Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2023/614 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2023/614
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 08/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2018 yılına kadar davalı şirketin çeşitli ilerde bulunan müşterilerinin doğalgaz tesisatlarının bakım ve onarım işini yaptığını, 2016 yılından itibaren davalı şirketin davacının yaptığı karşılığı olarak düzenlendiği faturaların bedellerini önce aksatmaya ilerleyen zamanda da hiç ödememeye başladığını, bu durum nedeniyle davacının mali dengesi bozulmaya başlayınca o zamana kadar 405.274,66 TL alacağın ödenmesi için davalı şirkete 06.09.2016 tarihli ihtarnamesini keşide ederek borcun 7 gün içinde ödenmesi talep edildiğini, davalı temerrüde düşürüldüğünü, en son olarak alacak miktarı konusunda tarafların 31.01.2018 tarihinde mutabakata vardıklarını, ancak davalı yine borçlarını ödemediğini, bu durum üzerine takip ile 170.085,63-TL asıl alacak ve 18.218,97-TL işlemiş faiz davalı taraftan icra yolu ile talep edildiğini, davalının ana para olan 170.085,63-TL’yi icra dosyasına ödediğini, faiz alacağı olan 18.218,97-TL’ye ve alacağın ferilerine itiraz ettiğini, ödeme emrinde davalı tarafından itiraz edilen faiz alacağı olan 18.218,97-TL ile birlikte sonradan borçlu tarafından dosyaya ödenen 20.108,13-TL vekalet ücretinin dava tarihine kadar işleyen 6.032,00-TL yasal faiz ile 7.738,90-TL tahsil harcına ilişkin işleyen 2.322,00-TL yasal faiz ile birlikte toplam 8.354,00-TL faiz alacağı da ek olarak doğduğunu, açıklanan nedenlerle davalının haksız olarak itiraz ettiği faiz alacağı olan 26.572,97-TL üzerinde davalının itirazının iptali ile bu alacağın davalıdan tahsiline, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini…” talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan 01/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; ticari ilişkinin herhangi bir sözleşmeye dayanmadığını, davalı şirketin düzensiz olarak ara ödemelerde bulunduğunu, davacı ise iş bu ara ödemeler kapsamında hiçbir itirazda bulunmadığını, taraflar arasında tesis edilen ilişki kapsamında herhangi bir ödeme vadesi kararlaştırılmadığını, takibe konu faturaların üzerinde de herhangi bir. vade – tarihi düzenlenmediğini, davacı tarafından başlatılan icra takibi tarihine yakın bir tarihte davalı şirkete temerrüt ihtarı da gönderilmediğini, davacının icra takip tarihinden 2 sene önce keşide edildiğini iddia ettiği ihtarnamenin içerisinde yer alan alacak kalemleri ile 2 sene sonra başlatmış olduğu icra takibi içerisine konu edilen alacak kalemleri de farklılık taşıdığını, arz ve izah edilen nedenlerle davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame etmiş olduğu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; mahkemede görülmekte olan davanın dava dilekçesinde, “…davalı borçlu ana parayı kabul ederek ödemekle birlikte, ana paranın fer’isi olan faize, temerrüde düşmesine ve müvekkille mutabakata varılmasına rağmen, davalının haksız olarak itiraz ettiği faiz alacağımız olan 18.218,97.TL. Ve vekalet ücreti ile tahsil harçlarına ilişkin işleyen faiz olan 8.354,00.TL. , ki toplam 26.572,97.TL. üzerinde davalı-borçlunun vaki itirazının iptali ile fazlaya ilişkin alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsili, … ayrıca, davalı borçlunun, alacağa haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine hükmedilmesini…” talep ettiklerini, yargılama sürecinde sayın mahkemece atanan bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan raporlarda da bu alacakları net olarak tespit edildiğini, icra dosyasının incelenmesi neticesinde, icra takibine itiraz tarihlerinde süre şartının aşılmış olma ihtimali bulunduğunu, bu nedenle, HMK 176 vd. maddeleri gereğince, dava konusu ve netice-i talebinde ıslah yoluna başvurarak, itirazın iptaki konulu davanın “alacak davası” olarak devamına ve kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, davanın alacak davasına dönüştürülmesi talepleri sebebiyle konusuz kalan %20 icra inkar tazminatı taleplerinden de vazgeçerek, netice-i talep bölümünü de bu şekilde ıslah ettiklerini, davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiği faiz alacakları olan 18.218,97.TL. İle vekalet ücreti ile tahsil harçlarına ilişkin işleyen faiz olan 8.354,00.TL. , olmak üzere; Toplam: 26.572,97.TL. alacağının davalıdan tahsili için davayı ıslah etmişlerdir.
DELİLLER
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış,… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra dosyası, 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporu, 18/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu, 20/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 170,085,63 TL asıl alacak ve 18,218,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 188,304,60 TL borcun ödenmesi amacıyla 07/02/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun asıl alacak kısmını ödeyerek faiz ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz edilen kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; “…Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle oluşan davaya konu ödeme emrinde davalı tarafından itiraz edilen faiz alacağı olan 18.218,97 TL ile birlikte sonradan borçlu tarafından dosyaya ödenen 20.108,13 TL vekalet ücretinin dava tarihine kadar işleyen 6.032,00 TL yasal faiz ile 7.738,90 TL tahsil harcına ilişkin işleyen 2.322,00 TL yasal faiz ile birlikte toplam 8.354,00 TL faiz alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı yan tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 07.02.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 08.06.2021 tarihinde T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, Davacının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davalı yandan takibe konu faturalardan dolayı 170.085,59 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davalının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davacı yana 170.085,63 TL cari hesap borçlu olduğu, 16.2.2018 tarihinde takip dosyasına yapılan ödeme sonrasında cari hesap bakiye borcunu sıfırlamış olduğu, Davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların usulüne uygun olarak düzenlediği, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup davalı taraf takip dosyasına cari hesap borcunu ödemiş olduğu ve faize ilişkin itirazının bulunduğu anlaşıldığından taraflar arasında fatura yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı kanaati edinildiği, Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında asıl alacak yönünden bir ihtilaf mevcut olmadığı, asıl uyuşmazlığın işlemiş faiz üzerinden çıkmış bulunduğu anlaşılmakla, davacının talep edebileceği faiz tutarının (Cari hesap alacağına 18.218,97 TL + Vekalet ücreti alacağına 6.032,00 TL+ Tahsil harcına 2.322,31 TL=) 26.573,28 TL olacağı…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 18/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; “…Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle oluşan davaya konu ödeme emrinde davalı tarafından itiraz edilen faiz alacağı olan 18.218,97 TL ile birlikte sonradan borçlu tarafından dosyaya ödenen 20.108,13 TL vekalet ücretinin dava tarihine kadar işleyen 6.032,00 TL yasal faiz ile 7.738,90 TL tahsil harcına ilişkin işleyen 2.322,00 TL yasal faiz ile birlikte toplam 8.354,00 TL faiz alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı yan tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 07.02.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 08.06.2021 tarihinde T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. Sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, Davacının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davalı yandan takibe konu faturalardan dolayı 170.085,59 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davalının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davacı yana 170.085,63 TL cari hesap borçlu olduğu, 16.2.2018 tarihinde takip dosyasına yapılan ödeme sonrasında cari hesap bakiye borcunu sıfırlamış olduğu, Davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların usulüne uygun olarak düzenlediği, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup davalı taraf takip dosyasına cari hesap borcunu ödemiş olduğu ve faize ilişkin itirazının bulunduğu anlaşıldığından taraflar arasında fatura yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı kanaati edinildiği, Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında asıl alacak yönünden bir ihtilaf mevcut olmadığı, asıl uyuşmazlığın işlemiş faiz üzerinden çıkmış bulunduğu anlaşılmakla, davacının talep edebileceği faiz tutarının (Cari hesap alacağına 18.218,97 TL + Vekalet ücreti alacağına 6.032,00 TL + Tahsil harcına 2.322,31 TL=) 26.573,28 TL olacağı…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 20/07/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; “…Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında davacı yan tarafından davalı yana tanzim edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle oluşan davaya konu ödeme emrinde davalı tarafından itiraz edilen faiz alacağı olan 18.218,97 TL ile birlikte sonradan borçlu tarafından dosyaya ödenen 20.108,13 TL vekalet ücretinin dava tarihine kadar işleyen 6.032,00 TL yasal faiz ile 7.738,90 TL tahsil harcına ilişkin işleyen 2.322,00 TL yasal faiz ile birlikte toplam 8.354,00 TL faiz alacağının davalı yandan tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, Davacı yan tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 07.02.2018 tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, Davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 08.06.2021 tarihinde T.C. … Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… E. sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, Davacının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari defterlerine göre; Davacı yanın takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davalı yandan takibe konu faturalardan dolayı 170.085,59 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davalının 2016-2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari defterlerine göre; Davalı yanın incelenen ticari defterlerinde, takip tarihi (07.02.2018) itibariyle davacı yana 170.085,63 TL cari hesap borçlu olduğu, 16.2.2018 tarihinde takip dosyasına yapılan ödeme sonrasında cari hesap bakiye borcunu sıfırlamış olduğu, Davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların usulüne uygun olarak düzenlediği, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüş olup davalı taraf takip dosyasına cari hesap borcunu ödemiş olduğu ve faize ilişkin itirazının bulunduğu anlaşıldığından taraflar arasında fatura yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı kanaati edinildiği, Neticeten; Davacı yanın davasında haklı görülmesi halinde taraflar arasında asıl alacak yönünden bir ihtilaf mevcut olmadığı, asıl uyuşmazlığın işlemiş faiz üzerinden çıkmış bulunduğu anlaşılmakla, davacının talep edebileceği faiz tutarının (Cari hesap alacağına 18.218,97 TL + Vekalet ücreti alacağına 6.032,00 TL + Tahsil harcına 2.322,31 TL) 26.573,28 TL olacağı…” görüş ve kanaatini bildirmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istenmiş olup yapılan ıslah ile dava alacak davasına dönüşmüştür. Mahkememiz davanın konusu nedeniyle görevli ve yetkilidir. Tarafların incelenen icra dosyasına göre taraf ve dava ehliyeti vardır.
İtirazın iptali davasının yasal dayanağını oluşturan İİK.nun 67/1. maddesinde; takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği öngörülmüştür.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtiraz tebliğ edilmediğinden itirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamında toplanan delillerden ve incelenen defter ve kayıtlardan taraflar arasında 2016 yılından beri süre gelen ticari ilişkinin bulunduğu, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen faturaların usulüne uygun olarak düzenlediği, takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalar yönünde bir çekişmenin bulunmadığı, … Noterliğinin 06.09.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödeme için 7 gün süre verilmiş olup ihtarname 08.09.2016 tarihinde tebliğ edildiğinden 15.09.2016 tarihinde davalının temerrüde düştüğü ve bilirkişi raporu ile 23.171,25TL işlemiş faiz hesaplanmıştır. Yine davacı yararına… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında vekalet ücreti ve tahsil harcı hükmedilmiş olup yapılan hesaplamada 8.356,40TL işlemiş faiz hesaplanmıştır. Taraflar tacir olduğundan sözleşmede kararlaştırılmış olmasa da alacaklının faiz talebinde bulunabileceği, itirazın iptali davasının ıslah yolu ile alacak davasına dönüşmesine engel bir durum bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu, esasen taraflar arasında bu durumun ihtilaf konusu olmadığı, davalı tarafından cari hesap bakiyesinin ödendiği, taraflar tacir olduğundan kararlaştırılmış olmasa bile alacaklının faiz talebinde bulunabileceği, davacı tarafından ihtarname ile ödeme konusunda 7 günlük süre verildiği görüldüğünden 15.09.2016 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği toplam alacağın 31.527,65TL olarak hesaplanmış olup taleple bağlı kalınarak 26.572,97TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 26.572,97TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 1.815,20-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 513,28-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.301,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan harç, bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.476,08TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin kendi üzerinde bakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 22/09/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı