Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2021/676 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/244 Esas
KARAR NO : 2021/676
DAVA : Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, İpotek Terkini (Ticari İşletme Rehninden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 24/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin eski ortağı ve müdürü olan … olduğunu, davalının gerçekte hiçbir alacağı olmadığı halde, müvekkili şirket adına tescilli olan bir gayrimenkul üzerine kendisinin alacaklı olduğuna dair ipotek tesis ettirdiğini ve bu işlemi de hem borçlu şirket müdür hem de alacaklı asil sıfatıyla kendisi bizzat imza ettiğini, ardından şirketteki hisselerini …’ya devrettiğini, şirket aleyhine …. İcra Müd. 2020/ … E. Sayı ile icra takibine başladığını, iş bu icra takibinin davacı şirkete ulaşmadan her nasılsa kesinleştirildiğini, icra takibinden 11.03.2020 tarihinde haricen haberdar olduktan sonra ve şirket defterleri ve banka kayıtlarını incelendiğinde davalı eski müdürden şirkete herhangi bir borç girişi olmadığının görüldüğü ve 16.03.2020 tarihinde … İcra Hukuk Mahkemesi’ne 2020/ … E. Sayı ile tebligatın usulsüz olduğu ihbar edilerek gecikmiş itiraz yapıldığını, söz konusu dosyanın halen derdes olduğunu, davalının alacaklı olmadığı halde hangi niyet ve motivasyon ile bu işlemi yaptığını tam olarak bilmemekle beraber, eski ortak … ile yeni ortak … arasında bir süre gönül ilişkisi yaşandığı bilindiğinden, bu kötü niyetli hareketin aslında yeni ortak eski sevgili olan …’e zarar vermek amacıyla yapıldığı kuvvetle muhtemel olduğunu, ancak niyet bu olsa dahi borçlandırılan kişi … Danışmanlık tüzel kişiliği olduğundan, menfi tespit davası açılması da gerektiğini, diğer taraftan davalı … na … sicil numarası ile kayıtlı faal avukat olduğunu, davalının bu sıfatı yaptığı işlemin anlam ve sonucunu bilecek durumda olduğunu gösterdiğini, davalı alacaklı olmadığı halde müvekkili şirketi borçlandırdığını, bunu yaparken alacaklı ve borçlu sıfatıyla tek başına imza attığını, davalı taraf ile yapılan harici görüşmelerde bu işlemin amacının davalının …’dan alacaklarını teminata bağlamak olduğunu öğrendiklerini, ancak … böyle bir borcu kabul etmediğinden bu hususu dava açmadan çözmek de mümkün olmadığını, kaldı ki, müvekkil şirketin ortağının varsa, şahsi borcu müvekkil şirketin tüzel kişiliğinden talep edilemeyeceğini beyanla öncelikle teminatsız tedbir kararı verilerek … İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, … İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra dosyasının iptaline, İstanbul ili, … ilçesi, … Mah., … ada, … parsel … cilt no, B blok … Kat, … nolu bağımsız bölümlü taşınmaz üzerinde yer alan davalı lehine ipotek kaydının terkinine, davalının takip tutarının %20 si kadar kötü niyet tazminatını dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödemesine, yargılama masraflarının ve avukatlık ücretlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 07/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yetkilisi müvekkiline olan borçlarını açıkça ikrar ettiğini, davacı şirketin hisselerini tehdit baskı sonucunda ele geçirildiği için hisse devrinin iptali için dava açılmak üzere arabulucuya başvuruda bulunulduğunu, değerli gayrimenkule sahip olan davacı şirketin hisse devrinin bila bedel yapılması ve müvekkilinin şirket yetkilisinden alacaklı olması dahi menfi tespit talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ispata yeterli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı icra dosyası, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/ … esas sayılı dosyası, … Vergi Dairesi Müdürlüğü, … Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü kayıtları, … kayıtları, …’nin 27/12/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı, … Gazetesi kayıtları, … kayıtları, hisse devir sözleşmesi, pay defteri, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 02/04/2021 tarih 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı, feragat beyanları ve tüm dosya kapsamı.
… İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 621.300,00-TL asalı alacak, 195.071,18-TL faiz olmak üzere toplam 816.371,18-TL alacağa ilişkin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibini derdest olduğu, borçlu tarafça usulsüz tebligata ilişkin itirazda bulunulduğu, takibe dayanak ipotek belgesine göre İstanbul ili, … ilçesi, … mah., … ada, 3 parsel tapuya kayıtlı … blok … Kat, … bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın borçlu şirket tarafından alacaklı lehine 621.300,00-TL bedel üzerinden 28/12/2018 tarihinde ipotek verildiği, ipotek işleminin … Yön. Hiz. A.Ş. adına şirket yetkilisi … adına … Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (… oğlu) tarafından yapıldığı, alacaklı … adına … Noterliği’nin 27/12/2018 tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … (… oğlu ) tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan menfi tespit ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
Mahkememizin 12/10/2020 tarih 2020/… Esas 2020/… sayılı görevsizlik kararına karşı davacı tarafça İstinaf başvuru talebinde bulunduğundan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 02/04/2021 tarih 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamıyla ” Davacı şirket tarafından ;şirket eski müdürü olan davalının şirketi kendisine borçlandırarak lehine ipotek tesis ettiğini ileri sürülmektedir. İpotek akit tablosunun incelenmesinde de ,ipoteğin şirket adına müdür sıfatıyla davalı tarafından, alacaklı sıfatıyla da asaleten işlem yapılarak gerçekleştirildiği,uyuşmazlığın davacı şirket müdürünün şirketi temsil yetkisine dayanılarak yapılmış bir işlemden kaynaklandığı,işlemin geçersizliğinin ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.Şirketi temsil yetkilileri ile şirket arasındaki ilişki ,TTK da düzenlenmiştir. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğindedir. Davalı şirket müdürünün tacir sıfatını haiz olmaması nedeniyle davanın nispi ticari dava olarak değerlendirilip, görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Davacı vekilinin, asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü ilişkisi olduğuna yönelik istinaf nedeni yerinde değil ise de ,göreve ilişkin hususlar kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen incelenmek suretiyle davacı vekilinin istinaf başvusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiştir.
Yargılama sırasında tarafların sulh olduğunu beyan etmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılamamış, akabinde tarafların beyanı doğrultusunda tedbir nedeniyle dosyaya yatırılan teminatın iadesi talep edildiğinden ve davalı tarafça teminatın iadesine muvafakat edildiğinden davacı tarafça yatırılan teminat iade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 13/09/2021 tarihli dilekçe ile; dosyada tarafların sulh olduklarını, tarafların imzaladıkları sulh protokolü gereği edimlerin yerine getirildiğini ve davanın konusuz kaldığını, protokol gereği tarafların karşılıklı birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadıklarını beyanla feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili tarafından sunulan 13/09/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragati kabul ettikleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı yönündeki beyanları ile davacının dosyada mevcut vekaletnamesinin incelenmesinde davacı vekilinin feragata ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, feragat beyanı kesin hükmün sonuçlarını doğuran irade beyanı olduğundan, davaya konu hakkın özüne ilişkin vaki feragat nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan Harçlar Kanunu 22. madde gereğince davacı tarafın ilk celseden sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından maktu karar harcının 2/3’ü olan 39,53-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 10.570,73-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3- Dava türünün menfi tespit davası olması nedeniyle zorunlu arabuluculuğa tabi olmasa da davacı tarafça davadan önce arabuluculuğa gidilmesi tarafların arabuluculuk görüşmesi sonrasında anlaşamamaları nedeniyle arabulucuya kamudan ödenen giderin yargılama gideri olarak sayılmasına ve ödenen 1.320,00-TL arabulucu giderinin haksız çıkan taraf olan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı tarafça talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının, karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/09/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.