Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2022/261 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2022/261
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 13/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile yapmış olduğu 7 örnek icra takibiyle ilgili ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini ve davalı tarafından 27.10.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz edildiğini, 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Kanun ile TTK na eklenen 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari işlerde zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiş olup bu kapsamda davacı tarafça yapılan müracaat neticesinde arabulucuya gidildiğini, yapılan görüşmeler neticesinde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, konu ile ilgili tutanağın dava dilekçesinin ekinde olduğunu, davalı taraf itirazlarında borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine açıkça itiraz ettiklerini belirtiğini, yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun bu itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu itirazla takip durduğunu, vaki itirazın iptali ve takibin devamının temini amacıyla davalı aleyhine işbu davanın açıldığını, davacı şirketin … isimli oteli işletmekte olduğunu, davalı şirket ile yapılan sözleşme uyarınca yurt içinde tek yetkili olarak davacı şirket tarafından işletilen otel odalarının satışının yapıldığını, bu satışların ücretlerini de müşterilerden tahsil ettiği halde davacı tarafa ödenmesi gereken tutarın ödenmediğini, davacı tarafından defalarca uyarılmasına rağmen davacının geçiştirildiğini, kötü niyetli olarak oyalanıp ücretinin ödenmediğini, davalı şirketin takip tarihi itibari ile davacı şirkete 705.535,67 TL borçlu olduğunu, alacağın sözleşmeden kaynaklandığını, dolayısıyla yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini durdurulması sebebiyle davalının itiraz konusu alacağın %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edileceği İcra İflas Kanunu 67/2hükmünde açıkça belirtildiğini, Covid19 salgını nedeniyle turizm sektöründe zaiyat oluştuğunu, davacı şirketin alacaklarını, kendileri satılan oda ücretlerini tahsil etmelerine rağmen keyfi olarak hiçbir haklı sebebi olmaksızın ödemediğini davacı şirketin 300 e yakın personel çalıştırdığını, davacı şirketin zor duruma sokulduğunu, davalı şirketten alacağın tahsilinin güvence altına alınması amacıyla, davalıya ait taşınır ve taşınmaz malların İİK. nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyaten haczine, yapılacak yargılama sonucunda iddialarımız kati olacağından davalının vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, İc. İfl. K. M. 67/ II hükmü uyarınca haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz nedeniyle borçlunun itiraz konusu alacağın % 20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 18/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ileri sürülen iddiaların gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin yurt içi ve dışında turizm sektörüne faaliyet gösteren köklü bir şirket olduğunu, davalı şirketin dünyada başarılara imza atmış bir şirket olarak gösterildiğini, davalı şirketin müşterilerini memnun ettiğini, güvenilir hizmet verdiğini, böyle bir şirketin yükümlülüklerini yerine getirmemesinin söz konusu olmadığını, davalı şirketin itibarının zedelenmek istendiğini, covid-19’un bir mücbir sebep olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında mücbir sebep sorumlu veya borçlunun faaliyet işletmesi dışında meydana gelen genel bir davranış normunun veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olay olup, mücbir bir sebep olarak kabul edildiğini, tarafların yaptıkları sözleşme uyarınca üstlendikleri edimlerin iflası mücbir sebep olarak nitelendirilen bu salgın hastalık ve salgın hastalıkla mücadele ederken devletlerin aldığı önlemler sebebiyle doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmiş ve bazen de imkansızlaştırıldığını, ülkemizde Covid-19 sebebiyle getirilen kısıtlamaların turizm sektörünü de olumsuz yönde etkilediğini, somut olayda da Covid-19 sözleşme esnasında öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağan bir durum olup davalı şirketin sözleşmede ki yükümlülüklerine uymadığının söylenemeyeceğini, tarafların arasında iyi bir ticari geçmişin olduğunu, davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmek için her türlü çabayı sarfettiğini, sözleşme yapıldığı andaki karşılıklı edimler arasında mevcut denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde taraflardan biri aleyhine kullanılmayacak kadar bozulabileceğini, salgın hastalığın yaygınlaşmasının davacı şirketin ticari faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemiş olduğunu, ayrıca davacı taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 11.6 maddesi çerçevesinde Met Globalin rezervasyonlarında bir önceki yıla göre %20 oranında düşüş olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yorumlanması bölümünün 12.6 maddesinde mücbir sebep kurumu düzenlendiğini, mücbir sebep hallerinde sözleşme hükümlerinin uygulanmaması halinde tarafların karşılıklı olarak tazminat talep edemeyeceklerini, bu sebeplerle tarafların tazminat ve benzeri alacakların talep edilemeyeceğini, davacının icra inkar tazminatına ilişkin taleplerinin haksız ve usulüne aykırı olduğunu, aksi iddiaların kabulü anlamına gelmediğini, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği cari hesaba dayalı bedeller likit alacağın olmayacağını, davacı tarafından davalının mallarına ve haklarına ihtiyaten haciz konulmasının mümkün olamayacağını, davalı şirketin ülkemizde ve dünyada tanınmış bir turizm firması olduğunu, davalı şirketin turizm alanında en yetkin firmalardan birisi olduğunu asla mal kaçırma gayesinin olamayacağını, davacı tarafından borç ilişkisinin sözleşmeden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağı olduğu iddiaları somut deliller ile ortaya konulamadığını, bu sebeplerle davacı tarafından ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, haksız ve kötü niyetli takip başlatıldığı sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası, 08/11/2019 tarihli sözleşme, Cari hesap ekstresi, Faturalar, Vergi Dairesi kayıtları, Davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları, konaklama listeleri, arabuluculuk tutanağı, … Bankası ve … Bankası kayıtları, Bilirkişi Raporları ve tüm dosya kapsamı
… İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı … Tic. ve San. A.Ş. tarafından borçlu davalı … tic. A.Ş. aleyhine sözleşmeden kaynaklanan toplam 705.535,67-TL asıl alacak ve işleyecek %10 değişken oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 20/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu davalı tarafından 27/10/2020 tarihinde borca süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibinin derdest olduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonrası Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 27/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı firmanın davalıdan 719.424,98 TL alacaklı olduğu ancak icra takip tarihi olan 19.10.2020 ( … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası) tarihi itibariyle 705.535,67 TL alacaklı olduğu ve bu tutar üzerinden icra takibi yapıldığının tespit edildiği, tarafımdan düzenlenen işbu raporda davacının talebi doğrultusunda icra takibi olan 19.10.2020 tarihinde davalı firmanın 705.535,67 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Serbest Mali Müşavir Bilirkişi … ve Turizmci Bilirkişi … tarafından sunulan 17/09/2021 Bilirkişi raporuna göre; Davacı şirkete ait ticari defter ve belgeler T.C. … Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/… Talimat dosyası kapsamında incelenmiş ve Davacı şirketin Davalı şirketten 705.535,67 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması için Davalı tarafından yerinde inceleme talep edilmiş ve tarafıma Sayın Mahkemece Yerinde inceleme yetkisi verilmiştir. 11.08.2021 tarihinde Davalı şirket ticari defterleri üzerinde inceleme yapmak için şirket merkezine gidilmiş ve Davalı şirket tarafından ticari defter ve belgeler incelemeye sunulmadığı, Davalı şirketin HMK 222 md. Gereği defter ibrazından kaçınmış olduğu hususunda Takdiri Sayın Mahkemenize aittir, yapılan bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde Davacı şirketin …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. sayılı dosyası ile takip başlattığı 705.535,67 TL tutarındaki alacağın cari hesap alacağından kaynaklandığı, Davalı şirketin T.C. Kuşadası 3 Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/41 Talimat dosyası kapsamında incelenen 2020 yılı ticari defterlerinde Davalı … ve Tic, A.Ş. ‘den 705.535,67 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Serbest Mali Müşavir Bilirkişi … ve Turizmci Bilirkişi … tarafından sunulan 04/02/2022 Bilirkişi Ek raporuna göre; Davacı şirketin Davalı … otelcilik ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında Davalının kendisine yönlendirdiği müşterilere verilmiş olan hizmetin tahsilatının talep edildiği, davacı şirket tarafından sunulan günlük müşteri listeleri, rezervasyon bildirim formları ve Davacının cari hesap alacağına konu faturaların birebir örtüştüğü, faturaların Temel fatura senaryosunda Davalı şirkete tebliğ edildiği ve Davacı şirket tarafından iadesine ilişkin bilgi belge görülmediği, verilen hizmetin sözleşmede belirtilen mücbir sebep kapsamında değerlendirilmesi için Tazminat yada cezai şart faturası olması gerektiği, ancak mevcut cari hesap alacağının verilen hizmet faturası olduğu, hizmetin verildiği dönemde turizm sezonunda otellerin açık olduğu dönem olması nedeni ile Davacı şirketin mevcut faturalara dayalı cari hesap kapsamında Davalı … otelcilikten 705.535,67 TL alacaklı olduğu, Kök rapor aşamasında Davalı şirketin incelememize evrak sunmadığı ve dosya kapsamında yapılan evrakların incelenmesinde kök raporumuzu değiştirecek mali yönden bir husus bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ticari ilişki nedeniyle cari hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, davalı şirket ile yapılan sözleşme uyarınca yurt içinde tek yetkili olarak davacı şirket tarafından işletilen otel odalarının davalı tarafça satışının yapıldığını, bu satışların ücretlerini de müşterilerden tahsil ettiği halde müvekkiline ödenmesi gereken tutar ödenmediğinden dolayı alacaklarına ilişkin başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, kötüniyetli karşı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise Covid-19 salgınının davacı şirketin ticari faaliyetlerini olumsuz yönde etkilediğini, rezervasyonlarda bir önceki yıla göre %20 düşüş olduğunu, davacı tarafından borç ilişkisinin sözleşmeden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağı olduğu iddialarını somut deliller ile ortaya konulamadığını, bu sebeplerle davacı tarafından ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu olan …. İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı … Tic. ve San. A.Ş. tarafından borçlu davalı … Tic. A.Ş. aleyhine sözleşmeden kaynaklanan toplam 705.535,67-TL asıl alacak ve işleyecek %10 değişken oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkin adi takip yoluyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu davalıya 20/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu davalı tarafından 27/10/2020 tarihinde borca süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, icra takibinin derdest olduğu ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olup davacı tarafça dosyaya sunulan 04/12/2020 tarihli arabuluculuk son anlaşmazlık tutanağı ile davacı tarafça zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve tarafların anlaşamadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara tüm delillerini bildirmesi için taraflara verilen kesin süre içerisinde davacı şirket tarafından ticari defterleri dosyaya sunulmuş ancak mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan yerinde incelemede davalı şirket tarafından ticari defterler ibraz edilmemiştir. Davalı vekili tarafından Mahkememizin 18/11/2021 tarihli 3. celsesinde ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi tekrar talepte bulunulması üzerine davalı vekiline davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için verilen kesin süreye rağmen davalı şirket tarafında ticari defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenememiştir.
Davalı tarafça davacıya verilen çeklere ilişkin yazılana müzekkerelere …Bankası tarafından … seri numaralı çekin davalı şirketin talimatı doğrultusuna iptal edildiği, çek aslının banka şubesinde bulunduğu ve davacı tarafça tahsilinin gerçekleştirilmediğinin bildirildiği, … Bankası tarafından ise çeklerin ibraz edilmediği ve iptal edildiği bildirilmiştir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 08/11/2019 tarihli sözleşme kapsamında yurt içinde tek yetkili olarak davacı şirket tarafından işletilen otel odalarının davalı tarafça satışına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafça takibe itiraz edilmiş ise de davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığına ilişkin bir itiraz ve dosya kapsamında buna ilişkin bir delil bulunmadığı, davalı tarafça Covid-19 salgınının ticari faaliyetleri olumsuz etkilemesi nedeniyle mücbir sebep halinin söz konusu olduğu ileri sürülmüş ise de, dosyaya sunulan faturalar, vergi kayıtları ve konaklama listeleri ile düzenlenen faturalara esas hizmetin verildiği dönemdeki turizm sezonunda otellerin açık olduğu, davalı tarafça satışı yapılan odalara ilişkin bedellerin ödenmediği bu nedenle davalının mücbir sebep savunması haksız olduğundan itibar edilmemiş, davacı tarafça davalı ile aralarındaki sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından işletilen otel odalarının davalı tarafça satışı hizmetine ilişkin düzenlenen faturaların davalı şirkete teslim edildiği, davalı tarafın faturalara yönelik bir itirazda da bulunmadığından faturalardan dolayı borçlu olmadığının ispat külfeti altına girmiş olup davalı tarafça borçlu olmadığına dair delil sunulmamış, ticari defter ibrazın kaçınılmış olup bu hususa ilişkin ispat yükümlülüğü yerine getirilmemiştir. Davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağa ilişkin faturaları işlediği, taraflar arasındaki sözleşme, vergi kayıtları, konaklama listeleri kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının alacaklı olduğu sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde icra takibine itirazda bulunmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edememiş ve fatura konusu hizmeti almadığı veya hizmetin verilmediğine dair savunma ve ispatta bulunmadığı, bu haliyle davacı tarafın dava konusu otel odası satışına ilişkin düzenlenen faturalardan dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın takibe konu faturalardan dolayı davalıdan toplam olan 705.335,67-TL cari hesap alacağının bulunduğu, davalı tarafın icra takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından davacı tarafça başlatılan icra takibine borçlu davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına ayrıca alacağın likit ve takibe itirazın haksız olması nedeniyle asıl alacağın (705.335,67-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile; Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyasında;
a) Borçlu davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin borçlu davalı yönünden takip talebinde belirtilen şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) Asıl alacağın (705.535,67-TL’nin) %20’si oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2- Davacı tarafça dava açılırken yatırılan peşin harcın alınması gereken 48.195,14-TL harçtan mahsubu ile bakiye 36.146,35-TL karar harcının borçlu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin haksız çıkan taraf olan davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
4- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 12.048,79-TL peşin harç olmak üzere toplam 12.108,09-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafça yargılamanın yürütülmesi nedeniyle yapılan 19 adet tebligat-posta gideri 127,70-TL, bilirkişi ücreti 2.800,00-TL olmak üzere toplam 2.927,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi 52.326,78-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.