Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/277 E. 2022/175 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/277 Esas
KARAR NO : 2022/175
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekillerinden … Ticaret Limited Şirketi yetkilisi ve şirket sahibi … ‘un ticari kullanım aracı olarak şirket adına davalı şirketten üretime çıktığı 2013 yılında satın almış olduğu … Tip, … şasi numaralı … plakalı ilk sahibi olduğu araç ile kaza geçirdiğini, bu kazada aracın pert olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/… D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte yangının aracın elektrik aksamındaki tesisat kablolarında kısa devre oluşması sebebiyle başladığı ve büyüyerek devam ettiğinin tespit edildiğini, bu nedenle söz konusu araçta kullanıcısının güvenliğini ve hayatını tehlikeye sokan, standartlarında ve teknik özelliklerinde bulunan gizli bir ayıbın varlığından söz edilebileceğini, gizli ayıp ile ilgili olarak …’ye ve satıcı … A.Ş.’ye ihtarname keşide edildiğini, ilgili üretici ve satıcıdan mağduriyeti giderecek şekilde herhangi bir cevap alınamadığını ve olayın sürüncemede bırakıldığını, bu nedenle müvekkiline ait pert olan ve kullanıcı hatasından kaynaklanmayan araçtaki gizli ayıptan kaynaklanan yangın ve ilgili yangının sebep olduğu manevi zarar için 50.000,00-TL ile TTK ve TBK’nın ilgili maddeleri uyarınca gizli ayıp nedeniyle ömcelikle sözleşmeden dönme hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden döndüklerini ve kazanın olduğu tarih itibari ile en değerli araçlardan birisi olan müvekkilinin yanan aracı yerine bugünkü ikamesinin müvekkiline sıfır araç olarak iadesine, mahkeme aksi kanatte ise yanan araç bedeli olan 173.600,00-TL’nin fatura tarihi olan 25/12/2013 tarihinden itibaren en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı/İlgili … A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava konusu aracın üreticisi, ithalatçısı ya da satıcısı olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın davacı … … açısından aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, (husumete ilişkin itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla)dava tarihi itibariyle yasal garanti ve zamanaşımı süreleri dolmuş olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, usule ilişkin itirazları saklı kalmak ve ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla araçta meydana gelen yangının üretim hatasından veya herhangi bir şekilde araçtan kaynaklandığına dair bir bulgu bulunmadığını, manevi tazminat isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili … A.Ş. davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili şirkete yöneltilmesini kabul etmediklerini, taraf değişikliğine ilişkin muvafakatlerinin bulunmadığını, taraf değişikliğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu ihtilafın ticari niteliği gereğince dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili … Anonim Şirketi’nin, dava konusu aracın ithalatçısı olduğunu, satış bedelini tahsil eden taraf olmaması itibari ile bedel iadesi ve tazmnat gibi mali yükümlülükleri bulunan taleplerin müvekkili şirkete yöneltilmesinin doğru olmadığını, bu bağlamda husumet itirazları doğrultusunda esasa girilmeden dava reddedilmesi gerektiğini,davanın davacı … … açısından aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, (husumete ilişkin itirazlarımız saklı kalmak kaydıyla)dava tarihi itibariyle yasal garanti ve zamanaşımı süreleri dolmuş olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, usule ilişkin itirazları saklı kalmak ve ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla araçta meydana gelen yangının üretim hatasından veya herhangi bir şekilde araçtan kaynaklandığına dair bir bulgu bulunmadığını, manevi tazminat isteminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın dayanak olarak gösterdiği raporun müvekkili şirkete tebligat yapılmaksızın gıyapta yapılmış olduğunu, rapora itiraz ettiklerini, raporun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/… D.İş sayılı dosyası, … Sigorta A.Ş. cevabi yazısı ile hasar dosyası sureti, … cevabi yazısı, … İl Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı, …
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, dava konusu aracın ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraflar, davacı şirket adına kayıtlı ve davacı … ‘un kullanımındaki pert olan aracın, kullanıcı hatasından kaynaklanmayan araçtaki gizli ayıptan kaynaklanan yangın ve ilgili yangının sebepolduğu manevi zarar için 50.000,00-TL ile TTK ve TBK’nın ilgili maddeleri uyarınca gizli ayıp nedeniyle öncelikle sözleşmeden dönme hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeden döndüklerini ve kazanın olduğu tarih itibari ile en değerli araçlardan birisi olan müvekkilinin yanan aracı yerine bugünkü ikamesinin müvekkiline sıfır araç olarak iadesine, mahkeme aksi kanatte ise yanan araç bedeli olan 173.600,00-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş., dava konusu aracın üreticisi, ithalatçısı ya da satıcısı olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu aracın satışına ilişkin kayıtların celp edilerek incelenmesinde; satıcının … A.Ş. olduğu, ithalatçısının … A.Ş. olduğu görülmüştür.
İTO web siskemi üzerinden … A.Ş. ile … A.Ş.’ye ait ticaret sicil kayıtlarının temin edilerek incelenmesinde, farklı adreslerde faaliyetlerine devam eden ayrı tüzel kişiliklere sahip ayrı şirketler oldukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15/12/2021 tarihli duruşmada; “…davalı … Şirketi olup; yazılı beyanlarımız doğrultusunda davalının da sorumlu bulunduğu kanaatindeyiz, dava öncesi yapılan sulh görüşmeleri de huzurdaki davalı şirket ile yapılmıştır, aksi kanaat halinde HMK 124/4.maddesi kapsamında davanın … A.Ş.’ye teşmili için tarafımıza süre verilsin” şeklinde beyan ve talepte bulunmuş, Mahkememizin 15/12/2021 tarihli duruşma 1 numaralı ara kararı ile “Davacı vekiline davayı faturada adı geçen şirkete hasım olarak yöneltmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine” karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 15/12/2021 tarihli dilekçe ile; Mahkememiz ara kararının yerine getirildiği, davanın … A.Ş.’ye teşmili ile taraf teşkilinin sağlanması talep edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 124 maddesinde;” (1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.
” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda … A. Ş.’ye hasım gösterilerek dava açılmış, bu davacının dava konusu aracın üreticisi, ithalatçısı ya da satıcısı olmadığı, dava konusu aracın ithalatçısının … A.Ş. Olduğu tespit edilmiş, davacı tarafın yanılgısının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı anlaşıldığından davacı tarafın talebi doğrultusunda HMK 124 maddesi kapsamında davalı taraf … A.Ş. olarak değiştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesinde “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü düzenlenmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a maddesinin 1.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.” aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davacı vekili tarafından davanın açılması sırasında 21/05/2019 tarihli “Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı” başlıklı tutanak dosyaya sunulmuştur. Tutanağın incelenmesinde Davacılar ile … Tic. A.Ş. arasında düzenlendiği ve arabuluculuk görüşmelerinin tarafların anlaşamaması ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında, dava konusu aracın ithalatçısının … A.Ş. olduğu tespit olunmuş, davacı vekilinin dürüstlük kuralına aykırı olmayan talebine istinaden HMK’nın 124. Maddesi gereğince taraf değişikliği yapılmıştır.
Buna göre açılan davanın davalısı … A.Ş. olup, dava öncesi arabuluculuk işleminin de davalı … A.Ş. ile yapılması gerekirken, uyuşmazlıkta pasif husumeti bulunmayan ve davada sıfatı bulunmayan … A.Ş. katılımıyla yapıldığından 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesindeki dava şartının gerçekleştiğinden söz edilemeyecektir. (İstanbul BAM 15. H.D. 2021/2245 E. 2021/1499 K. Sayılı 07/09/2021 tarihli kararı)
Davanın zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirilmeden açılması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş, oluşan vicdani kanıya göre Davacı tarafça açılan davanın, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 853,88-TL harç ile 5.929,60-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 6.783,48-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 6.702,78-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
5- HMK 124/3 maddesi uyarınca ilgili 3. kişi yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ilgili kişi … Ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekili ve davalı ve ilgili kişi vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip …
e-imza*

Hakim …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.