Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/221 E. 2024/5 K. 05.01.2024 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/221 Esas
KARAR NO : 2024/5
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/01/2024

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 15.09.2020 tarihinde sürücü … …’nın sevk ve iradesindeki … plakalı aracı ile … Mahallesi …. Sokak üzerinde seyir halinde iken ikametlerinin önünde sokakta oynayan davacı müvekkili … …’e çarpması sonucu tek taraflı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili … …’in kazada yaya konumunda olduğunu, davacı müvekkili … …’in söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … … Hastanesi ve … Hastanesi’nde tedavi altına alındığını, müvekkilinde kaza nedeniyle sol femur diafizer kırığı meydana geldiğini, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2020/ … Soruşturma numaralı dosya açıldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç davalı … Sigorta A.Ş.’nin … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı … Sigorta A.Ş.’den karşılanması amacıyla doğrudan doğruya … Sigorta A.Ş.’ye ödeme yapılması için 15.10.2020 tarihinde başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evrakların davalı sigorta şirketine teslim edildiğini, davalı sigorta şirketine 15 gün içerisinde cevap verilmediği takdirde dava yoluna başvurulacağının başvuru dilekçesinde ihtaren bildirildiğini, dava şartının yerine getirilmesi için arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu ve davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, tüm bu sebeplerle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken 5.900,00-TL daimi maluliyet (sakatlık), 50,00-TL sürekli bakıcı gideri ve 50,00-TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.000,00-TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’ye başvuru tarihi olan 15/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını ve zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerekeceğini, davacı tarafça müvekkili şirkete eksik evrakla başvuru yapıldığını ve eksik evrakla yapılan başvurunun geçerli olmadığını, bu sebeple davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu trafik kazası bakımından olası sorumluluğunun 01.06.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile yeniden düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca belirlendiğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarında 01.06.2015 tarihinde bir takım değişiklikler yapıldığını, bu değişikliklerin 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Torba Yasa ile hüküm altına alındığını, poliçe tanzim tarihinin yeni genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden önce olması halinde eski genel şartların, poliçe tanzim tarihinin yeni genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra olması halinde ise yeni genel şartların uygulanması gerektiğinin açıkça ortaya konulduğunu, davacı küçük … …’in bakıcı ihtiyacının ispat edilmediğinden talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete davacının bakıcı ihtiyacını gösterir herhangi bir evrak sunulmadığını, mahkeme dosyasına da bu yönde objektif bir rapor sunulmadığını, davacı tarafından talep edilen bakıcı giderinin fahiş olduğunu, söz konusu taleplerin poliçe teminatında olmadığından reddi gerektiğini, mahkeme dosyasında mübrez bilgi ve belgelerin hiçbiri tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli bulunmadığını, dava konusu kazada, davacı tarafın kusuru ile meydana geldiğini, bu nedenle haksız davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhe hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, daha evvel bir temerrütten bahsedilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu kaza nedeniyle müvekkili şirketten kaza tarihinden itibaren avans faiz istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yasal mevzuat gereği, müvekkili şirketin kaza tarihinde temerrüde düşmesinin mümkün olmadığını, dava konusu olayın trafik kazası şeklinde gerçekleştiğini ve herhangi bir ticari yönü bulunmadığını, tüm bu sebeplerle; öncelikle zamanaşımı def’i ve başvuru şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Erişkinler için Engellilik Yönetmeliği’ne göre rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından faiz, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, 15/09/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının yaralandığı olayda daimi maluliyet tazminatı, sürekli ve geçici bakıcı giderleri istemine ilişkin açılan Tazminat davasıdır.
Davacı vekilinin 07/07/2023 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği ve dilekçenin davacı asillere duruşuma gün ve saati ile birlikte usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı 04/10/2023 tarihli duruşmaya mazeretsiz bir şekilde gelmemiş, bunun üzerine dosyanın HMK m.150 gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının davasının işlemden kaldırıldığı tarih olan 04/10/2023 tarihinden itibaren yasal 3 aylık süre içinde dosyanın yeniden işleme konulması dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla HMK.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasını işlemden kaldırılma tarihinden itibaren 3 ay içinde yenilemediği anlaşıldığından DAVANIN 6100 Sayılı Kanunun 150.md/5 f UYARINCA AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 427,60-TL harcın peşin yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ile 368,30-TL eksik harcın davacılardan müştereken müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (Madde-7) göre hesaplanan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacılardan müştereken müteselsilen tahsil edilerek hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, … Mahkemesi ilgili hukuk dairesine İSTİNAFI kabil olmak üzere, tarafların yokluğunda alenen ve usulen tefhim olundu. 05/01/2024

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.