Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/231 E. 2023/7 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/231 Esas
KARAR NO : 2023/7
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından sunulan 13/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketinin, … A.Ş. ‘ni devraldığını ve şirketin ismini … A.Ş. olarak değiştirdiğini, Müvekkil şirketinin, … İnternet A.Ş. ‘nin alacaklarını da kül halinde devraldığını, işbu sebeple … A.Ş. tarafından verilen hizmetler ve kesilen faturalar da müvekkil şirket bünyesine geçmiş bulunduğunu, müvekkilinin; … A.Ş. internet ortamında reklam satışı yayını ve takibi yapan ….com.tr sitesinin yayıncısı olduğunu, müşterileri tarafından verilen reklamları internet sitesinde doğru zamanda doğru kullanıcı kitlesine ulaştırmayı amaçladığını, hedef kitlesine dijital mecralarla seslenen markalar; display, mobil, online video, sosyal medya, performans odaklı dijital pazarlama faaliyetleri ile doğru zamanda, doğru yerde bulunur ve en doğru yayıncılarla hedefine ulaşılması için ….com.tr sadece reklamın yayınlanması ile yetinmeyip müşterilerine markalarına doğru mecranın belirlenmesi, bunun reklam verenlere sunulması, raporlama ve performans süreçlerinde uzman kadrosu ile de hizmet verdiğini, reklam verenlerin en iyi sonuca ulaşması için, seçkin yayıncı ağı, profesyonel çözümleri ve doğru analizleriyle sektörün 15 yıldan beri 1 numarası olmaya devam ettiğini, borçlu firmanın, müşterilerinden ve çözüm ortaklarından aldığı ilanlarını müvekkil şirket aracılığı ile internet ortamında yayın yapan internet sitelerinde yayınlattığını, Müvekkil firma ile davalı … … arasındaki ticari faaliyet uzun yıllara dayandığını, hali hazırda iş bu dava dilekçesi hazırlanırken dahi devam ettiğini, müvekkil firma ile davalı arasındaki bu ticari ilişki çerçevesinde tahsil edilemeyen alacaklar için değişik zamanda çeşitli mecralarda görüşmeler ve toplantılar yapılmış olmasına rağmen müvekkil şirket huzurdaki davaya konu faturalara ve cari hesaba dayalı alacaklarını bugüne kadar tahsil edemediğini, müvekkilinin 2018 yılından beri borçlu şirkete reklam hizmeti verdiğini, anılan tarihten bu yana borçluya çeşitli miktarlarda muhtelif faturalar keşide edildiğini, işbu faturalar usülüne uygun olarak düzenlendiğini ve davalı borçluya tebliğ edildiğini, edimini yerine getirmeyen davalı borçlu, faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği gibi herhangi bir ayıp bildiriminde de bulunmadığını, müvekkil firmanın davalı borçluya kesmiş olduğu faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının toplam bedelinin 2.318.186,64 TL olduğunu, borçlu davalı ile müvekkil firmanın tahsilât ekibinin yapmış olduğu görüşmeler tüm çabalara ve olumlu yaklaşımlara rağmen ödenmediğinden borçlu davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, bu sefer de borçlu şirketin takibe itiraz ettiğini, borçlunun defalarca müvekkil şirket çalışanları tarafından arandığını ancak olumlu bir yanıt alınamadığını, müvekkil şirketin son olarak arabuluculuğa başvurduğunu ancak herhangi bir sonuç çıkmadığını, bu sebeplerden dolayı; davalı adına kayıtlı araçların ve taşınmazların tespiti halinde dava sonuna kadar ihtiyati tedbir şerhi koyulmasına karar verilmesini, davalı-borçlunun itirazının iptaline, takibin 2.318.186,64 TL’den devamına,%20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 05/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkilinin ticari ilişkisi müvekkil şirketin kurulduğu tarih olan 2014 yılına kadar dayandığını, tarafların uzun süreden beri devam eden ve hatta halen süren ticari ilişkisinde davacı şirket devrinin gerçekleşmesi ve müvekkilin doğrudan iletişimde olduğu neredeyse tüm çalışanlarının ayrılması neticesinde anlaşmazlıklar söz konusu olduğunu, taraflar arasında yazılı anlaşma olmamakla beraber gerek sektördeki teamüller gerekse taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereği müvekkilin süre gelen pek çok hakkı ve alacağının olduğunu, davacı şirket bünyesinde bahsedilen değişiklikler nedeniyle müvekkilin pek çok hakkı yansıtılmadan ve mutabakat sağlanmadan 3.191.723,06TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacının görüşmeler devam ederken mutabakat sağlanmadan huzurdaki davayı açtığını, davanın 2.318.186,64TL üzerinden açılmış olması davacının müvekkilin haklı olarak ortaya koyduğu taleplerinden bazılarını dikkate aldığını gösterdiğini, reklam ve başkaca birkaç sektörde “risturn” alacağı olarak nitelendirilen ve yapılan satış ya da hacmin belirli bir yüzdesinin iadesi anlamına gelen alacak uygulaması dijital reklamcılıkta da yer aldığını, Google, Facebook gibi uluslar arası şirketler tarafından da yapılan bu uygulamada reklam alanı/networkü sahibi şirketler tarafından reklam verenler ya da reklamverenler adına hareket eden ajanslar lehine verilecek reklam meblağı üzerinden belirli bir % ile hesap edilerek reklamverene iade yapılması gerektiğini, taraflar arasındaki yazışmalarda da görüleceği üzere müvekkilin 2018 yılında bu yana alacağı 399.106,00TL+KDV turarında risturn alacağı biriktiğini, müvekkilin risturn oranı her sene değişiklik göstermekle beraber aran oranlarda anlaşılmış ve 2019 senesinden itibaren %26 olarak belirlendiğini, davacı taraf bir önceki sene belirlenen tutar dahi %22 olmasına rağmen devam eden seneler için risturn oranını %20 olarak belirlediği tek taraflı olarak beyan ettiğini ve mutabakat sağlanmadan da risturn faturası kesilmemesini aksi halde kabul etmeyeceğini söylediğini, müvekkilinin risturn alacağı halen mevcut olup, davacı tarafça da kabul edilen bu alacağın müvekkil şirket borcundan mahsubu gerektiğini, dijital reklamcılık sektöründe de gerek fiyat avantajından faydalanmak, gerekse yapılacak işlemlerin hacmini öngörebilmek adına paket faturalar kesilmekte, yayınlanan reklam maliyetleri bu fatura bedellerinden düşülmekte ve bakiye kalması halinde de iade faturası düzenlendiğini, davacı ile çalışmalarda yüksek tutarlı paket faturalar kesildiğini, ancak bu faturalara ilişkin bazı reklamların tüketilmediği taraflar arasındaki yazışmalarda da sabit olduğunu, tüketilmeyen reklama dayalı 480.383TL’nin KDV’si ile birlikte davacı tarafa iadesi gerektiğini, taraflar arasında da görüşülmekte olduğunu ve davacı tarafça 7 eşit taksitte iade faturası kesilmesi halinde kabul edileceği bildirildiğini, taraflar bazı kampanyalar ve reklam modelleri özelinde ayrı anlaşmalar yapmakta olduklarını ve anlaşmalar çerçevesinde yapılan yayın kadar müvekkile bedelsiz reklam hakkı tanındığını, müvekkilinin bazı kampanyalarda %5 ila %6 oranlarında yayın hakkının mevcut olduğunu, bu bedelsiz yayın hakları da müvekkile kullandırılmadığını, 577.668TL tutarında bu yayın haklarının da borçtan mahsubu gerektiğini, davacı tarafça mutabakat yolları kapatıldığını ve kasıtlı olarak süreç sürüncemede bırakılarak müvekkilinin haklarına ilişkin fatura kesmesi dahi kabul edilmediğini, davacı piyasadaki hakim rolünü kullanarak müvekkile reklam yayınlarını devam ettirmek için bahsedilen alacakları hiç yokmuş gibi, müvekkilin alacakları yansıtılmamış cari hesap üzerinden 513.624,92TL tutarında fahiş bir vade farkı yansıttığını, davacının sebepsiz zenginleştiğini, vade farkı düzenlenen tarihteki alacağının hesaplanarak fazla tutarın müvekkile iadesi gerektiğini, müvekkili şirketin sadece davacı şirketten değil, davacı şirketin bağlı şirketlerinden de alacaklı olduğunu, taraflar tüm mutabakat çalışmalarına … ‘nin dijital reklam alanlarında yapılan çalışmalardan kaynaklanan alacak ve borçları da dahil ettiğini, müvekkil davacının bağlı şirketlerinden alacaklı olduğunu, davacı bu davada ödeme yapılması koşulunu alacağın tahsili şartı olarak koymakta ve yine müvekkile fatura kesilmesi halinde kabul etmeyeceğini açıkça beyan ettiğini, müvekkilinin … A.Ş.’den alacağı 860.073,00TL olduğunu, bu rakam tüm yazışma ve mutabakatlarda olduğu gibi mahsup edildiğinde davacının bir alacağı var ise dava konusunun epey altında olacağını, davacının talep ettiği vade farkı ve faiz ile diğer tüm hususlardaki taleplerinin de fahiş olduğunu ortaya koyacağını, davacı çalışanı… tarafından iletilen 24/06/20219 tarihli e-postada taraflar arasındaki mutabık kalınamayan noktalar belirtildiğini ve son olarak kabul edilen kısımlar düşüldükten sonra müvekkilin alacağı 1.096.468TL olarak belirtildiğini, davacı asıl alacağının dava bedelinin altında olduğunu açıkça ikrar ettiğini, icra inkar tazminatından bahsedilemeyeceğini, davacının takip miktarının altında bir tutarla dava açtığını, bu hususun müvekkilinih icraya itirazında haklı olduğunu ortaya koyduğunu, davacı müvekkilinin hakkı olan risturn ve iade faturalarını kabul etmeyeceğini belirterek önce mutabık kalınmasını şart koştuğunu, bu nedenle de cari hesap gerçek durumu yansıtmadığını, davacının ne kadar alacaklı olduğu henüz belirlenmediğinden likit ve muaccel olmadığını, bu sebeplerden dolayı, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: ….İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyası, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, Cari hesap ekstresi, Faturalar, BA ve BS formları, bilirkişi raporu, Ara buluculuk tutanağı ve tüm dosya kapsamı.
…. İcra Dairesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine faturadan kaynaklanan toplam 3.191.723,06-TL asıl alacağa ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlu tarafından takibe süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı aleyhine açılan faturadan kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde taraf vekillerinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 06/10/2022 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmadığından taraflarca takip edilmeyen davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde davacının yenileme talep etmediği, davalı tarafın da duruşmaya katılmadığı, yazılı olarak da davayı takip ettiklerini bildirmedikleri anlaşılmıştır.
HMK 150/5 maddesindeki “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” düzenlemesi gereğince ve tüm dosya kapsamına göre yazılı yargılama usulüne tabi davanın davacı tarafça takipsiz bırakıldığı ve süresinde yenilenmediği sabit olduğundan HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davanın takip edilmediği anlaşıldığından HMK 150/1,5 maddesi gereğince dosyanın süresinde yenilenmemesi nedeni ile DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Davacı tarafça yatırılan peşin harçtan alınması gereken 179,90-TL karar harcının mahsubu ile fazla yatırılan 15.778,72-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafça yargılama sırasında yapılan 1 adet tebligat gideri 19,00-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/1 uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2023

Başkan …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Üye …
e-imza*
Katip …
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.