Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2021/50 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2021/50
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARŞI DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili tarafından sunulan 23/05/2019 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasıda … Mah. … No: … İzmir adresinde mukim dükkanın müvekkil şirket markası altında işletilmesi için Franchise Sözleşmesi akdedildiğini, tarafların 26/06/2018 tarihinde akdettikleri ikinci Franchise Sözleşmesi ile ilk imzalanan Franchise Sözleşmesini yürürlükten kaldırdığını, sözleşme tahtında müvekkil şirket tarafından davalıya düzenli olarak döner satışının yapıldığını, müvekkilinin davalıdan 902.121,04 TL tutarında alacağının bulunduğunu, alacağının ödenmesi için davalıya ihtarname çeikldiğini, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, müvekkil şirketin ikametgahının istanbul olduğunu, cari hesap mutabakat mektubunda davalı davacıya 845.907,13 TL tutarında borcu olduğunu kabul ettiğini belirterek davalının … İcra Müdürlğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA: Davalı vekili tarafından sunulan 14/06/2019 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; arabuluculuk yoluna gidilmeksizin dava açıldığından davanın usulden reddi gerektiğini, taraflar tacir olduğundan Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin franchising, distrübütörlük-bölge toptancılığı ilişkisi olup davacının ticari ilişkiyi kötüye kullanmasından kaynaklı müvekkilinin battığını, sözleşmenin ve ticari ilişkini davacı tarafından haksız ve kusurlu olarak feshedildiğini, davacıya hiçbir cari hesap borcu olmadığını bu nedenle asıl davanın reddine, davacının sözleşmeyi haksız feshetmesi nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi (1.000,00-TL) ve manevi (9.000,00-TL) zararın şimdilik 10.000,00-TL’sinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 26/06/2018 tarihli Franchise Sözleşmesi, ihtarnameler, cari hesap, tarafların ticari defter ve kayıtları, faturalar ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava davacı tarafından davalı aleyhine açılan franchise sözleşmeden kaynaklı alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemini, karşı dava ise franchise sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazminini konu almaktadır.
Davacı taraf; taraflar arasındaki franchise sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise tarafların tacir olduğunu bu nedenle Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu, zorunlu arabuluculuğa gidilmeden dava açıldığından öncelikle davanın usulden reddine, davacı tarafa borçlu olmadıklarından dolayı asıl davanın esastan reddine ve sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın davacıdan tahsiline ilişkin karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça dava önce asliye hukuk mahkemesine açılmış olup, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 18/02/2020 tarihli, 2019/… Esas, 2020/ … Karar sayılı ilamıyla tarafların tacir olmasından dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkemize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
HMK’nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK 137 ve devam maddeleri gereğince dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir. Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. HMK 138.maddesi gerekçesinde de belirtildiği üzere yargılamada usule ilişkin iddia ve savunma sebeplerinin hallinden sonra işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar ya dava şartıdır ya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar şekli nitelik taşıdığından yargılamanın başında dosya üzerinden de incelenerek karar bağlanabilir. Ancak Mahkeme kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa bunu da tahkikat aşamasında değil ön inceleme oturumunda yapacaktır. Aynı husus Yasanın 140/1.maddesinde de belirtilmiş olup ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verebilmek için hakimin gerekli gördüğü takdirde tarafları dinleyebileceği hükme bağlanmıştır.
7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A-1 maddesinde; bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olduğu hükmü getirilmiştir.
Somut olayda (görevsiz mahkemede) 23/05/2019 tarihinde açılan asıl dava dilekçesinde dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin herhangi bir beyan bulunmadığı gibi dava dilekçesine arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan asıl davanın açıldığı anlaşılmakla, asıl davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle bir miktar paranın ödenmesi talebine ilişkin olmasından dolayı TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, yine davalı tarafça sunulan 14/06/2019 tarihi cevap ve karşı dava dilekçesinde de karşı dava yönünden arabuluculuk anlaşamama tutanağının eklenmediği, Uyap’ta yapılan kontrolde arabuluculuk dosyasının ilgili dosya bağlantısının yapılmadığı, buna göre arabuluculuğa başvurmadan doğrudan karşı davanın açıldığı anlaşılmakla, karşı davanın da tazminat davası olması nedeniyle bir miktar paranın ödenmesi talebine ilişkin olmasından dolayı TTK’nın 5/A-1 maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olduğu davalardan olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 04/11/2019 tarih, 2019/1939 Esas, 2019/1351 Karar sayılı içtihadında da karşı davanın da arabuluculuğa tabi olduğunun açıkça belirtildiği bu nedenle davacı tarafça açılan asıl itirazın iptali davasında ve davalı tarafça açılan tazminata ilişkin karşı davada, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından TTK 5/A-1 ile HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince asıl ve karşı davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafça açılan ASIL DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2- Davalı tarafça açılan KARŞI DAVANIN, TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı bulunmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
3- Asıl dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL karar harcının, peşin alınan 12.624,56-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 12.565,26-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Karşı dava nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 59,30-TL karar harcının davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
5- Davacı tarafından asıl davaya ilişkin yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Davalı tarafça karşı davaya ilişkin yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15/01/2021

Başkan …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Üye …
e-imza*

Katip …
e-imza*

* Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.