro döviz cinsine kamu bankalarınca uygulanan en yüksek yıllık mevduat faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden ödenmek üzere kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b) Hükmolunan asıl alacağın (4.024,37-EURO) takip tarihindeki karşılığı olan 35.981,07-TL’nin %20’si olan 7.196,21-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.469,08-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 665,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.804,06-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davadaki haklılık durumuna göre 1.056,00-TL’sinin davalıdan, geri kalan 264,00-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 665,02-TL peşin harç ve 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 724,32-TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 165,00-TL posta ve tebligat gideri, 4.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.465,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red durumuna göre 3.572,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 8.831,09-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2023

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.