Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/227 E. 2022/409 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/227 Esas
KARAR NO : 2022/409
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, taşınmaz alım, satım ve kiralamalarında emlakçılık, aracılık işleri yapmakta olup bu işi 6098 sayılı Borçlar Kanunu 520 vd. eden maddelerinde tanımlanmış olan simsarlık (tellallık) düzenlemesi kapsamında olduğunu, portföyünde mevcut, … Ltd. Şti.’ye ait fabrika, depo ve 2 katlı ofisten ibaret taşınmazları için bu yerleri ve müştemilatını göstermeye uygun kiracı bulmaya dair yetkili olan müvekkili şirket, 07.11.2019 tarihinde Hadımköy’deki bu taşınmaz ve portföyünde bulunan -dava dışı … İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kiralamak istediğine benzer mahiyetteki uygun- diğer taşınmazları da, … Ltd. Şti. Bünyesinde Bilgi Teknolojileri Müdürü sıfatıyla çalışanı ve bu şirket adına hareket eden davalı …’un imzaladığı gayrimenkul gösterme tutanağı ve komisyon (simsarlık) sözleşmesi kapsamında bilgi, görgü ve beğenisine sunduğunu, gezdirildiğini, görülen birkaç adet taşınmazdan portföydeki … Ltd. Şti.’ye ait fabrikanın yerinin beğenilmesi ve ardından şirketin sahibi Mehmet … tarafından da buranın uygun bulunması üzerine müvekkili şirket, kiracısı olunmak istenen bu taşınmazın sahipleriyle/yetkilileriyle davalıyı ve dava dışı … Ltd. Şti.’nin sahibi Mehmet … ile bir araya getirip buluşturup görüştürdüğünü ve hatta davalının ve bu şirketin sahibi Mehmet …’ın ricası ve talebiyle 120.000,00-TL olan aylık kira bedellerinde mümkün olabilecek oranda indirilmesi için bizzat devreye girerek yardımcı olarak aylık kira miktarında da indirim sağladığını, neticede davalı tarafın çalıştığı şirketi adına, şirketi temsilen dava dışı … Ltd. Şti. Şirketi ile taşınmazı kiraya verenleri arasında aylık 110.000,00-TL+4.500,00-TL+KDV kira bedeli ile kira sözleşmesi kurulmasına tellallık-simsarlık ettiğini, taşınmazını kiraya veren … Ltd. Şti. ile davalının bu konuda kendisini görevlendirdiği dava dışı … Ltd. Şti. arasında müvekkilin simsarlık faaliyeti sonucunda bir taşınmaz kira sözleşmesi kurulduğunu (6098 TBK m.521), 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520. maddesinde düzenlenmiş olan Simsarlık sözleşmesi hükümlerine göre müvekkili şirket, bu faaliyeti nedeniyle bu sözleşmeye imza atmış olan davalı taraftan çalışanı olduğu dava dışı şirketin kira sözleşmesine göre, kiracısı olduğu taşınmazın 1 aylık kira miktarı+%18 KDV kadar ücreti talep etmeye hak kazandığını, bu sözleşmeye göre davalının, müvekkili şirkete kira sözleşmesinde belirlenen 1 aylık kira bedeli+%18 KDV’si kadar komisyon ödemesi talep edildiğini ancak sözleşmeye rağmen ne davalı ne de adına işlem yaptığı, temsil ettiği dava dışı kiracı … Ltd. Şti.’nin bu ödemeyi yapmadığını, uzun müddet bekleyip oyalayınca ise müvekkili bu alacağının faturasını keserek dava dışı kiracı şirkete tebliğ ettiğini, ancak da dışı kiracı şirketin bu faturayı iade ederek ödeme yapmadığını, ardından önce … Ltd. Şti. aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, bu takibe dava dışı şirketin itiraz ederek durdurduğunu, bunun üzerine ise bu defa 6098 sayılı TBK m.520 vd. eden, usul ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak müvekkili şirket ile taşınmaz gösterme tutanağı ve komisyon sözleşmesinde imzası bulunan davalı … aleyhinde … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, bu takibe de davalının da itiraz ederek takibi durdurduğunu, bütün bu nedenlerle davalının simsarlık sözleşmesindeki kendi el yazısı ve kendi imzası olmasına rağmen icra dosyasına yaptığı borca itirazı haksız, 4721 sayılı TMK madde 2 dürüst davranma ilkesine aykırı ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı tarafın arada mevcut yazılı taşınmaz simsarlık sözleşmesi gereğince ödemesi gereken talep edilen 1 aylık kira karşılığı olan 110.000,00-TL+%18 KDV dahil olan toplam 129.800,00-TL borcunun tahsili için başlatılan takibe yaptığı haksız itirazının iptaline, takibin devamına, haksız bu itiraz nedeniyle, likit olan bu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi, dava masrafları, vekalet ücreti ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin de bu haksız takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, söz konusu takibin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, söz konusu alacağın müvekkili yönünden herhangi bir geçerliliği bulunmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi müvekkilin söz konusu alacaktan sorumlu olması mümkün olmadığını, bu sebeple de haksız olarak başlatılan icra takibine müvekkili tarafından itiraz edildiğini, davacı tarafça müvekkilinin “Gayrimenkul gösterme Tutanağı ve Komisyon Sözleşmesi” başlıklı tutanaktan imzası olduğu gerekçesiyle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takip dosyasına sunulmuş olan tutanaktan da görüleceği üzere müvekkile gösterilmiş olduğu iddia edilen yerlerin herhangi bir belirliliği bulunmadığını, ilgili tutanakta birden fazla gayrimenkul adresi yazıldığını, bu tutanağa istinaden ise davacının herhangi bir talepte bulunabilmesi mümkün olmadığını, çünkü sözleşmelerde bulunması gereken unsur olan belirlilik unsurunu ihtiva etmediğini, davacının icra takibine dayanak belge olarak icra takip dosyasına sunmuş olduğu tutanaktan da anlaşılacağı üzere dört farklı gayrimenkul adresi yüzeysel bir şekilde yazılarak karşılarına taşınmazların değerleri yazıldığını, hukuk düzeni ve kurallarının ise taşınmaz bilgisi dahi tam olarak yazılmayan, hukuk kaideleri gereği belirlilik unsurunu ihtiva etmeyen bu tutanağı simsarlık ücretine hak kazanıldığı düşünülerek kabul edebilmesi mümkün olmadığını, davacı tarafından icra takip dosyasına sunulmuş olan gayrimenkul gösterme tutanağı Emlak Komisyonculuğu Hizmetleri Genel Kuralları isimli mecburi standart tebliğine aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu tebliğin 1.1.1 maddesi hükmüne göre “Emlâk komisyoncusu; Ticaret veya Ticaret Odası veya Sanayi ve Ticaret veya Esnaf Sanatkarlar Odası bünyesinde kurulan Emlâk Meslek Odalarına kayıt olmalı; üyesi olduğu meslek odasınca onaylanmış veya kullanıma sunulmuş olan sözleşmeyi düzenleyerek müşterisine vermeli ve emlak komisyonculuğu dışında herhangi bir iş yapmamalıdır.” standart tebliğine aykırılık teşkil ettiğini, söz konusu tebliğin 1.1.1 maddesi hükmüne göre “Emlâk komisyoncusu; Ticaret veya Ticaret Odası veya Sanayi ve Ticaret veya Esnaf Sanatkarlar Odası bünyesinde kurulan Emlâk Meslek Odalarına kayıt olmalı; üyesi olduğu meslek odasınca onaylanmış veya kullanıma sunulmuş olan sözleşmeyi düzenleyerek müşterisine vermeli ve emlak komisyonculuğu dışında herhangi bir iş yapmamalıdır.” icra takip dosyasına dayanak olarak gösterilmiş olan gayrimenkul gösterme tutanağı yukarıda belirtilmiş olan mecburi standart tebliğ kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, bu sebeple de tutanak hem içerik hem de bulunması gereken mecburi özellikleri taşımaması bakımından kabule şayan olmadığını, davacı tarafın hazırlamış olduğu yer gösterme tutanağı mecburi standartlara uygun olmadığını, mecburi standartlara uygun olması açısından ilgili oda tarafından yayınlanmış olan örnek yer gösterme tutanağı düzenlenmesi gerekirken bu şekilde yapılmayarak kendi düzenlemiş oldukları tutanak imza edildiğini, ayrıca tebliğe göre emlak komisyoncularının, emlak komisyonculuğu dışında başka herhangi bir işlem yapmaması gerektiğini, ancak davacı şirketin, emlak komisyonculuğu dışında uluslararası nakliyat işleri yaptığını, bu durumun ise davacı şirketin kurmuş olduğu internet sitesinden anlaşıldığını, internet sitesinde firma hakkındaki bilgiler içerisinde emlak alım satımı ve uluslararası nakliyat işleri yapıldığı bilgisi verildiğini, tebliğde yer alan hükümlerde ise emlak komisyoncusunun emlak komisyonculuğu dışında başkaca bir iş yapmaması gerekmekte olduğundan hem yer gösterme tutanağı içerik olarak doğru düzenlenmediğini hem de emlak komisyonculuğu dışında başkaca bir iş yapılması suretiyle tebliğe aykırı davranıldığını, bu sebeplerle de kabul edilebilir bir yer gösterme tutanağı düzenlenmediğini, müvekkili, davacının da dava dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi kendi bünyesinde çalışmış olduğu … Ltd. Şti.’nin benzer mahiyette taşınmaz aradığını beyan ettiğini, davacı tarafın da sözleşmeye aracılık etmeyi üstlenmiş olduğunu beyan etmesi üzerine müvekkili, kendisinin böyle bir yetkisinin olmadığını, ancak şirket yetkilisi olan …’ın şirketi temsilen böyle bir anlaşmayı yapabileceğini beyan ettiğini, daha sonra da müvekkili, şirket yetkilisi …’ı söz konusu taşınmaza çağırıp tarafları bir araya getirdiğini, bu sebeplerle de müvekkilin vekaletsiz iş gören sıfatıyla hareket etmiş olduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığını, çünkü müvekkili halihazırda kendisi bir işlem yapmadığını, sadece tarafları bir araya getirme hususunda davacı tarafa yardımda bulunduğunu, vekaletsiz iş görme hükümlerinden bahsedebilmek ve bu hükümlerden yararlanabilmek için, vekaletsiz iş görenin aralarında bir sözleşme veya vekalet ilişkisi olmasa da başkası adına iş görmesi anlamına geldiğini, ancak ikame edilmiş işbu davada böyle bir durum söz konusu olmadığını, bu durumun söz konusu olmadığı da davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere şirket yetkilisi olan …’ın gelerek taşınmaz kira sözleşmesini imza etmiş olmasından anlaşılabileceğini, müvekkilinin davacının iddia etmiş olduğu gibi vekaletsiz iş gören sıfatıyla hiçbir şekilde hareket etmediğini, müvekkilinin tek yaptığı işlem bünyesinde çalışmış olduğu şirket yetkililerine haber vererek tarafların bir araya gelmesine imkan sağlamak olduğunu, davacı taraf da bu durumu biliyor olmasına rağmen kötüniyetle hareket ederek işbu haksız takibi ikame ettiğini, bu sebeple de davacı tarafın alacağın %20 sinden az olamak koşuluyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı icra dosyası UYAP kayıtları, … …Tic. Ltd. Şti. ile … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında imzalanan kira sözleşmesi, 08.01.2021 tarihli Arabuluculuk Son Tutanağı, Gayrimenkul Gösterme Tutanağı ve Komisyon Sözleşmesi, … ‘nden gelen … Ltd. Şti.’nin kaydının bulunmadığına dair müzekkere cevabı, davalıya ait sgk kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan İTİRAZIN İPTALİ davası nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosya içinde yer alan belgelere göre taraflar arasındaki komisyon sözleşmesi kapsamında sözleşmenin 3.maddesinde davacı komisyoncuya komisyon bedeli olarak 1 aylık kira bedelinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmede imzası bulunan davalının tacir olmadığı tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4.maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesi ile Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanına giren ticari davalar belirtilmiştir.
HMK’nın 2.maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
” düzenlemesi bulunmaktadır.
HMK’nın 1.maddesinde ” Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.
” hükmü ve HMK’nın 114.maddesinde ” Dava şartları şunlardır:…
c) Mahkemenin görevli olması.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 115. maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin … Ltd. Şti. çalışanı olduğu ve bu şirket adına hareket ettiği dava dilekçesi ile bildirilen davalı … ile aralarında emlak komisyonculuğu sözleşmesi imzalandığını ileri sürerek ödenmeyen komisyon ücret alacağına yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmişse de davalının … Ltd. Şti. Yetkilisi olmadığının … ‘ne yazılan müzekkereye verilen cevaptan tespit edildiği, yine yargılama sırasında alınan beyanlarında kendisinin dava dışı … Şirketinde çalışan olduğu, … Ltd. Şti’de herhangi bir çalışmışlığının olmadığı, … Şirketinde yazılım ve bilgi işlem sorumlusu olarak çalıştığını, dosya kapsamında davalı asilin sunduğu beyan dilekçesinin ekindeki SGK belgesinden tacir olmadığının anlaşıldığı, hizmet akdine bağlı çalışan olduğu, sözleşmeye konu kiralanan taşınmazın davalıya ait olmadığı, davalının ticari işletmesinin bulunmadığı, davacı tarafından talep edilen alacağın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmadığı, bu nedenle davanın TTK’nın 4.maddesinde sayılan ticari davalardan olmadığı, mahkemelerin görevinin HMK’nın 114.maddesinde dava şartları arasında düzenlendiği ve dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun HMK’nın 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılabileceği, HMK’nın 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğundan Mahkememizin görevsizliğine, yargı yerinin tayini için dosyanın … Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli … MAHKEMESİ …. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin , davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır