Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/245 E. 2021/946 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/147 Esas
KARAR NO : 2021/943
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı kefilinde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, işbu sözleşmeye istinaden taksitli kredi kullandırıldığı, verilen kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi üzerine … Noterliğinin 21.03.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile hesabın kesilip kat edildiği, verilen (7) günlük süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyaları ile nakdi alacağın tahsili için ilamsız icra takibi açıldığı, davalı asıl borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiği ve takibin durduğu beyan ederek; temerrüt faizin GKS’nin 10.5 m. uyarınca %66 oranında belirlendiği, müvekkili bankanın 146.153,03 TL alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Takip konusu borçlar, … A.Ş ile alacaklı banka arasında arasında imzalanan bankacılık hizmetleri sözleşmesi neticesinde gerçekleşen şirket kredi kartı, kredili mevduat hesabı, ticari taksitli kredi borcuna ilişkin olduğunu ve davalının dilekçe ekinde sunduğu ihtarname ve kredi sözleşmesine ilişkin müvekkilin bu başvuruları ve sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzalamadığını, sözleşme ekinde bulunan Kredi Kartı Talep Belgesi ve Yatırım Hesabı Müşteri Tercihleri ve Mali Bilgiler Formu’nun içerikleri boş olup, müvekkili tarafından da imzalanmadığını, TBK 583/1. maddede “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz.” hükmü ile de azami miktarın sözleşmede belirtilmesinin bir geçerlilik şartı olduğu düzenlendiğini, kefilin sadace kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ve kefalet limiti ile sorumlu olduğunu, davaya konu borçlar için müvekkilinden alınan kefalet geçersiz olduğundan davanın reddi gerektiğini alacak dolayısıyla takip başlatılabilmesi için öncelikle hesap kat ihtarının yapılmış olması gerektiğini, hesap kat ihtarının müvekkiline tebliğ olmadığını, bu işlem gerçekleştirilmeden takibin başlatılması hukuka aykırılık teşkil ettiğini, geçerli bir kefalet ilişkisi olsa bile kefilden BSMV tahsil edilemeyeceğini, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununda düzenlenen “banka ve sigorta muameleleri vergisi” bankanın nakden veya hesaben tahsil ettiği paralar üzerinden alınan gider vergisi niteliğinde bir vergidir (6802 sayılı K., m. 28). Mükellefi bankadır (6802 sayılı K., m. 30). Buna göre davacı bankanın icra takibi sırasında talep ettiği BSMV gider vergisi niteliğindeki bu vergi olduğunu, Kefillerin gider vergisinden (BSMV’den) -yani hesap kesim tarihi ile temerrüt tarihi arasında işleyen akdi faizin BSMV.nden- sorumluluğu olmadığını belirterek; davanın, dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine, aksi takdirde, izah ettkikleri sebeplerden dolayı esastan reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2019/… esas sayılı icra dosyası, arabuluculuk son tutanağı, Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri, Şirket kredi kartı sözleşmesi, Hesap kat ihtarı, Ödeme planı, hesap ekstresi, kanuni takip ekstresi, … Noterliğinin 21.03.2019 tarih … yevmiye no’lu ihtarnamesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf borçlu davalıdan tahsili amacıyla genel krediden kaynaklanan banka alacağına ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı taraf kefaletin geçersiz olduğunu ve hesap kat ihtarının müvekkiline tebliğ edilmediğini, faizin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kefilden BSMV’nin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasının incelemesinde; davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine 146.153,03 TL borcun ödenmesi amacıyla 31/05/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçluya çıkartılan ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/09/2020 tarihinde icra takibine itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında taraf delilleri toplanmış, davacı tarafça sunulan genel kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, dosyamız arasına alınmış ve dosya kapsamı itibariyle Bankacı bilirkişiden alınan rapora göre; ” Davacı Banka ile dava dışı asıl borçlu … A.Ş arasında toplam 1.000.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalı kefilin müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğunu, davalı kefilin asıl borçlu şirketin yönetim kurulu başkanı ve temsilcisi/yetkilisi olduğu anlaşıldığından eş muvafakatine gerek olmadığı, davalıya çıkartılan hesap kat ihtarının iade edildiği, bu nedenle davalı/kefilin temerrüdünden söz edilemeyeceği, davalı kefilin takip tarihi itibariyle temerrüde düşmüş sayılabileceği, davacının TCMB bildirdiği en yüksek faiz oranı ve/veya faiz genelgesi ile deklere edilen %33 oranındaki faizin genel kredi sözleşmesinin 10.5 maddesi uyarınca %100 fazlası mertebesindeki %66 oranında temerrüt faizi talep ettiği, davacı bankanın borçlu cari hesaplara fiilen uygulanan akdi faiz oranlarını gösteren bir sistem raporu ya da döküman sunmadığı, ayrıca genel kredi sözleşmesinde akdi ya da temerrüt faiz oranının gösterilmediği, sözleşmenin 10.5 maddesi uyarınca takip konusu krediye fiilen uygulanan akdi faizin 2 katı mertebesinde %21,48×2=%42,96 oranında temerrüt faizinin uygulanabileceğini, davacı bankanın 128.502,53 TL asıl alacak, 5.597,14 TL işlemiş faiz, 279,86 TL BSMV, 135,00 TL masraf ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 135.120,53 TL alacağının bulunduğu, … kefaletiyle davalıya kullandırılan ve … tarafından dava tarihinden önce yapılan 106.690,56 TL ödeme bakımından, söz konusu ödemenin davalı şirket ve/veya kefili tarafından yapılmadığı, bu bakımdan gerek davacı banka gerek dava dışı … arasında akdedilen ek kefalet protokolü ve gerekse Bakanlar Kurulu kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takibe aynen devam edilebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu alacağa ilişkin taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari kredi olması ve dava dışı şirketin ve davalının davacı bankanın ticari müşterisi olması nedeniyle her iki tarafın ticari işiyle ilgili olması nedeniyle dava konusu ihtilafı çözmeye mahkememiz görevlidir.
Toplanan deliller, icra dosyası ve düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında dava dışı borçlu şirket ile davacı banka arasında kredi sözleşmesinin varlığı ve davalı borçlunun bu kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı hususunda ihtilaf olmayıp, ihtilafın davalının borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı ve davalının müteselsil kefil sıfatıyla takibe konu borçtan sorumlu olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından takibe itirazında borca ve faize yönelik itirazda bulunarak borçlu olmadığını ileri sürmüşse de, dava dışı borçlu şirketin asıl borçlu olarak davalının dava konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi ve kefalet ilişkisinin kurulduğu açık olup, takip konusu borcun davalı yönünden Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalının imzaya yönelik itirazının bulunmadığı, kefalet tarihi itibariyle davalının davalı şirketin ortağı olduğu bu nedenle eş rızası da gerekmediğinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve hesaplanan kefalet tutarı kapsamında borçtan sorumlu olduğu davacı tarafın dosyaya sunduğu genel kredi sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olmakla davalı tarafın itiraz ettiği miktar yönünden borcunun bulunmadığına ilişkin soyut iddia dışında takip konusu borcun doğmadığına ve itfa edildiğini ilişkin her hangi bir ispata yarar delil ibraz edememiştir. Davalı kefil yönünden kat ihtarnamesinin tebliğinin iade geldiği Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca İİK’nun 4949 sayılı yasayla değişik 68/b son cümlesinin kredi borçlusu yönünden uygulanması mümkün ise de kefiller yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle kefil yönünden takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü Mahkememizce kabul edilmiştir. Davacı taraf temerrüt faiz oranına itirazda bulunmuşsa da … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/… E. 2021/… K. Sayılı ilamı ve HGK nun 02.05.2019 tarihli 2017/… Esas ve 2019/… nolu kararında “Bankaların… ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınamayacağı “na karar verildiği, taraflar arasındaki sözleşmede de ayrıca bir faiz oranı da belirlenmediği gibi, davacı tarafından eldeki krediden başkaca daha yüksek bir oranda akdi faizle kredi kullandırıldığı belgelendirilmediğinden o halde, sözleşmenin 10.5 maddesi ve mevzuat gereğince bilirkişi tarafından fiilen kullandırılan krediye uygulanan %21,48 akdi faiz oranının %100 fazlası ile yapılan hesaplama ile %42,96 oranında temerrüt faizinin uygulanması gerektiğinden düzenlenen bilirkişi raporunda bulunan faiz oranı taraflar arasında düzenlenen sözleşme mevzuat ve içtihatlara uygun olmakla bu yöndeki itirazların reddine karar verilmiştir. Bu haliyle davacı tarafın takip konusu genel kredi sözleşmesinden dolayı davalıdan bilirkişi tarafından tespit edilen miktar ve faiz oranı yönünden alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun olması ve denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 128.502,53 TL asıl alacak, 5.597,14 TL işlemiş faiz, 279,86 TL BSMV ve 135,00 TL masraf ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 135.120,53 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 128.502,53 TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yıllık %42,96 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20’si (25.700,50 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
1-)Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile,
a)Takibin 128.502,53 TL asıl alacak, 5.597,14 TL işlemiş faiz, 279,86 TL BSMV ve 135,00 TL masraf ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 135.120,53 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 128.502,53 TL tamamen ödeninceye kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yıllık %42,96 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte aynen devamına,
b)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacağın %20’si (25.700,50 TL) oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.230,08-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 1.765,16-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.464,92-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 16.786,45-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru ve 1.765,16-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.824,46-TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan 850,00-TL Bilirkişi ücreti ve 65,00-TL posta giderinden ibaret toplam 915,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 845,92-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin kabul red oranına göre 1.220,34-TL’sinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine, 99,66-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
9-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.28/12/2021

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*