Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/347 E. 2022/477 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/347 Esas
KARAR NO :2022/477

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/06/2021
KARAR TARİHİ:06/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya satılan ürünler sonucu düzenlenen faturalardan doğan cari hesap ilişkisine dayanan ve takip tarihi itibariyle vadesi gelen 1.461.430,05 TL’lik alacak için 07.04.2021 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı şirkete karşı takip yoluna başvurulduğunu, davalı tarafından dosya borcunun tümüne karşı itiraz edilmesine rağmen itiraz sonrasında yakın bir süreç içerisinde cari hesaba mahsuben toplamda 1.280.000,00 TL bedel davacı hesabına haricen ödendiğini, bu ödemeler sonrası cari hesaptaki bakiye ve icra dosyası masraf ve vekalet ücretleri için davalı tarafa talepte bulunulduğunu, bakiye kısım ödenmediğini, yapılan ödemeler öncelikli olarak icra dosyası masraf, faiz ve vekalet ücreti alacaklarına mahsup edildiğini, dava tarihi itibariyle kalan asıl alacak bedel 327.077,00 TL olduğunu, açıklanan nedenlerle icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı hakkında dava değeri asıl alacak üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen son sözleşme 19.03.2021 tarihli olduğunu, sözleşmeye uygun olarak ticarete devam edildiğini, sözleşmenin 3.27 maddesine göre davalı şirketin satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri ve mevsimler ürünleri nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme ve
bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkında sahip olduğunu, tarafların uzun yıllar çalıştığını, sözleşme şartlarına çalışma koşullarına hakim olduğunu, çalışma süresi boyunca birçok kez satılmayan ürünler kendilerine iade edildiğini, bu kayıtlar tarafların cari hesaplarında belli olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası, 08.06.2021 tarihli arabuluculuk son tutanağı, Tedarikçi Satın Alma Sözleşmesi, ticari defter , cari hesap kayıtları ve düzenlenen faturalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile aralarındaki ticari ilişki gereği düzenlenen faturaların ödenmediği, bunun üzerine fatura bedel toplamı olan 1.461.430,05-TL alacak üzerinden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, başlatılan takip sonrası borca itiraz edilmesine rağmen takipten sonra davadan önce kısım kısım ödemeler yapıldığı, bakiye kalan asıl alacak bedelinin ise dava değeri olan 327.077,00-TL olduğu, bakiye borcun davalı tarafından ödenmemesi üzerine bu nedenle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı taraf ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenmiş olan birden fazla sözleşmenin olduğunu, imzalanan son sözleşmeye göre üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme ve bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğu, satıcının bu hususu kabul ettiği, cari ilişkinin bu şekilde devam ettiği, incelenecek olan ticari defterlerde borç alacak ilişkisinin daha net belli olacağını tüm bu nedenlerle herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasının dosyamız arasına alındığı anlaşıldı.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; 07.04.2021 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağı olmak üzere 1.461.430,05-TL borcun ödenmesi amacıyla icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 19.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.04.2021 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 08/06/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, mahkememizce davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 25/03/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; “Davacı ve davalı tarafın 2018,2019,2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dolayısıyla yasal defterlerin tarafların lehine delil olarak kullanılabileceğini, davacı ve davalı tarafın defterlerinin incelenmesinde davalı yan ile davacı yan arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın takip tarihi (07.04.2021) itibariyle davalı yandan cari hesaba konu faturalardan dolayı 1.461.430,05 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası ise 13.09.2021 tarihi itibariyle 188.579,50 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre; Davalı yanın kendi ticari defterlerine göre takip tarihi (07.04.2021) itibariyle davacı yana yandan cari hesaba konu faturalardan dolayı 1.324.318,76 TL cari hesap borçlu olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası 13.09.2021 tarihi itibariyle cari hesap borcunun 43.964,76 TL olduğu, taraflar arasındaki takip tarihi (12.03.2021) itibariyle cari hesap farklılığının, aşağıda detaylarına yer verilen tablodaki davacı yan tarafından davalı adına tanzim edilen 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, dava tarihi (11.06.2021) itibariyle davacı yanın 188.579,50 TL alacaklı olmasına karşın davalı yanın kendi ticari defterlerine göre davacı yana 43.964,76 TL borçlu olduğu, aradaki farklılığın ise (188.579,50 TL + 43.964,76 TL=) 144.614,74 TL olduğu, iş bu farklılıktan 29.01.2021 tarihli fatura bedeli düşüldüğünde ise (144.614,74 TL – 137.299,47TL=) 7.315,27 TL farklılık olduğunun göründüğü, davalı yan tarafından takip tarihinden sonra toplamda 1.280.000,00-TL ödeme yapıldığı, davacı tarafça bu ödemelerin takipten sonra yapıldığından öncelikle icra masrafları ve vekalet ücretinden mahsup edilerek ticari defterlere icra masraf ve vekalet ücreti bedellerini kayıt ettiği, toplam 7.803,45 TL bedelli kayıtların davalı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından cari hesap farklılığı oluştuğu, cari hesap farklılığına konu edilen faturanın incelenmesinde; davacı … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından davalı adına tanzim edilen ihtilafa konu faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, iş bu faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasına karşın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturanın “davacının satıp teslim ettiği ürünlerin vadeleri gelmesine rağmen henüz ödemelerini tahsil edemeden davalı şirket tarafından bahse konu ürünlerle ilgili iade işlemi yapıldığı nedeniyle itiraz edilmesi sonrasında davalı yanın davacıya fark faturası kesilmesini söylediği” kapsamında düzenlendiği, düzenlenen bu faturaya davalı tarafından 08.02.2021 tarihinde her mağazaya ayrı fatura düzenlenmesi gerekçesiyle itiraz edilerek kayıtlara alınmadığı, sonuç olarak; taraflar arasındaki cari hesap farklılığının iki nedene dayandığı, birincisi 29.01.2021 tarihli “lade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından, ikincisi ise davalı yan tarafından takip tarihinden sonra ödeme yapıldığından davacı tarafından icra masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yansıtıldığı, yansıtılan bu tutarların davalı yanın kayıtlarında mevcut olmadığından kaynaklandığı, mahkemenizce ihtilaf konusu 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın kabul edilmesi halinde davacının davalı yandan takip tarihi (07.04.2021) itibariyle 1.461.430,05 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası ise 13.09.2021 tarihi itibariyle 188.579,50 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, diğer yandan davacı tarafça düzenlenen 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın kabul edilmemesi halinde, davacının davalı yandan takip tarihi (07.04.2021) itibariyle (1.461.430,05 TL -137.299,47 TL -) 1.324.130,58 cari hesap bakiye alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası 13.09.2021 tarihi itibariyle (188.579,50 TL – 137.299,47 TL -) 51.280,03 TL cari hesap bakiye alacaklı olacağı, sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, tarafların bilirkişi raporuna karşı itiraz ve beyanları doğrultusunda ek rapor düzenlenmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve ek rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde Mali Müşavir Bilirkişi tarafından 27/05/2022 tarihinde düzenlenen bilirkişi EK raporuna göre; ” Taraflarca kök rapordaki görüş ve kanaati değiştirecek herhangi bir belge ve bilgi ibraz edilmediği, sonuç olarak taraflar arasındaki cari hesap farklılığının iki nedene dayandığı, birincisi 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından, ikincisi ise davalı yan tarafından takip tarihinden sonra ödeme yapıldığından davacı tarafından icra masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yansıtıldığı, yansıtılan bu tutarların davalt yanın kayıtlarında mevcut olmadığından kaynaklandığı, mahkemenizce ihtilaf konusu 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın kabul edilmesi halinde davacının davalı yandan takip tarihi (07.04.2021) itibariyle 1461.430,05 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası ise icra masraflarına mahsubuyla kapak hesap tarihi 29.04.2022 itibariyle 371.937,04 TL alacaklı olduğu, diğer yandan davacı tarafça düzenlenen 29.01.2021 tarihli “İade Faturalarına İstinaden Düzenlenen Fiyat Farkı” açıklamalı 137.299,47 TL bedelli faturanın kabul edilmemesi halinde, davacının davalı yandan takip tarihi (07.04.2021) itibariyle (1.461.430,05 TL – 137.299,47 TL 5) 1.324.130,58 cari hesap bakiye alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra yapılan ödemeler sonrası 13.09.2021 tarihi itibariyle (188.579,50 TL – 137.299,47 TL -) 51.280,03 TL cari hesap bakiye alacaklı olacağı, iş bu seçenekte tekrardan bir kapak hesabının yapılması gerekeceği,” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler gereği oluşan ticari ilişki çerçevesinde ürün alışverişi sonrası düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, sözleşme gereği davalı yanın satış devir hızları arzulanan seviyeye ulaşmayan, üretimden kaldırıldığı için devamı ve satışı olmayan ürünleri veya mevsimsel ürünleri satıcıyı bilgilendirip nakliye bedelleri de satıcıya ait olmak üzere iade etme bedellerini satıcının piyasada geçerli olan son satış fiyatı üzerinden geri fatura etme hakkına sahip olduğu, bu hakkın kullanılması nedeniyle taraflar arasındaki ticari ilişki sonrası davacı tarafından sattığı ürünlere ilişkin henüz ödeme alamadan davalı şirket tarafından bahse konu iade edilebilecek ürünlerle ilgili iade işlemi yapılması, bu zaman aralığında da oluşan fiyat farkından dolayı davacı yanın fark faturası düzenlemesi üzerine tarafların ticari defterlerinde cari hesap farklılığının oluştuğu, dosyaya sunulan mail yazışmalarının incelenmesinde davacı yanın ürünlerin eski fiyatlardan alınmış ve siparişe kapalı olması, sistemdeki yeni fiyatlar üzerinden iadelerin yapılması halinde fiyat farklarının doğacağından, bu fark için fatura kesilmesi gerektiğinin davalıya bildirildiği, davalı yanın ise iade fatura düzenlenmesini kabul ettiği, buna ilişkin görüşme talep ettiği, ancak davalı tarafından geri dönüş yapılmadığı, fiyat fark faturası düzenlendikten sonra yine davalı tarafından düzenlenen bu faturaya 08.02.2021 tarihinde her mağazaya ayrı ayrı fatura kesilmesi gerektiğini iddia ederek davacı tarafından düzdenlenen bu faturanın davalı yan defterlerine kaydedilmediği, bu haliyle davalı tarafın aslen farka ilişkin faturayı kabul ettiği ancak her bir mağaza kapsamında ayrı ayrı düzenlenmesini istediği, söz konusu borcu esasen kabul ettiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre de iade edilen ürünlerle ürün bedeli artışından dolayı böyle bir farkın oluşabileceğinin hayatın olağan akışına uygun olduğu, tüm bu nedenlerle davacı tarafından imzalanan sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirdiği, ürün satış karşılığı düzenlenen faturanın davacı tarafından usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlere işlendiği, davalı şirket tarafından düzenlenen fatura karşılığının ödenmediği, bu faturanın içeriğinin davalı tarafından kabul edildiği ancak şube bazında ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiği nedeniyle ticari defterlerine işlemediği, her iki tarafın usulüne uygun düzenlenmiş ticari defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğu, ödenmeyen borç nedeniyle yapılan icra takibi sonrasında davalı tarafın peyderpey asıl borcunu ödediği ancak icra takibine ilişkin masraf , faiz ve diğer yargılama giderlerini ödemediği, dava açıldıktan sonra icra dairesine ödenen bedellerin istenen kapak hesabından anlaşılamadığı, ancak tarafların cari hesapları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davalının davacıya dava değeri kadar borçlu olduğunun tespit edildiği, bu haliyle davalı tarafın davacı şirkete 327.077,00-TL tutarında asıl alacak yönünden borçlu olduğu, davacının faturaya dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, defterlerin taraflar lehine delil olarak kullanılabileceğinin anlaşıldığı, sözleşmeye konu ürün satışının davacı tarafından davalıya sunulmuş olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, borcunun bulunmadığı yönünde yazılı bir delilin davalı tarafça sunulmadığı, defterlere kaydedilen faturanın ödenmediği, davacının takip konusu miktar kadar alacaklı olduğunun ispatlandığı anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesaptan dolayı takip konusu alacak miktarı kadar alacağının bulunduğu tespit edilmiş davanın kabulüne karar verilerek asıl alacak likit olduğundan hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 327.077,00-TL asıl alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin belirtilen 327.077,00-TL asıl alacak yönünden kaldığı yerden devamına,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si (65.415,40-TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 22.342,63-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 59,30-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 22.283,33-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 Üçüncü Kısım) göre hesaplanan 31.345,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; 59,30-TL Başvuru Harcı, 59,30-TL Peşin/nisbi Harcı, 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 50,00-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 1.368,60TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekili ve davalı vekinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip … Haki
e-imzalı e-imzalı