Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2021/777 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2021/777
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … . Ltd. Şirketi ile dava dışı … … arasında 07.08.2018 tarihinde yazılı bir temlik sözleşmesi imzalandığını, buna göre temlik veren … … davalı … bankası … Şubesi nezdindeki … numaralı şahsi mevduat hesabında bulunan 1.177.865-TL anapara ve ona bağlı faiz ve tüm nemalarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, yine dava dışı temlik borçlusu … … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 07.08.2018 tarihli ihtarnamesi ile temlik sözleşmesini ekleyerek banka nezdinde bulunan ana para ve faizlerini tüm nemaları ile birlikte müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini yazılı olarak noter marifeti davalı bankaya bildirildiğini, davalı banka ile şifahi yapılan görüşmelerde temlik edilen hesaptan … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyasına teminat mektubu verilmiş bulunduğundan hesabın bloke edildiğini ancak teminat mektubunun iadesi halinde ödeme yapılabileceğinin kendilerine bildirildiğini, bunun üzerine hiç değilse davalı nezdinde bulunan ve müvekkiline temlik edilen ana paranın faizlerinden yararlanmak için 28.08.2018 tarihinde bankaya müracaat edildiğini, bloke tutulan ana paraya işletilen faizlerin müvekkil şirket hesabına ödenmesinin istendiğini, bankaca bu talebe herhangi bir cevap verilmediği gibi işleyen faizler de kendilerine ödenmediğini, bu kez aynı banka şubesine 04.12.2018 tarihinde verilen dilekçe ile blokeye konu yapılan icra dosyası ve bu icra dosyasının dayanağı olan … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/… E. Sayılı dosyasının lehe bozulduğu bildirilerek temlik edilen paranın daha fazla mağduriyete neden olunmaması için müvekkili şirkete ödenmesi istendiğini, yine davalı banka yazılı cevap vermediğini ancak şifahi olarak karar kesinleşmeden ödeme yapmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine kararın kesinleşmesi beklendiğini, nihayet kararın kesinleşmesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’ne verilmiş bulunan teminat mektubu aslı ilgili icra müdürlüğünden iade alınarak davalı bankanın … Şubesi’ne 02.02.2021 tarihli dilekçe ile başvurularak teminat mektubu aslı teslim edildiğini, temlik edilen paranın da faiz ve nemaları ile birlikte müvekkili şirketin banka hesabına ödenmesi talep edildiğini, ancak karşı yan banka işbu talebi yerine getirmediğini, müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, herhangi bir hukuki engel bulunmamasına karşın sırf yüksek faiz ödememek veya müvekkilin faiz geliri elde etmesini engellemek amacıyla ve geciken her günün bankanın yararına olduğu düşünülerek çeşitli bahaneler ile ödemeden kaçınıldığını, zira banka müvekkiline ait paraya reel faizler %20-25 civarında iken %3-5 gibi düşük faizler işleterek kendi menfaatini düşündüğünü, bankanın bu şekilde yasal bir gerekçe olmadan ödeme yapmaktan kaçınması üzerine taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500.000-TL taleple, 09.02.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, borçlu banka, hukuki dayanağı bulunmayan iddialar ile 12.02.2021 tarihinde takibe kötüniyetli itiraz etmiş ve haksız olarak takibi durdurduğunu, her ne kadar borçlu banka tarafından takibe itiraz edilmişse de esasen haksız olduklarını bildiklerinden ve ileride daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacaklarını anladıklarından bu kez yasayı dolanarak ve açılmış bir icra takibi mevcut olduğu halde 18.02.2021 tarihinde haricen müvekkile 1.504.486,68-TL ödeme yaptıklarını, her ne kadar asıl alacak müvekkiline haricen ödenmişse de icra harçları, takip giderleri ve vekalet ücreti ödenmediğinden icra takibi derdest olduğunu, takip açıldıktan sonra asıl alacağın haricen ödenmiş olması icra harçları, takip giderleri ve vekalet ücreti yönünden davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, temerrüte düşen ve takibe haksız itiraz eden davalı/borçlu tüm dosya borçlarından asıl alacak ve ferileri olarak sorumlu bulunmakta olup takip bu yönü ile devam ettiğini, davalı banka bu yükümlülüklerini yerine getirmediği için müvekkili şirketin herhangi bir zarara uğramaması, eksik ödenen alacakların da tahsili amacıyla 19.02.2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk çözüm yoluna başvurulduğunu, ancak 03.03.2021 tarihli toplantı neticesinde anlaşmaya varılamadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve mesnetsiz yapılan itirazın kısmen iptali ile icra takibi harç, yargılama gideri, masrafları, ferileri ve vekalet ücreti yönünden takibin devamına, ayrıca alacak likit olduğundan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka … Şubesi tarafından düzenlenen 31.10.2016 tarihli, … mektup nolu, 1.165.000.00TL bedelli kesin teminat mektubunun müvekkili Banka’ya iade edildiğini, davacının; dava dışı … … ile davacı arasında düzenlenen Temlik sözleşmesi ile … …’ün … şubesi nezdinde bulunan 211-… nolu hesabında bulunan para ve buna bağlı faizin kendilerine temlik edildiğini, Mektubun Bankaya iade edildiğini ve temlike konu tutarın ödenmesi için bankaya dilekçe ile müracaat edildiğini, ancak ödemenin yapılmadığını, daha sonra 09.02.2021 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. sayılı dosyası ile Banka aleyhine takip başlattığını, Banka tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, itiraz sonrası anaparanın ödendiğini ancak yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, iddia ederek iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, dava konusu alacak teminat mektubundan kaynaklı olduğunu, teminat mektubu kıymetli evrak olmadığından, teminat mektubundan kaynaklı bankamız riskinin sona ermesi, muhatabın ibrasına bağlı olduğunu, bu nedenle, davacı yanın müvekkili bankaya temlik sözleşmesi gereği ödemeyi talep etmesi üzerine ….İcra Müdürlüğü’nden teminat mektubuna bağlı riskin kalmadığına dair teyit yazısı getirmesi istendiğini, ihtilafa konu süreç müvekkili bankanın işbu talebi üzerine başlamış olup, davacı yanın dilekçesinde müvekkili bankanın kendilerinin faiz geliri elde etmesini engellemek için çeşitli bahanelerle ödemeden kaçındığı iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, ….İcra Dairesi’nin 2016/… E.nolu dosyasına sunulmak üzere müvekkili bankaca 31.10.2016 tarihli, … mektup nolu, 1.165.000.00-TL bedelli kesin teminat mektubu nakit karşılığı düzenlendiğini, işbu teminat mektubu riskine karşılık olmak üzere … …’e ait 211-… nolu vadeli mevduat hesabında bulunan tutar rehin olarak verildiğini, işbu rehne ilişkin mevduat rehin sözleşmesi imzalanmış olmakla, rehne konu banka riski sona ermeden bu hesaptaki tutarın kullanılması mümkün olmadığını, söz konusu rehin devam ederken … … tarafından iletilen … Noterliği’nin … yevmiye nolu ve 07.08.2018 tarihli ihtarnamesi ile rehne konu olan … nolu hesapta bulunan tutarın ödeme tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte davacı şirkete temlik edildiği bildirildiğini, davacı yan dava dilekçesinde 28.08.2018 ve 04.12.2018 tarihinde yaptıkları başvurulara rağmen blokedeki tutarın ödenmediğini ileri sürse de belirtilen tarihlerde halen teminat mektubu riski müvekkili banka nezdinde devam ettiğinden müvekkili bankanın riski mevcut iken, ödemenin yapılamayacağı bildirildiğini, kaldı ki mevduat rehni kapsamında risk sona ermeden ödemenin yapılmamış olmasında hukuka ve bankacılık teamüllerine aykırı bir yön bulunmadığını, söz konusu başvurulardan sonra davacı yan bu kez 02.02.2021 tarihli dilekçe ile müvekkili bankaya müracaat ederek , dilekçe ekinde teminat mektubu aslını getirdiklerini belirterek temlik sözleşmesi gereği ödemenin kendi hesaplarına yapılmasını talep ettiklerini, teminat mektubu aslının iadesi üzerine müvekkili banka nezdinde gerekli süreç başlatıldığını, TTK’nun ilgili hükümleri, Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmadığını, bu nedenle, dava konusu olayda teminat mektubunun aslının iade edilmiş olması, teminat mektubu ile ilgili riskin sona erdiği anlamına gelmediğini, muhatap tarafından, teminat mektubu ile ilgili herhangi bir hak ve alacağı kalmadığının beyan edilmesi halinde, teminat mektubuna ilişkin müvekkili bankanın riski sona erdiğini, bu nedenle de gerek davacı yana gerekse de lehine mektup düzenlenen icra dosyası borçlusu … … vekillerine icra dairesinden borcun sona erdiğine veya mektupla ilgili bankadan bir alacak kalmadığına ilişkin bir yazının getirilmesi gerektiği bildirildiğini, tüm bu süreç devam ederken davacı yan beklemeksizin ….İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E.sayılı dosyasından düzenlenen 10.02.2021 tarihli ödeme emrini tebliğ ettirdiğini, ödeme emrinin tebliğ tarihinde teminat mektubu ile ilgili süreç devam ettiğinden ve henüz davacı yanın gerçekten alacaklı olup olmadığı net olarak tespit edilmediğinden müvekkili bankaca haksız olarak düzenlenen ödeme emrine itiraz edilerek takibin durması sağlandığını, nitekim davacı yanın banka nezdinde işlemlerin devam ettiğini ve içinde bulunduğumuz pandemi koşulları nedeniyle hiçbir kurumda işlemlerin çok hızlı ilerlemediğini bilmesine rağmen makul bir süre beklemeksizin 10.02.2021 tarihinde açmış olduğu ilamsız takibin haksız ve kötüniyetli olduğu muhakkak olduğunu, nitekim tüm bunlara rağmen dosya borçlusu tarafından gerekli bilgiler doğru olarak temin edilemediğinden bizzat müvekkili banka tarafından da ….İcra Müdürlüğü’ne talepte bulunarak mektuba konu borcun sona erip ermediği sorulduğunu, ….İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen 18.02.2021 tarihli yazıya istinaden de mektubun veriliş nedeni olan Mahkeme kararı ile iade edildiğinin tespiti üzerine de aynı gün beklenmeksizin teminat mektubunun çıkışı yapılarak rehne konu hesaptaki bloke kaldırıldığını ve sonrasında da davacı firmanın talebinde belirttiği hesap numarasına hesapta bulunan tutar işleyen faizi ile birlikte 1.504.486.68TL. olarak ödendiğini, davacı dava dilekçesinde her ne kadar müvekkili bankanın faiz ödememek amacıyla çeşitli bahanelerle ödemeyi yapmaktan kaçındığını iddia etse de işbu hususun tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkil banka hukuka ve bankacılık kurallarına uygun hareket etmek amacıyla gereğini yapmaya çalışmış olup, içinde bulunduğumuz pandemi koşulları çerçevesinde kurumlar arası yazışmalar da gözetildiğinde makul düzeyde olan 2 haftalık bir bekleme sürecinin bu amaçlarla yapıldığının ileri sürülmesi iyiniyetten uzak olduğunu, kaldı ki davacıya temlik edilen hesap vadeli hesap olup, hesabın faizi de işlemeye devam ettiğinden bir kayıpları da bulunmadığını, diğer yandan davacı faiz oranlarının %20-25 civarında iken hesaba %3-5 gibi bir faiz işletildiğini belirtmiş ise de banka kayıtlarına bakıldığında bu hususun da gerçeğe aykırı olduğu tespit edilebileceğini, 1 milyon üzeri bir mevduata hiçbir bankada %3 -veya 5 faiz verilmediği bilinen bir gerçek olduğunu beyanla davacı yanın teminat mektubunun çıkışına ilişkin işlemler devam ederken haksız bir şekilde başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle müvekkili bankadan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmesinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacı yan müvekkili bankadan bu alacağını elde edeceğini bildiği halde iyiniyetten uzak olarak bu takibi başlattığını, kaldı ki takip tarihinde henüz alacağı dahi net değil iken takip tarihi itibariyle takibin haklı olduğu da söylenemeyeceğinden müvekkili bankanın itirazı haklı ve hukuka uygun olup, davacı yanın talebinin reddi gerektiğini, diğer yandan davacının haksız ve kötü niyetli olarak takibi açtığı açık olduğundan, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davaya konu ihtilafa benzer bir dosyada; ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E.,2019/… K.sayılı ve 23.12.2019 tarihli kararında “teminat mektubunun muhatap tarafından değil de lehdar tarafından iadesi halinde bankanın mutlaka muhatabı durumdan haberdar etmesi, teminat mektubunun verilmesine neden olan riskin ortadan kalktığını teyit etmesi, bu doğrultuda risk çıkışını gerçekleştirmesi zorunlu olduğu, bu doğrultuda bankanın 13 gün sonra ödeme yapmış olmasının makul süre olduğuna kanaat getirilerek açılan davanın reddine” hükmedildiğini, müvekkili bankanın yapmış olduğu işlemlerde hukuka aykırı bir durum sözkonusu olmayıp, davacı yanın beklemekten yapmış olduğu takibe bağlı olarak açmış olduğu işbu haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyanla beyanları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine, davacı aleyhine, takip miktarının %20’sinden az olmayacak miktarda kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : … İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı icra dosyası, Temlik Sözleşmesi, bilirkişi raporu, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İİK 67 maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, dava dışı … … ile yapılan temlik sözleşmesi kapsamında davalı banka … Şubesi nezdindeki mevduat hesabında bulunan 1.177.865,00-TL anapara ve ona bağlı faiz ve tüm nemalarını davacı şirkete temlik edildiğini, davalı banka ile şifahi yapılan görüşmelerde temlik edilen hesaptan … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E. Sayılı dosyasına teminat mektubu verilmiş bulunduğundan hesabın bloke edildiğini ancak teminat mektubunun iadesi halinde ödeme yapılabileceğinin kendilerine bildirildiğini, 02.02.2021 tarihli dilekçe ile başvurularak teminat mektubu aslının davalı bankaya teslim edildiğini, davalı bankanın yasal bir gerekçe olmadan ödeme yapmaktan kaçınması üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… E. Sayılı dosyasından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500.000-TL taleple, 09.02.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığını, 12.02.2021 tarihinde takibe kötüniyetli itiraz edildiğini, davalı banka tarafından 18.02.2021 tarihinde haricen davacıya 1.504.486,68-TL ödeme yapıldığını, her ne kadar asıl alacak haricen ödenmişse de icra harçları, takip giderleri ve vekalet ücreti ödenmediğinden haksız itirazın kısmen iptali ile icra takibi harç, yargılama gideri, masrafları, ferileri ve vekalet ücreti yönünden takibin devamına, ayrıca alacak likit olduğundan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf, ….İcra Dairesi’nin 2016/… E.nolu dosyasına sunulmak üzere müvekkili bankaca 31.10.2016 tarihli, … mektup nolu, 1.165.000.00-TL bedelli kesin teminat mektubu nakit karşılığı düzenlendiğini, işbu teminat mektubu riskine karşılık olmak üzere … …’e ait 211-… nolu vadeli mevduat hesabında bulunan tutarın rehin olarak verildiğini, davacı yan dava dilekçesinde 28.08.2018 ve 04.12.2018 tarihinde yaptıkları başvurulara rağmen blokedeki tutarın ödenmediğini ileri sürse de belirtilen tarihlerde halen teminat mektubu riski müvekkili banka nezdinde devam ettiğinden ödemenin yapılamayacağının bildirildiğini, teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliği bulunmadığını, bu nedenle, dava konusu olayda teminat mektubunun aslının iade edilmiş olması, teminat mektubu ile ilgili riskin sona erdiği anlamına gelmediğini, ….İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen 18.02.2021 tarihli yazıya istinaden de mektubun veriliş nedeni olan Mahkeme kararı ile iade edildiğinin tespiti üzerine de aynı gün beklenmeksizin teminat mektubunun çıkışı yapılarak rehne konu hesaptaki blokenin kaldırıldığını ve sonrasında da davacı firmanın talebinde belirttiği hesap numarasına hesapta bulunan tutarın işleyen faizi ile birlikte 1.504.486.68TL olarak ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı banka tarafından dava dışı … … ile imzalanan 02/02/2018 tarihli Mevduat Rehin Sözleşmesi kapsamında dava dışı … … lehine kesin ve süresiz teminat mektubunun muhatap …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasına verildiği, teminat mektubundan doğan risk nedeniyle dava dışı … …’ün davalı banka … Şubesi nezdinde bulunan mevduat hesabının rehinli olduğu, rehinli alacağın dava dışı … … tarafından davacı şirkete temlik edildiği, davacı vekili tarafından teminat mektubunu 02/02/2021 tarihinde davalı bankaya iade edildiği, davalı banka tarafından rehinli mevduat hesabında bulunan paranın davacı şirkete 18/02/2021 tarihinde ödendiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça teminat mektubunun iade edildiği 02/02/2021 tarihte teminat mektubundan doğan risk nedeniyle rehinli bulunan mevduat hesabındaki paranın davacı tarafın başvurusu üzerine ödenmemesi gerekçesi ile davacı tarafça davalı aleyhine 09/02/2021 tarihinde başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasına davalı banka tarafından yapılan itirazın haksız olup olmadığı, takibe konu asıl alacağın 18/02/2021 tarihinde davacı şirkete haricen ödenmesi sonrasında icra harçları, takip giderleri ve icra vekalet ücreti yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu alacak kalemleri yönünden itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı banka aleyhine Temlik sözleşmesi kapsamında devralınan ana para ve ferilerinden kaynaklanan alacağa ilişkin adi takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan dekont suretinin incelenmesinde; 1.504.486,68-TL’nin davacıya 18/02/2021 tarihinde havale yolu ile ödendiği, söz konusu ödemenin …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyası asıl alacağına ilişkin olarak ödendiğinin davacının da kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Takibe dayanak 07/08/2018 tarihli Temlik sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı … …’ün davalı banka … şubesi nezdinde bulunan, davalı bankadan alınan teminat mektubu nedeniyle blokeli haldeki 1.177.865,00-TL ana para ile yargılamanın lehe bitmesi halinde teminat mektubunun bankaya iadesinden sonra blokenin kalktığı tarihe kadar anaparaya işleyecek faizi de dahil olmak üzere … alacağını davacı şirkete temlik ettiği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının dava dışı … Ve Satış Tic. A.Ş. olduğu, borçlusunun dava dışı … … olduğu, takip dayanağının … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/06/2016 tarih, 2014/… esas, 2016/… karar sayılı kararı olduğu, borçlu vekili tarafından … bankası 31/10/2016 tarihli kesin ve süresiz teminat mektubu sunularak tehiri icra kararı alındığı,
Borçlu vekili tarafından 26/01/2021 tarihli talep dilekçesi ile dosyaya sunulan teminat mektubunun iadesi talebinde bulunulduğu,
İcra Müdürlüğü’nün 02/02/2021 tarihli tensip tutanağı ile borçlu vekilinin talebinin kabulüne karar verilerek teminat mektubunun iade edildiği,
Borçlu vekilinin 07/02/2021 tarihinde icra müdürlüğü’ne sunduğu talep dilekçesi ile; “… bankası yetkililerinin teminat mektubunu iade etmelerine rağmen, bunu yeterli bulmayarak meblağı taraflarına iade etmediklerini ve aşağıdaki metnin … bankasına gönderilmesini talep ettiklerini beyanla ” … bankası A.S. / … Şubesi tarafından, … … lehine Müdürlüğümüze hitaben düzenlenmiş bulunan 31/10/2016 tarih,… nolu ve 1.165.000TL tutarlı teminat mektubu 04/02/2021 tarihinde Lehtara/Bankanıza iade edilmiştir.” metninin … bankası KEP adresine tebliğini talep ettiği,
İcra Müdürlüğü’nün davalı … bankasına hitaben yazdığı 11/02/2021 tarihli müzekkeresi ile teminat mektubunun Lehtar/Bankaya iade edildiğinin bildirildiği, aynı gün KEP üzerinden davalı bankaya e-tebliğ yolu ile gönderildiği, tebligatın 16/02/2021 tarihinde mevzuat gereği okundu olarak sayıldığının e-tebliğ mazbatası ile kayıt altına alındığı,
… bankası vekili tarafından 17/02/2021 tarihli dilekçesi ile İcra Müdürlüğü’ne başvurularak sözkonusu teminat mektubundan dolayı bankamızdan bir alacak kalmadığı yönünde yazı verilmesinin talep edildiği,
İcra Müdürlüğü’nün davalı … bankasına hitaben yazdığı 18/02/2021 tarihli müzekkeresi ile teminat mektubunun Lehtar/Bankaya iade edildiğinin bildirildiği, aynı gün KEP üzerinden davalı bankaya e-tebliğ yolu ile gönderildiği anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … ve Banka Mevzuatı konusunda Nitelikli Hesaplamalar uzmanı … … tarafından düzenlenen 23/09/2021 tarihli heyet raporunda özetle; “Banka’nın, dava dışı … …’ün borcu nedeniyle 31.10.2016 tarihli … nolu ve 1.65.000. OO-TL’lık Teminat Mektubu’nun …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… sy dosyasına verdiği; Teminat Mektubu’nun Muhatabının ….İcra Müdürlüğü, Lehdarı ise … … olduğu;
Teminat Mektubundan kaynaklanan riskin güvencesine, 02.02.2018 tarihli Rehin Sözleşmesi ile … … adına, … Şubesinde 211/… sayısı ile açılan hesaptaki mevduatın (riskini karşılayacak miktardaki tutarı) rehin olarak alındığı;
… …’ün 07.08.2018 tarihli Temlik Sözleşmesi ile mevduat hesabındaki alacağını ….San. Ve Tic.Ltd.Şti.ne temlik ettiği;
….San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin 02.02.2021 tarihli dilekçe ile Teminat Mektubu aslını Banka Şubesi’ne teslim ederek mevduatın ödenmesini talep ettiği;
Banka’nın, 02.02.2021 tarihli talebe karşı ‘Muhatap’ İcra Müdürlüğü’nün teyidini talep ettiği; bu talepte hakkı olan bankanın İcra Müdürlüğünden doğrudan bir talepte bulunmadığı;
Banka’nın kendisini ’oyladığını ve mevduatını düşük faizle nemalandırdığım’ düşünen davacının 09.02.2021 tarihinde takip başlattığı;
Mevduatın takip öncesi hesapta vadeli mevduat olarak bulunduğu; vadeli mevduata, piyasa faizinin bir miktar altında olmakla birlikte, mevduatın rehinli’ olması şartlarında verilen faizin normal olduğu;
Bankanın Muhataptan ‘Teminat Mektubunun’ iadesine ilişkin teyidi doğrudan istemek yerine davacıdan getirmesini beklemesinin doğru olmadığı;
Bankanın Muhataptan kendisinin doğrudan teyit istemesi halinde, davacının kendisine başvurduğu tarihten itibaren 5 gün içinde cevap almasının makul olacağı, bunun aşan sürenin makul olmayacağ ve buna göre Banka’nın 08.02.2021 Pazartesi günü itibariyle davacının mevduat hesabı üzerindeki rehin blokajını kaldırmamasının temerrüt oluşturacağı;
Davacının takip yapmakta haklı olduğunun kabulü halinde ise;
a-Takip giderleri’nin alacağın haricen ödendiği ve tahsil harcı miktarının %4,55 olarak dikkate alınması halinde 68.351,20-TL; harici ödemenin ’feragat-Vazgeçme’ gibi düşülmesi halinde 34.226,20-TL olacağı;
b) Vekalet ücretinin, 71.125,00-TL hesaplandığı;
Davacının Takip tarihi itibariyle 11.02.2021 vadeli olan mevduatının vadesinin dolmadığı, Banka’nın takipten önce ödeme yapmaması ile davacının yararına faiz geliri olııştuğu; bu gelirin nihai hesaplaşmada dikkate alınmasının hakkaniyete uygun olacağı;
Muhataptan teyit yazısının getirilmesini Banka’nın davacıdan isteyebileceği ve bu yükümlülüğün davacı da olduğunun düşünülmesi ve/veya muhataptan teyit yazısını alarak mevduatta relini çözmek için 6 günlük sürenin yetmeyeceğinin kabul edilmesi hallerinde davacının takibinin haksız olduğu, bu durumda davacının alacağının bulunmadığı” şeklinde görüş beyan etmişlerdir.
Teminat mektupları, TBK’nın 128 (eBK 110) maddesinde düzenlenen, teminat mektubu isteyen kişinin (lehtarın), üçüncü kişi nezdinde doğmuş veya doğacak bir borcunu garanti altına almak ve ona sunulmak üzere sözleşmenin diğer tarafından (garanti veren) alınan, süreli veya süresiz, koşullu veya koşulsuz olarak tanzim olunan, garanti belgeleridir. Lehtarın borcunu garanti eden banka, sözleşmenin tarafı olmayan muhatabın talebi üzerine teminat mektubunda yazılı bedeli ödeme yükümlülüğü altına girer. Söz konusu garanti sözleşmesi, TBK 129 anlamında tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğinde olup, bu nitelikteki sözleşmeler, sözleşmenin tarafı olan edim borçlusundan doğrudan talepte bulunma hakkı verir.
Teminat mektupları sadece üçüncü kişi yararına garanti sözleşmesi yapıldığını gösteren bir ispat vasıtası olup, teminat mektupları kıymetli evrak niteliğinde değildir. Diğer bir anlatımla, üçüncü kişi lehine doğan hak, teminat mektubu olmaksızın da ileri sürülebilecektir. Teminat mektubundan kaynaklanan banka borcunun sukutu için mutlaka muhatabın mektubu bankaya sunması gerektiği, mektubun muhatap değil de lehtar tarafından bankaya iadesi halinde, bankanın mutlaka muhatabı bundan haberdar etmesi, muhatabın riskin ortadan kalktığını teyit etmesi ve ancak bu doğrultuda risk çıkışını gerçekleştirmesinin zorunlu olduğu, aksi takdirde lehtar tarafından mektup aslı bankaya getirilse bile bankanın riski devam edecek olup, davacının lehtarın teminat mektubundan doğan riskinin kapatılması için ayrıca muhataptan riskin sona erdiğine ilişkin teyit yazısı sunması veya garanti veren bankadan bu yönde talepte bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili tarafından davalı bankaya 02/02/2021 tarihli başvuru dilekçesi ve ekinde uyuşmazlığa konu teminat mektubu aslının sunulduğu, ancak muhataptan riskin sona erdiğine ilişkin alınmış bir teyit yazısının sunulmadığı, davalı bankadan bu yönde bir talepte de bulunulmadığı, … …’e ait iken davacıya temlik edilen ana para ve işlemiş faizi ve diğer nemalarının ödenmesinin talep edilmekle yetinildiği,
Muhatap …. İcra Müdürlüğü’ne 07/02/2021 tarihinde lehtar (takip borçlusu) vekili tarafından sunulan talep dilekçesi içeriğinden, davalı bankaca 02/02/2021 tarihli başvuruya istinaden riskin sona erdiğine ilişkin teyit yazısı sunulmasının istenildiğinin anlaşıldığı, muhatap icra müdürlüğü tarafından da lehtar (takip borçlusu) vekilinin talebine istinaden davalı bankaya hitaben 11/02/2021 tarihli “teminat mektubunun Lehtar/Bankaya iade edildiği”ne dair yazının e-tebliğ yolu ile gönderildiği, 18/02/2021 tarihinde davalı banka tarafından … …’e ait rehne konu hesaptaki paranın davacı temlik alana ödendiği,
Davacı tarafça, muhatap icra müdürlüğüne 07/02/2021 tarihinde riskin sona erdiğine ilişkin teyit alınmak üzere yapılan başvurunun neticesi beklenmeksizin 09/02/2021 tarihinde … …’e ait iken davacıya temlik edilen ana para ve işlemiş faizi ve diğer nemalarının tahsili amacıyla davalı banka aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2021/… Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, davalı banka tarafından “bankamıza mevduat rehnine konu hesapta bulunmakla rehnin dayanağı olan teminat mektubunun kaldırılabilmesi için takip tarihi itibari ile usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı” gerekçesi ile takibe itiraz edildiği, davacı tarafça davalı bankaya yapılan 02/02/2021 tarihli başvuruda teminat mektubu aslı ile birlikte muhataptan riskin sona erdiğine ilişkin alınmış bir teyit yazısının sunulmadığı, davalı bankadan bu yönde bir talepte de bulunulmadığı, bu hali ile davalı bankanın takibe itirazının haklı olduğu, teminat mektubunun lehtarı (takip borçlusu) vekili tarafından muhatap icra Müdürlüğü’ne yapılan başvuruya istinaden davalı bankaya muhatap icra Müdürlüğünün bildiriminin ulaşması sonrasında davalı banka tarafından temlik alan davacıya makul sürede rehne konu hesaptaki paranın ödendiği anlaşılmakla, davacı tarafça açılan davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak icra takibine giriştiği hususunda davalı tarafça ispata yarar bir delil sunulmadığından şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair oluşan vicdani kanıya göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım itibari ile yeteri kadar harç alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 12.784,28-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının karar tebliğ işlemleri tamamlandıktan ve karar kesinleştikten sonra kullanılmayan kısmının yatıran ilgili tarafa resen iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.27/10/2021

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.