Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2022/317 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2022/317
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı bulunan … plakalı … marka araç, 29.04.2019 tarih ve saat 00:45 sıralarında Bayrampaşa mevkiinde seyir halinde iken arkadan gelen ve … idaresinde olan … plakalı kamyonet niteliğine haiz araç, ön kısmı ile önünde seyir halinde olan müvekkilinin aracının arka kısmına çaptığını ve çarpmanın etkisi ile müvekkili direksiyon kontrolü kaybedilerek çevre yolunun ortasında bulunan refüje ön kısmı ile çarptığını, bu nedenle müvekkilinin aracı hem ön kısımdan hem de arka kısımdan hasar alıp zarar gördüğünü, akabinde taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza tespit tutanağında … plakalı araç %100 kusurlu olduğunu bu sebeple araçta sebep olduğu hasardan doğan zararın tazmin edilmesi gerektiğini, kaza neticesinde … A.Ş tarafından … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, …’nın atamış olduğu eksper tarafından düzenlenen rapor neticesinde araçta meydana gelen hasarın toplamda 56,582.78 TL olduğu tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından kusurlu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında … poliçe no ile sigortacısı … A.Ş’ye işbu hasarın tazmini için başvurulduğunu, başvurularının reddedildiğini, davalı …, müvekkilin talebine ilişkin olarak 23.05.2019 tarihli cevap yazısında, “Kaza ile ilgili olarak ibraz edilen belgelere istinaden yapılan tetkik ve araştırmalar sonucu hasar tazminat talebinizin, meydana gelen hasarın beyan ile uyumlu olmaması nedeniyle karşılanamayacağını bilgilerinize sunarız.” dendiğini, verilen cevap hiçbir hukuki temele dayandırılmadığını ve gerekçelendirilmediğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili uyuşmazlığı düzenleyen 85.maddesi açık olup,” Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmünü amirdir. Ayrıca yine ilgili kanunun 91.maddesi hükmü gereği ” İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” denmekte olup müvekkilin uğramış olduğu maddi zararları işbu kanun çerçevesinde talep etme zarureti hasıl olduğunu beyan ederek; davalarının kabulü ile maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın araç hasarı zararı yönünden talep konusunu belirlemiş ve fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davacının belirsiz alacak davası açmakta menfaati bulunmadığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca davanın esasına girmeden doğrudan ve usulen reddini talep ettiklerini, kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 36.000,00-TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemeler poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta hasar dosyası müvekkili şirketçe incelenmiş olup, kaza ile beyanın uyumsuz olduğu tespit edildiğini, bu nedenle karşı yana herhangi bir araç hasarı tazminatı ödenmemesi gerektiği izahtan vares olduğunu,6102 Sayılı TTK.’nın 1447. Maddesine göre karşı tarafın zararla ilgili bilgi verme ve araştırma yapılmasına izin verme yükümlülüğü bulunduğunu, buna karşın, bu maddeye göre hareket edilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç hasarı talebine ilişkin karşı yanın yokluklarında aldırmış olduğu tespit raporu veya faturalar varsa bunun kabulünün mümkün olmadığını, fahiş hesaplamanın yer aldığı, herhangi bir amortismanın mahsup edilmediği ve ıskonto uygulanmadan hesaplamanın yapıldığı raporun/faturanın hükme esas alınmaması gerektiğini beyan ederek;zarar meblağının belirlendiği iddia edilmesine rağmen belirsiz/kısmi dava açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden reddine, talebin cevap dilekçelerinde belirttikleri ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, kazaya ilişkin görüntüler, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevabı, … no’lu hasar dosyası, ekspertiz raporu, … plakalı araca ait sahiplik bilgilerini gösterir trafik kayıtları, … plakalı araca ait sahiplik bilgilerini gösterir trafik kayıtları, sigorta poliçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/04/2019 tarihinde müvekkili adına kayıtlı bulunan … plakalı aracına seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarptığını, kazanın … plakalı aracın sürücüsünün kusuruyla meydana geldiğini, davalının atamış olduğu eksper tarafından düzenlenen raporda 56.582,78 TL hasar bedeli belirlendiğini ancak sigorta şirketi tarafından başvurunun reddedildiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL hasar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, kaza ile beyanın uyumsuz olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, aracın onarılması halinde onarıma ilişkin fatura ve diğer belgelerin dosyaya sunulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın tanık deliline dayandığı, davacı vekilinin 19/05/2021 tarihli tanık listesinde tanık isimleri olarak … ve …’ın isim ve adreslerini bildirdiği, Mahkememizce davacı tanıklarının dinlenilmesine karar verildiği, Mahkememizin 07/12/2021 tarihli celsesinde davacı tanığı …’in dinlendiği, beyanında davacıya ait … plakalı aracı kaza tarihinde kendisinin kullandığını, … istikametinden … istikametine doğru çevre yoluna çıkarken arkadan minübüsün çarpması sonucu orta refuja çarptığını beyan ettiği, davacı vekili tanık listesinde ismi bulunmayan … ‘nin dinlenilmesini talep etmişse de HMK’nın 240/2-2. Cümlesinde tanık listesinde gösterilmemiş olan kimselerin tanık olarak dinlenemeyeceği düzenlendiğinden … nin dinletilmesine yönelik talebin reddine karar verilmiş, diğer davacı tanığı …’a çıkartılan tebligatın iade gelmesi ve davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen yeni adresi bildirilmediğinden HMK’nın 240/3-2. Cümlesi gereğince tanık … ğın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları toplanan deliler, tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası ve öninceleme toplanan hususlar ve AYM’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek kaza ile hasar arasında illiyet bağı olup olmadığı, … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin varlığı ve miktarı ile hususunda makina mühendisi ve sigorta bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, makina mühendisi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 23/02/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;” Dosya içerisinde bulunan, … plakalı araca ait hasar fotoğraflarında aracın, orta refüje çarpmış olduğu, çarpmanın etkisiyle ön panjurunun, ön tamponun, radyatörünün, sağ-sol ön çamurluk davlumbazının zarar gördüğü, aracın kaza esnasında 102486 km’de olduğu, kaza ile hasar arasındaki illiyet bağının değerlendirmesinde; refüjde kullanılan bariyerde dava konusu aracın tampon demirinin orta kısmında çökmeye neden olacak bir yapı bulunmamasına rağmen, olan trafik kazasında … plakalı aracın ön tampon demirinin orta kısmında çökmenin olduğu kaza fotoğraflarında, kaza sonrası çekilen hasar fotoğraflarında ve davalı tarafın görevlendirdiği hasar incelemesi yapan firmanın çekmiş olduğu fotoğraflarda görüldüğü, refüjde kullanılan bariyer sacının orta kısmında dava konusu aracın tampon demirinin orta kısmına fotoğraflardaki gibi zarar verecek bir yapı bulunmamasından dolayı olduğu iddia edilen trafik kazası ile hasar arasında illiyet bağının olmadığı, hasar fotoğraflarına bakıldığında, olması gerektiği gibi hasarın şiddet merkezinin sağ ve sol köşe kısımlarında olmadığı, orta tampon demirinin kenar kısımlarının darbeye maruz kalmadığı, sağ ve sol çamurlukların bu derece bir darbede hasar alması gerektiği halde, sağ ve sol çamurlularda hiç hasar olmadığı (eksper raporunda geçen çamurluk davlumbazıdır. Çamurluk değildir.), ön far destek ayağının kırılması beklendiği halde, far destek ayaklarının zarar görmediği, sadece fotoğraflarda sol farın camının zarar gördüğü tespit edildiği, trafik kazasına bakıldığında ön taraftan darbe almış olmasına rağmen sürücü ve yolcu hava yastıklarının açılmadığı, iddia edilen dava konusu kazada sürücü ve yolcu hava yastıklarının açılması gerektiği halde hava yastıklarının açılmamış olmasından, olduğu iddia edilen trafik kazasının aslında olmadığı, zaten hasarlı olan aracın sigorta firmasından haksız kazanç elde etmek için, kaza süsü verildiği, aracın kaza mahalline hasarlı olarak getirilerek, bariyere hafifçe çarptırıldığı kanaatine varıldığı, dava konusu aracın renginin mavi değil beyaz olmasından, fotoğraflarda gözüken orta refüje aslında dava konusu aracın çarpmadığı, orta refüjdeki bariyer sacının eğilmesine mavi renkli bir aracın neden olduğu, orta refüj sacında bulunan mavi renkli aracın boya kalıntılarından, refüjdeki hasara dava konusu aracın neden olmadığı, iddia edilen kazadan önce zaten hasarlı olan orta bariyerin olduğu yere dava konusu aracın yanaştırılarak kaza süsü verildiği, dava konusu aracın arka tarafındaki hasarı gösteren fotoğraflarda arka taraflarda hiç yok denecek kadar sadece arka tamponda ufak bir çizik derecesinde hasar olmasına rağmen, arka camının kırıldığı, arka camının kırılmasına neden olacak bir hasarın olmadığı tespit edildiği, dava konusu … plakalı aracın hasar fotoğrafları incelendiğinde, motor kaputu ve arka bagaj kapağı zarar görmediği net olarak gözükmesine rağmen, hazırlanan ekspertiz raporunda, motor kaputu ve arka bagaj kapağının zarar gördüğü, değişmesi gerektiği ifade edildiği, eksper raporunun gerçek hasarı yansıtmadığı” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; 29/04/2019 tarihinde davacı adına kayıtlı bulunan … plakalı araca seyir halinde olan … sevk ve idaresindeki davalı … tarafından Zorunlu Mali Mesuliyet sigortalı olan … plakalı aracın çarpması ve hasarlanması iddiasına dayalı açılan hasar bedelinin tazminine yönelik davada; kaza tespit tutanağının araç sürücüleri arasında düzenlenmiş olduğu dosya üzerinden makina mühendisi ve sigorta bilirkişisinden alınan raporun dosyadaki delillerle uyumlu, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış ve kaza tespit tutanağında belirtilen kazanın oluş şekli, kaza sonrası olay yerinde çekilen fotoğraflar ve hasar onarımı esnasında hasarı gösterir fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde dava konusu araçta oluşan hasarların, dava konusu kazadan dolayı meydana gelmediği, hasarların kaza ile illiyet bağının olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 80,70 TL harcın, peşin alınan 59,30 TL’den mahsubu ile eksik 21,40-TL harcın davacıdan alınarak ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 1.000,00- TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*