Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2021/562 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/233 Esas
KARAR NO : 2021/562
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2011
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizden verilen 05/03/2013 tarih ve 2011/… Esas 2013/… sayılı kararı Yargıtay, … Hukuk Dairesi’nin 09/12/2015 tarih ve 2015/… Esas , 2015/… Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalılardan … arasında, … firmasına ait video konferans sistemlerinin ithalatı, Türkiye’ de pazarlanması, satışı, kurulumu ve teknik destek hizmetlerinin verilmesine ilişkin 22.05.2007 tarihinde sözleşme yaptığını, ilgili sözleşmenin davalı her iki firmanın haksız rekabet oluşturan hukuka aykırı işlemleri, nedeniyle … tarafından 12.04.2010 tarihinde feshedildiğini, 12.07.2010 tarihinde de yürürlükten kaldırıldığını, davalılardan … A.Ş diğer davalı …’nin aynı ürünlerini ithalatı, Türkiye’de pazarlanması, satışı, kurulumu ve teknik destek hizmetlerini veren bir başka firma olup …’nin Türkiye’deki yetkilisi ve temsilcisi olduğundan acentelik hükümleri gereği TTK 117/3 bakımından …’yi temsilen de bu davanın tarafı olduğunu, davalı şirketlerin, davacı şirket aleyhine birlikte hareket ederek, haksız rekabet oluşturacak ticari kural ve teamüllere aykırı eylemlerde bulunduğunu, davacı şirketi maddi ve manevi zarara uğratıklarını, davacı şirketin 2007 yılından bu yana davalı … ile yaptığı anlaşma gereği … markalı ürünler ile Türkiye’de çeşitli çalışmalar yapmış projeler geliştirdiğini, davalı şirketin, davacının Türkiye’de iş yapmaması konusunda gönderdiği mail ve fakslarla davacı şirketin çeşitli projelerden çekilmesini istediğini, …’nin davacının proje sunduğu müşterilerinin bilgilerini ve proje detaylarını … A.Ş ile paylaşmak ve davacı aleyhine kullanmak suretiyle, davacıya ait sırları ifşa ederek ve … A.Ş ile birlikte hareket etmek suretiyle davacıyı birçok projede devre dışı bıraktıklarını davalıların, davacının teklif sunduğu firma ve kurumlara mail ve faks göndermesi sonucu davacı şirketin iş ve itibar kaybına uğradığını, …’nin bölge yetkilisi … davacı şirket ile yapılan sözleşmeyi hiçe sayarak davacının … firması ile çalıştığı projede davacının sonuca ulaşmasının engellemek amacıyla, davacının … ürünlerini satma yetkisinin olmadığını bildirerek ürünlerin alımı için … A.Ş’ye yönlendirme yaptığını davacı şirketin yetkili olmadığı, kaliteli hizmet veremeyeceği gibi birçok mesnetsiz iddia ile davacının iş yaptığı firmalara mailler gönderdiklerini, davacı şirketin … leri için geliştirdiği projede, … Yetkilisi … bu proje dâhilinde … ürünlerinin davacı şirket tarafından teklif edilmemesi gerektiğini bildirdiğini, ayrıca … A.Ş yetkilerinin, … tarafından haksız olarak edilen bilgilerle öğrendikleri davacının iş yaptığı diğer il sağlık Müdürlüklerine mail göndererek, … Aş’nin Türkiye’de tek yetkili distribütör olduğunu başka hiçbir kurumun ve kuruluşun Türkiye’de satış yapma, servis ve ürün garantisi verme yetkisinin olmadığını, ilgili ürünlerin kendilerinden tedarik edilmesi gerektiğini bildirdiğini, davacı şirketin bu hususları 15.03.2011 tarihinde ve daha sonrasında il sağlık müdürlüklerinin ve diğer şirketlerin davacı şirkete ilgili yazışmaları göndermesi ile öğrendiğini belirterek davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen 1.000,00TL maddi ve 20.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile tahsiline, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle;
Davanın, davalı … Aş’ye yönelik olarak, TTK md 117/3 hükmüne istinaden, diğer davalının acentesi sıfatıyla temsilen yöneltilmiş olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacının, davalı … A.Ş ile diğer davalı arasındaki temsilcilik ilişkisinden kast ettiği “acentelik” ilişkisini yazılı olarak ispat etmesi gerektiğini, davalı … A.Ş ile diğer davalının TTK’da tanımlandığı üzere bir acentelik ilişkisi söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde, soyut iddialarının yanı sıra birtakım eylemlerden bahsederken, davalının sorumluluğunu iddia ettiği dava dilekçesinde bu yönde açıklık olmaması nedeni ile kabul edilmemesi ve davacıya açıklama yaptırılması gerektiğini, zamanaşımı yönünden, TTK’nın haksız rekabeti düzenleyen ilgili hükümlerinin incelenmesinden, haksız rekabete ilişkin 1 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduklarını, davacının söz konusu zaman aşımı bertaraf etmek adına olaylardan 15.03.2011 tarihinde haberdar olduğunu iddia etmekte ise de, herhangi bir tacirin başarısızlıkla sonuçlanan iş ve işlemlerinin hangi sebeplerle başarısızlığa uğradığını 2 sene geçtikten sonra öğrenmesinin mantıklı olmadığını, davacının, davalıların birlikte hareket ederek haksız rekabet oluşturup, kendisini zarara uğrattığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, davacının dava dilekçesindeki iddiaları soyut iddialar olduğundan kabul edilemeyeceğini, davacı tarafça iddia olunan iki olaya ilişkin bir takım yazışmaların ve faksların mevcudiyeti iddia edilmişse de bu belgelerin dosyaya sunulmadığını, hukuki kıymeti olmayan veya davaya esastan etki etmeyecek bir takım yazışma ve fakslara dayanılarak davalının sorumluluk altına sokulmasının yasal olarak olanaksız olduğunu, davacının … firmasına gerçekleştireceği satışlara ilişkin iddialarının gerçek dışı olduğunu, … firmasfnın küresel ölçekte en büyük sigara üreticilerinden biri olup, böyle bir şirketin telkinlerle satın almalar yapacağı iddiasının bu şirketin kurumsal ve ciddi yapısına aykırı bulunduğunu, kaldı ki … firması’nın satın almalarını davalılardan değil davacı şirketten yaptığını, diğer taraftan davalı şirketin … firmasına mal satmaya çalışmasının serbest piyasa ekonomisinin gereği olduğunu, davacının İl Sağlık Müdürlüklerine ilişkin iddiasına ilişkin olarak, diğer davalı tarafından haksız olarak ifşa edilen bilgilerle öğrendikleri, davacını iş yaptığı diğer tüm İl Sağlık Müdürlüklerine e-mail göndererek davalı … A.Ş’nin tek yetkili distürübütör olduğunu, başkaca hiçbir kurumun Türkiye’de servis ve ürün garantisi verme yetkisinin olmadığını, ilgili ürünlerin yalnızca kendilerinden tedarik edilmesi gerektiği iddialarının gerçek dışı, ispata muhtaç iddialar olduğunu, davacı şirketin bu bilgilerin davalı şirkete nasıl aktarıldığını ve davalının bu bilgilerden nasıl istifade ettiğini açıklamalı ve ispat etmesi gerektiğini, İl Sağlık Müdürlükleri birer kamu kuruluşu olup her türlü mal ve hizmet alımını 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yaptığını, davacının dava dilekçesinde davalıların davranışlarından ötürü bir takım sözleşmelerin fesh olunduğunu iddia etmekte ise de sözleşmelerin davacının ihale şartnamesine uygun hareket etmemesi sebebiyle mi yoksa davalıların fiilleri neticesinde mi fesh olunduğunun belirsiz olup, davalıların bu olayda herhangi bir dahli olmadığını, esasen, davacı tarafından, bu olayda ispata yönelik hiçbir belge de sunulmadığını, … Ş.V’nin ürünlerini davalı … A.Ş’den alması için davacıyı davalı … AŞ ile söyleşme imzalamaya zorladığı, davacının bunu kabul ettiği fakat davalı … A.Ş’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi sonucu piyasada devre dışı bırakıldığı iddiasına ilişkin olarak da … AŞ’nin davacı ile sözleşme imzalama zorunluluğu bulunmadığını, bu hususun sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olduğunu belirterek, öncelikle davanın husumet ve zamanaşımı yönünden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E. 2013/… K. Sayılı ilamı ile 25/03/2013 tarihinde “Davacının davasının maddi tazminat talebi yönünden 30.000,00-TL üzerinden kabulü ile bunun 1.000,00-TL sinin dava tarihinden itibaren, 29.000,00-TL sinin ıslah tarihi olan 14/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” karar verilmiştir, Davalı … A.Ş’nin temyiz istemi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/13491 E. 2015/13278 K. Sayılı ilamı ile “Dava, haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça ” …. adına temsilen, kendi adına asaleten … A.Ş.” şeklinde belirtilerek husumet yöneltilmek suretiyle dava açıldığı ve her iki davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği iddia edildiğine ve davada iki ayrı davalı bulunduğuna göre, mahkemece hüküm fıkrasında, hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarının “davalıdan alınıp davacıya verilmesine” ifadesine yer verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2015/13491 E. 2015/13278 K. Sayılı ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma öncesi taraf vekilleri delillerini dosyaya sunmuşlar, sunulan deliller ile tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek davalının haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı ve bu sebepten davacının maddi zararının bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti ile maddi zarar miktarının hesaplanması yönünden dosya konusunda uzman resen seçilen bilirkişiler Prof Dr … ve m.müşavir … ‘dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bu bilirkişilerce 24/04/2012 havale tarihli bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defter kayıt ve belgelerinin incelendiği, TK 56. madde çerçevesinde davalıların fiilinin haksız rekabet teşkil ettiği ayrıca davacı zararının tespitinin yapılamadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilince bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, itirazlar doğrultusunda inceleme yapılıp ek rapor aldırılması için dosya aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve 14/12/2012 havale tarihli ek bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu görülmekle bu raporda özetle; davacının ürün başına satış karının 2.697,06 TL olarak hesap edildiği ve davalıların çıkardıkları engeller ile davacının satış gerçekleştiremediği 5 İl Sağlık Müdürlüğü için 2.697,06 TL x 5 = 13.485,30 TL kar kaybının hesaplandığı, davalı şirket tarafından ürün satışı yapılan 67 tane İl Sağlık Müdürlüğü için kar kaybına dayalı tazminat yönünden 2.697,06 TL X 67 = 180.703,02 TL kar kaybının hesaplandığının tespit edildiği görülmüştür.
Davanın 25/12/2012 tarihli celsede takipsiz bırakıldığı ve sonradan yenilendiği görülmekle davalının husumet, ehliyet ve zamanaşımı itirazlarının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 14/03/2012 havale tarihli ıslah dilekçesini sunarak maddi tazminat talebini dava dilekçesinde 1.000 TL olarak talep ettiklerini, ancak maddi tazminat taleplerini 29.000,00 TL daha arttırarak 30.000,00 TL ye çıkarttıklarını ve 29.000,00 TL yönünden ıslah harcınıda yatırarak davayı ıslah ettiklerini bildirdiğinden ve davacının maddi zararının ek bilirkişi raporu ile 180.703,02 TL olarak hesaplandığı, ayrıca davacının dava dilekçesinde fazlaya ait haklarını saklı tuttuğu, davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği ve bu sebeple davacının maddi zararı ile ticari itibarı açısından manevi zararlarının oluştuğu görülmekle, davacının davasının ıspatlandığı kanaatiyle; davalı … A.Ş’nin dava sırasında iflasına karar verildiği ve…. İflas Müdürlüğünün 2017/… İflas sayılı dosyasında davacının alacağının sıra cetveline kaydının yapıldığı bu nedenle davalı … A.Ş yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının davalı …’ye yönelik maddi tazminat talebi yönünden; davanın 30.000,00-TL üzerinden kabulü ile bunun 1.000,00-TL sinin dava tarihinden itibaren 29.000,00-TL sinin ıslah tarihi olan 14/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, davacının davalı …’ye yönelik manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davalı … A.Ş yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının alacağın iflas masasına kaydedildiği ve konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-)Davacının davalı …’ye yönelik maddi tazminat talebi yönünden; davanın 30.000,00-TL üzerinden kabulü ile bunun 1.000,00-TL sinin dava tarihinden itibaren 29.000,00-TL sinin ıslah tarihi olan 14/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-)Davacının davalı …’ye yönelik manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.732,40-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 311,85-TL peşin ve 432,00-TL ıslah harcı olmak üzere 743,85-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.988,55-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-)Davacı lehine maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.500,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı lehine manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Davalı … lehine reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine,
8-)Davacı tarafça yatırılan 18,40- TL başvuru, 311,85-TL peşin harç ve 432,00-TL ıslah harcı olmak üzere üzere toplam 762,25-TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-)Davacı tarafından yatırılan 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti ve 241,50-TL posta giderinden ibaret toplam 1.441,50 -TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 1.153,20- TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
10-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve …’ vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip … Hakim …
¸e-imzalı ¸e-imzalı