Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2022/295 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/367 Esas
KARAR NO : 2022/295
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı …’nin müvekkili firmadan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti satın aldığını, bu nedenle davalı …’nin müvekkili şirkete 31.034,20-TL borcu bulunduğunu, davalı …’nin borcunu ödememesi üzerine … İcra Müdürlüğünün 2021/… E. sayılı dosyası ile cari hesap alacağına dayanarak ilamsız takip başlatıldığını, borçlu tarafından dosya borcuna ve fer’ilerine haksız olarak itiraz edildiğini, dava şartı sebebiyle arabulucuya başvurulduğunu ve anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … A.Ş. Arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında, İstanbul İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parsel sayılarında kayıtlı taşınmaz üzerinde, kentsel dönüşüm ve inşaat işleri konusunda müvekkili şirketin yüklenici firma olarak işi üstlendiğini, söz konusu taşınmazın inşa sürecinde müvekkili şirket ile davacı, İş Sağlığı ve Güvenliği konularında hizmet alımı hususunda anlaşıldığını, ilk dönemlerde sorunsuz bir şekilde devam eden hizmet alımı, davacının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmemesi, İş Sağlığı ve Güvenliği konularında görev yapmaktan kaçınması üzerine sorunlar yaşanmaya başladığını, davacı şirket sözleşme kapsamında, inşaatta İş Sağlığı ve Güvenliği konularında eleman bulundurması, denetim ve düzenlemelerde bulunması görevi bulunmasına karşın, inşaata hiç bir eleman göndermediğini ve hizmet vermediğini, müvekkili şirket bir çok defa sözlü olarak uyarı yapmış ise de, bu durumun devam ettiğini, müvekkili şirket takibe konu olan fatura içeriğinde belirtilen hizmeti almadığını bu nedenle haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı davanın reddine, takipte haksız ve kötüniyetli olan davacı tarafın, alacağın %20’sinde az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. +
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2021/… Esas sayılı icra dosyası UYAP kayıtları, 22/04/2021 tarihli 2021/… nolu Arabuluculuk anlaşmama tutanağı, … ile … arasında olan faturalar, Ticari Defter ve Kayıtlar, 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine faturadan kaynaklanan alacak nedeniyle İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı ile aralarında ticari ilişki çerçevesinde borcunu yerine getirdiğini ancak davalı tarafın hizmet karşılığı oluşan cari alacaktan kaynaklı borcunu ödemediğini bu nedenle başlattığı icra takibine borçlu davalının haksız itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil şirketin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında İstanbul ili ,Bağcılar ilçesi, … mah., … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde kentsel dönüşüm ve inşaat işleri konusunda yüklenici firma olarak inşa işine başlanmış ve bu kapsamda davalı şirketten iş sağlığı ve güvenliği konularında hizmet almaya başladıklarını, ilk dönemlerde hizmetin davalı şirket tarafından sorunsuz bir şekilde verildiğini, ancak sonraki dönemler için davacı şirketin hizmeti yerine getirmediği, davaya konu fatura karşılığı hizmetin kendilerine verilmediğini, bu nedenle davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, davacı şirkete herhangi bir borç olmamasına rağmen şirketin icra takibi başlattığını, ticari ilişki kapsamında davacı tarafa müvekkil şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının UYAP üzerinden gönderildiği ve dosya arasına alındığı anlaşıldı.
… İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağı olmak üzere toplam 31.034,20-TL olmak üzere borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 25/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 03/03/2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 22/04/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır . 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir ve akaryakıt uzmanı tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi ve İş Güvenliği Uzmanı Bilirkişi tarafından 20/01/2022 havale tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı ve davalı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin tarafların lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacı tarafın yasal defterlerinde davalı …San. Ve Tic. A.Ş.’nin … numaralı hesap ile takip edildiği, cari hesabın incelenmesinde davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılından beridir var olduğu, ilk ilişkinin 31.03.2015 tarihinde düzenlenen iş sağlığı ve güvenliği faturası ile başladığı, bu fatura karşılığı ödemenin yapılarak hesabın sıfırlandığı ancak 16.06.2015 tarihinden sonra düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediği, bu fatura toplamının 31.034,20-TL borç bakiyesinden oluştuğu, davalı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinin incelenmesinde davacı … Ltd Şti.’nin … numaralı hesap ile takip edildiği, davacı şirket tarafından düzenlenen faturanın alacaklı olarak, yapılan ödemelerin ise borç olarak davacı şirketin satıcılar hesabına kaydedildiği, davacının düzenlemiş olduğu 2016-2017 yılı tüm faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının satıcılar hesap numarasında 31.034,20-TL alacak bakiyesinin bulunduğu, cari hesap ilişkisinde taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı şirket defterlerinde de yer aldığı, sonuç itibariyle davacının 31.034,20-TL davalıdan alacaklı olduğu,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, ticari ilişki gereği davacı şirketin davalı şirkete iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verdiği, bu hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlere işlendiği, davalı şirket tarafından düzenlenen faturaların bir kısmının karşılığının ödendiği, düzenlenen tüm faturaların aynı şekilde davalı şirket kayıtlarında yer aldığı ve davalı şirket tarafından usulüne uygun tutulan ticari defterlerin incelenmesinde davacı şirkete 31.034,20-TL tutarında borçlu olduğu, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, defterlerin taraflar lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, davacı ve davalı şirketin dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağa ilişkin faturaların işlendiği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara itiraz olmadığı, bu nedenle fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edildiği ve borcunun bulunmadığı yönünde yazılı bir delilin davalı tarafça sunulmadığı, defterlere kaydedilen faturaların bir kısmının ödendiği, ancak ödenmeyen ve davalı şirket tarafından hizmetin alınmadığı yönünde itirazda bulunan davalı şirket tarafından hizmetin verilmediğine ilişkin itirazda bulunmasına rağmen ticari defterlerine söz konusu faturaları kaydettiği, bu haliyle söz konusu hizmetin davacı tarafından yerine getirildiğinin yargılama sırasında ispatlandığı anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu faturalardan dolayı takip konusu alacak miktarı kadar alacağının bulunduğu tespit edilmiş davanın kabulüne karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a)Davacı tarafın başlattığı … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 6.206,84-TL icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 2.119,95-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 374,82-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.745,13-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 374,82-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.600,00-TL Bilirkişi ücreti, 94,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.128,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır