Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/205 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/135 Esas
KARAR NO : 2021/205

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021

İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/10/2020 tarihli 2019/231E. Ve 2020/316 K. Sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilen İtirazın iptali( hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının davalıdan olan alacağının tahsilini temin için … 7.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından ilamsız yolla icra takibi yapıldığı, davalı/borçlunun verdiği itiraz dilekçesi ile takibin durduğunu, davacının diğer takip borçlusu/dava dışı Tasfiye Halinde… AŞ’de katılım hesabı bulunmakta iken, bu şirketin talebi doğrultusunda davacının katılım hesabından kaynaklı alacağının davalı/borçlu şirket tarafından ödenmesi konusunda davacının ikna edildiği ve davacının borcunu ödemeyi davalı şirketin 28/12/2010 tarihli sözleşme ile üstlendiği, bahsi konu sözleşme ile sözleşmede kararlaştırılan vadelerde davacının toplam 16.814 USD ve 9.725,28 Euro olan asıl alacağı süresinde ödenmemiş olduğundan her bir alacak kalemine sözleşmedeki belirtilen vadelerden itibaren faiz işletildiğini, vadelerin kesin olması sebebiyle davalının temerrüde düştüğü hususunun da açık, kesin ve tartışmasız olduğu, davalının hiçbir detay açıklama yapmadan soyut, dayanaksız ve kötü niyetli bir itirazla icra takibini durduğunu, itiraızının hiçbir yasal ve haklı bir dayanağının bulunmadığınu bildirilerek davalı tarafından … 7.İcra Dairesi’nin …sayılı ilamsız icra takiine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının İİK md 67 gereğince %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili duruşmadaki beyanında özetle; Dava konusu icra takip dayanağı sözleşmede; dava konusu alacağın hala hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, dayanak sözleşmenin niteliği gereği alacağın temliki değil borcun nakli niteliğinde olduğunun sabit olduğunu, dava dışı …’nun 11.02.2001 tarihinde tasfiyesine karar verildiğini, tasfiyenin tamamlanmamış olduğu dikkate alındığında; 30.10.2010 sözleşme tarihi ve dava tarihi öncesinde (11.02.2001) tasfiye karan alınmış olmakla, 30.10.2010 tarihli sözleşmeye istinaden müvekkilinden talep edilen alacağın, tasfiye sonucu ortaya çıkacak duruma göre, kar veya zarar yönünden bir belirleme yapılmaksızın ödenmeyeceği açık ve sabit olduğunu, davacının ayrıca kar ve zarara katılım sözleşmesine göre bidayetteki vade uzatılmasını istemediğini bir ihtarname ile dava dışı … AŞ. ‘ye bildirdiğini gösteren herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz etmediğini, alacağın da bu nedenle gerek sözleşme tarihi gerekse takip ve dava tarihi itibariyle muaccel hale gelmediğini, davacının iş bu davaya konu ettiği alacak, fon kullanımından doğan kar ve zarara katılma hesabı olduğunu, İş bu davanın ticari dava olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevsiz olduğunu, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olduğunu, davacı tarafın ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali arabulucuya başvurmadan iş bu davayı açtığını, bu nedenle 6102 sayılı TTK uyarınca davalının karşı davasının dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesini gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:… 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tarafların celbini talep ettiği tüm bilgi ve belgeler istenilmiş gelen yazı cevapları ve sunulan tüm bilgi ve belgeler incelenmiş dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; müvekkilleri ile davalı şirket arasında 28/12/2010 tarihinde alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede kararlaştırılan vadelerde müvekkilinin toplam 16.814,00 USD ve 9.725,28 euro olan asıl alacağı süresinde ödenmediğini bu nedenle davalı hakkında … 7. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı şirketin borcunu ödemediği gibi kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; ihtilaf konusu sözleşmenin ifasının tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olup ticari iş niteliğinde olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-f bendi gereğince Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdindeki davacı hesabının müvekkiline temlikine ilişkin sözleşmeden doğan uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, aynı konuda açılan davalarda mahkemelerce görevsizlik kararları verildiğini, esasa ilişkin olarak da takip dayanağı alacağın henüz vadesinin gelmediğini, mutlak ödemesi hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım bakiyesinin temlik alındığını, müvekkilinin temlik sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
… 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. …K. Sayılı ilamı ile dava konusu işin niteliği itibariyle ticari iş sayılması gerektiğinden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde;
” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler karşısında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı şirket arasında 28/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacıya her ay ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacı anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … Paz. Tic. A.Ş aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili olmayıp uyuşmazlığın çözümünde 6098 Sayılı TBK’nun 183 v.d maddeleri hükümleri uygulanacağından davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-2630 E. 2019/328 K. Sayılı ilamı ile aynı mahiyette İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2018/385 E. 2020/601 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/1722 E. 2020/1565 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/5547 E. 2020/1646 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2017/6638 E. 2020/2029 K.,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/2112 E. 2020/496 K. sayılı ilamlarının da aynı yönde olduğu bu haliyle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır.)
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmadığından HMK ‘nın 114/1-c ve 115/2 madde uyarınca Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi ile Mahkememizin karşı görevsizliğine, görevli mahkemenin … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, karar kesinleştiğinde mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın ilgili İstinaf Hukuk Dairesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, … 17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2- Mahkememizce verilen görevsizlik kararına karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmuşsa ve Mahkememizin görevsiz olduğunun tespit edilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi halinde bu ret kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların Mahkememize başvurarak dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine aksi takdirde HMK 20. maddesi uyarınca Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3- HMK’nın 20. Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli Mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararı istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın merci tayininde görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
5- Karar kesinleştiğinde merci tayini ile görevli mahkeme İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tespit edildiği takdirde dosyanın re’sen görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
6- Harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 03/03/2021

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı