Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/216 E. 2022/609 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/216 Esas
KARAR NO : 2022/609
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 23/07/2019 tarihinde sürücü … …’in sevk ve idaresindeki … plakalı … firmasına ait personel servisi olarak kullanılan araç ile … Yıldırım’ın kullanmış olduğu … plakalı araca çarpması neticesinde … plakalı araç içerisinde bulunan, nda görevli güvenlik personellerinden olan müvekkil … … yaralanarak beden gücü kaybına uğramış, trafik kazası tespit tutanağı ve … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, sürücü … … ASLİ kusurlu bulunmuş, … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 27/09/2019 tarih ve 2019/… sayılı raporunda müvekkil davacının, vücudunda meydana gelen tibia şaft kırığı hayat fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde olduğu, yaralanmasından dolayı uzun süre tedavi görmek zorunda kalmış ve bu kaza sonucu müvekkilde maluliyet meydana gelmiş, T.C. Sağlık Bakanlığı … Hastanesi’nin 15/12/2020 tarih ve … sayılı raporuna göre beden gücü kayıp oranı % 10 olarak belirlenmiş, davalı … Şirketine ait … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası davalı … A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’ne yaptırılmış, 14/08/2020 tarihinde yapılan başvuruya karşın olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmemiş, temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte maddi tazminata hükmedilmesini, davalı … A.Ş’ye yapılan başvuruları 30/08/2020 tarihine kadar olumlu veya olumsuz bir yanıt verilmediğinden arabuluculuğa başvurulmuş olup uzlaşma sağlanamamış, müvekkilin geçirmiş olduğu kaza ile ilgili olarak geçici veya kalıcı işgöremezliği ile ilgili SGK’ya müracaatı olmamış ve herhangi bir ödeme yapılmamış olup, işleten ve sürücünün kullanımında kazaya karışan … plakalı (… firmasına ait) araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, trafik kazasında müvekkilinin bedensel zarara uğraması nedeniyle, toplanacak delillere göre (6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca) maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) geçici iş göremezlik tazminatı için şimdilik 1.000,00 TL, kalıcı iş göremezlik tazminatı için şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere toplamda 3.000,00 TL’nin, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden; sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen işleten ve sürücüden tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 17.05.2019 – 24.12.2019 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … Ltd. Şti. adına sigortalı olduğunu bu poliçede, kişi başına sakatlık ve ölüm teminatı 360.000,00-TL olduğunu, davaya konu kazanın ardından davacı, müvekkil sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu ancak bu başvuruda gerekli evraklar müvekkili şirkete iletilemediğini, müvekkil şirkete iletilmediğinden müvekkil şirket davacı tarafa herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını savunarak; kaza ile iddia edilen maluliyet arasındaki nedensellik bulunmadığından davanın reddini, müvekkil şirketin sorumluluğunun yalnızca sigortalısının kusuru nispetinde ve poliçe limiti dahilinde olması nedeniyle kusur ve maluliyet oranlarının belirlenerek kendilerine bildirilmesini belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa tahmilini talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı … Ltd. Şti. vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazadaki kusur oranın belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi nezdinde inceleme yapılmasını gerektiğini, dava konusu kazadan müvekkilinin kaçınması mümkün olmamış iken herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkili araçlarının tüm muayene ve periyodik bakımları muntazam yapılmakta olup araçlarda bulunması gereken her türlü donanım mevcut olduğundan kazanın teknik bir sebeple ortaya çıktığının ileri sürülemeyeceğini savunarak; öncelikle kusur durumunun tespitinin gerekliliği, ceza soruşturmasının ve olayın oluş şekline istinaden tüm belge ve delillerin dosyaya alınmasını, davacı tarafından kaza ile ilgili alınan herhangi bir ödeme mevcut ise tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asil … …’e çıkarılan tebligatların davalı asile usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı asil davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
DELİLLER: Arabuluculuk son tutanağı, kaza tespit tutanağı, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası, … plakalı aracın trafik tescil bilgileri, … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 27/09/2019 tarih ve 2019/… sayılı raporu, TC Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi 15/12/2020 tarih ve … sayılı raporu, … Hastanesinin davacı adına düzenlenen 20/12/2021 tarihli Sağlık Kurulu Raporu, … Hastanesinin davacıya ait tedavi evrakları ve radyografi görüntüleri, davacının 23.07.2019 tarihinden önceki son 3 aylık ücret bordrosu, sigorta şirketine başvuru evrakı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi tarafından davalı … … hakkında düzenlenen sosyal ve ekonomik durum araştırması, davacı tarafça sunulan taksi ücretlerine ilişkin makbuzlar, … Merkezinin 05/05/2021 tarihli müzekkere cevabı, … numaralı ZMMS poliçesi ve … no’lu hasar dosyası, soruşturma aşamasında alınan 10/11/2019 tarihli kusur raporu, ATK … İhtisas Kurulunun 18/10/2021 tarihli raporu, ATK … İhtisas Kurulunun 09/02/2022 tarihli maluliyet raporu, aktüer bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf 23/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı olarak geçici iş göremezlikten kaynaklı 1.000,00 TL, sürekli işgöremezlikten kaynaklı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş ve kazaya karışan … plakalı aracın sürücüsü, maliki ve sigortacısına karşı maddi tazminat davası ve aracın sürücüsü ve malikine karşı manevi tazminat davası açtığı anlaşılmıştır.
23/07/2019 günü davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile İstanbul yönüne doğru … karayolunda seyir halinde iken idaresindeki otobüsün sağ ön kısımları ile önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otobüsün sol arka köşe kısımlarına çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
… Asliye Ceza Mahkemesi 2021/… E. sayılı dosyasının incelemesinde; davalı … … hakkında 23/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı ve ceza dosyasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Soruşturma aşamasında alınan 10/11/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; meydana gelen kazada … plakalı aracın sürücüsü … …’in asli kusurlu olduğu ve … plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olmadığı kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ATK … İhtisas Kurulunun 18/10/2021 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü … … sevk ve idaresindeki otobüs ile gündüz vakti seyir halinde iken yola gereken dikkat ve özeni vermesi, seyrini görüş alanını kontrol altında bulundurup önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan araçlarla arasında yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakarak müteyakkız bir şekilde sürdürmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan otobüse karşı zamanında etkin tedbir almaksızın arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki otobüs ile seyir halinde iken davalı sürücünün idaresindeki otobüse arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, olayın oluş şekli itibari ile alabileceği bir önlem bulunmadığından dolayı kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, düzenlenen ATK … İhtisas raporunun kazanın oluşu, kaza tespit tutanağı ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır. Davalılar davacı yolcunun emniyet kemerini takmaması nedeniyle müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği talebinde bulunmuşlarsa da davacının emniyet kemeri takmamak suretiyle zararı artırdığına dair dosya kapsamındaki belgelerde yapılmış bir tespit bulunmadığı ve davalıların da bu durumun aksini ispat edemediği dikkate alındığında ispatlanamadığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
ATK … İhtisas Kurulunun 09/02/2022 tarihli maluliyet raporuna göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 20/02/2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucu davacının tüm vücut engellilik oranının %4 olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/… E. 2021/… K. Sayılı ilamına göre yerleşmiş uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde malûliyetin varlığı ve oranına ilişkin belirlemenin Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kazanın 06/05/2019 tarihinde meydana geldiği ve ATK … . İhtisas Kurulundan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınmakla; düzenlenen rapor dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmıştır. Davacı taraf dava açılmadan önce davacı hakkında TC Sağlık Bakanlığı … Eğitim ve Araştırma Hastanesi 15/12/2020 tarih ve … sayılı raporu ile maluliyet raporu alındığı ve raporda maluliyet oranının %10 oranında olduğu ve aradaki çelişki nedeniyle dosyanın ATK Üst Kuruluna gönderilmesi itirazında bulunmuşsa da Mahkememizin 24/06/2022 tarihli ara kararı ile Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2021/… E. 2022/… K. Sayılı ilamında ve Yargıtay’ın diğer yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere; “Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” içtihatının bulunduğu, dava açılmadan önce alınan ve çelişki olduğu iddia edilen … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 26/11/2020 tarihli sağlık kurulu raporunun Üniversite Hastanesinden ve Adli Tıp Anabilimdalından alınmamış olması, sağlık kurulu raporu niteliğinde olması, rapor içeriğinde engel oranının belirtildiği, “engel oranı” ve “maluliyet oranı” nın farklı kavramlar olduğu, raporun en üst kısmında ” Erişkinler için Terör Kaza ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Sağlık Kurulu Raporu” yazılmışsa da rapor içeriğinde belirlenen engel oranının “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak” ve yönetmelikte yer alan tablolara göre belirlendiğine ilişkin açıklayıcı bir ibarenin olmaması, ve davacının muayene olduğu ve tedavi teşhis süresinin denetime elverişli olmadığı dikkate alındığında hükme esas alınamayacağı ve ATK … İhtisas Kurulunun 09/02/2022 tarihli raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak davacının muayenesi yapılarak dosyadaki tedavi evraklarına uygun olarak ve tedavi teşhis açıklamalı olarak düzenlendiği ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş olup aktüer bilirkişinin 05/05/2022 tarihli raporunda özetle: “23.07.2019 tarihinde … …’ın trafik iş kazası sonucu; geçici iş göremezlik zararı; 9 ay / 270 gün süre ile, davacının araç içinde yolcu konumunda bulunduğu ve kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı kabulü ile toplam geçici iş göremezlik zararının 34.304,21 TL olduğu, SGK tarafından ödenen toplam 15.476,96 TL’ nın %50 rücuya tabi olan kısmı 7.738,48 TL ‘nın toplam geçici iş göremezlik zararından tenzili ile davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 26.565,73 TL olduğu, (Yargıtay 17. HD’nin 2019/6271 Esas 2020/8104 K 03/12/2020 tarihli kararı dahilinde davalı sigorta şirketinin iş bu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceği) sürekli iş göremezlik zararı; % 4 Sürekli maluliyet oranı ve yolcu konumunda olan davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile sürekli maluliyet zararının ise 94.564,16 TL olduğu (somut olayda davacının trafik iş kazası geçirdiği, sürekli maluliyetinin %10’un altında olması nedeniyle 5510 sayılı kanunun ilgili maddeleri gereğince kişinin Kurumdan ilk PSD değerli aylık / gelir elde edemeyeceği), işbu hesaplanan toplam maddi zararının 121.129,89 TL sürekli maluliyet zararının; 390.000,00 TL azami poliçe limiti dahilinde bulunduğu, dava tarihi 06/04/2021 tarihinin sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceği ve ticari faiz talep edilebileceği” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Aktüerya bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın Yargıtay 17. HD’ nin 2020/2598 E. 2021/34 K 14.01.2021 tarihli kararı ve T.C. Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K. 24.02.2021 tarihli doğrultusunda, TRH 2010 Yaşama Tablosu ve progresif rant yöntemi olarak adlandırılan hesaplama yöntemi dikkate alınarak düzenlendiği, davacının gelirinin hesaplanmasında celbedilen maaş bordrolarının dikkate alındığı, geçici iş göremezlik zararının hesaplanmasında SGK tarafından iş kazası nedeniyle yapılan ödemeler dikkate alınarak belirlendiği ve düzenlenen raporun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmıştır. Davacının bilirkişi raporunda tespit edilen sürekli iş göremezlik maddi zararının 94.564,16 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 26.565,73 TL olduğu, davacı tarafın davasını belirsiz alacak davası olarak açtığı ve 27/06/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile talebini sürekli iş göremezlik yönünden 94.564,16 TL’ye, geçici iş göremezlik yönünden 26.565,73 TL’ye arttırdığı, davalı … …’in araç sürücüsü olarak davalı … Tic Ltd Şti’nin araç maliki/işleteni olarak, davalı sigorta şirketinin aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olarak meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunduğu, davacı vekilinin dava öncesi davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapmış olmasına karşın, davacının sürekli maluliyetini gösterir sağlık kurulu raporunun dava öncesi sigorta şirketine gönderilemediği, sürekli ve düzenli gelirini ispatlar her hangi bir evrak sunulmadığı anlaşılmakla; usulüne uygun temerrüt gerçekleşmediğinden davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş ve kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olan … plakalı aracın ticari araç olması nedeniyle ticari avans faizine hükmedilmiş ve sonuç olarak davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; davacının 94.564,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 23/07/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının 26.565,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının 23/07/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde taksi ücretine ilişkin makbuzları eklemişse de talep sonucunda sadece sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik talebinde bulunduğu ve yol giderlerine yönelik olarak talebinin bulunmadığı anlaşılmakla bu husus hakkında hüküm kurulmamıştır.
Davacı taraf trafik kazası nedeniyle uğradığı manevi zararlara ilişkin manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Manevi tazminatın miktarını tayin etme hakimin takdirine bırakılmış bir konu olmakla beraber, hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılaması da amaç edinmemiştir. Kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmalıdır. Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir. Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Ayrıca Yargıtay HGK’nın 23.6.2004 tarih ve 2004/13-291E.-2004/370K. sayılı kararında manevi tazminat ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; “Manevi tazminat, gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta; kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek; öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.” denilmek sureti ile manevi tazminatın belirlenmesine caydırıcılık unsuru ve insan yaşamının önemine özellikle vurgu yapılmıştır.
Davaya konu somut olay anılı yasal düzenlemeler ve yukarıdaki ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazası neticesinde, kazanın oluş şekli, kaza tarihi, tarafların kusur oranı, maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının yaşı, ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek kaza nedeniyle davacı tarafta yarattığı elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davacının 20.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … Tic. Ltd Şti ve … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
a.)Davacının 94.564,16 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 23/07/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b.)Davacının 26.565,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının 23/07/2019 tarihinden itibaren(davalı … A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren) işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacının 20.000,00 TL manevi tazminatının kaza tarihi olan 23/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar … Tic. Ltd Şti ve … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.640,58-TL nisbi karar harcından peşin yatırılan 181,03-TL harç + 405,00-TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye kalan 9.054,55-TL harcın davalılardan (davalı … A.Ş 7.688,35 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Maddi tazminat yönünden; Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 19.169,48-TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-)Manevi tazminat yönünden; Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bölüm) göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Tic. Ltd Şti ve … …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-)Manevi tazminat yönünden; Davalı … Tic. Ltd Şti kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (MADDE-10-2) göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. Ltd Şti’ye verilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan 59,30-TL başvuru harcı, 181,03-TL peşin harç ve 405,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 645,33-TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-)Davacı tarafından yatırılan 1.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.770,00-TL bedelli ATK fatura ücreti ve 538,50-TL posta giderinden ibaret toplam 3.308,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.728,19 TL’nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
9-)Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davalı … A.Ş’den müştereken müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … Turzim vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
e-imzalı*

Hakim …
e-imzalı*