Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/195 E. 2021/842 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/195 Esas
KARAR NO : 2021/842
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/03/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacıdan habersiz olarak 20/09/2017 tarihinde, … ve … isimli şahıslara, unvan değiştirdikten sonra adı ” … Limited Şirketi” olan “… Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi” ni kurdurduğunu, …’ın sonradan tek ortağı haline geldiği işbu şirketin, 350.000 TL tutarındaki 14.000 ( %70 ) adet payını Davacıya 150.000 TL tutarındaki 6.000 adet payını davalı … ‘ye devrettiğini, davacının yurtdışında yaşamasından dolayı yatırımlarının yönetiminde diğer ortağını yetkilendirdiğini, şirketin faal olmadığını, davacının davalı ile birlikte hareket ederek kurul toplantısı yapma, karar alma, en nihayetinde şirketin kapanışını kazai olmayan yollardan gerçekleştirme durumunun söz konusu olmadığını, davalının tüm süreç boyunca müvekkiline karşı kötü niyetle hareket ederek güven ilişkisini zedelediğini, kusursuz müvekkilinin, yetkili ortak olan … güvenini kötüye kullandığını, kötü niyetli hareket ederek davacı müvekkiline maddi-manevi kayıplar yaşattığını, bunun üzerine davacının 16/07/2020 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığında 2020/… soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunduğunu, işbu şirketin faaliyetlerinin bu şartlar altında sürdürülemeyeceğinden bahisle TTK m.636/3 uyarınca feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraflara çıkarılan tebligatın davalıya usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmışlardır.
DELİLLER: Ticaret sicil kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyanın incelenmesinde; müşteki … tarafından şüpheliler … ve … hakkında dolandırıcılık, sahtecilik hırsızlık, mala zarar verme suçlarından yapılan şikayete ilişkin soruşturmanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi …, İşletmeci Bilirkişi … ile Şirketler Hukuku Uzmanı … tarafından sunulan 14/10/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının yurt dışında yaşadığı, diğer ortak olan davalının nerede yaşadığının bilinmediği ve dilekçeye cevap vermediği, şirkete ait hiçbir defter ve belgenin ibraz edilemediği, dolayısı ile şirketin mal varlığı ve borç alacak ilişkisinin tespit edilemediği, davacının … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda ortaklığın sürdürülemeyeceği ve şirketin feshine karar verilmesinin uygun olacağı, davacı tarafın dilekçesinde üstünde durduğu ortaklığın sürdürülemeyeceği, ortaklar arasında sağlıklı bir iletişimin olmadığı, davacı ortağın diğer ortak hakkında suç duyurusunda bulunduğu, güvensizlik hali olduğu hususları değerlendirildiğinde, davalı tarafın tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamış olması, ortaklığın sadece kağıt üzerinde olduğu fiilen sürdürülemediği, TTK’nin 636/3. maddesine göre, “haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshim isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” hükümden anlaşılacağı üzere, Mahkememizin vereceği karar konusunda bir takdir yetkisi bulunduğu, bu meyanda şirketin feshine karar verilebileceği gibi, davacı ortağın %70 oranındaki payının gerçek değerinin ödenmesine ile davacı ortağın şirketten çıkarılmasına da karar verebileceği, yeni TTK hükümleri dâhilinde, limited şirketlerin tek ortaklı olarak da faaliyet gösterebileceği göz önüne alındığında, bu seçeneğin de Mahkememizce değerlendirilmesinin mümkün olduğu, bununla birlikte, şirketin malvarlığı ve borçlarına ilişkin dosya kapsamında veriler eksik olduğundan, davacının %70 oranındaki payının gerçek değerinin şu aşamada tespitinin de mümkün olmadığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket ve diğer ortak aleyhine açılan davalı şirketin TTK 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple feshi istemine ilişkindir.
Davacı taraf davalı şirketin faal olmadığını, davalı ortağın güven ilişkisini zedelediğini, diğer ortak hakkında suçu duyurusunda bulunulduğunu bu nedenlerle ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğundan bahisle davalı şirketin feshini talep etmiştir.
Davalı taraflara çıkarılan tebligatın davalılara usul ve yasaya uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı taraflar davaya cevap vermeyerek ve duruşmalara katılmayarak HMK 128. maddesi gereğince davacının iddialarının tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
… Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu şirketin … nün … sicil numarasında kayıtlı ve … İnşaat Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Fatih/ İstanbul olduğu, şirketin ana sözleşme tescil tarihinin 14/09/2017 ve son tescil tarihinin 10/07/2020 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin sicil kayıtları ve ticari kayıtları ile dosya kapsamındaki deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve Mali Müşavir Bilirkişi …, İşletmeci Bilirkişi … ile Şirketler Hukuku Uzmanı … tarafından sunulan 14/10/2021 alındı tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacının yurt dışında yaşadığı, diğer ortak olan davalının nerede yaşadığının bilinmediği ve dilekçeye cevap vermediği, şirkete ait hiçbir defter ve belgenin ibraz edilemediği, dolayısı ile şirketin mal varlığı ve borç alacak ilişkisinin tespit edilemediği, davacının … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda ortaklığın sürdürülemeyeceği ve şirketin feshine karar verilmesinin uygun olacağı, davacı tarafın dilekçesinde üstünde durduğu ortaklığın sürdürülemeyeceği, ortaklar arasında sağlıklı bir iletişimin olmadığı, davacı ortağın diğer ortak hakkında suç duyurusunda bulunduğu, güvensizlik hali olduğu hususları değerlendirildiğinde, davalı tarafın tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamış olması, ortaklığın sadece kağıt üzerinde olduğu fiilen sürdürülemediği, TTK’nin 636/3. maddesine göre, “haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshim isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir” hükümden anlaşılacağı üzere, Mahkememizin vereceği karar konusunda bir takdir yetkisi bulunduğu, bu meyanda şirketin feshine karar verilebileceği gibi, davacı ortağın %70 oranındaki payının gerçek değerinin ödenmesine ile davacı ortağın şirketten çıkarılmasına da karar verebileceği, yeni TTK hükümleri dâhilinde, limited şirketlerin tek ortaklı olarak da faaliyet gösterebileceği göz önüne alındığında, bu seçeneğin de Mahkememizce değerlendirilmesinin mümkün olduğu, bununla birlikte, şirketin malvarlığı ve borçlarına ilişkin dosya kapsamında veriler eksik olduğundan, davacının %70 oranındaki payının gerçek değerinin şu aşamada heyetlerince tespitinin de mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Davacı ortak tarafından TTK 636/3 maddesi gereğince haklı nedenle davalı şirketin feshi talebinde bulunulmakla, bilirkişi heyeti tarafından dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunun bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere dava konusu şirketin faal olmadığı, davalılar tarafından davaya cevap verilmediğinden şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, ortaklar arasında sağlıklı bir iletişimin olmadığı, davacı ortak tarafından davalı ortak hakkında yapılan şikayet nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma nedeniyle güven ilişkisinin zedelendiği ve ortaklığın sürdürülemeyeceği bu nedenle şirketin feshine karar verilmesinin uygun olacağı tespit edilmekle, davacı ortak açısından davalı diğer ortağa karşı güvensizlik ortamının oluştuğu, şirket yönetimiyle yetkilendirilen diğer ortağın üzerine düşen görev ve borçları yerine getirmeyerek ortaklar arasında güvensizlik ortamının oluşmasına sebep olması nedeniyle davacı ortak için şirketin feshi talebi yönünden haklı ve geçerli sebeplerin bulunması ve TTK 636/3 maddesi gereğince davalı şirketin haklı sebeple feshi koşulları oluştuğundan davacı tarafça açılan davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün 98715-5 sicil numarasında kayıtlı davalı … Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nın 636/3 maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan DAVANIN KABULÜ ile, … nün … sicil numarasında kayıtlı davalı … İnşaat Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin TTK’nın 636/3 maddesi gereğince FESİH ve TASFİYESİNE,
2- Feshine karar verilen davalı … Emlakçılık İnşaat Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne TTK 643. maddesi atfıyla TTK 536/3 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak davacı şirket ortağı ve yetkilisi … ‘ın (T.C.K. No: … ) atanmasına,
3- Karar kesinleştiğinde tasfiye memuru tarafından tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
4- Tasfiye memuru olarak atanan davacı … ‘ın şirketi münferiden temsile yetkili ortak olmasından dolayı tasfiye memuruna ücret tayinine yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6- Davacı tarafça yargılama sırasında yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 59,30-TL peşin harç toplamı 118,60-TL harç giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7- Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan 10 adet tebligat-posta gideri 104,10-TL, bilirkişi ücreti 3.000,00-TL olmak üzere toplamı 3.104,10-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
8- Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9- Davacı tarafça yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, ve davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/11/2021

Başkan …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Üye …
e-imza *

Katip …
e-imza *

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.