Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/369 E. 2021/803 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/369 Esas
KARAR NO : 2021/803

DAVA : İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu ile davacı müvekkili şirket arasında 17.04.2019 tarihinde abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, işbu sözleşme aylık 15.000,00 TL + KDV abonelik ücreti karşılığında 01.05.2019 – 31.12.2019 tarihleri arasında aboneye; üye, çalışan ve müşterilerine … Belediyesi tasarrufunda bulunup …A.Ş. tarafından işletilen İstanbul, Bakırköy, Kartaltepe, D-100 Karayolu Güney Yanyol… Ada … parselin kuzeyi ve … parselin doğusunda bulunan otoparktan 110 araçlık bölümün belirtilen aylık abonelik ücreti karşılığında kullanılması imkanı sağlandığını, Davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen tarihler arasında kullanılan otoparkın toplam 8 aylık abonelik ücreti borcundan yalnızca 3 aylık ödemesi yapıldığını, bu sözleşme gereği davalı şirket abonelik konusu otoparkı yukarıda belirtilen tarihler arasında kullandığını, şirket bu kullanımdan doğan abonelik ücretinin 5 aylık karşılığını ödemediğini, bunun üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyadan 18.06.2020 tarihinde borçlu şirkete karşı 89.449,20 TL takip başlatılmış olup borçluya çıkartılan tebligat 26.06.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafından 29.06.2020 tarihinde başlatılan takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ederek ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyasına yapılan kötü niyetli itirazın iptaline, itiraza uğrayan tüm alacaklar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, dosyaya sunulan arabuluculuk tutanağından, dava dilekçesi ile eklerinin müvekkiline tebliği ile haberdar olunduğunu, arabuluculuk tutanağında müvekkiline e-posta gönderildiği belirtilen “…@gmail.com” adresi müvekkiline ait olmadığını, müvekkil şirket yetkilisinin aktif olarak kullandığı telefon numarası, arabuluculuk görüşmesinin yapıldığı tarihte tutanağa geçen numara olmadığını, müvekkilinnin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını takip sonrasında yapılan sözleşme ile takibe konu borç yapılandırıldığını, taraflar arasında imzalanan 27.07.2020 tarihli sözleşmenin 3.1 nolu maddesi ile yapılandırılan ve eksiksiz ödenen borca rağmen, takipteki tutar için itirazın iptali davası açılması haksız ve dayanaksız olduğunu, borcun önceden yapılandırıldığını ve sonrasında itfa edildiğini, müvekkilinin, borçlarını zamanında ve eksiksiz ödediğini ve takibe konu edilen fahiş tutarlar gerçeği yansıtmadığını, davanın usule ilişkin itirazları değerlendirilmek üzere, talepleri yerinde görülmediği takdirde esasa ilişkin itiraz ve beyanları doğrultusunda haksız davanın reddine, davacı tarafın %20den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, dava davacı tarafından davalı aleyhine taraflar arasında düzenlenen otopark kullanım ücretinden kaynaklı itirazın iptali istemini konu almaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen 27/07/2020 tarihli sözleşmeden kaynaklı davacı tarafından davalının kullanımına bırakılan 110 araçlık bölümün ücretinin ödenmemesinden kaynaklı açılan icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşulları oluşup oluşmadığı hususlarından ibaret olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin kira sözleşmesine dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. maddesinde; “kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda; davaya dayanak olan 27/07/2020 tarihli Abonelik Sözleşmesinin 3.2. Maddesinde ” İş bu sözleşmeye konu otopark 17.500,00 TL +KDV aylık abone ücreti karşılığında ABONE’ye , üyelerine çalışanlarına ve müşterilerine ücretsiz olarak kullandırmak üzere bırakılacaktır.” hükmünün bulunduğu, yine sözleşmenin 3.5 maddesinde “ilgili alan ABONENİN kendi faaliyetlerini yürütürken ihtiyaç duyduğu parklanma ve araç depolama için tahsis edilmiştir hükmünün bulunduğu, yine sözleşmenin 3.6 maddesinde ” ABONE otoparkın temizliği ve çevre düzenlemesi hususlarında gerekli titizliği göstermek zorundadır. ABONE, ilgili alanda görevli alanda bulunacak personelinin kılık- kıyafet, hal ve hareketlerini denetim altında tutacak ve herhangi bir olumsuzluğu sebebiyet verilmesini engelleyecektir” ” hükmünün bulunduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme içeriğine göre; dava konusu otoparkın zilyetliğinin davalıya devredildiği, davacının aylık 17.500 TL + KDV bedeli karşılığı otoparkı kullandığı, buna göre taraflar arasındaki akdi ilişkinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 299. Maddesinde düzenlenen kiralama ilişkisi olduğu, her ne kadar sözleşmenin isminin abonelik sözleşmesi olsa da içeriğindeki düzenlemeler dikkate alındığında sözleşmenin kira sözleşmesi niteliğini değiştirmeyeceği, sözleşme içeriğine göre; davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmıştır. (emsal nitelikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 2019/3254 E. 2019/2370 K. Sayılı ilamı)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 4. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİ ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3- 6100 sayılı HMK’nun 20. Maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren Mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Bu süre içerisinde başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli Mahkemece hüküm altına alınmasına, açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde bu kararda değerlendirilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır