Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2023/711 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165 Esas
KARAR NO : 2023/711
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 12/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 10.03.2020 tarihinden satış ve hizmet sözleşmesi tanzim edildiğini, bu sözleşmeye göre 141.760,00 TL peşinat davalı tarafından 13.03.2020 tarihinde ödendiğini, ancak teslim edilmesi gereken 62.500 TL bedelli 15.04.2020 vadeli, 62.500 TL bedelli 15.05.2020 vadeli, 62.500 TL bedelli 15.06.2020 vadeli, 62.500 TL bedelli 15.07.2020 vadeli çek teslim edilmeyerek temerrüde düşüldüğünü, muhtelif tarihlerde bu sözleşmeye istinaden 24.04.2020’de 62.500 TL (9 gün gecikme), 09.06.2020’de 30.000 TL ve 19.06.2020’de 32.500 TL (toplamda 1 ay 4 gün gecikme) ve 13.07.2020’de 62.500 TL (28 gün gecikme) ödenmiş ise de 15.07.2020 tarihinde ödenmesi gereken 62.500 TL halen ödenmediğini, sözleşmeye ek olarak 12.06.2020 tarihli 105.600 TL bedelli ilave sözleşme yapıldığını, bu sözleşmeye göre peşinat olarak 44.000 TL 12.06.2020 tarihinde ödendiğini, 30.07.2020 tarihinde ödenmesi gereken 30.800 TL, 30.08.2020 tarihinde ödenmesi gereken 30.800 TL halen ödenmediğini, sözleşme sonrası 3.695,52 TL maillerle onaylanan ilave iş ve bu faturaya eklenmiş ise de davalı tarafından ödemesi gerçekleştirilmediğini, bugüne kadar davacı tarafından KDV dahil 521.600,26 TL iş yapıldığını, 393.810,00 TL’si vadesinde olmasa da ödeme yapıldığını, ödenmeyen 127.790,26 TL borç ve vade Farkı bulunduğunu, yapılan işlere istinaden davalı yana faturalar gönderilmiş ise de davalı yandan bu faturalara ihtarname ile iade edildiğini, davacı tarafından sözleşme gereği gibi ifa edildiğini, davalı tarafça süresinde bir ihbar olmadığı gibi yapılan ödemeler de ihtirazi kayıtsız yapıldığını, açıklanan sebeplerle davacıya ödenmesi gereken bakiye 127.790,26 TL alacağının ve vade farkının ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili ile davacıya iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 20/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sözleşme hükümlerine uygun şekilde süresinde işi teslim etmediğini ve sözleşmenin davacıya yüklediği ayıpsız, teknik özelliklere uygun olarak iş yapma edimini gerçekleştirmediğini, davalı şirketçe davacı tarafa yapılan tüm uyarılara ve bildirimlere rağmen davalının ayıplı iş ve ürünlerden doğan zararını gidermeyen ve davalının tam da turizm sezonunda vereceği hizmetin aksamasına ve ayıplı olmasına neden olarak zararına yol açan davacının işbu davayı açmakta hukuki yarar bulunmadığını, davacı yan her ne kadar uygulamayı tamamlamış ve teslim etmiş olsa da teslim sonrasında yapılan uygulamada meydana gelen bozulmalar ve ortaya çıkan gizli ayıplar nedeniyle bu alan müşteri kullanımına davalı şirketçe sunulamadığını, sonradan ortaya çıkan bu gizli ayıplar davacı tarafa bildirildiğini ve bu ayıpların sözleşme gereği giderilmesi gerektiği belirtildiğini, sözleşmenin hükümlerine aykırı davranan davacı tarafa davalı şirket tarafından ödeme yapılmaktan kaçınıldığını, 09.03.2020 tarihli sözleşmenin devamı niteliğinde olan sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacı taraf sözleşe hükümlerine uymaması ve 12.07.2020 tarihinde tamamlaması gereken işi tamamlamaması sebebiyle davalı şirket esas ve devamı niteliğinde sözleşmelerde işin yapımı karşılığı hükmedilen bedelleri ödemekten kaçındığını, davacı yanca işin süresinde ayıpsız, tam teslimi yapılmadığını bu nedenle sözleşmede işin tam teslimi halinde verileceği belirtilen çekler davacı tarafa verilmediğini, izah edilen sebeplerle haksız ve mesnetsiz açılmış davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idare aleyhine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Arabuluculuk anlaşamama tutanağı, Taraflar arasındaki satış ve hizmet sözleşmesi, Taraflar arasında imzalanan ilave bedelli sözleşme, Mail ve yazışmalar, Faturalar, İhtarnameler, Fotoğraf ve videolar, Cd, Ticari defterler, Ödeme makbuzları dosya arasına alınmış, mahallinde keşif yapılması için talimat yazılmış, Bilirkişi raporları, Bilirkişi ek raporları alınmıştır.
Finans ve muhasebe alanında uzman bilirkişi … tarafından 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2020-2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; davacı tarafından davalı yan muhatap alınarak tanzim edilen faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın kendi ticari defterlerine göre 01.01.2021 tarihi itibariyle davalı taraftan 127.790,26 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, Davalı tarafın 12.07.2021 günü saat 14:00’da mahkemeniz duruşma salonunda yapılan incelemeye katılmadığı, ticari defter ve belge ibraz etmediği, davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı adına tanzim edilen 3 adet faturanın E-fatura şeklinde usulüne uygun olarak düzenlediği, davaya konu faturaların davacı yanın ticari defter ve kayıtlarında mevcut olduğu, faturaların taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında düzenlendiği, faturaların içeriği hizmet bedelinden ibaret olduğu, söz konusu faturalar davalı yan tarafından keşide edilen Antalya …Noterliği 22.10.2020 tarih … sayılı ihtarnamesi ile “yapılan işin ayıplı olduğu” ifade edilerek iade edildiği, dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği hizmet bedelleri konusunda tarafların bir itirazı olmadığı anlaşılmış olup iş bu davada uyuşmazlığın sözleşme gereği işlerin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmakta olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanlarında davacı tarafında sözleşme gereği işleri ayıplı, hatalı olarak yaptığından ödeme yapmadığını ifade ettiği, bu ifade gözetildiğinde taraflar arasında mali açıdan bir ihtilafın bulunmadığı kanaati edinildiği, davacı tarafın davasında haklı görülmesi halinde 127.790,26 TL tutarlı bakiye alacağına sözleşmede kararlaştırıldığı üzere 969 yasal faiz üzerinden 15.06.2020 vade tarihi ile 12.03.2021 dava tarihi arası yapılan hesaba göre 8.507,68 TL vade farkı alacaklı olacağı hesap edildiği, mahkemece sözleşme konusu hizmetlerin tam olarak eksiksiz ve hatasız yerine getirildiği hükmedilmesi halinde davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan 01.01.2021 tarihi itibariyle 127.790,26 TL Cari hesap ve 8.507,68 TL Vade farkı olmak üzere toplamda (127.790,26 TL + 8.507,68 TL) 136.297,94 TL alacaklı olacağının görüş ve kanaatine varılmıştır.
Serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi … ve İnşaat mühendisi bilirkişi …an 05/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; Sözleşme ve ek sözleşmeye konu olan 1 adet futbol halı saha, 1 adet basketbol, 1 adet voleybol, üst ve alt tarafta 4 adet 2’li bitişik nizam tenis kortlarında sözleşmeye konu edilen işler ve imalatların yapılmış olduğu tespit ediliğini, yapılan incelemelerde sözleşme ve ek sözleşmeye konu olan imalat ve uygulamalarda açık ve gizli ayıp şeklinde işlerin olduğu görüldüğünü, konu imalat ve uygulamalarda açık ve gizli ayıp olarak tespit edilen hususlar ille ilgili olarak açıklamaların yapıldığını, sözleşme ve ek sözleşme kapsamında adı geçen imalat ve uygulamalar ile ilgili tespit edilen ve olarak değerlendirilen imalatların sözleşmenin yapıldığı 2021 Yılı piyasa rayiçlerine göre götürü usulde(KDV DAHİL) giderilmesi için gereken toplam bedel; (4.000,00-TL+2.500,00TL +4.000,00TL +20.000,00TL+6.000,00TL)= 36.500,00TL, sözleşme ve ek sözleşme kapsamında adı geçen imalat ve uygulamalar ile ilgili tespit edilen ve açık ayıp olarak değerlendirilen imalatların sözleşmenin yapıldığı 2021 Yılı piyasa rayiçlerine göre götürü usulde KDV DADİL) giderilmesi için gereken toplam bedel; (3.000,00TL+6.000,00TL+4.000,00TL)= 13.000,00TL olarak hesap ve takdir edildiğini, davalı şirket yasal defter kayıtlarının incelenmesiyle mali müşavir bilirkişiliğimce yukarıda yapılan inceleme ve tespitler ile davacı şirket yasal defter kayıtlarını inceleyerek dava dosyası içerisindeki 10.08.2021 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden muhasebe/finans uzmanı bilirkişi…’ın tanzim ettiği rapor içeriği tespitlere göre davalı şirketin davacı şirkete yaptığı ödeme toplamının 393.810,00TL olduğu, yani her iki yan yasal defter kayıtlarına göre de davalı şirketin davacı şirkete yaptığı ödeme TOPLAMININ 393.810,00TL olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacı şirket davalı şirkete kesmiş olduğu yukarıda dökümü yapılan 3(üç) adet faturayı kayıtlarına alırken ve bu faturalar toplamı 521.600,26TL’den davalının yaptığı toplamı 393.810,00TL ödemeleri düşerek kendi yasal defter kayıtlarına göre davalı şirketten 127.790,26TL alacaklı görünüyor iken davalı şirket yapılan işlerin ayıplı olduğundan hareketle faturaları iade ettiği ve faturaları yasal defter kayıtlarına almamış olduğu bu nedenle davalı şirket kendi yasal defter kayıtlarına göre faturalardan dolayı davacı şirkete borçlu görünmediği, öte yandan davacı şirkete ödemiş olduğu toplamı 393.810,00TL’yi davacı şirket adına açtığı 159.01.S183 kodlu…Ltd.Şti. adlı verilen siparış avansları hesabı’nda bekletmekte olduğunun tespit ve kanaatine varılmıştır.
Serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi …, İnşaat mühendisi bilirkişi … ve Öğretim görevlisi … tarafından hazırlanan 08/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Sözleşme ve ek sözleşmeye konu olan 1 adet futbol halı saha,1 adet basketbol,1 adet voleybol, üst ve alt tarafta 4 adet 2’li bitişik nizam tenis kortlarında sözleşmeye konu edilen işler ve imalatların yapılmış olduğu tespit edildiğinin, yapılan incelemelerde sözleşme ve ek sözleşmeye konu olan imalat ve uygulamalarda açık ve gizli ayıp şeklinde işlerin olduğu görüldüğünü, konu imalat ve uygulamalarda açık ve gizli ayıp olarak tespit edilen hususlar ile ilgili detaylı açıklamalar yapıldığını, sözleşme ve ek sözleşme kapsamında adı geçen imalat ve uygulamalar ile ilgili tespit edilen ve gizli ayıp olarak değerlendirilen imalatların sözleşmenin yapıldığı 2021 Yılı piyasa rayiçlerine göre götürü usulde (KDV DAHİL) giderilmesi için gereken toplam bedel; (4000.00TL+2.500,00TL+4.000,00TL+20.000,00TL+6.000,00TL)= 36.500,00TL, Sözleşme ve ek sözleşme kapsamında adı geçen imalat ve uygulamalar ile ilgili tespit edilen ve açık ayıp olarak değerlendirilen imalatların sözleşmenin yapıldığı 2021 Yılı piyasa rayiçlerine göre götürü usulde(KDV HADİL) giderilmesi için gereken toplam bedel; (3.000,00TL+6.000,00TL+4.000,00TL)= 13.000,00TL olarak hesaplandığını, davalı şirket yasal defter kayıtlarının incelenmesiyle mali müşavir bilirkişiliğimce yukarıda yapılan inceleme ve tespitler ile davacı şirket yasal defter kayıtlarını inceleyerek dava dosyası içerisindeki 10.08.2021 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden muhasebe/finans uzmanı bilirkişi …’ın tanzim ettiği rapor içeriği tespitlere göre davalı şirketin davacı şirkete yaptığı ödeme toplamının 393.810,00TL olduğu, yani her iki yan yasal defter kayıtlarına göre de davalı şirketin davacı şirkete yaptığı ödeme TOPLAMININ 393.810,00TL olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacı şirket davalı şirkete kesmiş olduğu yukarıda dökümü yapılan 3(üç) adet faturayı kayıtlarına alırken ve bu faturalar toplamı 521.600,26TL’den davalının yaptığı toplamı 393.810,00TL ödemeleri düşerek kendi yasal defter kayıtlarına göre davalı şirketten 127.790,26TL alacaklı görünüyor iken davalı şirket yapılan işlerin ayıplı olduğundan hareketle faturaları iade ettiği ve faturaları yasal defter kayıtlarına almamış olduğu bu nedenle davalı şirket kendi yasal defter kayıtlarına göre faturalardan dolayı davacı şirkete borçlu görünmediği, öte yandan davacı şirkete ödemiş olduğu toplamı 393.810,00TL’yi davacı şirket adına açtığı 159.01.S183 kodlu …Ltd.Şti. adlı verilen sipariş avansları hesabı’nda bekletmekte olduğu tespit ve görüşüne varılmıştır.
Serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi …, İnşaat mühendisi bilirkişi… ve Nitelikli hesaplamalar alanında uzman bilirkişi … tarafından hazırlanan 11/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; Davacının toplam 497.360-TL bedelli işten dolayı 29.500-TL eksik ayıplı iş bedelinin düşününden sonra 467.860-TL bakiye alacağının kalabileceği, davalının ise toplam 393.810-TL ödemesi olmakla, davacının 74.050,00-TL bakiye alacağı olabileceği, Bunun 30.800-TL’sinin 30.08.2020 tarihinde, 20.800-TL”’sinin 30.07.2020 tarihinde, 12.450-TL’sinin ise 15.07.2020 tarihinde temerrüt konusu olmuş olabileceğinin görüş ve kanaatine varılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Mahkememiz taraflar tacir olduğundan görevli ve yetkili olup incelenen sözleşmeye göre; tarafların taraf ve dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesini düzenleyen TBK’nın 470. maddesi uyarınca yüklenicinin edimi bir eser meydana getirmeyi; iş sahibinin edimi ise, karşılığında bedel ödemeyi üstlenmesidir.
Eser sözleşmelerini, diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli hususlardan birisi de sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Burada, vekâlet akdindeki gibi sonuç taahhüt edilmeksizin sadece bir işin görülmesi taahhüdü bulunmamakta, bir eserin-sonucun yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Bu borcun altına giren taraf, yani yüklenici, BK’nun 356/1 (TBK’nın 471/1) maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapma ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır.
Eser, yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi, davalı yüklenicinin hem sadakat hem de özen borcunu kapsar. Burada belli bir sonucun ortaya çıkması amaçlanır. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde ise, sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulmuş olur. Bu bakımdan eserin fen ve sanat kurallarına uygun, iş sahibinin beklentilerini karşılar özellikleri taşıması aranır. Aksi halde eserin ayıplı olduğu kabul edilir. Ayıplı eseri meydana getiren yüklenici ise, ortaya çıkan ayıp ve eksiklerden sadakat ve özen borcu nedeniyle sorumludur. Yüklenici, hangi yöntemi kullanırsa kullansın eserin ayıpsız olarak ortaya çıkması gerekmekte olup, diğer bir deyişle eser sözleşmesinin niteliği gereği yüklenici sonucu garanti etmektedir.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK 474-478 maddeleri arasında düzenlenmiştir. İmâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. TBK’nın 475. maddesinde ayıp halinde iş sahibine üç seçimlik hak tanınmıştır. Bunlar eserin kullanılamayacak ve kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması halinde sözleşmeden dönme, ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde onarımı isteme ya da onarım bedellerini talep etme hakkıdır.
TBK’nın 474. maddesi hükümlerine göre iş sahibi açık ayıplarda eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz (makul süre içerisinde) eseri muayene ve açık ayıpları ihbar etmek zorunda olduğu,TBK’nın 472/son maddesi hükümleri gereğince ayıbın gizli olup sonradan ortaya çıkması halinde gecikmeksizin (derhal) ayıbı yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, aksi halde eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı hükümleri getirilmiştir. Bu hükümler uyarınca gerek açık ayıp ve gizli ayıplarda iş sahibinin ihbar zorunluluğu bulunmakta ise de yüklenici eserdeki işçilik, malzeme ve yapımla ilgili açık ve gizli ayıplardan dolayı sorumluluğu garanti ettiği süre için bunu önceden kabul ettiğinden yüklenici lehine olan iş sahibinin ihbar zorunluluğunu aramaktan vazgeçtiği ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları ücretsiz olarak gidermeyi sözleşme tarihinde peşinen kabul ve taahhüt ettiği kabul edilir. İş sahibi ihbar zorunluluğu olmaksızın garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili zamanaşımı süresi içinde seçimlik haklarını kullanarak yükleniciden ayıpların giderilmesini talep edebileceği gibi, aleyhine dava açabilecek ve iş bedelini ayıp giderim bedeli miktarınca ödemekten kaçınabilecektir (Yargıtay (Kapatılan) 15. H.D., 19.06.2014 gün, 2013/4976 E., 2014/4282 K. sayılı ilamı ile benzer uygulama ve içtihatları).
Türk Ticaret Kanunun 23 maddesinde: Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. Şeklinde yasal düzenleme bulunmaktadır.
Dosya kapsamında toplanan delillerden somut olayda; davacı ve davalı arasında 10/03/2020 tarihli sözleşme ve 12/06/2020 tarihli ek sözleşme düzenlendiği, davacının yüklenici, davalının iş sahibi olduğu, sözleşme kapsamında ve ek iş kapsamında gerçekleştirilmesi gereken işler ve bedelleri konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça bakiye alacaklardan kaynaklı fatura düzenlenmiş ve davalıya tebliğ edilmiş olup davalının Antalya …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ edilen faturaların işin teslim edilmemesi , eksik ve hatalı işlerin bulunması sebebi ile kabul edilmemesi sebebi ile davanın açılmış olduğu, sözleşmenin 10. Maddesine göre yapılan işlerin teslimden itibaren 2 yıl süre ile garanti verildiği ve garanti süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmış olup garanti süresinde yüklenici açık ve gizli ayıpları gidermeyi peşinen kabul ve taahhüt etmiş olmakla, dava açıldığı tarihte garanti süresi devam etmektedir. Dosya kapsamında mahallinde talimat yolu ile keşif yapılarak alınan bilirkişi raporlarından, Sözleşme ve ek sözleşmekleler kapsamındaki işler yapıldığı, kabule engel önemli/esaslı bir ayıbın bulunmadığı, sözleşmeye göre, davacı yüklenici açık alanlarda EPDM uygulaması için alt yapıyı hazırlama sorumluluğunu üstlenmemiş, davalı işverene “ Açık Alanlarda EPDM Uygulaması için Alt Yapı Teknik Şartnamesi” gönderdiği, ancak davalı iş sahibinin, alt yapının hazırlanmaması, geç hazırlanması, yer tesliminin yapılmaması dolayısıyla 14.04.2020, 21.04.2020 e-posta yazışmalarının yapıldığı, yer teslimlerinin düzgün ve zamanında yapılmaması dolayısıyla ekiplerin 3 hafta boşta beklediklerine dair yazışmalar olduğu, malzemeleri de almalarına rağmen ödemelerinin yapılmadığı, 29.05.2020 tarihli yazışmada, ikinci bölgenin saha EPDM uygulamasında granüllerin uygulama sonrası kalktığını tespit ettiklerini bunu da işverenin teknik personeli ile paylaştıklarını, inceleme sonucunda zeminde izolasyon hatası olup, tekrara beton atılması gerektiğini bildirdiklerini, buna karşın uygulama yapılan malzeme bedelinin karşılanma sözü verilmesine karşın karşılanmadığını ve halen ödeme beklediklerini belirtmiş oldukları ve altyapı uygulaması ve altyapı uygulamasındaki hataların yazılması sonrasında da davacı yükleniciye zeyilname ile ek işler verildiği, bu ek işlere dair sözleşme yapılmıştır. Davalı taraf davacı tarafa peşinatı 13/03/2020 günü ödemiş olup, malzeme teslimi için 15 gün, tel çit işleri için 3 hafta, zemin için 25 gün olmak üzere vade belirlenmiştir. Davalı iş sahibinin ödemeleri ise 15.04.2020, 15.05.2020, 05.06.2020 ve 15.07.2020 tarihlerinde 62.500’er TL olarak belirtilmesine karşın, gecikmeli Nisan ödemesi sonrası 09.06.2020 tarihine kadar ödeme yapılmayıp, akabinde düzensiz ödeme yapılarak, ilk sözleşme ve ek sözleşme ödeme şartlarına uyulmamasının da sözleşme şartlarının yerine getirilmesinde davalının sorumluluklarının zamanında ve gereği gibi yerine getirilmediği, zeyilnameye göre malzeme teslim süresi 1 hafta ve montaj süresi ise 4 hafta olmak üzere 5 hafta olup, süre işsahibinin altyapıyı hazırlayıp yer teslimi sonrası malzeme teslim süresinin sözleşme gereği peşinatın yatırılması ve zeyilnamenin imzalanması ile başlayacağı zeyilname her iki tarafça eklemelerle beraber son haline göre 15.06.2020 tarihinde imzalanmış olup buna göre sözleşmeye göre iş teslim tarihi 20.07.2020 günüdür. Buna göre iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde tarafların edim yükümlülüklerine karşılıklı uymaları gerektiği, davalıdan kaynaklanan sebeplerle uzama yaşandığı ve davalının da edimlerini zamanında yerine getirmediği anlaşıldığından davacıdan cezai şart talep edemeyeceği, davacının şartnamesine uygun altyapı yapılmaması dolayısıyla sorumluluğun iş sahibi ve altyapı yüklenicisinde olduğu, davacı yüklenicinin yine kabarmalar, dökülmeler dolayısıyla EPDM değiştirilmesi ve örtüştürülmesi dolayısıyla 20.000-TL gizli ayıptan sorumlu olmadığı, ancak tel çit bitiş noktalarındaki özensiz işçilikler (4.000), tenis kortlarındaki direklerin boyanması (6.000), potaların kaynak yerlerinden sökülmesi yeniden monte edilmesi (2.500), basket sahasındaki direklerin boyanması(4.000), futbol sahası filelerin tamir edilmesi (3.000), futbol sahası konstrüksiyon direklerinin boyanması(4.000), özensiz işçilikler (6.000) dolayısıyla toplam 29.500-TL bedelden sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Yüklenicinin iş bedeline hak kazanabilmesi için sözleşme konusu işi sözleşme ve şartname hükümleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak imâl ve/veya teslim etmesi gerekir. Yapılan şey iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına muhalif olursa iş sahibi o şeyi kabulden imtina edebilir. Yargılama sürecince teknik bilirkişi raporlarında da şartnameye göre uygun altyapı yapılmaması dolayısıyla sorumluluğun iş sahibine ait olduğundan bundan kaynaklanan kabarmalar, dökülmelerden davacının sorumlu olmadığı ancak tespit edilen özensiz işçiliklerden kaynaklı ayıplardan dolayı davacının sorumlu olduğu kabul edilmiş ve 497.360,00TL iş bedelinden yapılan 393.810,00 TL ödemenin ve 29,500TL ayıplı iş bedelinin mahsubu ile davacının 74.050,00TL alacaklı olduğu anlaşılmış ve sözleşme ile kararlaştırılan vade tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.(kabul oranı: %57,95 )
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile; toplam 74.050,00TL alacağının temerrüt tarihleri olan 30.800,00TL si için 30/08/2020 tarihinden, 20.800,00TL si için 30/07/2020 tarihinden, 12.450,00TL si için 15/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.058,36TL nispi karar harcından peşin yatırılan 2.182,34TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.876,02TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.182,34TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 13.148,70TL yargılama giderinin kabul oranına göre 7.619,67 TL sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, artan kısmının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00TL’nin 764,94TL sinin davalıdan, 555,06TL sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
8- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ile davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2023

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.