Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2021/687 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/291 Esas
KARAR NO : 2021/687
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirket ile davalı taraf arasında akdedilen … Yapım İşi için 14/09/2020 tarihli hak ediş bedeli olarak KDV dahil toplam 435.831,51 TL üzerinden anlaşmaya varıldığını ve müvekkili tarafından işin tamamlanmasının ardından hak ediş bedeli için davalı yana 19/10/2020 tarihli … numaralı e-fatura tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından ilgi faturaya yasal süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunulmadığını ve fatura alacağının muaccel hale geldiğini, akabinde borçlu tarafından fatura borcuna ilişkin yapılan kısmi ödemelerin neticesinde toplam 321.344,33-TL bakiye borcun kaldığını, bunun üzerine … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu nedenle … İcra Dairesinin 2021/… E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine açılan icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve borcun faiz ile ferilerine kötü niyetli olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşılamadığını, ileri sürerek davalının haksız ve kötü niyetli olarak … İcra dairesinin 2021/… E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, itirazın haksız olması sebebiyle asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davacı ile müvekkili arasındaki ihtilaf bir cami inşaatından kaynaklanan ihtilaf olduğunu, … inşaatı için önce davacı ile … … San.ve Tic.A.Ş.arasında 04.09.2018 tarihinde bir eser sözleşmesi aktedildiğini, caminin yapılışı ile ilgili tüm hükümler esas bu sözleşmede yer aldığını, ilk hak ediş ve faturalar da bu şirkete olduğunu, daha sonra davacı ile müvekkili arasında 01.01.2019 tarihli bir eser sözleşmesi imzalandığını, dolayısıyla her iki sözleşmenin birlikte mütalaa olunması gerektiğini, şirketlerin farklı olsa da işte devamlılığının olduğunu, Sözleşmelerde ihtilaf için hakeme gidileceği yazılı olduğunu, toplam 11 hak ediş yapıldığını, davalının KDV hariç ek işler dahil müvekkiline 3.437,430.-TL hak ediş yaptığını ve fatura kestiğini, Davacının takibe konu ettiği 321.344,33 TL’nin 171.888,74 TL’si işin teminatı olduğunu, geçici kabul yapılmadığını, teminatın da ancak geçici kabul tarihi itibariyle bir kısmı iade edilebileceğini, ayrıca garanti süresi içerisinde teminatın iade edilemeyeceğinin de aşikâr olduğunu, Teminatın ancak Kesin Kabul işleminden sonra iade edileceği sözleşmenin aynı maddesinde net şekilde ifade edildiğini, Kaldı ki müteahhidin işçileri ile ilgili tüm kayıt ve belgeleri de ibraz etmesi gerekmektedir. Müteahhit işçilerinin kıdem, ihbar, fazla mesai ve diğer tüm işçilik haklarını Borçlar Kanunu’nun aradığı şartlar çerçevesinde ita ve tasfiye ettiğini ispatla mükellef olduğunu, aksi takdirde 5 senelik zamanaşımı süresi içinde müvekkilin de aleyhine dava açılabileceğini davacı, müvekkilini mağdur ettiğini, işi geciktirildiğini, verilen yeni sürelere rağmen işi bitiremeyeceği anlaşılınca işin bazı bölümleri başka firmalara verilmediğini, 10.03.2020 tarihinde işi bitiremediği ve gecikmeden dolayı yapacağı bazı işlerin başka firmalara verildiği kayıtlarla sabit olduğunu, davacının yapacağı işlerin içinde olan ve en son yapılan çevre düzenleme işleri ( peyzaj, korkuluklar vb) ahşap kapılar, cami işi tüm ahşap işleri, aydınlatmalar başka bir firmalara verildiğini, sırf bu sebeple toplam iş bedeli yükseldiğini ve caminin bitiriliş tarihi de 31.12.2020 olduğunu, Her iki sözleşme birlikte mütalaa olunduğunda İlk Sözleşme bedeli TL 3.277.030,90, Gecikme cezası her gün için sözleşme bedelinin %0,2’sidir. Üst limit olmadığını, maksimum %5 önerilir. Bu da TL 163.851,55’e tekabül ettiğini, Davacının yaptığı toplam iş için gecikme cezası 3.684.288,74 x % 5 = 184.214,43.-TL’ye tekabül ettiğini, davacı ile … arasındaki sözleşmede gecikme cezaları net şekilde yer almadığını, davalıya gecikme cezası ile ilgili 184.214,43 TL’lik gecikme cezası faturası kesildiğini ve gönderildiğini, davalının bunu iade ettiğini, cari hesap ekstresinde teminat kesintisi hariç davacı borçlu gözüktüğünü, netice olarak davalı alacaklı olmadığı gibi teminat miktarının da geçici ve kesin kabuller yapılmadığı için iade zamanı gelmediğini, ilk itirazlarının da sözleşmede tahkim şartı gereği “Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı”nda bulunduklarını, ihtilaf hukuk yargılamasına konu olamayacağı için davanın usulden reddine (bir an için bu talebin kabul edilmeme ihtimali söz konusu olursa) haksız ve mesnedsiz davanın esastan reddine, davacı takibinde ve davasında haksız ve kötüniyetli olduğu için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… İcra Dairesinin 2021/… E. Sayılı dosyası UYAP kayıtları, taraflar arasında düzenlenen 01/01/2019 tarihli müteahhitlik sözleşmesi, faturalar, … Noterliğinin 23/03/2021 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi, arabuluculuk son tutanak aslı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Taraflar arasında düzenlenen 01/01/2019 tarihli müteahhitlik sözleşmesinin, Anlaşmazlıkların Çözümü Başlıklı 18. Maddesinde; “iş bu sözleşmenin uygulanmasında doğabilecek anlaşmazlıkların çözümü için taraflar öncelikle dostane ve iyiniyetli çözüm anlayışında olacaklardır. Buna rağmen anlaşmazlık konusu olabilecek şeyler için, öncelikle üç kişilik bir bilirkişi heyetine havale edilecektir. Bu heyet anlaşmazlıklar konusunda alacağı kararlar tarafları bağlayıcı olacaktır. Bilirkişi heyeti, işveren ve müteaahhitin tayin edeceği birer üye ile … Ticaret Odası yetkililerine müracaat ederek talep ve tayini istenecek tarafsız bir üyeden oluşacaktır. Anlaşmazlık konusu eğer bu heyet tarafından çözülemez ise, bu durumda; İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili kılınmıştır.” şeklinde kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen 01/01/2019 tarihli müteahhitlik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmede yer alan tahkim şartı geçerli olduğundan tahkim şartına havi sözleşmeden kaynaklı bir uyuşmazlık nedeniyle süresinde davalı tarafından ileri sürülen tahkim ilk itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmış, davacının sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili sözleşmede yer alan çözüm sürecini takip etmeden doğrudan dava açtığı sabit olduğundan geçerli tahkim şartına rağmen davacının doğrudan dava açma olanağının bulunmadığı dolayısı ile mahkememizin esasa ilişkin inceleme yapamayacağı anlaşılmış, tahkim ilk itirazı yerinde görülmekle davanın HMK 116/1-b, 117 ve HMK 413. maddesi maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekili süresinde tahkim ilk itirazında bulunduğundan davanın HMK 116/1-b, 117 ve HMK 413. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 4.173,70-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.114,40-TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Madde gereğince kararın ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce verilmiş olduğu dikkate alınarak maktu vekalet ücretinin yarısı oranında hesap olunan 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı