Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/234 E. 2022/212 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/234 Esas
KARAR NO : 2022/212
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin nezdinde … numaralı … Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalısı … San ve Tic. Ltd. Şti’nin malik ve sürücüsünün … olduğu … plaka sayılı aracın, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kusurlu kullanımı neticesinde hasar gördüğünü, eksper … tarafından yapılan incelemeler sonrasında hazırlanan 02.09.2019 tarihli ve … rapor numaralı Ekspertiz Raporunda, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağından edinilen bilgiye göre; 29/06/2019 tarihinde … plakalı sigortalı vasıtanın … Sokak, … mevkiinde park halinde iken, … yönetimindeki … plakalı aracın çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, şirketten alınan bilgi üzerine verilen adrese giderek sigortalı aracın ekspertizinin yapıldığını, yapılan ekspertizde vasıtanın sol arka çamurluğunun, sol stop bakalitinin ve sol arka köşe tamponunun hasarlandığı ve sol stop lambasının kırık olduğunun görüldüğünü, 16.09.2019 tarihinde hasar bedeli olan 2.414,94 TL ödendiğini, davaya konu sigorta hasarı müvekkili şirketçe ödenmiş olup, anılan hasardan sorumlu olan davalılar hakkında yasal süre içerisinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ve borçlular tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına itirazının iptaline ve takibin devamına, davalıların haksız itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı Türkiye Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve ZMMS sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, sigortalı araçta meydana geldiği iddia edilen hasarın tespiti uzman sigorta eksperi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, değer kaybının hasar olmadığını, Genel Şartlar’ın A.3.maddesi ile dolaylı zararlar teminat dışı bırakılmış olup, müvekkili şirketin olası değer kaybından da herhangi bir sorumluluğunun olmayacağının aşikar olduğunu, müvekkili şirketin değer kaybı talebine yönelik herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatı talebi haksız nitelikte olduğunu, her ne kadar davacı şirketin söz konusu kaza sonucu şahıslara belirli bir miktar ödeme yapmışsa da müvekkili sigorta açısından bu alacak likit nitelikte olamadığını, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, zamanaşımı def’i ve kesin hüküm itirazlarının dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmalarına, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesine karar verilmesini talep etmişitr.
CEVAP: Davalı … Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait araca ilişkin, … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ZMMS ve … Sigorta Şirketi tarafından yapılan ihtiyari mali mesuliyet sigortası bulunduğunu, bu sebeple davanın; … Mah. … Sok. No:31 … /İSTANBUL adresinde bulunan … Sigorta Şirketi’ne ihbar edilmesine, haksız, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame olan davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: İhbar Olunan … Sigorta Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının maddi hasar ve değer kaybı talebine ilişkin müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davaya konu kazaya karışan araca ait müvekkili şirket kayıtlarında kaza tarihini kapsayan ZMMS (Trafik) Sigortası Poliçesine rastlanılmadığını, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirkete 525491918 numaralı Motorlu Kara Taşıtları Birleşik Kasko Sigortası Poliçesi ile sigortalı olup bu poliçe kapsamında Artan Mali Mesuliyet teminatı bulunduğunu, ancak davacının müvekkili şirketçe söz konusu poliçe teminatı altına alınmış olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, belirtmek gerekir ki müvekkili şirketin bu sigorta kapsamında üçüncü kişilere verilen zararlardan sorumluluğu ancak trafik sigortası teminat limitini aşan kısım olursa söz konusu olabileceği, dava konusu maddi hasar ve değer kaybı talebi ise trafik poliçe teminat limitinde kaldığından (kaza tarihinde maddi zarar için teminat limiti araç başı 36.000-TL Artan Mali Mesuliyet teminatı işlerlik kazanmamakta olup dava konusu talep poliçe teminatı dışında kaldığını, müvekkili şirketin 2918 sayılı kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olup, işletenin sorumluluğu bulunmadığı hallerde müvekkilin herhangi bir sorumluluğundan söz edilemeyeceği açık olduğunu, müvekkili şirketin dava ile talep edilen zarar kalemi bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin, davadan ihbar dilekçesi ile haberdar olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada taraf olmadığını, HMK m.61 uyarınca hüküm tesis edilmemesini, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirket hakkında faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında hüküm tesis edilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası, 18.01.2021 tarihli Arabuluculuk son tutanağı, 29.06.2019 tarihli maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, 02.09.2019 tarihli ve … rapor numaralı Ekspertiz Raporu, hasar görüntülerini içerir 1 adet CD, … Sigorta Anonim Şirketi’nden gelen müzekkere cevabı(Hasar Dosyası ve Sigorta Poliçesi), Türkiye Sigorta Anonim Şirketi’nden gelen müzekkere cevabı(Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi), bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği sigorta bedeli yönünden sigortalısının haklarına halef olduğu gerekçesiyle davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, 29.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketinin sigortalısı sürücünün %100 kusurlu olması sebebiyle ödediği hasar bedelinin rücuen tazmini için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, davanın ihtiyari mali mesuliyet sigorta şirketine ihbar edilmesini, ayrıca dosya üzerinde kusur incelemesi yapılması gerektiğini belirterek tüm sayılan bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, haksız fiilden olacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca davacı tarafın KTK’nun 97. Maddesine göre dava açmadan önce müvekkil şirkete başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkil şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası uyarınca sigortalısının kusuru ile 3. Şahıslara verdiği zarardan poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, söz konusu alacak belirli olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasının celb edilerek incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalılar aleyhine davacı şirkete trafik sigortalı bulunan aracın uğramış olduğu hasar bedelinin rücuen tazmini talebinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan adi takip yolu ile icra takibine borçlu davalılar tarafından süresinde itiraz edildiği, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 18/01/2021 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.”
Yine sigortacının halefiyet durumu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında ”Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
TTK m.1481 “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer, Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur, (2) Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin halefıyet kuralı gereğince, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (3) Sigortalı veya zarar gören, birinci fıkra gereğince sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa sigortacıya karşı sorumlu olur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sigortacının düzenlediği poliçe ile üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra sigortalının halefi olabilmesinin birinci şartı sigorta tazminatının (gerek 6102 Sayılı TTK Md.1472, gerekse 6762 sayılı TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi ve Md. 1381 ‘e göre) gerçek hak sahibine ya da onun gösterdiği kişiye; geçerli bir poliçe kapsamından ve “poliçe genel+özel şartları ile çelişmeyen” rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkan zarar için ödeme yapmış olmasıdır. Bu şart ile bir arada bulunması gereken ikinci şart ise, sigortacının sözleşmeye uygun olarak ödeme yaptığı sigortalının, sigorta zararı için üçüncü şahıslara karşı bir tazminat talebi hakkına sahip olmasıdır ve bu talep hakkı sigorta tazminatını ödeyen sigortacıya yaptığı ödeme paralelinde Kanun hükmü gereği geçer.
Halefiyetin tüm şartlarının bir arada gerçekleşmiş olduğu durumlarda, ayrıca temerrüt tarihi keşide edilmemiş olsa bile, sigortacının rücuen tazminat alacağına (Y.L1. HD. 11.10.2004 Tarih, 2004/570 E- 2004/9618 K. Sayılı kararında; “TTK. (Eski m.1301’de) 1472 maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu nedenle sigortacının 3. Şahıslara rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek yoktur. Bu durum karşısında mahkemece, davacının ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi talebinin de kabulüne karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçelerle dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denmek suretiyle tesis edilen hükümde de vurgulandığı gibi) sigortalıya yapılan ödeme tarihinden başlamak suretiyle faiz talep edilebilecektir.
Sigortacının, sigorta ettirene halef olabilmesi için öncelikle gerçekleşen riziko bedelini sigortalısına ödemesi gerektiğinden, davacının dava dışı sigortalıya 16/09/2019 tarihinde ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
Bilirkişiler Makine Mühendisi … , Sigorta Uzmanı … ve Adli Trafik Bilirkişi … tarafından düzenlenen 03/01/2022 tarihli heyet raporunda özetle; ” 29/06/2019 günü saat 18:50 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak üzerinde seyir halindeyken aracın sol arka köşe kısımlarıyla, park halinde bulunan … plakalı aracın sol arka kısımlarına çarpması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiş olup, bu kazanın oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü …’ın; Karayolları Trafik Kanununun 47.maddesi d) fıkrası, 52.maddesinin b) fıkrası ve 84.maddesinin l) fıkrasını ihlal ederek; Karayolunda araç ile seyir halindeyken, trafik güvenliği ve düzeni ile olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak, ani gelişebilecek trafik olgularına karşı dikkatli ve tedbirli olarak, aracının hızını, aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu üzerinde kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpmamak zorunda olduğu halde, bunlara riayet etmediği, bu suretle sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi … Sokak üzerinde seyir halindeyken aracının sol arka köşe kısımlarıyla, park halinde bulunan … plakalı aracın sol arka kısımlarına çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda meskun mahalde, aracının hızını, aracın teknik özelliğine, görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı ve park halindeki araca güvenli ve yeterli bir mesafeden daha fazla yaklaşarak, kontrolsüz davranışları nedeniyle, gidiş istikametine göre yolun sol tarafında park halinde bulunan … plakalı araca çarptığı ve bu şekilde asli kusur ihlali yaparak kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından dava konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında, %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU, … plakalı araç sürücü …’ın aracı kapı önünde park halinde olduğundan dava konusu trafik kazasında trafik kuralı olarak uymak zorunda olup da ihlal ettiği herhangi bir Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığı anlaşıldığından meydana gelen trafik kazasında KUSURUNUN OLMADIĞI,
Hasar ve Değer Kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise, dava konusu … plaka sayılı aracın 2008 model … … marka model araç olduğu, söz konusu kazalı aracın Motor No: … Şase No: … olduğu, söz konusu kazalı aracın kaza tarihinde 291,436 km de olduğu, dosya muhteviyatına … LTD.ŞTİ. tarafından tanzim edilmiş olan 02.09.2019 tarih ve … no.lu Ekspertiz Raporunda dava konusu araçta KDV hariç ve işçilik dahil 2.230,00 TL hasar oluşmuş olduğunun belirtilmiş olduğu, dosya muhteviyatında … Firması tarafından tanzim edilmiş olan 17.07.2019 tarih ve … no.lu ve KDV dahil 348,09 TL bedelli fatura tanzim edilmiş olduğu, Söz konusu kazalı aracın Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre 5 (Adet) adet geçmiş hasar kaydının bulunduğu, söz konusu hasarların; 14.08.2017 4 ERP- ÇARPMA- 4.244,00 TL, 24.03.2017 4 ERP ÇARPMA -698,00TL, 28.02.2016 4 ERP ÇARPMA -1.629,00TL, 06.06.2011 – ÇARPIŞMA – 819,00TL, 14.11.2008- ÇARPMA- 600,00-TL olduğu, söz konusu kazalı aracın kasko değerinin kaza tarihi itibariyle 31.833,00-TL olduğu, bu değer üzerinden yapılan hesaplama sonucunda değiştirilmesi ve onarılması gereken parçaların genel toplam değerinin 2.383,74-TL olduğu, yapılan hesaplamalar sonucunda değer kaybının ise 750,00-TL olduğu,
Sigorta yönünden yapılan değerlendirmede, dosya kapsamında 3 farklı sigorta sözleşmesinden bahsedildiği, buna göre ilk poliçede davacı tarafından … plaka numaralı araç için düzenlenen … numaralı Kasko Poliçesi; işbu poliçe ile Sigortalının Sigortalı menfaatinde çarpma, çarpışma vb. kaza risklerini temin edecek şekilde örülmüş ve ek teminatlar ile güçlendirilmiş olduğu, ilgili araç kaza tarihinde park halinde iken zarar görmüş ve davacı sigorta şirketince hasar tanzim edilmiş olduğu, İkinci poliçe ise, Davalı Türkiye Sigorta tarafından düzenlenen … numaralı Trafik Poliçesi olup sigorta konusu … plaka numaralı araç olduğu, üçüncü poliçenin ise yine … plakalı araç için ihbar olunan … Sigorta tarafından düzenlenen ve teminat kapsamında ihtiyari mali mesuliyet teminatı bulunan poliçe olduğu, … Plakalı aracın Trafik Poliçesi teminat limitini aşan hasarlara karşı Kasko Poliçesi İhtiyarı Mali Mesuliyet teminatının devreye girebileceği, bu anlamda heyetimiz tarafından tespit edilen hasar tutarının Trafik Poliçesi Limitleri dahilinde kaldığı, yine bu anlamda ihbar olunan … Sigorta tarafından düzenlenen Kasko Poliçesine isabet edecek yönde bir tazminat miktarı olmadığı, I. Şahıs sorumluluk limitinin davalı Türkiye Sigorta teminat kapsamında değerlendirileceği,
Sonuç olarak; … plakalı kamyonun sürücüsü …’ın; Karayolları Trafik Kanununun 47.maddesinin d) fıkrası ve 52.maddesinin b) fıkrası ile 84. maddesinin 1) fıkrasını ihlal ederek; meydana gelen trafik kazasında, %100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU, park halindeki … plakalı aracın sürücüsü …’ın; meydana gelen trafik kazasında KUSURUNUN OLMADIĞI, dava konusu araçta basit işçilik ile giderilebilecek hasar oluştuğu ve bu kapsamda KDV ve işçilik dahil 2.383,74 TL civarında hasar meydana gelmiş olduğu, davacının, en fazla Sigortalısının haklarına halef olduğu hasar miktarınca ve I. Şahsıların Sorumluğu/kusuru oranında rücu kabiliyetine hak kazandığı, İhbar olunan … Sigorta’nın düzenlemiş olduğu poliçeye isabet eden bir hasar bulunmadığı, dolayısı ile sorumluğunun bulunmadığı, tazminat kalemlerinde, “Değer Kaybı” ile ilgili bir ödeme bulunduğunun tespit edilemediği, bu anlamda ilgili rücu tutarının değer kaybı hariç zararlardan oluştuğu” yönünde görüş beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dosya kapsamına uygun, denetime ve kanaat edinmeye elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen hasara davalı şirkete sigortalı olan aracın %100 kusuru ile neden olduğu, hasar gören aracın onarımı için yapılan hasar ödemesinin piyasa rayiç bedeline uygun olduğu, hasar bedelini sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesi kapsamında sigortalısının haklarına halef olduğu, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminat bakımından zararın meydana gelmesinde dava konusu trafik kazasına neden olan aracın maliki olan davalı şirketin ve kusurlu araç sürücüsünün sorumlu olduğu ve hasar bedelini ödemesi gerektiği ancak bilirkişi raporunda da sabit olduğu üzere davacı sigorta şirketinin değer kaybına ilişkin yapılan bir ödeme olmadığı anlaşıldığından yalnızca davacının hasar bedeli yönünden talep hakkı bulunduğu anlaşılmış, dosyanın mevcut halinde davalı araç maliki ile beraber … A.Ş’ nin 2.383,74-TL maddi tazminattan ödeme tarihi olan 16.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte sorumlu olacağı, davacı tarafça hasar bedeli olarak sigortalısına ödediği miktar üzerinden davacı tarafın borçlu davalılar aleyhine başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalılar … A.Ş. Ve … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali ile, takibin anılan borçlular yönünden aynı koşullarla devamına, takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına, dava konusu alacak yapılan ödeme ile belirli hale geldiğinden koşulları oluşan %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalılar tarafından 2.383,74-TL asıl alacak ve 134,99-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.518,73-TL alacağa yönelik yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalılar yönünden ….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrüre neden olmamak üzere belirtilen miktar yönünden takip tarihinden itibaren kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Hükmolunan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 476,74-TL icra inkar tazminatının borçlu davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 172,05 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 59,30 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 112,75 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği 2.518,73- TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T tarifesi gereği reddedilen miktarı geçemeyeceğinden 32,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin/nisbi harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 205,00 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.605,00 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.571,34 TL lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320-TL’nin kısmen kabul, kısmen red oranına göre 1.302,94 TL nin davacıdan, 17,06 TL nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
8-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava değeri itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır